Öğretim üyeleri rotasyona yanaşmıyor YÖK, öğrenciler için fedakârlık bekliyor

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 09 Mart 2009 07:00, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), öğretim üyesi sıkıntısı yaşayan küçük illerdeki 13 tıp fakültesinin ihtiyacını büyükşehirlerdeki üniversitelerden karşılamak için düğmeye bastı. 250'den fazla profesör ve doçentin, Kars, Kahramanmaraş, Sivas, Şanlıurfa gibi illerdeki 13 tıp fakültesinde geçici görevlendirilmesine karar verildi. Ancak öğretim üyeleri, en az bir yılı kapsayacak rotasyona (yer değiştirme) sıcak bakmıyor.

YÖK'ün hocalara gittikleri üniversitede akademik yükselmelerine öncelik sağlanacağını taahhüt etmesi de fayda etmedi. Çoğunluğu İstanbul, Ankara ve İzmir'deki 26 üniversitede görev yapan öğretim elemanları, karara tepki gösterdi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, büyükşehirlerdeki bazı tıp fakültelerinde ciddi öğretim üyesi yığılması olduğunu belirterek, uygulamanın gerekliliğini savunuyor. Öğretim elemanlarını, eksik olan üniversitelere kaydırarak denge kurmayı amaçladıklarını vurgulayan Özcan, "Mesela bir fakültede 19 profesör var, onların altında ne doçent, ne yardımcı doçent ne de araştırma görevlisi var. Öğretim üyesi sıkıntısı yaşayan fakültelerimiz için bu profesörlerin fedakarlık yapması lazım." diyor. YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. İzzet Özgenç, uygulamanın kamu hizmetlerindeki verimlilik bakımından büyük önem taşıdığını anlatırken, görevlendirmelerde öğretim üyelerinin rızasını almaya dikkat edeceklerini söylüyor. Batıdaki öğretim üyelerinin atanacağı üniversitelerden Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özkan Ünal da hocaların kendi rızasıyla gelmelerinin önemine işaret ediyor: "Yoksa ne biz ne de gelen hocalar verim alabilir. Fakültemizde öğretim üyesi eksikliği var. Gelen hocaların hem fakülteye hem de öğrencilerimize faydası olacak."

'Üniversiteler arasında işbirliği yapılsın'

Türk Tabipler Birliği (TTB) ise uygulamaya şiddetle karşı çıkıyor. Öğretim üyelerinin yıllarca izlenen yanlış politikaların kurbanı olduğuna dikkat çeken TTB Başkanı Gencay Gürsoy, esas sorunun bu üniversiteleri altyapıyı düşünmeden açmak olduğunu ifade ediyor. YÖK'ün ilk kararının emrivaki olduğunu belirten Gürsoy, bunun daha sonra gönül rızasına çevrildiğini aktarıyor. TTB Başkanı, profesör ve doçentlerin bu konuma gelinceye kadar zaten 4-5 yıl mecburi hizmet yaptıklarını hatırlatarak, şunu öneriyor: "Altyapısı ve insan kaynağı yetersiz fakülteler, gelişmiş üniversitelerle işbirliği yapmalı." İstanbul Üniversitesi rektör adayı Prof. Dr. Ali Akyüz de uygulamanın zorlama olduğunu ileri sürüyor. O da Gürsoy gibi, üniversiteler arasında işbirliği yapılmasını ve öğretim üyelerinin sırayla gitmesini öneriyor.

Öğretim üyesi dengesizliği, Amerika'da da yaşanıyor. Bu ülkede öğretim üyeleri, doktorasını yaptığı üniversitede çalıştırılmıyor. Dağılımın homojen gerçekleşmesine önem veriliyor. Türkiye'de ise bir öğretim üyesi, başladığı üniversitede emekli olabiliyor. Öte yandan Türkiye, dünya standartlarının altında hekim sayısı ile sağlık hizmetlerini yürütüyor. Halen 103 bin hekim bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Avrupa'da 100 bin kişiye 340 doktor düşerken, Türkiye'de bu oran 100 bin kişiye 145.

Öğretim üyesi açığı olan

üniversiteler

Abant İzzet Baysal (20 anabilim/bilim dalında öğretim üyesi), Afyon Kocatepe (16), Sivas Cumhuriyet (9), Dicle (6), Düzce (5), Fırat (12), Tokat Gaziosmanpaşa (20), Harran (20), Kars Kafkas (37), Kahramanmaraş Sütçü İmam (21), Hatay Mustafa Kemal (12), Van Yüzüncü Yıl (7), Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (12).

Öğretim üyesi gönderecek

üniversiteler

Ankara, Gazi, Hacettepe, İstanbul, Marmara, Dokuz Eylül, Ege, Akdeniz, Uludağ, Trakya, Karadeniz Teknik, Çukurova, Süleyman Demirel, Osmangazi, Celal Bayar, İnönü, Erciyes, Selçuk, Adnan Menderes, 19 Mayıs, Cumhuriyet, Gaziantep, Atatürk, Kocaeli, Mersin, Pamukkale.

Çağlar Avcı

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber