İşyeri hekimlerinin katkı payı düştü; doktorlar işyerlerinden kaçıyor

İşçilerin güvenlik ve sağlığı için mutlaka her işyerinde olması gereken iş yeri hekimlerine verilen katkı paylarının yüzde 30 oranında azaltılması doktorları iş yerlerinden kaçırıyor.

Son yıllarda ciddi manada artan işyeri hekimlerinin sayısının katkı payının düşürülmesiyle birlikte yeniden azalışa geçeceğini ve ilerleyen yıllarda hekimi olan hiç fabrikanın kalmayacağı tehlikesi olduğu belirtiliyor.

Kayseri Tabipleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, Türkiye'de çağdaş anlamda işyeri hekimliğine doğru özellikle son yıllarda önemli adımlar atıldığını, ancak son yapılan katkı paylarıyla ilgili düzenlemenin bu sektörü olumsuz etkilediğini söyledi.

Türk Tabipler Birliği'nin (TTB) gayretleriyle işyeri hekimliği kurslarının açıldığını ve hekim sayısının arttırıldığını kaydeden Kurtoğlu, "Tüm bu çabalara rağmen işyeri yönetimleri işyeri hekimi bulundurmayı gereksiz kabul ediyor. İşyeri hekimlerini muayene ve tedavi hizmetlerini yürüten bir elaman olarak görüyorlar. Bu anlayışa birde yeni değiştirilen döner sermaye yönetmeliğine göre verilen katkı payı yüzde 30'a düşürülünce doktorlarda artık iş yeri hekimliğinden kaçar oldu. Doktorların hiçbirisi işyeri hekimliği kursuna gitmeye sıcak bakmıyor. Bununla birlikte belgesi olan hekimler de işyeri hekimliğini bırakma kararı aldı. Bu durum hekimsiz fabrika sayısını hızla arttıracak ve ileriki yıllarda hiçbir fabrikanın hekimi kalmayacak. Bu sorunun çözümü için döner sermaye yönetmeliğinin tekrar değiştirilerek aile hekimlerinin de işyeri hekimliği yapabilmelerine olanak sağlanmalıdır" dedi.

SAĞLIK SİSTEMİNDEKİ DÖNÜŞÜM GEREKSİZ İLAÇ VE TEDAVİYİ ARTTIRDI

Hükümetin, çok güzel bir uygulama yaparak sağlıkta dönüşüm programını hayata geçirdiğini ve bu durumun hastaların işini kolaylaştırdığını kaydeden Kurtoğlu, uygulamanın suiistimal edildiğini söyledi.

Uygulamanın hayata geçmesiyle birlikte gereksiz ve aşırı tetkiklerin, ameliyatların yapılıp gereksiz ilaçların yazılmaya başlandığını, ucuz ilaç yerine pahalı ilaçların reçete edildiğini yönünde kendilerine çok sayıda şikayet geldiğinin altını çizen Kurtoğlu, bu uygulamanın suiistimal edilmemesi için sağlık kuruluşlarının denetlenmesi gerektiğini savundu.

Yapı denetim şirketleri gibi şirketlerin sağlık kuruluşlarını denetleyerek gereksiz hiçbir işlemin parasının ödenmemesi yönünde alınacak kararın bu sorunun önüne geçeceğini açıklayan Kurtoğlu, "Ülkenin milli serveti heba ediliyor. Bu uygulamayı sadece sağlık kuruluşları değil hastalar ve hasta yakınları da suiistimal edebiliyor. Gereksiz yere tahlil ve tetkikler isteniyor bu konuda hekimler üzerinde baskı oluşturulmaya çalışılıyor. Ayrıca, ücretsiz veya bedava diye sabah devlet hastanesine, öğlen özel hastaneye ve akşamüzeri fakülte hastanesine gelen insanlar olduğunu biliyoruz. Vatandaşlarında bilinçli hareket etmesi gerekir. Kaybolan ülkenin milli servetidir" diye konuştu.