Her barış girişiminde PKK katliamı

Türkiye, 30 yıllık PKK terörünü demokratik yollardan çözerek iki kez girişimde bulundu. Örgüt, her defasında süreci dinamitledi. İki barış girişimi de terör saldırılarıyla son buldu.

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 29 Ağustos 2015 08:32, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Her barış girişiminde PKK katliamı

Terörle mücadele noktasında Türkiye, sorunun demokratik yollardan çözümü için iki kez önemli hamleler yaptı. Bunların ilki 1993 yılında gerçekleşti. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, terör sorunun bitirmek için genel af hazırlığı noktasında bazı çalışmalar yaptı. Bu çalışmalara karşılık örgütün elebaşı Abdullah Öcalan, 20 Mart 1993'te ateşkes ilan etti. PKK, ateşkesi 15 Nisan'da iki ay daha uzattığını açıkladı.

KANLI DÖNEMİN STARTI

Barışa dair umutların yeşerdiği bu dönemde PKK'nın sözde Amed eyalet sorumlusu Şemdin Sakık'ın talimatıyla 24 Mayıs 1993'de Bingöl-Elazığ Karayolu'nda askerlerini tamamlayıp memleketlerine dönen sivil giyimli 33 asker şehit edildi. Bu olayla barış biterken, kanlı bir döneme girildi. Türkiye'nin terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdürmesi sayesinde Suriye'den çıkmak zorunda kalan örgütün lideri Öcalan, 16 Şubat 1999'da Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirildi. Böylece ilk barış girişimini baltalayan PKK, bunun bedelini de ağır ödemiş oldu.

BARIŞ FİLİZLERİ DOĞDU

Türkiye'de barışa dair umutların filizlendiği ikinci dönem ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde başladı. 2005'deki Diyarbakır'daki konuşmasıyla 'Kürt sorunu benim sorunumdur' diyerek barış sürecinin ilk adımını atan Erdoğan'ın çabaları sorunun demokratik yollardan çözümü için barış umudunu yeniden filizlendirdi. 2006'dan itibaren devletin çeşitli birimleri İmralı'daki Öcalan'la ve daha sonra da 2008 Eylül ayından itibaren Norveç'in başkenti Oslo'da örgütün Avrupa'da yöneticileriyle bir takım görüşmeler yaptı. Ancak barış adına atılan bu adımlar örgüt tarafından defalarca baltalanmak istendi.

Yavaş yavaş ete kemiğe bürünen çözüm süreci, toplumun barışa olan inancını artırdı. Hükümetin çabalarıyla 4 Nisan 2013'te hayata geçirilen, birçok STK ve meslek grubundan insanların yer aldığı 'Akil İnsanlar Heyeti' oluşturuldu. Türkiye'nin 7 bölgesini dolaşan heyet, topluma süreci anlattı ve beklentilerini dinledi.

ilk baltalama girişimi

İlk girişim Habur'da yaşandı. Terör örgütünün Mahmur ve Kandil kamplarındaki 34 terörist, iyi niyet göstergesi olarak teslim olmak için Türkiye'ye giriş yaptı. 19 Ekim 2009'da Habur Sınır Kapısı'nda gelen teröristlerin girişi DTP tarafından adeta bir zafer gösterisine dönüştürüldü. Teröristleri parti otobüslerinin üzerine çıkartan DTP yöneticileri, ülkede büyük bir infialin yaşanmasına neden oldu.

Öcalan 'anlaştık' dedi

SiLVAN'DA 14 ŞEHİT VERDİK

Bir süre askıya alınan görüşmeler devletin barış adımlarıyla Oslo'da tekrar başlatıldı. 6 Haziran 2011'de Öcalan, barış konseyleri kurma konusunda anlaştıklarını açıkladı. Ancak açıklamanın üzerinden 40 gün geçmeden terör örgütü Silvan'ı kana buladı. Habur'da yarım bıraktığı kanlı planı yeniden devreye sokan örgüt, 14 Temmuz 2011'de Silvan'da 14 askeri şehit etti.

Terör örgütünün Silvan'da barış sürecine düzenlediği suikast da amacına ulaşmadı. Görüşmeler kısa bir süre sonra tekrar başladı. Sürecin tekrar rayına oturtulmasını içine sindiremeyen örgüt bu kez, görüşmelerde kritik bir öneme sahip olan Oslo görüşmelerinin kayıtlarını sızdırdı. MİT ve terör örgütünün Avrupa'daki yöneticileri arasında Oslo'da yürütülen görüşmelerin kayıtları Silvan saldırısından sadece 2 ay sonra yani 13 Eylül 2011'de örgüte haber ajansının sitesinde yayınlandı.

İnlerine kadar girildi

İçeride ve sınır dışında başlatılan operasyonlarla terör örgütüne tarihinin en ağır kayıpları verdirildi. Kampları dağıtıldı, yüzlerce terörist etkisiz hale getirildi. Böylece ikinci kez barışı baltalayan örgüt yine bunun bedelini en ağır ödeyen taraf oldu. Baş edemeyince de Batılı dostları aracılığıyla ateşkes çağrıları yapmaya başladı.

7 bölgede 'Akil İnsanlar Heyeti'

Devlet bu adımları atarken, bir taraftan barıştan yana gibi görünen terör örgütü, bölgede oluşturduğu gençlik yapılanmalarıyla yolları kesti, iş makinalarını yaktı. Bununla da yetinmeyen örgüt bölge halkı üzerindeki baskısını artırıp, kurduğu mahkemelerle vatandaşlardan zorla haraç toplamaya başladı.

Silahların devri kapandı derken...

2013'te fiilen başlayan sürecle birlikte ateşkes ilan eden örgüt, Öcalan'ın çağrısıyla gruplarını sınır dışına çıkartacağını açıkladı. Barış isteyen halk 7 Haziran'daki seçimlerde HDP'ye destek verdi. Barış için artık örgütün kongresini toplayıp silahları bıraktığını açıklamaşı bekleniyordu. Ama örgüt bu kez de hiçbir sözü tutmadı.

Ceylanpınar ile süreç buzdolabında

Bölgedeki etkinliğini artırmak için Suriye'deki gelişmelerden kendine pay çıkartan örgüt, Batılı dostlarının da gazıyla kanlı eylemlerine yeniden başladı. Örgüt, Ceylanpınar'da evlerinde uyuyan iki polisi şehit ederek barış sürecini baltaladı. Devlet de süreci buzdolabına kaldırdığını açıklayarak, top yekün mücadele başlattı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber