İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Koronavirüs ile ilgili merak edilen bütün soruları Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara'ya sorduk

Memurlar.net olarak Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara ile çok detaylı bir röportaj yaptık

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 27 Mart 2020 14:55, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Edip Üzen/Memurlar.net

Memurlar.net olarak Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara ile çok detaylı bir röportaj yaptık.

Koronavirüs ile ilgili akla gelen bütün soruları Ateş Kara'ya sorduk.

Bu virüs paketli ürünlerden, paradan, pazardaki meyveden veya kapı kolundan bulaşır mı?

İşte merak ettiğiniz tüm soruların cevabı

Öncelikle kamu oyunda spekülatif bazı haberler var, kapı kollarına temastan, marketlerdeki paketli ürünlerden bulaşır mı? Bununla ilgili ne söylersiniz?

PAKETLİ ÜRÜNDEN VİRÜS BULAŞMA İHTİMALİ YOK

Şöyle değerlendirelim, Pratik olarak bulaşmaz, markette kullanılan herhangi bir paketli üründen bulaşma ihtimali var mı diye sorarsanız, öyle bir ihtimal yok, ancak mesela paket üstüne biri hapşırır, sen de o paketi dokunarak alırsan, sonrasına ağzına, burnuna, gözüne götürürsen virüsü böyle alma ihtimalin var. Diyelim ki o paketi aldın, dokundun, marketten kasadan geçirdin, poşetin içerisinde götürdün, yaklaşık 2 saat sonrasında aldın, böyle bir şekilde hiçbir geçiş olmaz. Eve gelince elimizi, yüzümüzü yıkayalım, bunları uygularsak böyle bir geçiş mümkün değil.

Kapı kolları herkesin dokunduğu yerler, bulaştırma olasılığı olan yüksek yerden bir tanesi, o nedenle de, herkesin olduğu, toplu yaşam alanlarında başka insanların da bulunduğu yerlerde kapı kolu gibi temasın çok olacağı yerlerde, dokunacaksak;

Elimizi, burnumuza, ağzımıza, gözümüze götürmemeli,

Mümkün olduğu kadar çabuk, elimizi bolca sabunla yıkayalım

Pazarda açıktan aldığımız meyve sebzelerden virüsün bulaşma, bulaşmışsa bize geçme ihtimali var mı?

KORONAVİRÜS YİYECEKLE BULAŞAN BİR HASTALIK DEĞİL

Şöyle söyleyeyim, bu hastalık, yiyecekle bulaşmıyor. Virüs, aldığımız şeyin üzerinde çok bol miktarda olması lazım ve ona biz elledikten sonra elimize yüzümüze burnumuza ağzımıza götürmemiz gerekiyor.

Yani eğer virüs varsa kimseye dokunmadan elimizi sabunla yıkarsak virüs bitmiş olur.

Ama bunun üstüne de virüsün bulunması o kadar kolay bir şey değil,

Herkese test yapmaya gerek var mı?

Şimdi şöyle düşün, herkese test yapmanın bir anlamı olur mu, hayır, bizim testte ne yapmamız lazım. virüsün bulaşma ihtimali olan kişilere yapmamız lazım, testin amacı o anda şu virüs var mı yok mu?

Biz diyelim şimdi sana testi yaptık, yarın ateşin çıktı, testin negatif olur. Test bugün için sadece söyler, şu an da hastalık yok der, yarından sonrayı söylemez. Kuluçka dönemini 14 gün olarak söylüyoruz ya, bugün virüsü aldığın gün olsun, sana bugün test yapsam, yarın da test yapsam virüs çıkmaz, normal hastalık 7. Gün, 6. Gün de çıkıyor, 5. Gün de yakalayabilirim, ama 3. Günde yaparsam olmaz. Çünkü bizim testimizde virüs ancak boğazımızda, burnumuzun arka kısmında hasta olmadan bir gün önce başlıyor, o zaman bulaştırıcılık başlıyor, çevreye yayılmaya başlıyor, bu yüzden biz testi olası olarak virüsü taşıyabilecek, hastalık bulguları olanlara yani, ateş, öksürük, nefes darlığı olanlarda testi yapalım.

Yani bunlardan herhangi biri varsa, ateş, kusma, ateş, öksürük, nefes darlığı, öksürük varsa test yapalım

Vakada pik noktası olarak öngördüğünüz bir sayı var mı?

Burada şunu söyleyeyim mühim olan şu biz virüs almış her kişiye ulaşabiliyor muyuz, bu yakaladığımız her kişiyi test yapabiliyor muyuz, testi hızlı öğrenebiliyor muyuz bunlar önemli.

Şunun için, biz bir kişiyi bulduğumuzda onun temas edebileceği diğer kişilere de ulaşabiliyoruz. Diyelim ki ben yarın hasta olduğum ortaya çıktı, bana hemen soruluyor, son 48 saatte kimlerle görüştün. Hemen görüştüğü kişilere gidip virüs almış olma ihtimaliniz var. 14 gün evde kalmanız gerekiyor diyoruz. Kimseyle görüşmemeniz gerekiyor, biz sizi arayacağız, kontrol edeceğiz, sizde ateş olursa, öksürük olursa sizi hemen teste alacağız, bunu yapabilirsek o zaman bu tabloyu en az sayıda geçiririz.

Rakamı düşük tutmak istiyorsak, o zaman şunu yapmamız şart en az şekliyle bir araya gelmemiz lazım. Bugün herkes hasta olabilir. Hasta olup olmayacağımız yarın biliyor muyuz, o zaman şuna dikkat etmeliyiz, aramızdaki mesafeyi 1 metreden fazla tutmaya, mümkünse sık görüşmemeye dikkat etmemiz lazım.

Şehirler arası yolculuğun kısıtlanmasına yönelik Bilim Kurulu öneride bulunacak mı?

Şöyle söyleyeyim, o bizim ülkemizdeki vakaların yoğunluğuna göre değişecek. Baktık ki bir ilde farklı şekilde vakalar çıkıyor ve çok yoğun çıkıyor. Bu ilden giriş ve çıkışlara dikkat edilmeli, çünkü çıkışta herkeste virüs olabilir gibi düşünmeli. Bu yüzden vakaları izlememiz lazım, bu nedenle olası olarak virüsü taşıyan herkese test yapmamız lazım, ona göre değerlendirmemiz lazım.

ŞEHİRLERARASI YOLCULUK KISITLANABİLİR

Şehirlerarası yolculuğu kısıtlamayı düşünmüyoruz ama bu yarın değişebilir diyorsunuz,

Belki de bugün akşam için de bile değişebilir. Bu kararlar gelen vakalara göre anlık değişebiliyor

Bir de sosyal mesafeye uymayan bazı illerimiz var, bunun için bilim kurulunda öneriniz var mı?

Bu hep konuşuluyor, ben şuna inanıyorum, bizim insanımız anlatıldığı zaman uyar, demek ki biz anlatamadık. Şunu söylememiz lazım, bu virüs her yaş için tehlikeli, bebek için de, genç için de...

Hem kendimiz, hem sevdiklerimiz için sosyal mesafeye özen göstermemiz lazım,

Virüsün taşıyıcı olursam bana etki etmezse ileri yaşta birini ölümle karşı karşıya mı bırakırım?

Sadece ileri yaş değil, kendi yaşınızdakini de... Şöyle düşünün, gençlerde yüz kişiden 2 kişi, büyüklerde yüz kişiden 10 kişi, çok büyüklerde yüz kişiden 20 kişi hayatını kaybediyor. Bir sevdiğinin başına geldiğinde bu senin için yüzde yüz, bu nedenle bunun kimin başına geldiğini bilme ihtimalimiz yok. Ben gencim, sağlıklıyım, spor yapıyorum, hiçbir sağlık sorunum yok ama yine de başınıza gelebilir.

27 derece sıcakta virüsün azalacağı, hatta yok olacağını söyleniyor, bu doğru bir yaklaşım mı?

Bu virüs yeni bir virüs, kesin bir şey söyleyemeyiz, neyi söyleyebiliriz, elimizdeki veriler, ailesindeki diğer elemanlar, kardeşi, kuzeni yeğeni nasıl hareket ediyor, küçük ufaklık kardeşine bakarak yorum yapıyoruz. Bunların hepsi okulda okuyan, başarılı, düzenli çalışanlar o zaman bunun da böyle olma ihtimali vardır diyebiliriz. Şöyle düşünelim, bu virüsün en önemli kardeşinin abisinin, kuzeninin özelliği, güneş ışığından çok etkilenmesi. Biz molekül yapısına baktığımızda daha önceki Sars virüsüne çok benziyor. Bu Sars virüsü 'Güneş Işığından çok etkileniyor.

"Bu virüste Güneş Işığından ve sıcaktan çok etkileniyor."

İkinci bulgumuz da şu... Hep Türkiye'ye geç getirdik diyoruz ya, bazı şeyleri de öğrendik.

Genellikle enfeksiyonun çok yoğun görüldüğü şehirlerde hastalığın en fazla yayıldığı dönemler sıcaklığın 4-10 derece olduğu ve nemin en düşük olduğu yerler. Böyle olunca da, sıcak olan diğer ülkelere baktığımızda virüs oralara gidebiliyor ama yayılmıyor, tutunamıyor. Bu virüsten beklentimiz benzer özelliğini bizde de göstermesi.

Virüs ile ilgili çok spekülatif iddialar da oluyor kendi evinizde, kendi ailenizle mesafenizi koruyun, kendi çocuğunuzla mesafenizi koruyun, odalara kapanın gibi, bunları doğru buluyor musunuz?

Bunları şöyle düşünelim:

1- Sen bugün kaç kişiyle görüşeceksin, çok kişiyle görüşeceksin, eve gittiğin zaman çok kişiyle görüştüğün için her şeyi eve götürüyor musun, götürüyorsun. Mesafeyi korumazsan, görüştüğün virüslü birisinden, virüsü alır eve götürürsün. Görüştüğünüz her kişi virüslü olabilir, her kişi riskli olabilir dikkat edeceğiz

Eve giderken elini yıkayacaksın, kıyafetlerini değiştireceksin ondan sonra diğer kişilerin yanına geçeceksin. Hele dışarı gelip giderken ateşin olduğunda maske takıp Hastaneye gideceksin.

Bu Virüs Türkiye'yi ne zaman terk edecek?

"Onu bilsem o kadar mutlu olurum ki, hep beraber uğraşıyoruz ama bu virüsün terk etmeyeceğini biliyoruz."

Önlemlerimizi almamız lazım. Sıkı olarak bu önlemlere uymamız, dişimizi sıkmamız gerekiyor. Bu virüs ışıktan ve sıcaktan etkilensin ki etkisini kıralım

Bu virüsün kaybolma ihtimali var. Sars gibi. Çıktı ve çok yoğun görüldü. 7 ay sonra kayboldu gitti. Bunun da böyle kaybolma ihtimali var ama kaybolacak diye rahat hareket etmemiz lazım. Kendi üstümüze düşeni yapıp evde kalmalıyız.

Dışarı çıkmaz zorundaysak 1 metreden fazla yaklaşmayalım. Ellerimizi sık sık yıkayalım, en ufak bir şekilde hasta olma riskimiz varsa maske takalım. Hastalık riskiniz varsa, maske başkasına bulaştırmanızı önleyebilir.

Hamile olanlar ekstra risk taşıyor mu?

Hamile olan ile hamile olmayan kadınlar arasında fark yok. Hamilelik ekstra bir risk getirmiyor,

Direkt virüse etki eden ilacımız yok, ikincil yollarla virüse etki eden ilaçlarımız var onları kullanıyoruz. Bu yüzden mutlak zorunlulukta kalmadıysak bu ilaçları hamilelere şimdilik kullanmamayı tercih ediyoruz. Bu ilaçların bir kısmı hamilelerde kullanılmıyor.

Türkiye'de koronavirüs başarısı nedir?

Türkiye'ye virüsün geç gelmesini başardık mı, Başardık. Bu çok büyük bir başarıdır.

Vakaları yakalayıp, izole edebiliyor muyuz... Onda da belli oranda başarılı gidiyoruz. Daha iyi olabilirdik ama başarılıyız. Biraz gevşediğimiz anda bu virüs anında sayıları çok arttırıyor. Vakalara bakıp iyiyiz dememeliyiz. Kötüyü düşünerek hareket ediyor. Verilerimiz iyi bunu devam ettirmeliyiz.

Cumhurbaşkanı da söyledi, virüste işin ehli sizlersiniz. Sizim Bilim Kurulu'nda aldığınız kararlar ne kadar dikkate alınıyor?

Çok dikkate alınıyor. Bakanımız her Bilim Kurulu'na eşlik ediyor. Alınan kararların bire bir uygulanmasını sağlıyor.

Kurul'da bazen farklı düşünebiliyoruz ama toplantı sonunda ortak bir karar alıyoruz.

Bilim Kurulu sokağa çıkma yasağını önerecek mi?

Bilim Kurulu olarak insanların yalnız kalmasını istiyoruz. Bunun sağlanması gerekir. Kendimiz sokağa çıkma yasağını uygulamamız gerekir. Fakat Devlet rakamlara bakar, işleyişe bakar. Ne karar alması gerekiyorsa alır.

İyileşen hastalar virüs taşıyıcısı olur mu?

Virüs yeni bir virüs, bilmiyoruz. Taburcu olup eve giden hastalara 14 gün evde kalın diyoruz. 14 günün ardından en az iki tane test yapıyoruz ikisi de negatif çıkarsa artık sokağa çıkabilirsin diyoruz.

Virüs yaz aylarında etkisini kaybettikten sonra Kış ayları gelince tekrar dünyada yayılmaya başlayacak mı?

Bir ihtimal evet ama büyük bir olasılıkla şimdiki gibi değil. Gittikçe azalıp gidecek. Virüslerin bir özelliği de kendi içinde kırılma olması. Bu onların bir özelliği

Ölen hastalarımızı ağır hastalarımızın sigara geçmişi var mı?

Var, özellikle Çin de sigara içenler, bu hastalığı daha kolay alıyor.

Hastalığa yakalanan da daha ağır geçiriyor. Sigara her açıdan çok riskli

Sumak, Soğan Sarımsak, bunların virüsü öldürmede etkisi var mı?

Eskiden de bildiğimiz Soğan Sarımsağın bir miktar böyle etkisi var. Bilimsel olarak kanıtlanmış etkiler değil. Bunları hastalığı tedavi edermiş gibi düşünmeyelim, seviyorsanız kesinlikle yiyin, ha şöyle olur, sarımsak, soğan yerseniz kokudan dolayı kimse 1 metreden fazla size yaklaşmaz. Bu açıdan bakınca etkisi olur.

Salgın grip hastalığı olarak devam mı edecek?

Bir olasılık da, bu virüs mevsimsel özellik kazanır. Kışın görürüz, diğer zamanlarda azalır. Bu beklediğimiz tablolardan bir tanesi

VİRÜSTE BEKLENİLEN ÜÇ OLASILIK

Bizim beklediğimiz üç olasılık var şöyle;

Virüs büyük bir atak yapacak, ortalıktan kaybolacak

Virüs büyük bir atak yapacak, mevsimsel özellik kazanacak, kışın solunum yolu enfeksiyonu olarak görülecek.

En az olasılık ise önümüzdeki dönem de büyük salgın yapacak.

Bu virüs para ile bulaşır mı?

Bu virüs dış ortamda çok canlı kalmıyor. Kağıdın özelliği nedeniyle parada biraz daha uzun kalma özelliği var. Grip virüsü paranın üzerinde çok daha fazla kalır. Bu virüsün o kadar özelliği yok. Parayla dokunduğunuz anda ellerimizi yıkamamız lazım.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber