Harcırahlarla İlgili Sorunlar ve Çözümleri

Günü birlik harcırah; Denetim elemanlarının alacağı harcırah miktarları; Görevlendirme yazısı olmadan harcırah ödenip ödenemeyeceği; Memuriyet mahalli dışında bulunan kurs ve okullara gönderilenlere verilecek harcırah; Yardımcı Hizmetler sınıfında görevlendirilenlere ilk atamalarda harcırah ödenip ödenemeyeceği ve Tedavi için başka yere gönderilenlere ödenecek harcırahlar konusunda, Sayıştay Başkanlığının vermiş olduğu kararlar çerçevesinde sitemiz uzmanlarının hazırladığı açıklamaları görmek için tıklayın.

Haber Giriş : 15 Mayıs 2003 21:55, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Harcırahlarla İlgili Sorunlar ve Çözümleri

Günü birlik harcırah; Denetim elemanlarının alacağı harcırah miktarları; Görevlendirme yazısı olmadan harcırah ödenip ödenemeyeceği; Memuriyet mahalli dışında bulunan kurs ve okullara gönderilenlere verilecek harcırah; Yardımcı Hizmetler sınıfında görevlendirilenlere ilk atamalarda harcırah ödenip ödenemeyeceği ve Tedavi için başka yere gönderilenlere ödenecek harcırahlar konusunda, Sayıştay Başkanlığının vermiş olduğu kararlar çerçevesinde sitemiz uzmanlarının hazırladığı açıklamaları görmek için tıklayın.

MEMURLARA YAPILAN HARCIRAH ÖDEMELERİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ

6245 sayılı Harcırah Kanunu çerçevesinde memurlara yapılan harcırah ödemelerinde karşılaşılan sorunlar ve çözümleri detaylı bir şekilde konu başlıklarıyla açıklanacaktır.

1- Memur ve Hizmetlilere Ödenecek Günü Birlik Harcırah ve Ödeme Usulü

6245 sayılı Kanunun 39'uncu maddesinde günü birlik harcırah kavramı açıklanmıştır. Bu kanunun 39'uncu maddesinde; ?Memuriyet mahalli dışına gönderilenlerin gündeliği: Resmi bir görevle memuriyet mahalli içinde bir yere gönderilenlere gündelik verilmez. Geçici bir görevle memuriyet mahalli dışındaki bir yere gönderilenlerden, buralarda ve yolda öğle (saat 13.00) ve akşam (saat 19.00) yemeği zamanlarından birini geçirenlere 1/3, ikisini geçirenlere 2/3 oranında ve geceyi de geçirenlere tam gündelik verilir.?hükmü yer almaktadır.

Bu madde de 24 saati geçmeyen yurt içi ve yurt dışı geçici görev gündeliklerinde ödeme usulü düzenlenmiştir. Bu durumu örnekle açıklamak gerekirse Ankara'da görev yapan bir memur memuriyet mahalli dışındaki bir yere sabah saat 10:00 da görevli olarak gitmiş ve saat 17:00 de memuriyet mahalline tekrar dönmüşse bu memura 1/3 oranında yevmiye(gündelik) ödenecektir. Eğer bu memur memuriyet mahalli dışına resmi araba ile gitmemişse ayrıca yol masrafı ile hamal (Cins ve adedi beyannamede gösterilmek suretiyle) bagaj ve ikametgah veya vazife mahalli ile istasyon, iskele veya durak arasındaki nakil vasıtası masrafları da ödenir.

Harcırah ödemesinde gündelik miktarı her yıl bütçe Kanunu ile belirlenir. 2002 yılı Bütçe Kanununun (H) cetvelinde gündelik miktarları belirlenmiştir. Buna göre memur ve hizmetlilerden ;
1-Ek göstergesi 8000 ve daha yüksek olan kadrolarda bulunanlar :13.000.000 TL
2-Ek göstergesi 5800 (dahil) - 8000 (hariç) olan kadrolarda bulunanlar :11.000.000 TL
3-Ek göstergesi 3000 (dahil) - 5800 (hariç) olan kadrolarda bulunanlar :10.000.000 TL
4-Aylık/kadro derecesi 1-4 olanlar : 9.000.000 TL
5-Aylık/kadro derecesi 5-15 olanlar: 8.000.000 TL
yevmiye alırlar.

Bu madde ile ilgili olarak açıklanması gereken bir hususta merkez, bölge ve il düzeyinde teftiş, denetim veya inceleme yetkisine haiz denetim elemanlarının bu görevlerle ilgili olarak günü birlik seyahatlerinde ödenecek yevmiye tutarıdır.
6245 sayılı Harcırah Kanununun 33'üncü maddesinin (b) bendinde;
"1-Türkiye düzeyinde teftiş, denetim ve inceleme yetkisine haiz bulunanlara birinci derece kadrolu memur için tespit olunan gündelik miktarının 1,3 katı,
2- Bölge düzeyinde teftiş, denetim veya inceleme yetkisine haiz bulunanlara birinci derece kadrolu memur için tespit olunan gündelik miktarının 1,1 katı,
3-İl düzeyinde teftiş, denetim veya inceleme yetkisine haiz bulunanlara birinci derece kadrolu memur için tespit olunan gündelik miktarının 0,9 katı,
Gündelik olarak ödenir.? hükmü yer almaktadır.
Buna göre 2002 yılı için birinci derece kadrolu memur için tespit olunan gündelik miktarı 13.000.000 TL olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla merkez, bölge ve il düzeyinde teftiş, denetim veya inceleme yetkisine haiz denetim elemanlarının bu görevlerle ilgili olarak günü birlik seyahatlerinde ödenecek yevmiye tutarı 13.000.000 TL nin yukarıda belirtilen oranlarla çarpılması sonucunda bulunacak tutardır. Örneğin Türkiye düzeyinde teftiş, denetim ve inceleme yetkisine haiz bulunan bir Maliye Müfettişine görevi ile ilgili bir yere günü birlik seyahat için ödenecek yevmiye tutarı 13.000.000 x 1,3 = 16.900.000 TL dir. Günü birlik seyahat süresine göre bu tutarın 1/3, 2/3 veya tamamı ödenir.

Ancak, bu denetim elemanları bu görevler dışında başka bir işle görevlendirilirlerse bunlara ödenecek yevmiye katsayılı olarak değil kadro derecelerine göre belirlenir. Örneğin, yukarıda belirtmiş olduğumuz 4'üncü dereceli bir kadroda bulunan Maliye Müfettişi teftiş, denetim ve inceleme dışında başka bir görevle ikamet mahalli dışındaki bir yere gitmişse bu durumda alması gereken yevmiye tutarı 9.000.000 TL dir.

Bu konuda Sayıştay 8.Dairesinin vermiş olduğu 21.05.1998 tarihli ve 4080 sayılı Kararında;
?Her ne kadar Milli Eğitim Bakanlığı (İlköğretim Genel Müdürlüğü) ve Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü'nün yazılarında ilköğretim müfettişlerine günlük çalışma sürelerini görevlendirildikleri yerlerde geçirmeleri şartıyla buralara aynı gün gidip dönmelerinde tam gündelik ödenmesi gerektiği görüşü mevcut ise de bu görüş 6245 sayılı Harcırah Kanunun 39'uncu maddesine aykırılık teşkil ettiğinden söz konusu meblağın sorumlulara ödettirilmesine,?hükmedilmiştir.

Yine Sayıştay Temyiz Kurulunun 06.05.1997 tarihli ve 24071 sayılı Kararında;
"Nitekim, 33'üncü maddenin (b) fıkrasının 2851 sayılı kanunla değişik yeni halinde "Devamlı ikamet ettikleri yerler dikkate alınarak kurumlarınca belirlenen görev merkezi, mıntıka merkezi ve grup merkezi dışına teftiş, denetim, inceleme veya soruşturma görevi ile gönderilenlere gündelik ödenir." şeklinde yazılı ifadeye göre; denetim elemanlarının ikamet ettikleri yerden başak bir yere görevlendirilerek gönderilmeleri sonucunda ihtiyar olunan masrafı karşılamak amacıyla gündelik öngörüldüğü, gerçekleşen masrafa göre ödenecek gündeliğin tespiti için Harcırah Kanununun diğer maddeleri ile bu arada 39'uncu madde ile de ilişki kurulması gerekmektedir.

Bu nedenle ........... Milli Eğitim Müdürlüğünde görevli ilköğretim müfettişlerinin aynı gün gidip gelmek suretiyle yaptıkları denetim görevi için ödenecek gündeliğin tespitinde Harcırah Kanununun 39'uncu maddesinin de dikkate alınması gerekir.

Bu itibarla ilgililere beyannamede gösterilen taşıt ücreti dışında yemek zamanlarından birini geçici görev mahallinde geçirdiklerinin kabulü ile 1/3 oranında gündelik ödenmesi gerektiğine bu şekilde düzenlenmiş daire ilâmlarının yerinde olduğuna sonuç olarak Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı yazıları ile yargı kararlarındaki gerekçelerin yukarıda yapılan açıklamalar muvacehesinde kabulü mümkün olmadığından dilekçi iddialarının reddiyle 602 sayılı ilâmın 1'inci maddesiyle verilen ........... liraya ilişkin tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.?denilmektedir.

Sonuç olarak denetim elemanlarına, geçici görev mahallinde teftiş, denetim, inceleme veya soruşturma gibi bir görev ifa edilmediği sürece 6245 sayılı Kanunun 33/b maddesine göre yevmiye ve yatacak yer bedeli ödenmesi mümkün değildir.

Bu hususla ilgili olarak Sayıştay Temyiz Kurulunun 09.12.1998 tarihli ve 24356 sayılı kararında şu hususlara yer verilmiştir;
"Muhasebat Genel Müdürlüğü Başkontrolörlerinden ........... Grubunda görevli ............'ün 5.10.1993 tarihinden itibaren Denetim Birim Başkanı olarak Ankara'da görevlendirildiği; bu görevi dolasıya 6245 sayılı Harcırah Kanununun 33'üncü maddesinin (b) bendinde belirtilen teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma niteliğinde bir görev ifa etmeyen ilgiliye aynı maddenin (a) bendine göre yevmiye ödenmesi ve aynı Kanunun yevmiye ödenmesi ile ilgili azami müddeti gösteren 42'nci maddesi dikkate alınması gerekirken, 33'üncü maddenin (b) bendine göre yevmiye ve yatacak yer ücreti ödendiği gerekçesiyle 986 sayılı ilâmın 1'inci maddesiyle ............. liraya tazmin hükmolunmuştur.

6245 sayılı Harcırah Kanununun Muvakkat Vazife Harcırahı başlıklı 14'üncü maddesinin i'inci bent 1'inci fıkrasında "Birinci maddede yazılı kurumlara ait bir vazifenin ifası maksadıyla muvakkaten yurtiçinde veya dışında başka bir yere gönderilenlere" muvakkat vazife harcırahı olarak yol masrafı ile yevmiye verileceği yazılı bulunmaktadır.

Aynı Kanunun "Yurtiçinde verilecek gündeliklerin miktarı" başlıklı 2562 sayılı Kanunla değişik 33'üncü maddesinin (a) bendinde "Bu Kanunun gereğince verilecek yurtiçi gündeliklerin miktarı her yıl bütçe kanunları ile tespit olunur."

2851 sayılı Kanunla değişik "Devamlı ikamet ettikleri yerler dikkate alınarak kurumlarınca belirlenen görev merkezi, mıntıka merkezi ve grup merkezi dışına teftiş, denetim, inceleme veya soruşturma görevi ile gönderilen ............. Bakanlık merkez teşkilatına dahil Kontrolör'den ...........(1) Türkiye düzeyinde denetim veya inceleme yetkisine haiz bulunanlara birinci dereceli kadrolu memur için tespit olunan gündelik miktarının 1, 3 katı ..........
Gündelik ödenir."

(b) bendine 311 sayılı KHK ile eklenen fıkrada "Bu şekilde gündelik ödenenlerden, yatacak yer temini için ödedikleri ücretleri fatura ile belgelendirenlere fatura bedelini aşmamak üzere gündeliklerinin yarısına kadar olan kısmı uyarıca ödenir." denilmektedir.

Harcırah Kanununun 33'üncü maddesinin (b) bendi bu bentte görev unvanları sayılan kamu görevlilerinin teftiş, denetim, inceleme veya soruşturma görevi ile görev merkezlerinin dışına gönderilmeleri halini düzenlemektedir.

Sayılan görevlendirmelerin dışında bir başka vazifenin ifası maksadıyla bir yere gönderilenlere de anılan Kanunun 14'üncü maddesinin 1'inci bent 1'inci fıkrası uyarınca yevmiye ödenmesi gerekir. Ancak bu suretle ödenecek yurtiçi yevmiyenin tespitinde 33'üncü maddenin (a) bendinde yazılı hükmü uygulamak gerekir.

Maliye Bakanlığının 25.9.1992 gün ve B.07.0.MGM.0.03/465-795 sayılı oluru ile ............ grubunda görevli Muhasebat Genel Müdürlüğü Baş Kontrolörü ........... Denetim Birim Başkanı sıfatıyla Ankara'da geçici olarak görevlendirilmiştir....

7 Haziran 1989 gün ve 20188 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Maliye ve Gümrük Bakanlığı Muhasebat Kontrolörleri Görev ve Çalışma Yönetmeliğinin 4'üncü maddesinde; Denetim Biriminin; Başkan Yardımcısı, Grup Başkanları, Kontrolörler ile Büro Müdürlüğünden oluştuğu,

5'inci maddesinin 2'nci bendinde; Genel Müdürün, denetim biriminin yönetim ve çalışmalarını düzenlemek üzere, kıdemli Kontrolörlerden birini Başkan olarak görevlendireceği,

6'ncı maddesinde de ilâmda belirtildiği gibi Denetim Birim Başkanının görevleri, belirtilmiştir.

Başkanın Görev ve Yetkileri başlıklı 6'ncı maddesine göre Denetim Başkanının görev yoğunluğu idari niteliktedir. Her ne kadar Yönetmeliğin 3'üncü maddesine göre Denetim Birim Başkanı aynı zamanda kontrolör unvanını sürdürmekte ise de, geçici görev mahallinde teftiş denetim, inceleme veya soruşturma gibi bir görev ifa etmediği sürece 6245 sayılı Harcırah Kanununun 33/b maddesine göre yevmiye ve yatacak yer bedeli ödenmesi mümkün değildir.

Dilekçi tarafından, Maliye Bakanlığı ile bu Bakanlığa bağlı Bütçe Mali Kontrol Genel Müdürlüğü görüşlerinin bu tür görevlendirmelerde 6245 sayılı Harcırah Kanununun 33/b maddesine göre yevmiye ödenmesi gerektiği yolunda olduğu ileri sürülmekte ise de; yukarıda yapılan açıklamalar karşısında Denetim Birimi Başkanı sıfatıyla Ankara'da geçici olarak görevlendirilen ilgili teftiş, denetim, inceleme veya soruşturma görevi yapmadığından iddiaların reddine,

Diğer yandan tazmin hükmünün gerekçesinde ifade edilmiş olmakla birlikte Harcırah Kanununun harcırah ödenmesi ile ilgili azami müddetleri gösteren 42'nci maddesi hükmü doğrultusunda yersiz ödeme tespiti yapılmadığından, 986 sayılı ilâmın 1'inci maddesiyle verilen ........... liraya ilişkin tazmin hükmünün tasdikine karar verildi....."denilmektedir.


2- Görevlendirme Yazısı Olmadan Geçici Görev Yolluğu Ödenip Ödenemeyeceği.

Sayıştay Temyiz Kurulunun 02.10.2001 tarihli ve 25324 sayılı Kararında bu konu ile ilgili olarak ; ?....Bu hükme karşılık dilekçi temyiz dilekçesinde, Bölge Müdürlüğünün 6 il ve 80 ilçeyi kapsadığını, 6 adet avukatın dava takibi gerekmekte olduğunu ve bu sırada avukatlar tümüyle göreve gitmiş iken bizzat avukat gitmesine gerektirmeyen bir "evrak verme, cevabı götürme, harç yatırma, evrakı alma" gibi rutin işler sebebiyle avukatların dışında memurlardan birisinin de görevlendirilebildiğini ve sözü edilen bir takım hizmetlerin böylece yerine getirildiğini, bu anlamda Yurt Müdürü ..................'in dava takibi için görevlendirildiğini, işin yapıldığı, harcırah beyannamesinin uygun şekilde doldurulduğu, dairesi üstünce tasdik olunduktan sonra amiri itanın bilgisi dahilinde tahakkuk ettirilen miktarın kendisine ödendiğini, ifa olmuş hizmetin karşılığının ödenmemesinin haksızlık olduğunu belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.

6245 sayılı Harcırah Kanununun 14'üncü maddesinde kurumlara ait bir vazifenin ifası maksadıyla geçici olarak yurt içinde veya dışında başka bir yere gönderilenlere geçici görev yolluğu verileceği; Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 22'nci maddesinde yurtiçi geçici görev yolluklarının ödenmesinde, görevlendirme yazısı ile Yurtiçi Geçici Görev Yolluğu Bildiriminin ödeme belgesine bağlanacağı belirtilmiştir.

Rapor dosyasındaki ödeme belgesi eklerinin incelenmesinde, ilgili şahsın dava takibi ile görevli olduğunu belirten görevlendirme yazısının ödeme belgesine eklenmediği anlaşılmaktadır. Bir vazifenin ifası maksadıyla geçici olarak başka bir yere gönderildiğine ilişkin görevlendirme yazısı olmadan geçici görev yolluğu ödenmesi mevzuata aykırı olduğundan dilekçi iddialarının reddi ile tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.?denilmektedir.


3-Denetim Elamanlarına Görev Merkezi, Mıntıka Merkezi ve Grup Merkezi Dışına Teftiş, Denetim, İnceleme Veya Soruşturma Görevi Dışında Gönderilmelerinde Ödenecek Harcırah

6245 sayılı Kanunun 33/b bendinde sayılan denetim elamanlarına devamlı ikamet ettikleri yerler dikkate alınarak kurumlarınca belirlenen görev merkezi, mıntıka merkezi ve grup merkezi dışına teftiş, denetim, inceleme veya soruşturma görevi dışında gönderilmelerinde bunlara katsayılı harcırah ödemesi yapılamayacağı gibi birinci derece kadrolu memur için tespit olunan gündelik miktarından da ödeme yapılamaz. Bu durumlarda kendi kadroları için tespit edilen yevmiye üzerinden harcırah alırlar.
Bu konuda Sayıştay 7.Dairesi 11.10.2001 tarihli ve 8884 sayılı Kararında; ?Teftiş Kurulu İstanbul ve İzmir Grup Merkezlerinde görevli müfettişlerin, ?Turne grubu başkanı, denetim grubu başkanı ile müfettişlerin denetim, inceleme, soruşturma ve araştırma işlerine ait yetki ve sorumluluklarının yürürlükteki mevzuat çerçevesinde değerlendirilmesi? amacıyla Ankara'da düzenlenen hizmet içi seminere katılmaları nedeniyle, görevlendirmenin teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma görevi imiş gibi değerlendirilerek, 6245 sayılı Harcırah Kanununun 33/b maddesine göre teftiş yevmiyesi ve yatak ücreti verilmesi sonucu fazla ödenen tutarın sorumlulara ödettirilmesine?hükmetmiştir.

Yine bu konuda Sayıştay 4.Dairesi 19.04.2001 tarihli ve 29140 sayılı Kararında; ? 27.10.1990 tarih ve 20678 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan ?M.E.B. İlköğretim Müfettişleri Kurulu Yönetmeliği?nin 34'üncü maddesinde müfettişlerin görevleri sayılırken ?Rehberlik ve iş başında yetiştirme?, ?Teftiş ve değerlendirme? ayrı ayrı sayılmış ise de, teftişin genel anlamı içinde öğretmenlerin görev başında yetiştirilmesinin ve öğretim yılı başında öğretmenlerle yapılan toplantıların da teftişin devamı olduğu düşünülerek, rehberlik ve toplantı amacıyla ilçelerde görevlendirilen İl Milli Eğitim müfettişlerine, 6245 sayılı Harcırah Kanununun 33'üncü maddesinin (b) fıkrası uyarınca teftiş yevmiyesi ödenmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığına,?hükmedilmiştir.


4- Mesleki Bilgilerini Artırmak Amacıyla Memuriyet Mahalli Dışında Açılan Kurs veya Okullara Gönderilenlere ve Yabancı Diller Eğitim Merkezine Gönderilenlere Ödenecek Harcırah

6245 sayılı Kanunun 37'nci maddesinde; ?Mesleki bilgilerini artırmak amacıyla memuriyet mahalli dışında açılan kurs veya okullara gönderilenlere, bu Kanuna göre geçici görev gündeliği verilir.
Bu maksatla yabancı memleketlere gönderilenlere özel anlaşmaları gereğince, yabancı devlet, uluslararası kuruluş veya resmi diğer kuruluşlar tarafından ödeme yapıldığı takdirde bu ödemeler gündeliklerinden indirilir.

Yurtiçinden veya yurtdışından sağlanan burslara dayanılarak veya aylıkları transfer edilmek suretiyle staj ve öğrenim amacıyla yurtdışına gönderilenlere bu madde hükmü uygulanmaz. Bunlara ilgili kanun hükümlerine göre müstehak oldukları ödeme yapılır.?hükmü yer almaktadır.

Sayıştay 7.Dairesi 19.04.1999 tarihli ve 8424 sayılı Kararında; ?Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsünce düzenlenen kamu yönetimi uzmanlık programına katılan Tıp Doktoru ....'a harcırah ödenebilmesi için; 6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun 37'nci maddesi hükmü gereğince kursun meslekle alakalı olması; 19.12.1988 gün ve 4636/1 sayılı Sayıştay Genel Kurul Kararı uyarınca da, ilgili kurum ve kuruluşlarca usulüne uygun olarak hazırlanmış bir hizmetiçi eğitim yönetmeliğinin bulunması ve bu yönetmelikte, söz konusu enstitüdeki eğitim programına katılmaya imkan veren bir hükmün yer alması ve ayrıca memurun bu kursa kurumun isteği üzerine katılmış olması gerekmektedir.
Belirtilen nedenlerle, söz konusu Tıp Doktoruna harcırah ödenmesinin mümkün olmadığına,?hükmedilmiştir.

Yine Sayıştay Genel Kurulunun 19.12.1988 tarihli ve 4636/1 sayılı Kararında bu konuyla ilgili olarak şu hususlara yer verilmiştir; 2666/7 ve 4372/1 sayılı Sayıştay Genel Kurulu kararları doğrultusunda Maliye ve Gümrük Bakanlığınca düzenlenen 14.8.1985 günlü BÜMKO-KY-14-115528-37-267/19347-23 sayılı 28 Seri No.lu Harcırah Kanunu Genel Tebliğinin, Türkiye ve Orta-Doğu âmme İdaresi Enstitüsüne devam edenlere geçici görev yolluğu ödenemeyeceğine ilişkin bölümünün Danıştay 5'inci Dairesince iptal edildiğinden bahisle, bu konudaki Sayıştay görüşünün tespitine ilişkin Maliye ve Gümrük Bakanlığı istemi.

...............Açıklanan nedenlerle, Türkiye ve Orta-Doğu âmme İdaresi Enstitüsüne devam eden Devlet memurlarına, 6245 sayılı yasanın 37'nci maddesi hükümleri dairesinde geçici görev yolluğu ödenebilmesi, memurun kurumu tarafından 657 sayılı yasanın 214'üncü maddesi uyarınca ve Devlet Memurları Eğitimi Genel Plânı ile belirlenen esaslar doğrultusunda hazırlanmış bir hizmet içi eğitim yönetmeliğinin bulunmasına ve bu yönetmelikte, anılan Enstitüdeki eğitim programlarına katılmaya imkân sağlayacak bir hükme yer verilmiş olmasına ve ayrıca, memurların söz konusu Enstitüdeki eğitim programlarına katılmalarının, kurumlarının isteği ile gerçekleşmesine bağlı bulunmaktadır.

Sonuç olarak, Türkiye ve Orta-Doğu âmme İdaresi Enstitüsünde eğitim gören Devlet memurlarının bu eğitimlerinin hizmet içi eğitim sayılabilmesi ve dolayısıyla bunlara geçici görev yolluğu ödenebilmesi için, ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından usulüne uygun olarak hazırlanmış bir hizmet içi eğitim yönetmeliğinin bulunması ve bu yönetmelikte, söz konusu Enstitüdeki eğitim programlarına katılmaya imkân veren bir hükmün yer alması, ayrıca memurun buradaki eğitime, kurumunun isteği üzerine katılmış olması gerektiğine oybirliğiyle karar verildi.?denilmektedir.

Devlet Memurları Yabancı Diller Eğitim Merkezince düzenlenen yabancı dil kurslarına katılan kaymakam ve vali muavinlerine ve Milli Güvenlik Akademisinde yapılan öğrenime katılan Devlet Memurlarına, Harcırah Kanunu uyarınca gündelik verilip verilmeyeceğine ilişkin olarak Sayıştay Genel Kurulunun 12.04.1984 tarihli ve 4372/1 sayılı Kararında şu hususlara yer verilmiştir; ?6245 sayılı Yasanın değişik 37'nci maddesinde, mesleki bilgilerini artırmak amacıyla memuriyet mahalli dışında açılan kurs ve okullara gönderilenlere geçici görev gündeliği ödeneceği belirtilmek suretiyle, Devlet Memurlarından kurs veya okullara katılanlara geçici görev gündeliği ödenebilmesi, bu kurs ya da okulların, katılan memurların mesleki bilgilerinin artırılmasına yönelik eğitim ve öğretim vermeleri koşuluna bağlanmış; Devlet memurlarının mesleki bilgilerinin artırılmasına, bir başka deyişle yetiştirilmelerine ilişkin esas ve usullerde 657 sayılı Yasanın 214 ilâ 220'nci maddeleriyle düzenlenmiş bulunmaktadır.

Memurların mesleki bilgilerinin artırılmasına yönelik faaliyetler, anılan Yasanın 214'üncü maddesinde, "hizmet içi eğitim" olarak adlandırılmış ve Devlet memurlarının yetiştirilmelerini sağlamak, verimliliğini artırmak ve daha ileriki görevlere hazırlamak amacıyla uygulanacak eğitim biçiminde tanımlanan hizmet içi eğitimin, Devlet Personel Dairesi tarafından ilgili kurumlarla birlikte hazırlanacak yönetmelikler dahilinde yürütüleceği ifade edilmiş; aynı Yasanın değişik 2'nci maddesinde ise, bu Kanunda öngörülen yönetmeliklerin Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulacağı belirtilmiştir.

Buna göre, 657 sayılı Yasanın 216'ncı maddesine dayanılarak hazırlanıp yürürlüğe konulan Yönetmeliğinde, kurumlarınca yabancı dil öğrenmeleri gerekli görülen personele yabancı dil öğrenme olanakları sağlamak amacıyla kurulduğu belirtilen Devlet Memurları Yabancı Diller Eğitim Merkezinde eğitim gören Devlet memurlarının bu eğitimlerinin hizmet içi eğitim sayılabilmesi ve dolayısıyla bunlara geçici görev gündeliği ödenebilmesi için, ilgili kurum tarafından Devlet Personel Dairesi ile birlikte hazırlanmış hizmet içi eğitim yönetmeliğinin bulunması ve bu yönetmelikte, Devlet Memurları Yabancı Diller Eğitim Merkezinde düzenlenen yabancı dil kurslarına katılmanın hizmet içi eğitim sayılacağının açıkça belirtilmesi gerekmektedir.

Her ne kadar, İçişleri Bakanlığı tarafından hizmet içi eğitim yönetmeliği hazırlanmış ve 12.4.1982 günlü 17662 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan bu yönetmeliğin 24 ve 42'nci maddelerinde de Devlet Memurları Yabancı Diller Eğitim Merkezinde verilen eğitimin hizmet içi eğitim sayılacağı ve hizmet içi eğitim çalışmalarına katılanlara geçici görev gündeliği ödeneceği belirtilmişse de, anılan Yönetmeliğin Devlet Personel Dairesiyle birlikte hazırlanmadığı ve Bakanlar Kurulu Kararı alınmadan yürürlüğe konulduğu anlaşıldığından, usulü yönden 657 sayılı Yasanın 2'nci ve 214'üncü maddelerine aykırı bulunan söz konusu Yönetmeliğe dayanılarak işlem yapılması; yönetmeliklerin kanunlara ve tüzüklere aykırı olamayacağı şeklindeki Anayasa hükmü karşısında mümkün değildir.

Diğer taraftan, Devlet Memurları Eğitimi Genel Planının Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulmuş olması nedeniyle, bir çeşit yetki devrinden söz edilerek, bu plan esaslarına göre hazırlanacak hizmet içi eğitim yönetmeliklerinin, ilgili bakanın onayı ile yürürlüğe konulmasında herhangi bir sakınca bulunmadığı düşünülebilir. Ne var ki, 19.10.1983 günlü Resmi Gazetede yayımlanan söz konusu Plan, İçişleri Bakanlığı Hizmet İçi Eğitim Yönetmeliğinin yayımından sonra yürürlüğe girdiğinden, anılan Yönetmeliğin bu Plana dayanılarak çıkarılmadığı da ortadadır.

Hal böyle olunca, mevzuata uygun olarak hazırlanmayan bir yönetmeliğe dayanılarak Devlet Memurları Yabancı Diller Eğitim Merkezinde düzenlenen yabancı dil kurslarına katılan görevlilerin bu eğitimlerinin hizmet içi eğitim olarak değerlendirilmesi ve bunlara 6245 sayılı Yasanın değişik 37'nci maddesine göre geçici görev gündeliği verilmesi mümkün görülememektedir.

Öte yandan, 657 sayılı Yasaya 2670 sayılı Yasayla eklenen ek 3'üncü maddede, vali, büyükelçi, müsteşar, müsteşar yardımcılığı ve genel müdür görevlerine ve Bakanlar Kurulu Kararı ile atanması yapılan bu seviyelere uygun diğer görevlere yapılacak atamalarda Milli Güvenlik Akademisi öğrenimi görenlere diğer niteliklere uymak kaydıyla öncelik verileceği belirtilmiş olup, Milli Güvenlik Kurulunun 16.8.1963 günlü 16 sayılı ve 30.9.1967 günlü 128 sayılı kararlarıyla, ulusal güç ve güvenlik konularında akademik çalışmalar yapma üzere kurulmuş bulunan Milli Güvenlik Akademisindeki öğrenime, Milli Güvenlik Kurulu kararlarında belirlenen nitelikleri taşıyan, mesleklerinde belirli ilerleme göstermiş ve ileride üst düzey yönetici kadrolarına atanabilecek Devlet memurları arasından seçilen sivil personel ile kurmay subayların katıldıkları, sempozyum ve inceleme gezileri şeklinde yürütülen bu öğrenimini ise dört ayı aşan bir dönemi kapsadığı anlaşılmış bulunmaktadır.

Yukarıda da açıklandığı üzere, Milli Güvenlik Akademisi tarafından yürütülen çalışmalarda, memurların mesleki bilgilerinin artırılması değil; ulusal güç ve güvenliği ilgilendiren konuların sempozyumlar ve inceleme gezileri biçiminde öğretilmesi amaçlandığından, sözü edilen Akademideki öğrenime katılan, çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarına mensup ve değişik mesleklere sahip devlet memurlarının Milli Güvenlik Akademisindeki çalışmalara katıldıkları sürece geçici görevli sayılmaları ve Harcırah Kanununun 37'nci maddesiyle ilgilendirilmeksizin kendilerine aynı Kanun Hükümleri doğrultusunda geçici görev gündeliği ödenmesi uygun olacaktır.

Sonuç olarak, 6245 sayılı Yasanın değişik 37'nci maddesinde sözü edilen kurs ya da okullarda verilen eğitim ve öğretimin, Devlet memurlarının yetiştirilmelerini sağlamak, verimliliğini artırmak ve daha ileriki görevlere hazırlamak amacına dönük olması gerekmekle beraber;

1- Bu kurs ya da okullarda verilen eğitimin hizmet içi eğitim sayılabilmesi için, ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından, usulüne uygun olarak hazırlanmış bir hizmet içi eğitim yönetmeliğinin bulunması ve bu yönetmelikte söz konusu kurs ya da okullara katılmanın hizmet içi eğitim niteliğinde olduğunun açıkça belirtilmesi gerektiğine,

2- 657 sayılı Yasanın değişik 2'nci ve 214'üncü maddelerinde öngörülen usullere aykırı olarak hazırlanıp yürürlüğe konulduğu anlaşılan İçişleri Bakanlığı Hizmet İçi Eğitim Yönetmeliğine dayanılarak işlem yapılmasının ve dolayısıyla Devlet Memurları Yabancı Diller Eğitim Merkezindeki kurslara katılan kaymakam ve vali muavinlerine 6245 sayılı Yasanın 37'nci maddesine göre geçici görev gündeliği ödenmesinin mümkün bulunmadığına,çoğunlukla,

3- Milli Güvenlik Akademisindeki öğrenime katılan Devlet memurlarının, hizmet içi eğitime katılan kursiyer olarak kabul edilmeleri mümkün görülemediğinden, söz konusu personelinin, anılan Akademideki çalışmalara katıldıkları sürece geçici görevli sayılmaları ve Harcırah Kanununun 37'nci maddesiyle ilgilendirilmeksizin kendilerine aynı Kanun hükümleri doğrultusunda geçici görev gündeliği ödenmesi gerektiğine,
oybirliğiyle karar verildi.? denilmektedir.


5- Yardımcı Hizmetler Sınıfında İstihdam Edilenlerin İlk Atamalarında Harcırah Ödenip Ödenemeyeceği

6245 sayılı Kanunun 4'üncü maddesinin son paragrafında; ?Ancak, becayiş olunanlar ile, mahallen temin ve görevlendirilmeleri mümkün ve mutat olan hizmetlilere ve bunların aile fertlerine yeni veya açıktan atanmalarında ve emeklilik hariç görevlerine son verilme hallerinde harcırah verilmez.? hükmü yer almaktadır.

Ayrıca, 6245 sayılı Kanunun 3'üncü maddesinin (c) bendinde; ?Memur: Personel kanunları hükümlerine göre aylık alan kimseleri (Yardımcı hizmetler sınıfına dahil personel hariç), (d) bendinde ise; ?Hizmetli: Personel kanunlarına göre yardımcı hizmetler sınıfına dahil personeli, kurumlarda yalnız ödenek mukabili çalışanlarla kurumlarda çalıştırılan tarım ve orman işçilerini ve iş kanunlarına göre işçi sayılan kimseleri ifade eder?hükmüne yer verilmiştir.

Bu hükümler çerçevesinde Yardımcı Hizmetler Sınıfında göreve başlayanların ilk atamalarında harcırah ödemesinde bulunulamaz.

Ancak, Sayıştay 4.Dairesi 14.01.1997 tarihli ve 28308 sayılı Kararında; ?Açıktan atanan hizmetliye, 6245 sayılı Kanunu'nun 4'üncü maddesindeki "mahallen temin ve görevlendirilmeleri mümkün ve mutat olan hizmetlilere ve bunların aile fertlerine açıktan atanmalarında harcırah verilmez" hükmüne karşın,

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "İstihdam Şekilleri" başlıklı 4'üncü maddesinde memur, mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler şeklinde tanımlandığından; yardımcı hizmetler sınıfında bir kadroya atanan personelin memur sayılmasının doğal olacağı gerekçesiyle, ilgili personele sürekli görev yolluğu ödenmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığına? karar vermiştir.

Şunu da belirtmek gerekir ki 2002 yılı Bütçe Kanununun 6'ncı maddesinde; ?6245 sayılı Harcırah Kanunu kapsamında bulunan kurum ve kuruluşlar ile özel hükümler gereğince anılan Kanun kapsamı dışında yer alan tüm kamu kurum ve kuruluşlarında, istihdam edilme şekline bakılmaksızın; ilk defa veya yeniden göreve alınanlar ile bunların aile fertlerine bu nedenlerle harcırah ödenmez, bu amaçla başka bir adla ödeme yapılamaz.

Yukarıdaki fıkra kapsamına girenlerden, aynı fıkra kapsamında bulunan kurum ve kuruluşlar arasında veya bunların başka yerlerdeki birimleri arasında naklen ataması yapılanlar ile başka yerlerde sürekli veya geçici olarak görevlendirilenlere, harcırah talep etmediklerine ilişkin yazılı beyanda bulunmaları halinde, 6245 sayılı Harcırah Kanununda veya özel mevzuatlarında bu atama veya görevlendirmeler için öngörülen harcırah ödenmez, bu amaçla başka bir adla dahi olsa herhangi bir ödeme yapılamaz.

6245 sayılı Harcırah Kanunu ile diğer mevzuatın bu fıkraya aykırı hükümleri uygulanmaz.?hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre ilk defa atananların istihdam şekline bakılmaksızın harcırah almaları mümkün değildir.


6- Tedavi İçin Başka Yere Gönderilenlere Ödenecek Harcırah

6245 sayılı Kanunun 18'inci maddesinde; ?Memurlar, yardımcı hizmetler sınıfına dahil personel ve kurumlarda yalnız ödenek mukabili çalışanlar ile aşağıdaki (c) bendinde yazılan hallerde aile fertlerinden, memuriyet mahalli dışına;?Kanunları gereğince sağlık kurumlarında yatarak veya ayakta tedavi maksadıyla (Aile Fertleri için ikamet mahalli dışına) gönderilenlere, gidiş ve dönüşleri için yol masrafı ve gündelik ödenir. Ayakta tedavi görenlere ayakta tedavi süresince gündelik ve ikamet ettikleri yer ile tedavi kurumu arasındaki mutat taşıt ücreti ayrıca ödenir.?hükmü yer almaktadır.

Ayrıca, bu Kanunun 20'nci maddesinde; ?Hastalıkları icabı 18 inci maddenin (c) bendinde yazılı yerlere bir kimse refakatinde gitmesi lüzumu resmi tabip raporuyla tevsik edilenlere refakat edecek aile efradından birisine ve aile efradından refakat edecek bir kimse bulunmadığı takdirde kurumlarınca terfik olunacak memur veya hizmetliye bu işin devamı müddetince yevmiye ve yol masrafı verilir.?hükmü yer almaktadır.

6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun 20'nci ve Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği'nin 27'nci maddeleri uyarınca, hastanın resmi tabip raporuyla birden fazla refakatçi eşliğinde başka bir yere tedaviye gönderilmesi halinde bu refakatçilerin tamamı için harcırah ödenmesinin mümkün olup olmadığı hususunda Sayıştay Genel Kurulunun 25.10.1999 tarihli ve 4936/1 sayılı Kararında şu hususlara yer verilmiştir;

Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği'nin 27'nci maddesinin ikinci fıkrasında, hastanın tedavi edilmek üzere başka bir yere gönderilmesi sırasında yanında bir kimsenin bulundurulmasının zorunlu olduğu hastayı gönderen sağlık kurumu veya kuruluşunun raporunda belirtildiği takdirde, hastaya biri eşlik ettirilir. Eşlik eden kimseye de memurun bağlı olduğu kurumca, 'Harcırah Kanunu' hükümleri dairesinde yolluk ve gündelik verilir hükmü yer almıştır.

Bu hükümle, zorunlu hallerde hastaya refakat imkanı sağlanmıştır. Ancak fıkra metninde hastaya biri eşlik ettirilir denilmek suretiyle hastayı gönderen sağlık kurumu veya kuruluşunun sadece bir refakatçi için lüzum gösterebileceği ifade edilmiştir.
Aynı fıkrada, eşlik eden kimseye verilecek yolluk ve gündelik konusunda da Harcırah Kanununa atıf yapılmıştır.

6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun konuya ilişkin 20'nci maddesinde ise, hastalıkları icabı 18'inci maddenin (c) bendinde yazılı yerlere bir kimse refakatinde gitmesi lüzumu resmi tabip raporuyla tevsik edilenlere refakat edecek aile efradından birisine ve aile efradından refakat edecek bir kimse bulunmadığı takdirde kurumlarınca terfik olunacak memur veya hizmetliye bu işin devamı müddetince yevmiye ve yol masrafı verilmesi öngörülmüştür.

Görüleceği üzere, bu hükümde de aile efradından birisine ve aile efradından refakat edecek bir kimse bulunmadığı takdirde kurumlarınca terfik olunacak memur veya hizmetliye ödenilmiş ve böylece, sadece bir refakatçi için yolluk ve yevmiye ödenmesine cevaz verilmiştir.

Refakatçiye yapılacak yolluk ve yevmiye ödemeleriyle ilgili temel yasal düzenleme, kuşkusuz Harcırah Kanunu'nun anılan hükmüdür. Bu hükümde de hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde bir refakatçi için ödeme yapılabileceği belirtilmiştir. Kanunun açık bir biçimde ortaya koyduğu bu durumun, birtakım zorunluluklar gerekçe gösterilerek farklı biçimde yorumlanması ve bahis konusu 20'nci madde hükmünün bu suretle genişletilmesi mümkün değildir.

Bu itibarla, hastanın başka bir yere tedaviye gönderilmesi halinde, resmi tabip raporunda lüzum gösterilmiş olsa dahi, birden fazla refakatçi için yolluk ve yevmiye ödenmesine imkan bulunmamaktadır.

6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun 20'nci ve Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği'nin 27'nci maddeleri uyarınca, hastanın resmi tabip raporuyla birden fazla refakatçi eşliğinde başka bir yere tedaviye gönderilmesi halinde refakatçilerden sadece birisi için harcırah ödenebileceğine ve içtihadın bu yönde birleştirilmesine, çoğunlukla karar verildi. denilmektedir.

Yine Sayıştay 7.Dairesi 14.12.1998 tarihli ve 8346 sayılı Kararında; ?6245 sayılı Harcırah Kanununun 20'nci maddesi hükmüne göre, 18'inci maddenin (c) bendinde yazılı yerlere bir kimse refakatinde gitmesi resmî tabip raporuyla tevsik edilenlere refakat edecek olanlardan yalnızca birisi için harcırah verilmesi gerekeceğinden, anne-baba refakatinde İzmir ve Ankara'daki hastanelere sevkedilen çocuğa refakat eden anne-babadan her ikisine de harcırah ödenmesinin mümkün olmadığı hükmüne yer vermiştir.

6245 sayılı Harcırah Kanununun 20'nci maddesine göre hastalıkları icabı bu Kanunun 18'inci maddesinde yazılı yerlere bir kimse refakatinde gitmesi gerektiği resmi tabip raporuyla tevsik edilenlere, aile efradından refakat edenlerin Devlet memuru olması halinde, refakat süresince yevmiye ve yol masrafı verilmiş olmasının refakat eden memurun bu süre içinde görevli sayılması sonucunu doğurup doğurmayacağı hususunda Sayıştay görüşü tespitine ilişkin Maliye ve Gümrük Bakanlığı istemi üzerine Sayıştay Genel Kurulu 07.01.1991 tarihli ve 4686/1 sayılı Kararında;

6245 sayılı Harcırah Kanununun 20'nci maddesinde değişiklik yapılmadan önce hastalıkları icabı 18'inci maddenin (c) bendinde yazılı yerlere bir kimse refakatinde gitmesi lüzumu resmi tabip raporuyla tevsik edilenlere refakat edecek aile efradından birine yalnız gidiş ve dönüş için ve aile efradından refakat edecek kimse bulunmadığı takdirde kurumlarınca terfik olunacak memur veya hizmetliye de bu işin devamı müddetince yevmiye ve yol masrafı verileceği hüküm altına alınmakta ve hastalara ilke olarak aile efradından birinin refakat etmesi benimsenerek yalnız gidiş ve dönüş için yevmiye ve yol masrafı verilmesi, aile efradından refakat edecek bir kimse bulunmadığı taktirde, bu işin kurumlarınca görevlendirilecek memurlara yaptırılarak gidiş ve dönüşten başka tedavinin devamı süresince ikamet yevmiyesi verilmesi de öngörülmekte idi.

21.5.1987 tarih ve 3371 sayılı Kanunla anılan 20'nci maddede yapılan değişiklik sonucu, tedavi amacıyla başka yere gönderilen hastalara refakat eden aile fertlerinden birine yapılan ödeme ile, refakat edecek aile ferdi bulunmaması nedeniyle kurumca görevlendirilecek refakatçi memur veya hizmetliye yapılan ödeme arasında, aile ferdi olan refakatçi aleyhine kanundan doğan fark ortadan kaldırılmış, kurumca görevlendirilen diğer refakatçiler gibi ikamet veya memuriyet mahalli dışında bulunulan günlerde ek masraf yapmak durumunda olan aile efradından refakatçilere de ikamet yevmiyesi ödenmesi sağlanmıştır.

6245 sayılı Harcırah Kanununda yapılan bu değişiklik karşısında, hastaya aile efradından refakat eden Devlet memuruna da refakat süresince yevmiye ve yol masrafının ödenmiş olmasının, bunların bu süre içinde görevli sayılmaları sonucunu doğurup doğurmayacağı, hususunda ortaya çıkan tereddüt, Maliye ve Gümrük Bakanlığının 3371 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önce bu gibilerin refakat süresini görevlendirme olarak değerlendirme yerine, yıllık izin, mazeret izni veya ücretsiz izin olarak değerlendirmiş olmasından kaynaklanmaktadır.

6245 sayılı Kanunun değişik 20'nci maddesine göre hastaya eşlik eden memurların izinli sayılabilmelerinin mümkün olup olmadığını, öncelikle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "çalışma saatleri, İzinler" başlıklı 5'inci bölümünde yer alan hükümler açısından değerlendirmek gerekmektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 102'nci maddesi; memurun hizmet yılları itibariyle yıllık izinlerini nasıl ve ne şekilde kullanacağını, değişik 104'üncü maddesi; doğum, evlenme ve ölüm hallerinde verilecek izinlerin süresini ve esaslarını, değişik 108'inci maddesi ise; memurun bakmakla mükellef olduğu veya memur refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girebilecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır hastalığa tutulmuş olması halinde, resmi tabip raporuyla belgelendirmek koşuluyla verilecek izinlerle, doğum yapan memurlara verilecek izinlerin süre ve esaslarını hükme bağlamıştır.

Görüldüğü gibi 657 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan hükümleri ile 6245 sayılı Kanunun değişik 20'nci maddesindeki şartlar ve amaç farklıdır. Gerçi 657 sayılı Kanunun değişik 108'inci maddesinin ilk fıkrasında memurun bakmaya mecbur olduğu ve refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye düşecek ana, baba, eş ve çocuklar ile kardeşlerinin yaralanmaları ve hastalanmaları halinde doktor raporu ile belgelenmesi koşulu ile refakat edilebileceği öngörülmekte ise de; aynı fıkrada yer alan "isteği" ifadesi ile refakat olayı isteğe bağlı kılınmıştır. Kaldı ki bu maddede söz edilen refakat ile 6245 sayılı Kanunun 20'nci maddesinde geçen refakat farklıdır. 20'nci madde hükmüne göre memur resmi tabip raporuyla tevsik edilmek şartıyla dairesince görevlendirilmekte ve hasta ile birlikte bir başka mahalle gönderilmektedir. 657 sayılı Kanunun değişik 108'inci maddesinde ise herhangi bir görevlendirme söz konusu olmayıp memurun isteği ve talebi ile kendisine izin verilebilmektedir.

Öte yandan hukuki statüsü kanunlarla düzenlenen Devlet memurlarına kamu görevlerini gereği gibi yerine getirebilmeleri için tanınan bir takım haklar arasında sayılan izin hakkının memurun talebi ile kullanılabilecek haklardan olması, refakatçi memuru izinli sayabilmek için durumunun yukarıda sayılan hallerden birine uygun olması ve memurun talep etmesi ile mümkün bulunmaktadır. Oysa refakat eden memur, kendi istek ve arzusu dışında bu işi yapmaya memur edilmektedir. 6245 sayılı Kanunun değişik 20'nci maddesindeki refakat hali ileri sürülerek memurun bu haklarının ve teminatının kısıtlanması, refakat süresinin izninden mahsup edilmesi ve izinli iken kendisine harcırah ödenmesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun temel prensiplerine de aykırı bir uygulama olacaktır.

Ayrıca, 6245 sayılı Kanunun 20'nci maddesinde, hastaya ailesi efradından refakat eden memurun izinli sayılması ve ailesi efradından birisinin bulunmaması halinde refakat ettirilecek memurun ise görevli sayılması şeklinde bir ayrıma yer verilmediği gibi, refakatçi memurun izinlerini kullanmış olması veya refakat süresinin kanuni izinlerden daha uzun sürmesi halinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun belli sürelerle sınırlı izin hükümleri ile konuya çözüm getirmek de mümkün olmayacaktır.

Yukarıda açıklanan nedenlerden başka, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 209'uncu maddesiyle kurumlar Devlet memurları ile kanunda belirtilen yakınlarının tedavisini sağlamakla yükümlüdürler. Hastalanan memura refakatçi sağlamak da tedavinin bir gereğidir. Kurumların bu gereği yerine getirmek için bir memuru refakatçi olarak terfik etmesi, refakatçi ister memurun yakını olsun ister olmasın 209'uncu maddenin öngördüğü tedavi yükümlülüğünün yerine getirilmesi açısından da bir görevlendirme sayılmalıdır.

Sonuç olarak, 6245 sayılı Harcırah Kanununun 20'nci maddesine göre hastalıkları icabı bu Kanunun 18'inci maddesinde yazılı yerlere bir kimse refakatinde gitmesi gerektiği resmi tabip raporuyla tevsik edilenlere, aile efradından refakat edenlerin Devlet memuru olması halinde de hastaya refakatin 6245 sayılı Harcırah Kanununa göre harcırah ödenmesini gerektirir bir görevlendirme olarak kabulüne çoğunlukla karar verildi.denilmektedir.


7- Uluslararası Toplantılara ve Ziyaretlere Katılan Belediye Başkanı ve Meclis Üyelerinin Beraberinde Götürdükleri Eşlerine Yapılacak Harcırah Ödemesi

Sayıştay Temyiz Kurulunun 02.03.1999 tarihli ve 24416 sayılı kararında bu konuyla ilgili olarak şu hususlara yer verilmiştir;?6245 sayılı Kanunun 2562 sayılı Kanunla değişik Harcırah Verilecek Kimseler başlıklı 4'üncü maddesinde;Bu Kanunda belirtilen hallerde: Memur veya hizmetli olmamakla beraber kurumlarca geçici bir vazife ile görevlendirilenlere,
..............
Harcırah verilir .....,
2562 sayılı Kanunla değişik, Memur veya Hizmetli Olmayanların Harcırahı başlıklı 8'inci maddesinin ilk iki fıkrasında ise: Memur veya hizmetli olmadıkları halde bu Kanuna tabi kurumlarca geçici bir görev ile görevlendirilenlere verilecek yol masrafı ve gündelik, bunların bilgi seviyeleri ve faaliyet sahaları ile mahalli şartlar dikkate alınarak 4'üncü dereceye kadar olan memurlardan herhangi birine verilen yol masrafı ve gündeliğe kıyasen ilgili kurumca takdir olunur.
Ancak, ilgili Bakanlığın teklifi ve Maliye Bakanlığının olumlu görüşü üzerine bu gibi kimselerden icabedenlere 4'üncü dereceden daha yüksek memurlar ödenebilecek yol masrafı ve gündelik verilebilir.
Hükümleri yer almaktadır.

Tazmin hükmüne gerekçe olarak, Belediye Başkanının eşi ve belediye meclis üyelerinin eşlerinin, 6245 sayılı Kanunun 4'üncü maddesinde sayılan harcırah verilecek kimseler arasında ve 29'uncu maddesinde uçakla yapılacak yolculuklarda yol giderleri ödenecekler arasında sayılmamaları esas alınmış ise de, anılan Kanunun 4'üncü maddesinin ikinci fıkrası ile 8'inci maddesinin birinci fıkrasında memur veya hizmetli olmadıkları halde kurumlarca geçici bir görevle görevlendirilenlere yol masrafı ve gündelik verilebileceği öngörülmekte ve bu maddelerde yurtiçi ve yurtdışı ayrımının yapılmadığı, Kanunun genel ifade ile düzenlenmiş hükümlerinden bulunmaktadır.

Rapor dosyasında mevcut ve dilekçi tarafından ibraz edilen belgelerin incelenmesinden, yerel yönetimlerin uluslararası toplantılarına katılmak ya da ikili ilişkileri geliştirmek amacıyla belediyeler arasında düzenlenen organizasyonlarda bulunmak amacıyla resmi olarak görevlendirilen Belediye Başkanı ve Belediye Meclis Üyelerinin eşlerinin de temsille görevlendirildiklerine ilişkin Belediye Meclisi Kararlarının bulunduğu, Valilik ve İçişleri Bakanlığından gerekli olurların alındığı, ayrıca eşlere 4'üncü dereceden devlet memuru için tespit edilen yol masrafı ve yevmiyenin ödendiği görülmektedir.

Uluslararası toplantılara ve ziyaretlere katılan Başkan ve Meclis Üyelerinin eşlerinin temsille görevlendirilmiş olmaları itibariyle geçici görevle yabancı ülkelere gönderildikleri ve bu nedenle yol masrafı ve gündelik ödenmesinde mevzuata aykırılık olmadığı anlaşıldığından ilamın 1'inci maddesiyle ..........-liraya ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün kaldırılmasına karar verildi.?denilmektedir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber