Maliye ile DPT'nin yerel yönetim verileri birbirini tutmuyor

Haber Giriş : 10 Mayıs 2007 11:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Maliye Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatı'nın ürettiği yerel yönetim verileri arasında, giderde yüzde 42, gelirde ise yüzde 33.7'ye ulaşan farklar bulunduğu ortaya çıktı. TEPAV, tarafların konuya açıklık getirmesini istedi.

Maliye Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatı'nın ürettiği yerel yönetim verileri birbirini tutmuyor. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Maliye Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatı'nın ürettiği yerel yönetim verileri arasında, giderde yüzde 42, gelirde ise yüzde 33.7'ye ulaşan farklar bulunduğunu belirterek, taraflardan konuya açıklık getirilmesini istedi.

TEPAV İstikrar Enstitüsü'nün hazırladığı Mali İzleme Raporu Mart ayı bütçe sonuçları yayımlandı. Raporda, Maliye Bakanlığı'nın nisan ayı içinde yerel yönetimlere ait gelir-gider ve ayrıntılı mali tabloları yayınlanmaya başladığı hatırlatıldı. Raporda, ?Herşeyden önce Mali İzleme Raporları'nda merkezi yönetim hesapları açısından mali saydamlık dışı uygulamaları konusunda sıkça eleştiri konusu yaptığımız Maliye Bakanlığı'nın, yerel yönetimlerin hesapları konusunda yaptığı bu çalışma ve raporlamayı bir başlangıç olarak olumlu karşıladığımızı belirtmek istiyoruz? denildi.

MALİYE VE DPT RAKAMLARI ÇOK FARKLI

Maliye Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) yerel yönetim verilerinin birbiriyle karşılaştırılmasından ne gibi sonuçlar çıkarılabileceğinin ele alınan raporda, ilk dikkati çeken noktanın, Maliye Bakanlığı verilerindeki gider rakamlarının DPT verilerindeki gider rakamlarından yüzde 42 daha büyük olduğu vurgulandı. Gelirde ise bu farkın yüzde 33.7'ye ulaştığına dikkat çekilen raporda, şu tespitlere yer verildi:

"Dolayısı ile iki kurumun harcama ve gelir verilerinde aynı döneme ait olarak çok ciddi farklar vardır. Her ne kadar DPT verilerinin 2006 yılı için gerçekleşme tahmini olması söz konusu ise de, aradaki farkın bu denli yüksek olması akla bazı soru işaretleri getirmektedir. DPT'nin anket yoluyla topladığı verilerin gerçek durumu yüzde 90 oranında yansıttığı görüşü, aradaki yüzde 35-40 civarındaki bu farklar karşısında geçerliliğini ciddi bir biçimde yitirmektedir."

KUŞKULARIN GİDERİLMESİ İSTENDİ

Raporda, konuyla ilgili soru işaretleri şöyle sıralandı :

"-DPT verileri gerçeği yansıtmamakta ve şimdiye kadar DPT'nin anket yoluyla topladığı verilerden hareketle yapılan kamu sektörü borçlanma gereği hesapları yanıltıcı mı olmaktadır? Nitekim DPT'nin fazla verdiğini ilan ettiği yerel yönetim bütçe dengesi Maliye Bakanlığı verilerine göre açık vermektedir.

-DPT'ce hesaplanan yerel yönetim harcamalarının çok üzerinde bir yerel yönetim harcaması yapılmaktadır. O halde merkezi yönetim bütçesi kısılırken harcamalar geniş ölçüde yerel yönetimler üzerine kaydırılmakta ve DPT hesapları bunu tam anlamı ile yansıtmamakta mıdır? Ortada anketlerden kaynaklanan bir metodolojik hata mı vardır?

-Esasında DPT anket verileri ile Maliye Bakanlığı verileri birbiri ile ufak sapmalar dışında aynı olmakla beraber, DPT verilerine müdahale mi yapılmaktadır? "

TEPAV Raporu'nda, Merkezi Yönetim Bütçesinin saydamlığı konusundaki endişelerin yanı sıra, yerel yönetim hesaplarında şimdiye kadar uygulanan hesaplama yönteminin saydamlığı konusundaki bu kuşkuların da ilgililer tarafından yapılacak açıklamalarla giderilmesi gerektiği vurgulandı.

YEREL YÖNETİMLER CİDDİ BİR DARBOĞAZ İÇİNDELER

Maliye Bakanlığı'nın yayınladığı diğer mali tablolara bakıldığında ise, yerel yönetimlerin net mali değerinin GSMH'nin yüzde 2'sine yakın bir oranda ?eksi? olduğu belirtilen raporda, mali nitelikteki varlıklarının üzerinde mali yükümlülükleri bulunduğunun belirlendiğine dikkat çekildi.

NET MALİ DEĞERDEKİ NEGATİFLİĞİN YÜZDE 90'I BELEDİYELERDEN

Belediyelerin net mali değerindeki olumsuz yapının yüzde 60'a yakını büyükşehir belediyelerinden kaynaklandığına işaret edilen raporda, büyükşehir belediyelerine bağlı idareler ve il özel idareleri eklenip toplam yerel yönetimler açısından bakıldığında, net mali değerdeki negatif görünümün yüzde 90'ının büyükşehir belediyelerinden (bağlı idareler dahil) kaynaklandığı kaydedildi.

Raporda, kısa vadeli mali yükümlülüklerinin yarısından fazlasının diğer kamu idarelerine taktıkları borçlar ve nakit yokluğundan ödeyemeyip emanete aldıkları borçlardan oluştuğu belirtildi. Raporda, belediyelerin toplam yükümlülüklerinin yüzde 46'sı uzun vadeli yükümlülüklerden oluştuğu ve bunların içinde, başta Hazine olmak üzere kamu idarelerine olan borçlarıyla banka kredileri ve dış borçların, toplam yükümlülüğün yüzde 90'ının üzerinde olduğu vurgulandı.

Raporda şu ifadelere yer verildi: "Özetle yerel yönetim birimlerinin hem bütçe dengesi hem de stok yükümlülükler açısından ciddi bir mali darboğaz içinde bulunduklarını ve bunun ilerisi için sorun yaratabileceğini söylemek mümkündür."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber