İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Bakanlığın Tohumculuk Politikalarını Birlikler mi belirliyor?

Tarımda sunulan 2018-2022 Tohumculuk Sektör Raporu ne kadar kapsayıcı? Tohumculuğun tüm gerçeklerini yansıtıyor mu? Tohumculukta daha kuşatıcı ve geliştirici rapor hazırlanamaz mı?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 03 Mayıs 2019 09:28, Son Güncelleme : 03 Mayıs 2019 09:36
Bakanlığın Tohumculuk Politikalarını Birlikler mi belirliyor?

Tarım Bakanlığı Tohumculuk Raporu hazırlamakta kendini yetersiz mi hissediyor?

Yakın zamanda Tarım Orman Bakanlığına bağlı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü tarafından Tohumculuk sektör raporu sunuldu. Rapor kapsayıcı olmamakla birlikte yerinde tespitler var ancak bu raporu okuyup ardından 2017 yılında Tohumcu birliklere bağlı Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği'nin "tohum stratejisi" ile ilgili raporunu okuyunca sanki iki raporda aynı kalemden çıkmış izlenimi ediniyoruz.

İki raporda da benzer tespitlerin olması normal ancak 2017 yılında birliklerin hazırladığı tohumculuk raporunu, devletin resmi raporunun merkezine oturtup, sorgulamadan, kapsamlı bir araştırma yapmadan sunmak, tohumculuğun sorunlarına ve gelişmesine katkı sağlamak yerine birliklerin tohumculuk raporunu resmileştirmekten öteye gitmeyecektir. Bu durumda devlet yetkilileri ülkenin tamamının görüşünü ve önerilerini yansıtmamış olacaktır. Devletin kapsayıcılığı belli sayıda üyesi olan birliklerin kapsayıcılığı ile sınırlandırılmış olacaktır. Zira tohumculuk alanında yüzlerce çalışanı olan devlet, bu raporu birliklerin belirlediği ekiple hazırlamış görünüyor. Birlikler elbette böyle bir çalışmada birkaç temsilcisi ile temsil edilebilir ancak devletin tohumculuk raporunun hazırlayıcılarının büyük bir kısmının birliklerden ve onların üyelerinden oluşması devletin bu alandaki zihnini ve faaliyet alanını sınırlandırmaya yönelik bir yaklaşımdır.

Ayrıca tohumculuk gibi stratejik bir alanda politikayı birlikler belirliyor ve uygulamaya sokuyorsa, mevzuatı birlikler yazıyorsa bu alanda çalışan devlet yetkililerine iş kalmıyor demektir! Bu bağlamda tohumculuk ve benzeri alanlarda hazırlanan ve uygulamaya sokulan rapor ve stratejilerin kapsayıcılığı mutlaka gözden geçirilmelidir.

Tohum ve Tohumculukta neden sadece tek bir sivil kuruluşa müsaade ediliyor?

Tohum, gıdanın hammaddesi olması hasebiyle insan yaşamında ve sağlığında hayati bir yere sahiptir. Tohumun ve tohumculuğun gelişmesi demek, tarımın ve gıdanın gelişmesi, tohum sağlığının korunması demek sağlıklı beslenme demektir. Dolayısıyla tohumun üretiminde güvence, kapsayıcılık, kontrol edilebilirlik, üretimde ve arzda adil yaklaşım olmalı, hatta bu alanda farklı alternatif tohumcu sivil toplum kuruluşlarının kurulmasına da müsaade edilmelidir. Tek taraflı terazi ölçü olamaz! Maalesef 2006 yılında çıkan 5553 sayılı tohumculuk kanunu, bu alanda tek sivil toplum kuruluşuna müsaade etmektedir. İşin Türkçesi; daha önce hikayesini anlattığımız Tohumculuk kanununu çıkaranlar bu alanda tek olmayı o zamandan kafaya koydukları gibi kanuna da koymuşlardır. Sivil toplum alanında onlarca sendika varken, diğer meslek örgütleri arasında yüzlerce dernek, vakıf, birlik varken, hatta tarımda bile yüzlerce kooperatif varken bir Allah'ın kulu da neden tek tohumcu sivil toplum kuruluşuna kanunla izin veriliyor diye sorma gereği duymamıştır, hala da duymamaktadır. Birlik bu konuda kendini devlet yerine koymaktadır. 5553 sayılı kanunun bu durumu, birlikten çok ayrılığı körüklemektedir. Birliği kuranlar gibi düşünmeyenler bir nevi dışlanmaktadır. Bu durumda tohumculuk gelişebilir mi?

Tohumculuk alanında kanun değişikliği yapılarak kanunun birçok eksikliği giderilmeli ve güncellenmelidir. Tohumculuk alanında Tarım Bakanlığının tüm organları bir araya gelerek daha kapsamlı ve gerçekçi bir tohumculuk raporu hazırlamalıdır.

M. Murat GÜN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber