SSK'nın Devrine Bürokrasi ve Sendikalar Niye Karşı Çıkıyor?
SSK, dünyadaki sosyal güvenlik kurumları içinde sağlık hizmeti üreten birkaç kurumdan birisidir. Ülkemizdeki Emekli Sandığı ve Bağ-Kur da dahil olmak üzere olan dünyadaki sosyal güvenlik kurumları genel olarak sigortacılık hizmeti ile ilgilenirler ve sağlık hizmeti üretmezler. Ancak, SSK'nın asli görevleri ile ilgilenmesini sağlayacak devir projesine, hem bürokrasi (Çalışma Bakanlığı bürokratları) hem de sendikalar direnmektedir. Devamı için tıklayın.
SSK hastanelerinin devri
Bilindiği gibi Sosyal Sigortalar Kurumu hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri AK Parti hükümetinin acil eylem palanında yer almıştı. Aslında ülkemizde hastanelerin tek elden sevk ve idare edilmesi için daha önceden de bir çok çalışma ve hazırlıklar yapılmıştır. Son genel seçimlerde CHP dahil hemen hemen bütün partilerin seçim beyannamelerinde SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devredileceği belirtilmiştir.
Bürokrasi direniyor
Nihayet geçtiğimiz hafta Bakanlar Kurulu'nda SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri gündeme geldi ve bu konuda bir yasa tasarısı hazırlandığı açıklandı. Bu açıklamadan anlaşıldığına göre Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iki yıl içinde hükümetin acil eylem planında yer alan hastanelerin birleştirilmesi konusunda ciddi bir çalışma ve hazırlık yapmamışlar.
Hatırlanacağı üzere iki yıl önce hükümetin kurulduğu hafta içinde Sağlık Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve Maliye Bakanı bir araya gelerek SSK dahil bütün kurum hastanelerinin bir elden yönetilmesi için Sağlık Bakanlığı'na devrine yönelik çalışmaları yürütecek komisyonlar kurulmasına karar vermişlerdi. Bu komisyonun çalışmaları bu güne kadar kamuoyuna açıklanmadı. Aslında Çalışma Bakanlığı ve SSK'nın hastane devrine sıcak bakmadıkları bilinen bir gerçek. Kimse elinin altından 170 hastane, 450 dispanser ve 60 bin sağlık personelinin gitmesini istemez. Burada iş siyasi otoriteye düşüyor. Çok hızlı karar alınması gerekiyor.
SSK sigortacılık yapmalı
Dünyadaki sosyal güvenlik kurumları içinde sağlık hizmeti üreten birkaç kurumdan birisi olan SSK'nın bu güne kadar sağlık hizmetlerinde yetersiz kaldığı bir gerçektir. Kurum yönetiminin enerjisinin büyük çoğunluğunu hastane sorunlarına ayırmasından dolayı sigortacılık hizmetleri geri planda kalmaktadır. Hastanelerin Sağlık Bakanlığına devredilmesi SSK'nın prim toplama dahil sosyal güvenlik hizmetlerini daha sağlıklı yürütmesini sağlayacak. SSK'nın bugünkü imajından kurtulmasına yardımcı olacaktır.
Aslında SSK özerk bir kurumdur ve yönetimde işçi ve işveren temsilcileri de bulunmaktadır. Fakat, yönetimde çoğunluk atanmışlardan oluşur. Bu bağlamda özerkliğin işlediğinden söz edilemez. Özerklik kağıt üzerinde kalmaktadır. SSK hastanelerinin devrine karşı çıkanların ileri sürdüğü özerklik tezi bu anlamda geçerli değildir. Ayrıca hastane devrinden sonra da kurum özerk olarak yönetilebilir. Hatta daha sağlıklı ve hızlı kararlar alınarak mevcut hantal yapıdan kurtulur.
Kurumların birleşmesinin önü açılır
SSK hastanelerinin devrinin bir önemli sonucu da Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK'nın tek çatı altında birleşmesine yönelik yürütülen çalışmaların önü açılır. Bilindiği gibi Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'un kendi hastanesi bulunmamaktadır. Bu iki kurum kendi sigortalıları için diğer hastanelerden sağlık hizmeti satın almaktadır. Aslında kurumlar arasındaki bu farklılık SSK'lılar aleyhine bir eşitsizlik doğurmaktaydı. Zira bir Emekli Sandığı iştirakçisi istediği hastaneye giderek doğrudan muayene olup dışarıdan ilaçlarını alabilirken, SSK sigortalı ve emeklilerinin bu hakkı bulunmamaktadır. Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın belirttiği gibi, hastane devri sonrasında SSK'ya prim ödeyen ve bu kurumdan hizmet alan emekli ve çalışanlar ile bunların bakmakla mükellef olduğu kişiler daha kolay muayene ve tedavi olabilecekleri gibi kurum eczanesi kuyruklarından kurtulacaklar. Emekli Sandığı ve Bağ-Kur sigortalıları gibi özel eczanelerden ilaçlarını alabilecekler.
Mülkiyet devri sorun mu?
SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrinin önünde engel olarak gösterilen konulardan birisi de mülkiyetin kime geçeceği noktasında birleşmektedir. İşçi ve işveren sendikalarına göre SSK hastaneleri işçi ve işverenlerin malıdır. Sağlık tesislerinin mülkiyetinin devri bu nedenle yapılamaz. Bu görüşü ileri sürenlere sormak lazım. SSK'nın her yıl hazineden aldığı yaklaşık 4 milyar dolar destek kimin parası? Bu paranın karşılığı nerede ve SSK bütçesi veya sağlık tesisleri bu paraları geri ödemeye yetecek midir?
Buna rağmen SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrinin hangi bedelle yapılacağına, Maliye Bakanlığı'nın koordinatörlüğünde kurulacak bir komisyon karar verecek. Yani hükümet devir işlemi yaparken hastanelerin mülk bedellerini de dikkate alacaktır.
Sonuç olarak bütün kurum hastanelerinin tek elden sevk ve idare edilmesi ile kaynak ve zaman tasarrufu sağlanacaktır. Gerçekten devlet nerede kaç yataklı hastanesinin bulunduğunu, kaç uzman doktor ve yardımcı personele sahip olduğunu, bunların nerelerde istihdam edileceğini görebilecektir. Sağlık hizmetlerinin bir envanteri oluşturulacak ve buna göre planlamalar yapılabilecektir. Bize göre bu işlemlerin gecikmeden hemen yapılması gerekiyor.
Çalışanın Dünyası
Şerif Akcan
[email protected]