'Sözleşme Yıllık Yapıldığı' Gerekçesi İle Yenilenmemesi Hukuka Aykırı Bulundu
Danıştay 12.Dairesi, Adalet Bakanlığında sözleşmeli personel olarak görev yapan davacının hizmet sözleşmesinin, 2018 yılı için yenilenmemesine ilişkin işlemi hukuka aykırı buldu.

İlk derece: Sözleşme yıllıktır
sözleşme süresinin bitiminde idareyi sözleşme yapmaya zorlayıcı ve bağlayıcı bir hüküm bulunmadığı gibi, Yönetmeliğin 18. maddesinde Yönetmelik kapsamında istihdam edilmiş olmanın yeniden istihdam edilme konusunda kazanılmış hak teşkil etmeyeceğinin de hüküm altına alındığı, bu bağlamda, 2017 yılına ilişkin hizmet sözleşmesinin süresi; ''2017 mali yılı'' ile sınırlı olup, davacının da hizmet sözleşmesini imzalamak suretiyle bu durumu kabul ettiği ve süresi dolduğunda, sözleşmenin sona ereceğini bildiği, davacı ile idare arasında mevzuat kapsamında yapılan sözleşmeyle davacının ''statü hukuku'' dahiline girdiği, bu statü hukukunun mevzuatı ve imzalanan sözleşme dikkate alındığında, süreli bir sözleşmenin ilgiliye ''kazanılmış hak'' kapsamında devamlı verilmiş bir kadro anlamı taşımıyacağı, aksi durumun hem sözleşme statüsünün lafzına, hem de ruhuna uygun düşmeyeceğinin açıktır.
İstinaf: Somut bir belge bilgi yoktur
Davacının, 2008 yılından 2018 yılına kadar davalı idarede çalıştığı, hakkında herhangi bir disiplin soruşturması, görevinde yetersiz veya başarısız olduğuna ilişkin veya hizmetine ihtiyaç kalmadığına yönelik idarece yapılmış hukuken geçerli ve itibar edilebilir somut bir tespit bulunmadığı dikkate alındığında; hizmet sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Danıştay ise istinaf kararını onadı.
T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2024/1592
Karar No: 2025/1102
İSTEMİN KONUSU:
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
Adalet Bakanlığı... Dairesi Başkanlığında... personeli olarak görev yapan davacının hizmet sözleşmesinin, 2018 yılı için yenilenmemesine ilişkin... tarih ve ... sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; 375 sayılı KHK ve ilgili Yönetmelik ile taraflar arasında imzalanan sözleşmede; sözleşme süresinin bitiminde idareyi sözleşme yapmaya zorlayıcı ve bağlayıcı bir hüküm bulunmadığı gibi, Yönetmeliğin 18. maddesinde Yönetmelik kapsamında istihdam edilmiş olmanın yeniden istihdam edilme konusunda kazanılmış hak teşkil etmeyeceğinin de hüküm altına alındığı, bu bağlamda, 2017 yılına ilişkin hizmet sözleşmesinin süresi; ''2017 mali yılı'' ile sınırlı olup, davacının da hizmet sözleşmesini imzalamak suretiyle bu durumu kabul ettiği ve süresi dolduğunda, sözleşmenin sona ereceğini bildiği, davacı ile idare arasında mevzuat kapsamında yapılan sözleşmeyle davacının ''statü hukuku'' dahiline girdiği, bu statü hukukunun mevzuatı ve imzalanan sözleşme dikkate alındığında, süreli bir sözleşmenin ilgiliye ''kazanılmış hak'' kapsamında devamlı verilmiş bir kadro anlamı taşımıyacağı, aksi durumun hem sözleşme statüsünün lafzına, hem de ruhuna uygun düşmeyeceğinin açık olduğu, kaldı ki İdare Mahkemelerinin; ''yerindelik denetimi'' kapsamında bir değerlendirme yapmalarının hukuken de mümkün olmadığı, bu durumda, 375 sayılı KHK kapsamında sözleşmeli personel olarak istihdam edilen ve sözleşme süresi dolan davacının, 2018 yılı için sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince, Danıştay Onikinci Dairesi'nin 05/06/2023 tarih ve E:2019/5655, K:2023/3114 sayılı bozma kararına uyularak; davacının, 2008 yılından 2018 yılına kadar davalı idarede çalıştığı, hakkında herhangi bir disiplin soruşturması, görevinde yetersiz veya başarısız olduğuna ilişkin veya hizmetine ihtiyaç kalmadığına yönelik idarece yapılmış hukuken geçerli ve itibar edilebilir somut bir tespit bulunmadığı dikkate alındığında; hizmet sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline ve işlem nedeniyle uğradığı maddi kayıpların tahakkuk tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davalı idarenin sözleşme yapmaya zorlanamayacağı, idarenin takdir yetkisi kapsamında tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın iptali ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize konu kararın, "işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının sözleşmesi yenilenseydi her bir maaş için ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" ilişkin kısmı incelendiğinde;
Davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklara uygulanacak "yasal faizin başlangıç tarihi"nin, dava açma tarihi olan 02/03/2018 tarihi esas alınarak, bu tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken; "söz konusu parasal hakların; işlem nedeniyle uğradığı maddi kayıpların tahakkuk tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" şeklinde hüküm kurulmasında, hukuka ve Danıştay içtihatlarına uygunluk bulunmamakta ise de; bu yanlışlık; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eksiklik ve yanlışlık kapsamında olduğundan, Bölge İdare Mahkemesi kararının, "...işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının dava açma tarihi olan 02/03/2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" şeklinde düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulü, İdare Mahkemesi kararının kaldırılması, dava konusu işlemin iptali, işlem nedeniyle uğradığı maddi kayıpların tahakkuk tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, yukarıda belirtilen şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, kesin olarak, 04/03/2025 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.