ABD'nin 'S-400 alerjisi' nereye gidiyor?

Türkiye'nin Rusya'dan satın almak için anlaşmaya vardığı S-400 hava ve füze savunma sistemleriyle ilgili tartışmalar son dönemde yoğunlaştı.

Kaynak : Habertürk
Haber Giriş : 22 Şubat 2019 06:10, Son Güncelleme : 22 Şubat 2019 06:44
ABD'nin 'S-400 alerjisi' nereye gidiyor?

Suriye'den Irak'a çekilme kararı almasına rağmen operatif kurumlarının devreye girmesiyle nazlanan ve giderken (aslında hiçbir yere de gitmiyor) Suriye'yi PKK/YPG gibi proxyleri üzerinden dizayn etmeye çalışan ABD, şimdi de Türkiye'ye karşı elindeki baskı araçlarını devreye sokuyor.

Bölgedeki müttefikleri olmadan tek başına buraları dizayn edemeyeceğinin ya da bunun çok yüksek maliyetli olacağını hesaplayan ABD, daha önce denediği baskı araçlarını devreye sokacağının sinyallerini veriyor. Şimdi ABD'den son birkaç gün içinde gelen sıcak haberlere bakarsak;

1- ABD Başkanı Trump, 2019 bütçesiyle ilgili kanun tasarısını imzaladı. Bu tasarıya göre ABD Savunma Bakanlığı, en geç 1 Kasım 2019'a kadar Türkiye'nin Rusya'dan alacağı S-400 füze sistemine yönelik bir ek rapor hazırlayıp Kongre'ye sunacak. Bu tarihe kadar Türkiye'ye F-35'lerin teslimatı yapılmayacak. Yani parasını ödediğimiz, üretimine katkı sağladığımız uçakları alamayacağız.

2- Trump'ın imzaladığı bütçe torba kanununa konulan maddeye göre; burası çok önemli; Türkiye'ye CAATSA (ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası) kapsamında yaptırım uygulanması ABD'de yüksek sesle tartışılıyor. Daha önce CAATSA yaptırımları, 2019 bütçe tasarısından son anda çıkarılmıştı; şimdi tekrar ekleniyor.

3- ABD Başkan Yardımcısı Pence, Münih Güvenlik Konferansı'nda, "Bazı NATO müttefiklerinin rakiplerimizden silah almalarına sessiz kalmayacağız" dedi. ABD'nin yaptırımları daha önce Rusya'ya uygulanan silah ambargosuna benzer şekilde işletilecek. Yani bu yaptırımlar sadece Patriot, F-35 değil, Türkiye'nin halihazırda kullandığı F-16 uçaklarının modifikasyonlarını ve yeni sistemlerin verilmemesini de içeriyor.

4- Türkiye, savunma ve silah sistemlerinin, akıllı mühimmatların üretimi ve tedarikinde yüzde 65-70 yerlilik oranını yakalamış durumda ancak kritik bazı özel alaşımlı metaller, küçük parçalar, kanatçıklar ya da lensler yurt dışından tedarik edilebiliyor. Bunların da ihracat yasakları kapsamına sokulabileceğini söylemek lazım. Yani demem o ki Türkiye'nin savunma sanayi kuruluşlarının bazı parça ve ürünlerde başlatılmış olan yerli üretim çalışmalarını hızlandırması gerekiyor.

5- Trump ve ABD Savunma Bakanlığı, CENTCOM'dan gelen raporlar doğrultusunda F-35 uçaklarının Türkiye'nin en geç yaz aylarında alacağı Rus S-400'lerle aynı anda kullanılamayacağını, önleme de yapabilen S-400'lerin NATO sistemleri için tehdit oluşturacağını, Türkiye'nin S-400 yeteneklerine kavuşmaması gerektiğini savunuyor. Bunun, Rusya'nın; Kafkaslar'dan Doğu Akdeniz'e kadar bölgede hakimiyet sahasını genişleteceğini, bu blokta İran ve Suriye'nin yer almasıyla ABD'nin ve müttefiklerinin bölgedeki çıkarlarına zarar vereceğini ifade ediyor.

6- Washington'da Türkiye ve Astana sürecinde ülkelerine karşı olumsuz bir hava estiriliyor. Trump, Rusya ve İran ile sadece savunma alanında değil, ticari konularda da işbirliği yapan tüm ülkelere, bu ülkelerin kurum ve şirketlerine karşı CAATSA yaptırımlarının uygulaması konusunda zorlanıyor. İran ile enerji ithalatı, Rusya ile Türk Akımı Projesi ve bu projede yer alabilecek Avrupa şirketleri de bu kapsama alınmaya çalışılıyor.

7- ABD'de devam eden Halkbank soruşturması da henüz Türkiye'nin haklı olarak istediği şekilde sonuçlandırılmış değil.

Tüm bu gelişmeleri birlikte okuduğumuzda ABD, yanına Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail'i de eklediğimizde, bölgedeki ortaklarıyla siyasi-askeri-ticari amaçlarını hayata geçirmek, karşısında Rusya destekli bir bölgesel karşı güç oluşmasını engelleyebilmek amacıyla elindeki her türlü şantaj malzemesini kullanmak istiyor. Ankara, bütün bu gelişmeleri dikkatle takip ediyor ve aksiyon almaya çalışıyor...

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber