MİT sinemaya da el attı

Haber Giriş : 25 Temmuz 2005 07:42, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sinema yasasının yürürlüğe girmesiyle oluşturulan Destekleme Kurulu, devletin Türk sinemasını destekleme politikasının en önemli mercii durumunda. Çünkü bu kurul hangi film projelerinin destekleneceğine karar veriyor. Dokuz kişiden oluşan kurulun açıklanan kararları genel olarak kabul görse de eleştirilmiyor da değil. Kafalardaki soru işaretlerini kaldırmak için Sinema Destekleme Kurulu'nun üyelerinden Uğur Kutay'la kurulun nasıl çalıştığını, projeleri neye göre değerlendirdiklerini konuştuk. Röportajımız sırasında Kutay, önemli bir iddia ortaya attı ve bir filmin 'desteklenmemesi' yönünde MİT'ten uyarı aldıklarını belirtti.

Kurul nasıl çalışıyor?
Proje dosyaları kurulun dokuz üyesine gönderiliyor. Süratle projeleri okuyoruz. Değerlendirme formlarımız var, projeleri bu formlardaki farklı başlıklara göre değerlendirip 100 üzerinden puan veriyoruz. Toplantılarda da bu projelerden nasıl filmler çıkar diye tartışıyoruz. Önce hangi projelerin destek alacağına karar veriliyor sonra da projenin ne kadar destek alacağına.

Değerlendirme kriterleriniz neler?
Temelde, olabildiğince objektif bir değerlendirme yapılabilmesi için hazırlanan değerlendirme formundaki başlıklar var; senaryonun özgünlüğü, ulusal kültüre ve kültürel değerlerin tanıtımına katkısı, projenin teknik olarak uygulanabilirliği, bütçe ve finans planının gerçekliği, filmin ulusal ve uluslararası dolaşım potansiyeli, kadronun deneyimi gibi başlıklar bunlar...
100 üzerinden yapılan değerlendirmede 50'nin altında puan alan projeler desteklenmiyor, 50 ile 70 arasındakiler tartışılıyor, 70'in üzerinde puan alanlarsa ise destekleniyor. Ancak söylenmesi gereken bir şey var: Mesela bir proje, değişik kalemlerden 70'in üzerinde puan alıyor fakat aslında hiç de özgün bir yanı ya da sinematografik değeri olmayabiliyor. Ya da tam tersi bir durum oluyor, bazı yönlerden eksiklikleri olduğu için, 70'in altında puan alıyor, fakat aslında çok çarpıcı, güçlü bir proje olabiliyor. Bu yüzden, değerlendirme formunu bu yılın sonunda yapılacak bir toplantıyla yeniden düzenleyip, daha objektif ve gerçekçi bir yapıya kavuşturacağız.

Genel olarak projelerin niteliği nasıl?
Müthiş anlatı geleneği olan bir ülkenin insanları nasıl olup da hikâye anlatma konusunda bu kadar başarısız, hayret ediyor ve projeleri gördükçe dehşete düşüyorum. Projelerin büyük kısmı maalesef çok kötü.
Özellikle belgeselde patlama gerçekleşmesi bekleniyor. Belgesel sinemacılar bu desteğin ruhuna uygun projeler gönderiyor mu?
Belgesel projelerinin önemli bir kısmı beni çok büyük hayal kırıklığına uğratıyor. Defalarca ele alınan konularda ve sinematografik estetikten zerre kadar nasibini almamış, çoğunlukla televizyon mantığıyla hazırlanmış, genellikle insan ve olaylardan çok cansız objelere dayanan, olabildiğince durağan bir tarih anlayışının göstergesi olan projelerle karşılaşıyorum.

Peki bu destek sistemini kötü niyetli kullanmak isteyenler de var mı?
Bunu özellikle belgesel projeleri bağlamında rahatça söyleyebilirim, Destekleme Kurulu'nu bakanlığın geçen yıllardaki para dağıtım politikasından dolayı İstanbul da dahil olmakla birlikte özellikle Ankara merkezli bazı isimler bakanlığı arpalık olarak görüyor. Bu tür proje sahiplerini organize şuç şebekelerinden farksız görüyorum. Fakat neyse ki Destekleme Kurulu'nun bu konularda taviz vermeden gerçek anlamda sinemayı destekleme kararlılığına sahip olduğunu düşünüyorum.

Kurulda kararlar alınırken baskı altında kaldığınız oluyor mu?
Böyle bir şey sadece bir kere yaşandı. Birinci dönemin ilk toplantısında (şubat ayında), MİT'in bir projenin desteklenmemesini istediğine dair bir uyarı aldık. Doğrusu, uzun bir süre kendime gelemedim, MİT niçin bir film projesi hakkında böyle bir uyarıda bulunsun ki? Bunun rasyonel bir açıklaması olabilir mi? Dosyayı okuduğumda, gerçekten çok iyi bir film projesiyle karşılaştım. Hatta bu proje benim değerlendirme formumda 100 üzerinden 99 puan aldı. Fakat ne yazık ki birkaç üyenin olumlu oyuna rağmen bu güzel film projesi oyçokluğuyla reddedildi. Ret oyu veren üyelerin asli gerekçelerini bilmediğim için bu kararın doğrudan MİT'in uyarısıyla alındığını söyleyemem, ama burada asıl önemli olan, karardan ziyade, MİT gibi bir kuruluşun bir film projesi hakkında bu şekilde görüş bildirmesidir.

Kurul olarak destek veriyorsunuz fakat sözleşme krizi nedeniyle bu paralar yerine ulaşmıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Son derece zorlu bir çalışma alanını, sinematografik üretimi bir de bu sıkıntılara boğmamak gerekiyor. Aksi takdirde bu işte hiçbir dahlimiz olmadığı halde Destekleme Kurulu'nun adının 'Köstekleme Kurulu'na çıkmasından korkuyorum.

MİT'in şerh koyduğu film 'Palto' mu?
Uğur Kutay'ın MİT'ten veto yediğini iddia ettiği ama ismini vermediği filmin 'Palto' olduğu konusunda çeşitli söylentiler var. 'Palto', özellikle video çalışmalarıyla çağdaş sanatlar alanında tüm dünyada adından söz ettiren yönetmen Kutluğ Ataman'ın uzun süredir üzerinde çalıştığı bir uzun metrajlı film projesi. 'Palto'da 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Kıbrıslı bir kızın yaşadıkları anlatılacak. Avrupa sinemasını destekleme fonu Eurimages'dan destek alan filmin Kıbrıs'ta Yeşil Hat'ın iki yanındakilere eleştiriler yönelteceği belirtiliyor. 'Palto', Destekleme Kurulu'na başvurmuş fakat destek alamamıştı. Kurulun raporunda gerekçe olarak da 'sinemasal sunumun yeterli olmadığı' yazıyordu.

Ökten: Uğur doğru söylüyor
MİT'in bir film aleyhine görüş bildirdiğini kurul üyelerinden Musa Saçıkara, Kadri Yurdatap ve Yücel Çakmaklı doğrulamıyor. Görüşüne başvurduğumuz Kadri Yurdatap'ın konuyu kendiliğinden 'Palto'ya getirmesi ise dikkat çekiciydi.
'MİT'in şerh koyduğu 'bir film'le ilgili bilgisi olup olmadığını' sorduğumuz Kadri Yurdatap şöyle konuştu: "Olan şey şudur, bize söz konusu filmin Eurimages'dan destek aldığı söylendi. Zaten Eurimages'a da Kültür ve Turizm Bakanlığı yardım ediyor. Bir filme iki yardım olmasın diye destek vermediklerini söylediler. Bu Kutluğ Ataman'ın 'Palto' filmiydi. Bu iddia bir bulandırma."
Uğur Kutay'ın söylediklerini doğrulayan kurul üyeleri de var: Kurulda sinema oyuncularını temsil eden Güler Ökten ve Özgür B. Kıvanç. Güler Ökten, MİT'ten gelen talebi bir sır olarak sakladıklarını belirterek şunları söyledi: "Bunun söylenmemesi gerektiği söylendi bize. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Uğur Kutay'ın söylediği doğrudur. Ben yalan söyleyemem!" Kurul üyelerinden Özgül B. Kıvanç da böyle bir konuşmanın geçtiğini kabul ediyor ve kuruldaki birkaç kişinin duruma itiraz ettiklerini ekliyor...

radikal

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber