Tank palet fabrikası ve gerçekler

Tank palet fabrikasında olanlar, asla CHP'nin anlattığı gibi değil. Tıpkı altı yıl önce kimsenin yüzüne bakmayıp teklif dahi vermediği BMC fabrikasının ayağa kaldırılması gibi, tank palet fabrikası da işlevsel hale getirilecek ve savunmamızın göz bebeği olacak. Bütün dertleri bunun önünü kesmek, gerisi laf-ı güzaf

Kaynak : Türkiye
Haber Giriş : 08 Aralık 2019 06:46, Son Güncelleme : 08 Aralık 2019 09:48
Tank palet fabrikası ve gerçekler

Tank palet fabrikası yalanı ve gerçekler

Dikkatimi çeken şu ki; AK Parti, son dönemde muhalefetin ortaya attığı iddialara aynı tonda cevap vermiyor.

Ya CHP'nin yalanlarından usanmış ya da onların gündemine su taşımama siyaseti güdüyor.
Lakin, bu defa da kamuoyu nezdinde 'cevap veremiyor' algısına yol açıyor.

Mesela; Şehir Üniversitesi üzerinden haftalarca tezvirat yürütüldü.
Bu üniversite eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yakın olduğu için Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kasıtlı batırılmak istendiği bile yazıldı çizildi.
Cevabı, nihayetinde yazarımız Süleyman Özışık araştırdı ve gazetemizde yazdı.
Meğer kira olarak tahsis edilen kamu arazisini, Davutoğlu Başbakan iken üzerlerine geçirip bir de bu arazinin üzerinden 370 milyon lira kredi çekmişler.
Türkiye Mimarlar Odası durumu fark edince arazi devrini Danıştay'a taşımış.
Danıştay da bu başvuruyu haklı bulup, araziyi üniversiteden almış.
Teminat ortadan kalkınca tutuşan banka ise zaten taksitlerini bile tahsil edemediği kredi için üniversiteyi sıkıştırmaya başlamış.
İşte CHP ile birlikte haftalarca ciyaklayanların bütün derdi, üniversitenin ödemesi gereken 'nereye gittiği belirsiz' bu parayı kamuya ödetmekmiş.
Üstelik, CHP'ye yakın Mimarlar Odası'nın başvurusunu bildikleri halde.
Özışık'ın yazısı gazetemizde yayınlandıktan günler sonra, Cumhurbaşkanı dün tafsilatlı anlattı mevzuyu.

Benzer bir karalama kampanyasını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yürütüyor bugünlerde.
Hedefine, Sakarya'daki tank palet fabrikasını devralan BMC'yi koymuş, üzerinde tepindikçe tepiniyor.
Oysa BMC'nin, 2013 yılında TMSF el koymadan önce, bugün on binlerce askerimizin, polisimizin hayatını koruyan Kirpi'leri üretemediğini (veya ürettirmediklerini) çok iyi hatırlıyoruz değil mi?
Bütün servetini bu fabrikayı ayağa kaldırmak için harcadığını Ethem Sancak'tan çokça dinlemiş bir kişi olarak vicdani sorumluluğumu yerine getirdim ve bir önceki yazımda, TMSF ihaleye çıktığında kimsenin teklif dahi vermediği BMC'nin nasıl kurtarıldığını yazdım.
Şimdi Kılıçdaroğlu'nun diline doladığı ikinci adıma, yani tank palet fabrikasının devrine gelelim.

Sakarya'daki tank palet fabrikasını 1973 yılında kuran merhum Necmettin Erbakan.
Kıbrıs Barış Harekatı'ndan dolayı Türkiye'ye ambargo uygulanan dönemde bu fabrika önemli bir görev icra etmiş.
Doğrudan Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı olan fabrikada tankların modernizasyonu yapılmış, palet ve optik parçaları üretilmiş.
Lakin aradan geçen 50 senede fabrikanın teknolojisi hayli eskimiş.
Ayrıca KİT kafasıyla çalıştırılan bir yerde üretim ne kadar verimli olur, orasını siz düşünün.
Fabrikada en son Fırtına Obüsü üretilir ama, motor, şanzıman tedariki gibi pek çok problemden dolayı o da sınırlı kalır, arkası getirilemez.

Milli Altay Tankı üretimi gündeme gelince, hükümet bu fabrikanın yenilenmesi, daha verimli kullanılması ve önceki aksaklıkların yaşanmaması için işi 25 yıllığına özel sektöre devretmeyi öngörür.
Deyim yerindeyse, bir babayiğit aranmaktadır yine.
Öncelik, sadece palet değil, her parçasıyla dışa bağımlılıktan kurtulmuş bir tankı problemsiz şekilde TSK'ya teslim etmektir.
En güçlü talipliler ise Otokar ve Kirpi üretimiyle rüştünü ispatlayan BMC'dir.
Otokar, 250 tank üretimi için 7 milyar avro teklif eder.
Karşısına rakip çıkmasa devletin onay vermekten başka çaresi olmayacaktır.
Ancak BMC faktörü devreye girince en son 4,2 milyar avroya düşer.
Bu, tank başına 16 milyon 800 bin avro gibi bir rakama tekabül eder.
Ancak hükümet fiyatın daha da düşürülmesinde ısrarcı olur, Otokar kabul etmez, ihale biraz da emrivaki ile 3,6 milyar avroya BMC'de kalır.
Böylece tank başına maliyet 14 milyon avroya düşer.
Verilen ilk teklifle, sonuçlanan rakam arasındaki makasa bakıldığında ise devletin karı 3,5 milyar avrodur.
Fabrika derhal devralınacak, gerekli yatırımlar yapılacak ve 250 tank iki yıl içerisinde teslim edilecektir.

Tank üretilecek tamam da, fabrika ne durumda diyecek olursanız, onun da cevabı var.
Baştan 50 milyon dolarlık yatırımla ayağa kaldırılacağı düşünülür, lakin hak getire.
Bugün için tahmini rakam ne biliyor musunuz?
En az 200 milyon dolar -ki 300'ü bile bulabileceği söyleniyor.

Ayrıca, bakmayın siz Kılıçdaroğlu'nun 20 milyar dolarlık fabrika dediğine.
'Bugünkü ederi, içindeki tüm teçhizatıyla birlikte çok zorlasanız en fazla 5 milyar dolar' deniyor.
Nitekim onun da tapusunu vermedi devlet, 25 yıl sonra yeniden devralacak zaten.
O kadar kıymetli olsaydı hemen dibinde fabrikası bulunan Otokar başkasına bırakır mıydı?

Ayrıca, edindiğim bilgiye göre fabrikada stok tespit edilmeye çalışılıyor, onun bile içinden çıkılamıyormuş.
Bakanlığın elindeki rakamlarda 2,5 milyon liralık mal görünürken, fabrika kayıtlarında bu rakam 750 milyonmuş.
O 750 milyonluk stokun ne kadarı işe yarar, o da henüz meçhul.
Belli ki fabrika birilerinin çiftliği olmuş, ondan çıngar çıkıyor.
CHP de neması kesilenlerin sözcülüğünü yapıyor bir nevi.
Artık onlar kimlerse!..

Gelelim şu Katar mevzuuna.
Kemal Kılıçdaroğlu, BMC'ye Katar Silahlı Kuvvetleri Endüstri Komitesi'nin ortak olmasından çok rahatsız.
Peki neden?
Öncelikle, Katar'dan gelen bir talep değil bu, biz ricacı olmuşuz.
Adamlar da en başta Kirpi, Vuran gibi hayati öneme sahip zırhlı araç üretebilmemiz için para desteği sağlamış, askerimizin, polisimizin hayatı kurtulmuş.
Bombalı tuzakları ile binlerce şehit vermemize sebep olan terör örgütünün rahatsızlığını, siyasi kolu HDP ile canciğer kuzu sarması olan CHP dillendiriyor, tesadüf olabilir mi!...
Bakın, Katar yüzde 49 ortağı olduğu, para vermenin dışında yönetimine hiç karışmadığı BMC'ye 1 milyar dolarlık fon desteği sağlamış.
Üstelik kur 1,25'lerdeyken.
Bu parayla üretilen zırhlıları görüyoruz çatışma bölgelerinde.
Geri ödemeyi BMC yine aynı kurdan yapacakmış.
Şimdi Altay Tankı ve yerli motorunun üretimi için destek verecekler -ki, hem ekonomik olarak zor durumda bulunduğumuz, hem de kıskaca alınmaya çalışıldığımız bu dönemde çok kıymetli.
Almanlar bize para verdi, Fransız silah yağdırdı da biz mi istemedik!..

Hülasa, tank palet fabrikasında olanlar, asla CHP'nin anlattığı gibi değil.
Tıpkı altı yıl önce kimsenin yüzüne bakmayıp teklif dahi vermediği BMC fabrikasının ayağa kaldırılması gibi, tank palet fabrikası da işlevsel hale getirilecek ve savunmamızın göz bebeği olacak.
Bütün dertleri bunun önünü kesmek, gerisi laf-ı güzaf.

Yücel Koç

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber