Hakkın, Dava Yolu İle Aranması -1

Bu dosyamızda, idarece kendisine uygulanan işlemle ilgili olarak yargı yerine başvurmayı düşünenlerle ilgili en temel hukuki terimler ve kavramlar açıklanmaktadır. Bu kapsamda, dava hakkının şartlarından dava açmanın hukuki sonuçlarına; iptal ve tam yargı davası tanımlarından dava açma süresine; tebligattan mahkemenin görevsizlik kararı vermesine; Kanun yollarından mahkemelere kadar en temel kavramlar açıklanmaktadır. Doyamızın birinci bölümünü görmek için tıklayın.

Haber Giriş : 23 Ekim 2004 00:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

DÂVA HAKKI NE DEMEKTİR?

Dava hakkı, şahsın ihlâl edilen bir hakkını koruması için mahkemeye müracaat etme yetkisi demektir. Dâva ise; mahkemeden bu hakkın korunması hususundaki taleptir.

DÂVANIN KAÇ UNSURU VARDIR?

Hak sahibi, hak sahibinin kanunen korunan menfaati (sübjektif hak) ve bu menfaatin korunmasını isteyebilme yetkisi (dâva hakkı) olmak üzere 3 önemli unsuru vardır.

DÂVA HAKKININ ŞARTLARI NELERDİR?

Dâva hakkının doğması için aşağıdaki şartların bulunması gerekir:
HAK: Meşru bir menfaat olması gerekir.
MENFAAT: Şu özellikleri taşımalıdır: Hukukî, meşru ve ahlâkî olmalıdır. Şahsî olmalıdır. Hâlen mevcut olmalıdır.
EHLİYET: Dava açma ehliyetine haiz olmalıdır
SIFAT: Belirli bir dâvada "Husumet ehliyeti'dir. Bu hak, hak sahibi olarak doğrudan doğruya veya temsîlen kullanılabilir.

Bu şartlardan biri yoksa, Mahkeme işin esasına girmez. Hasım da "Dâvanın dinlenemeyeceğini" ileri sürerek itiraz edebilir.

DÂVA VE YARGILAMA
Dâva, dâva dilekçesinin Mahkeme Kalemi'nde "Esas Defteri"ne kaydedildiği tarihte açılmış olur. Harçların da ödenmesi gerekir. Peşin ödenmesi gereken harçlar; Başvurma harcı, Karar ve İlâm harcı'dır. Bunlar, Harçlar Kanunu'ndaki tarifeye göre alınır.

Harç peşin veya süresinde ödenmemişse, müteakip işlemlere ancak harç ödendikten sonra devam olunur.

DÂVA AÇMANIN HUKUKÎ SONUÇLARI
Zamanaşımı kesilir. Ancak, dâva görevsiz ve yetkisiz mahkemede açılmışsa, zamanaşımı kesilmez. Dâva başvurulan hâkimin yetkili olmaması veya düzeltilebilecek bir şekil yanlışlığı veya vaktinden önce açılmış olması yüzünden reddedilmiş olup da o arada zamanaşımı süresi dolmuşsa; davalı, hakkını istemek için 60 günlük ek bir süreden faydalanır.

Dâva açıldıktan sonra davacı ölürse, bazı haklan mirasçılara geçer.

Mahkemeye karar vermek mecburiyeti yüklenir. Mahkeme görevsizse, "Görevsizliğine"; değilse, " hakkında" karar vererek uyuşmazlığı çözmeye mecburdur.


İDARE HUKUKU
Devletin yönetim sisteminin amaçlarını, işleyiş şekillerini, hukukî durumlarını, idare adamlarının hukukî durumlarını ve idareye ait işlerin yönetilmesi konularını inceleyen Hukuk dalıdır.

İDARÎ DÂVALAR
İPTAL DÂVALARI:
İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönlerinden biriyle hukuka aykırılıklarından dolayı, iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan dâvalardır.

TAM YARGI DÂVALARI: İdarî eylem ve işlemlerden dolayı hakları ihlal edilmiş olanlar tarafından açılan dâvalardır.
YARGILAMA USULÜ: İdarî dâvalarda "Yazılı Yargılama Usulü" uygulanır ve inceleme dosya üzerinden yapılır. Taraflardan birinin isteği üzerine duruşma yapılır.

İdarî Dâvalar nasıl açılır?
Dilekçe ile açılır. Dilekçeye, kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri de eklenir. Dilekçe ve ekleri, karşı taraf sayısından 1 fazla olarak verilir.

Dilekçeler nereye verilir?
Ait olduğu Mahkeme Başkanlığı'na veya ait olduğu Mahkemeye gönderilmek üzere İdare veya Vergi Mahkemesi Başkanlıklarına; bu mahkemelerin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Hâkimliklerine verilir. Yabancı ülkelerde bulunanlar, oradaki Türk Konsolosluklarına verebilirler.


DÂVA AÇMA SÜRESİ
Özel Kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde, Danıştay'da ve İdare Mahkemeleri'nde 60 gündür. Süre; tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Tatil günleri de sürelere dahildir. Ancak sürenin son günü tatile rastlarsa, süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar.

SÜRELER
Usul işlemleri süreye tabidir. Sebebi de; dâvayı kısa zamanda sonuçlandırmak suretiyle hak sahibini bir an önce hakkına kavuşturmak ve mahkemeyi aynı işle uzun zaman meşgul etmemektir.

Süreleri kîm tayin eder?
Kanun veya hakim tâyin eder. Kanunun tayin ettiği süreler kafidir. Bu nedenle belirlenen süre içinde adı geçen işlem yapılmazsa, bunu yapmak hakkı düşer. Ancak, bazı kanunî süreler istisnaen hâkim tarafından uzatılabilir. Hâkimin tayin ettiği süreler kafi değildir. Taraflar dinlendikten sonra kısaltılabilir, uzatılabilir. Ancak, hâkim verdiği sürenin kati olduğuna da karar vermişse, bu süre kafidir. Kafi olmayan süreyi geçiren, yeni süre isteyebilir. Ancak, ikinci defa verilen süre katidir, bir daha verilemez.

Süreler hangi günden başlar?
Tefhim (sözle bildirme) veya tebliğ (bildirim) tarihinden başlar. Süreler nasıl hesaplanır?
Süre gün olarak tayin edilmişse, tefhim veya tebliğ edildiği gün hesaba katılmaz ve son günü tatil saatinde biter. Tatil günleri süreye dahildir. Şu kadar ki, sürenin son günü tatile tesadüf ederse, tatilin ertesi günü biter.


TEBLİGAT
Usule ilişkin işlemlerin kanunun belirlediği şekilde ilgiliye bildirilmesine tebliğ (bildirim); bunu sağlamak için yapılan işleme de tebligat (bildiri) denir. Tebligat, Tebligat Kanunu ve Nizamnamesine göre yapılır. Tebliğ edilmeden yapılan usul işlemleri sonuç doğurmaz.

Tebligat yazılı şekle tabidir. Şekle ve usule uygun değilse geçersizdir. Fakat; muhatap (alıcı) usulsüzlüğe rağmen tebligatı öğrenmişse geçerli sayılır. Resmî ve Adlî tatil günlerinde, gece vakti de tebligat yapılabilir. Tebligat; PTT ile, memur aracılığıyla, doğrudan doğruya ve ilanen olmak üzere 4 şekilde yapılır. Kural, PTT veya memur ile yapılmasıdır. "Tebligat; tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa, tebliğ kendisiyle birlikte oturan aile fertlerinden veya hizmetçilerinden birine yapılır. Ancak, adı geçenlerin 15 yaşından küçük olmamaları ve bariz bir şekilde ehliyetsiz olmamaları gerekir."

Dâva dilekçesi ve eklerinin birer örneği dâvâlıya, dâvâlının vereceği savunma da davacıya tebliğ olunur. Davacının ikinci dilekçesi dâvâlıya, O'nun vereceği ikinci savunma da davacıya tebliğ edilir. Davacı, buna karşı cevap süresi verilmemişse cevap veremez. Taraflar, dilekçelere tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde cevap verebilirler. Bu süre, haklı sebeplerin bulunması halinde Mahkeme kararıyla 30 günü geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir.

İŞYERİNDE TEBLİGAT:
Tebliğ yapılacak şahıs yoksa, tebliğ aynı yerdeki daimî memur veya müstahdemlerinden birine yapılır;

Tebliğ imkansızsa veya muhatap tebellüğden kaçınırsa ne yapılır?
Kendisine tebliğ yapılacak kimse veya Tebligat kanununu gereğince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa veya tebellüğden (tebliği almaktan)
kaçınırlarsa; tebliğ olunacak evrak, o yerin muhtar veya İhtiyar Heyeti üyelerinden birine yahut zabıta âmir veya memuruna imza karşılığında teslim edilir. Ve teslim alanın adresini ihtiva eden bir ihbarname, gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırılır. Ayrıca, durum en yakın komşularından birine; Varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır .Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebligat yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan Yargı yerine bildirmeye mecburdur.Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese alt binanın kapısına ve diğer nüshası da tebliği yaptıran yargı yerinin divanhanesine (salonuna) asılır. Bu durumda, eski adresin kapısına asılma tarihi, tebliğ tarihi sayılır.

Yabancı ülkede tebligat nasıl yapılır?
O ülkenin yetkili makamı vasıtasıyla yapılır.Yabancı ülkelerde bulunan kimselere tebliğ olunacak evrak, tebligatı çıkaran merciin bağlı olduğu Bakanlık vasıtasıyla Dışişleri Bakanlığına, oradan da ilgili Türkiye Elçiliğine veya Konsolosluğuna gönderilir.

DÂVÂLI, SÜRESİ İÇİNDE CEVAP VERMEZSE NE OLUR?
Dâvayı ve iddiaları reddetmiş sayılır.

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI
İdari dava açılması veya Kanun yollarına başvurulması, dâva edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz. Ancak, idari işlemin uygulanması halinde giderilmesi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda; Mahkeme gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına kararı verebilir.

İDARİ DÂVALARDA GENEL YETKİ
Göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda veya özel kanunlarda yetkili mahkemelerin, gösterilmemiş olması halinde yetkili idare mahkemesi dâva konusu olan idarî işlemi veya sözleşmeyi yapan idarî makamın bulunduğu yerdeki İdare Mahkemesi'dir.

DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ
Aynı mahkemede görülmekte olan dâvalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, dâvanın her safhasında istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir Dâvalar aynı mahkemelerde açılmış ise, "Bağlantı sebebiyle birleştirme talebi", ikinci dâvanın açıldığı mahkeme önünde "İLK İTİRAZ" olarak ileri sürülebilir

DAVALARIN AYRILMASI
Mahkeme, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş dâvaların ayrılmasına, dâvanın her safhasında, istek üzerine veya kendiliğinden karar verebilir. Ayırma isteği dilekçe ile veya duruşmada sözlü olarak da yapılabilir

GÖREVSİZLİK KARARI
Mahkeme görev itirazını haklı görürse, "Görevsizlik karan" verir ve dosyayı görevli mahkemeye gönderir . Bu karar, "Nihaî (son) karar" olduğu için Temyiz edilebilir. Süresi içinde Temyiz yoluna başvurulmazsa, karar kesinleşir.
"Görevsizlik karan" verilmesi üzerine; davacının, karşı tarafa görevli mahkemeden tebligat yaptırması zorunludur.
Bunun için de, karanın kesinleştiği tarihten itibaren 10 gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya "Çağrı kâğıdı"nı tebliğ ettirmesi gerekir. Aksi halde, dâva açılmamış sayılır.
Ayrıca, dâvâlı kendisini bir Avukat vasıtasıyla temsil ettirmişse, bu kararla birlikte maktu (belirli) avukatlık ücretine de hükmolunur.

Dâva görülürken, dâvâlı ikâmetgâhını değiştirirse, Mahkemenin yetkisi ortadan kalkmaz.
Dâvâlının ikâmetgâhı belli değilse; dâvaya Türkiye'de son defa oturduğu yer Mahkemesinde bakılır

Dâvâlı birden fazla ise, dâva bunlardan birinin ikâmetgâhı mahkemesinde açılır. Şu kadar ki; Kanun'da dâva sebebine göre dâvâlıların tümü hakkında ortak yetkili bir mahkeme belli edilmişse, dâvaya o mahkemede bakılır. Ancak dâvanın, sırf dâvâlılardan birini kendi ikâmetgâhı mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek gayesiyle açıldığı bir takım belirtiler veya başka delillerle anlaşılırsa, Mahkeme onun hakkındaki dâvayı ayırarak "Yetkisizlik Kararı" verir (HUMK. m: 9).


KANUN YOLLARI
İTİRAZ: İdare ve Vergi Mahkemeleri'nin tek hakimli olarak verdikleri kesin kararlara başka Kanunlarda aksine hüküm bulunsa bile mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki Bölge İdare Mahkemesi'nde itiraz edilebilir. İtiraz, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde yapılır.Bölge İdare Mahkemesi'nin kararları kesindir.Temyiz yoluna başvurulamaz.

TEMYİZ: Mahkemelerden verilen nihaî kararlara karşı Temyiz yoluna başvurulabilir. Dâvada haklı çıkmış olan taraf da, hukukî yararı bulunmak şartıyla, hükmü Temyiz edebilir. Temyiz'den feragat edilebilir. TEMYİZ SÜRESİ GEÇİRİLİRSE, Temyiz yoluna başvurulamaz. İdare Mahkemeleri'nin kesin kararlan, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde Danıştay'da temyiz olunabilir.

Temyiz, kanunî süre geçtikten sonra yapılır veya temyizi mümkün olmayan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz isteminin reddine karar verir. Bu red kararı temyiz olunabilir mi? Kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde temyiz edilebilir. Dâvanın temyizi dilekçe ile yapılır. Bu dilekçeye aleyhine temyiz istenenlerin sayısına göre suret de eklemek gerekir.

Temyiz dilekçesi nereye verilir?
Kararı veren mahkemeye veya başka bir yer mahkemesine verilebilir. Başka bir deyişle; Temyiz dilekçesi; asıl hükmü veren mahkemeye, veya Danıştay'a, veya Dilekçe verenin bulunduğu yer mahkemesine verilebilir. Temyiz dilekçesi hangi mahkemeye verilmişse, o mahkemece Temyiz Defteri'ne kaydolunur.

Temyiz isteği hangi tarihte yapılmış sayılır?
Temyiz isteği; harca tabi değilse, dilekçenin Temyiz Defteri'ne kaydedildiği; harca tabi ise, harcın yatırıldığı tarihte yapılmış sayılır. Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren hâkim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek 7 günlük kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde Temyiz'den vazgeçmiş sayılacağı hususu Temyiz edene yazılı olarak bildirilir . Temyiz dilekçesi, hükmü veren mahkeme aracılığı ile karşı tarafa tebliğ olunur.

Temyiz dilekçesine cevap kaç günde verilir?
Karşı taraf, tebliğ gününden başlayarak 10 gün içinde cevap dilekçesini, hükmü veren mahkemeye veya bu mahkemeye gönderilmek üzere başka bir mahkemeye verebilir.

Dosya, Danıştay'a ne zaman gider?
Hükmü veren mahkeme, cevap dilekçesi verildikten veya bunun için belli süre geçtikten sonra, dosyayı "Dizi Listesine" bağlı olarak Danıştay'ın görevli Dairesi'ne gönderir.

Temyiz Dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur...
Temyiz eden ile karşı tarafın dâvadaki sıfatları, adı, soyadı ve adresleri, bunların kanunî temsilcisi ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri, temyiz edilen hükmün hangi mahkemeden verilmiş olduğu ve tarihi ile sayısı, ilâmın temyiz edene tebliğ edildiği tarihi, hükmün özeti, temyiz sebepleri, duruşma istenmesi halinde bu istek, temyiz edenin veya varsa kanunî temsilci yahut vekilinin imzası.

KARAR DÜZELTME
Mahkemelerin verdikleri kararlar hakkında bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren15 gün içi taraflarca karar düzeltme isteminde bulunulabilir.

YARGILAMANIN YENİLENMESİ
Kesinleşmiş bir karar hakkında yargılamanın yenilenmesi için kararın gerçekleştiği tarihi izleyen günden itibaren 60 gün içinde yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulabilir.


İPTAL VE TAM YARGI DÂVALARINDA HUSUMET KİME YÖNELTİLİR?
İptali istenen kararı almış olan veya alınan kararı yürütmekle sorumlu olan İdare'ye (valilik makamına) yöneltilir. Kamu görevlileri dâvâlı olarak gösterilemezler.

İPTAL DÂVALARI
Belli bir idarî işlemin hukuka aykırılığı nedeniyle açılan ve o işlemin iptalini öngören dâvalardır. Bu nedenle, dâva dilekçesinde dâva konusunun açıkça belirtilmesi ve hangi işlemin iptalinin istendiği hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde gösterilmesi gereklidir.

TAM YARGI DÂVALARI
Bir kamu hizmeti görülürken yürütülen idarî fiil ve kararlardan dolayı hakları kaybolan kişiler tarafından kamu kuruluşları aleyhine açılan dâvalarla, kamu hizmetlerinden birini görmek için yapılan sözleşmelerden ötürü taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin dâvalardır. Tam yargı dâvası, doğrudan doğruya açılabileceği gibi, iptal dâvası ile birlikte de açılabilir. Dâva, uyuşmazlık konusu kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde Bölge İdare Mahkemesi'nde açılır.


İDARİ YARGI YERLERİ
DANIŞTAY:
Hem genel görevli "Temyiz yeri", hem de özel görevli "İlk ve Son Derece Mahkemesidir". Temyiz yeri olarak; İdare Mahkemelerinin kararlarına karşı yapılan Temyiz istemlerini karara bağlar. İlk ve Son Derece Mahkemesi olarak; Danıştay Kanunu'nda gösterilen konularda açılan İdari Dâvaları karara bağlar.

İDARE MAHKEMELERİ: Genel görevli mahkemelerdir. İdare alanında, başka bir mahkemenin görev alanına girmeyen İdari Dâvalar, İdare Mahkemesi'nde açılır. İdare Mahkemeleri, 1 Başkan ve 2 üyeden oluşur.Kanun'da belirtilen konularda Tek Hakimli mahkeme olarak da karar verebilirler. Bu mahkemelerin tek hâkimle verdiği kararlar "İtiraz Yolu" ile Bölge İdare Mahkemesi'nde incelenip kesin karara bağlanırlar. Bölge İdare Mahkemeleri'nin kararlarına karşı "Temyiz Yolu" ile Danıştay'a başvurma imkanı yoktur.

Dosyayı hazırlayan: Ahmet Kandemir

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber