Tarımda üretim zayiatı nasıl önlenir!
Önlenebilir üretim zayiatının tarlada %10-15'lerde sofrada ise %20-25'lere çıkması tarımda görünen ve görünmeyen ürün kayıpları, hem gıdaya erişim yönünden hem de ekonomik bakımdan büyük sorun teşkil ediyor.

Önlenebilir üretim zayiatı tarlada % 10-15'lerde, sofraya gelene kadar %20-25'lere
çıkıyor!
İnsanlığın ve insanımızın beslenmesi, hayatiyetini devam ettirmesi için tarımın
aktif ve dinamik olarak sürekli bir şekilde ayakta tutulması gerektiği herkes
tarafından kabul edilen bir gerçektir.
Tarımda görünen ve görünmeyen ürün kayıpları, hem gıdaya erişim yönünden hem
de ekonomik bakımdan büyük sorun teşkil etmektedir.
Önlenebilir ürün kayıplarının, bazı ürünlerde, sofraya gelene kadar %20-25'lere
vardığı bir döngüde, tedbirsizlik ve ihmaller zincirinden söz etmek mümkündür.
Bu noktada tüketim aşamasındaki israftan bahsetmiyoruz.
Tarımın aktif, verimli, daha az ürün kaybı yaşanarak sürdürülebilmesi için
alınması gereken tedbirlerin başında doğru üretim modelinin kalıcı bir şekilde
uygulamaya geçirilmesinin önemi büyüktür.
Üretim sistemimizde bölgesel ürün, tür ve hatta bölgesel çeşit belirlenerek
oluşturulacak üretim modeli uygulamaya konulabilir
Yüzyıllardır tarım yapılan ülkemizde sıradan vatandaşın bile hangi bölgede
ne tür ürünler yetiştiğini bildiği bir zamanda tarımsal üretim modellemesinde
hala bölgesel üretim deseninin yeterince oluşturulamamış veya oturtulamamış
olması, tarımsal üretim sistemimizin değişkenliğinin ve istikrarsızlığının bir
göstergesi sayılabilir.
Üretim sistemimizde bölgesel ürün, tür ve hatta bölgesel çeşit belirlenerek
oluşturulacak üretim modeli, öncelikle uygulamaya konulmalıdır. Tarım sektöründe
çok sık gündem edilen ancak bir türlü dört başı mamur şekilde uygulamaya geçilemeyen
sistem, ürün kayıplarının temel nedenlerinden biridir.
Verimi düşük ürünlerde ısrar edilmemelidir!
Ülkemizde, tarımsal üretimin önemli sorunlarından birisi, genel olarak birçok
üründe verim düzeyi yeterince yüksek çeşitlerin kullanılmamasıdır. Üretimi olumsuz
etkileyen ve ürün kaybına neden olan diğer bir sorun ise geleneksel üretim yöntemleridir.
Bilinçli çeşit tercihi yapılmaması, üretimde yer alan bazı türlerin çeşitleri
arasında, yeterince verimi yüksek çeşit bulunmaması ve geleneksel üretim yöntemlerinin
sektörde yaygın olarak kullanılıyor olması ürün kaybının başlıca nedenleri arasında
sayılabilir.
Bunların önüne geçmek için çeşit tanıtımının kapsamlı bir şekilde yapılması,
ıslah edilmiş, sertifikalandırılmış tohumların öneminin yeterince anlatılması
ve yaygınlaştırılması gerekmektedir. Ayrıca ıslah ve Ar-Ge çalışmalarına daha
fazla destek verilerek, verimi yüksek çeşitlerin üretime dahil edilmesi, daha
fazla üretim ve yetiştirme tekniği modelleri geliştirerek sektöre kazandırılması
üretim artışını sağlayacağı gibi ürün kaybını en aza indirecektir.
Tarımda üretim süreci içerisinde etkin rol alanların çak fazla değişkenlik
göstermesi üretime olumsuz yansımaktadır
Tarlada, ekimle başlayan üretim kayıpları, hatta tohum ve çeşit seçimi ile
başlayan, ekim, bakım yetiştirme yöntemlerinden kaynaklanarak devam eden kayıplar,
hasat, hasat sonrası depolama, taşıma, işleme, paketleme, dağıtım ve nihai tüketim
süreci ile sürmekte ve ciddi bir yekün olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu durumun istatistiksel olarak tahmini hesaplamaları yapılmaktadır. Ancak
birebir takibi, sürdürülebilir ve uygulanabilir çözüm yöntemleri düzenli olarak
sahaya yeterince yansımamaktadır.
Çiftçi üretmektedir, mühendis işin takibini ve kontrolünü yapmakta, uzman ıslah
ve Ar-Ge çalışmasını gerçekleştirmekte, raporunu sunmaktadır. Bilimsel ve teknolojik
veriler tarımsal dolaşımda yerini almaktadır.
Ancak üretimde rol alan tüm paydaşların ortak bir organizasyonda, sistemli bir
şekilde yer almalarını ve tamamlayıcı bir rol üstenmelerini sağlayacak iradenin
süreç içerisinde çok fazla değişkenlik göstermesi ve bu değişkenliğin konuların
uzağında yer alması, üretim sürecinin işleyişini olumsuz etkilemektedir.
Tarımsal üretimde önceliklerin neler olduğunu birebir belirleyerek eylemler
silsilesini oluşturacak akıl, bu değişkenlikten kaynaklanan nedenlerden dolayı,
tarımın her biriminde bir türlü eş zamanlı olarak oluşmamaktadır.
Bir birim işi kotarıp rayına koyarken diğer birim hep öğrenme aşamasında kalmakta
bir türlü eyleme geçecek düzeni oluşturamamaktadır. Bu değişkenlikleri en aza
indirmek ve doğru yöntemlerle gerçekleştirmek üretimde gecikmeleri önleyecek
ve tarımsal üretime olumlu katkı sağlayacaktır.
Tarımsal üretimde "VAR"a ihtiyaç var!
Bilindiği gibi futbolda "VAR" icat edildiğinden beri müsabakalar
daha verimli geçmekte ve hak kaybı daha az yaşanmaktadır. İşte tamda bunun için,
tarımda daha verimli bir süreç yaşanması, üretim kayıplarının önüne geçilebilmesi
için "VAR"a ihtiyaç vardır!
Üretim sürecinde; üretilecek ürünün, tohumun, ürüne uygun yerin ve zamanın
seçiminde, yeterli özenin gösterilememesi sonucu başlayan kayıpları, çiftçinin
yeterince bilinçli üretim yapmaması, tarımsal eğitimin ve tarımsal teknolojinin
kapsamlı olarak üretime yansımaması, Ar-Ge süreci, üretimde meteorolojik tahminlerin
yeterince takip edilmemesi, planlı üretimin yeterince hayata geçirilememesi,
arz fazlası ürünlerin etkin şekilde değerlendirilememesi, depolama sisteminin
yetersizliği, hijyene ve depolama koşullarına yeterince uyulmaması, sıcaklık
ve nem kontrollerine uyulmaması, nakliye sürecinin doğru kriterlerle işletilmemesi
gibi, bu döngüde yer alan süreci, adım adım yerinde ve zamanında ele alabilecek,
doğrulamaları gerçekçi bir şekilde gündeme taşıyarak birebir değerlendirebilecek
"Tarımsal VAR" sitemine ihtiyaç vardır.
A. Sadık YILMAZ