Müfettişin, başmüfettişlik kadrosuna yapılan atamanın iptalini istemesinde menfaati bulunduğuna dair karar

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 28 Ekim 2011 09:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

T.C.
DANIŞTAY
İkinci Daire

Esas No ; 2009/5188 Karar No : 2010/1035

Özeti : Müfettiş olarak görev yapan davacının, kendisinden daha kıdemsiz olan bir başka müfettişin başmüfettişlik kadrosuna atanmasına ilişkin işlemin iptalini istemesinde menfaatinin bulunduğu hakkında.

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : ...
Karşı Taraf : 1- Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
2- Tarım Reformu Genel Müdürlüğü
İsteğin Özeti : Ankara 3. İdare Mahkemesi'nin 18.6.2009 günlü,
E:2008/304, K:2009/779 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyızen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Tarım ve Koyişleri Bakanlığı Cevabının Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır,
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Cevabının Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: Serpil Tunç Yetkin
Düşüncesi : îdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı: Ahmet Çobanoğlu
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:

Tarım Reformu Genel Müdürlüğü'nde müfettiş olarak görev yaparı davacı tarafından, aynı yerde ... isimli müfettişin başmüfettiş kadrosuna atanmasına ilişkin 14.7.2006 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Ankara 3. İdare Mahkemesi'nin 18.6.2009 günlü, E:2008/304, K:2009/779 sayılı kararıyla; davacının başmüfettiş kadrosuna atanma isteminin reddine ilişkin işleme karşı dava açmamış olduğu dikkate alındığında dava konusu idari işlemle davacı arasında güncel ve makul bir ilişkinin varlığının bulunmadığı gerekçesiyle dava ehliyet yönünden reddedilmiştir.

Davacı, İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Dosyanın incelenmesinden; Tekel Genel Müdürlüğü'nde başmüfettiş olarak görev yapmakta iken, özelleştirme sonucu istihdam fazlası personel olarak belirlenen ve 19.10.2005 tarihinde Tarım Reformu Genel Müdürlüğü'ne müfettiş olarak atanan davacının, başmüfettiş kadrosu ihdas edilmesi üzerine, başmüfettiş kadrosuna atanmak için 8.3.2007 tarihinde başvuruda bulunduğu, davalı idarece 4.4.2007 tarihinde davacıya tebliğ edilen 29.3.2007 günlü, 653 sayılı yazıyla başmüfettiş kadrolarının dolu olduğunun bildirildiği, davacının 6.4.2007 tarihli dilekçesiyie idareye başvurarak Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde, başmüfettiş kadrolarına atananların isimlerini, atanma tarihlerini, kıdemlerini ve atanmalarına ilişkin personel hareketleri onayı formlarını istediği, bu istemin davalı idarenin 19.4.2007 günlü, 785 sayılı işlemiyle reddedilmesi nedeniyle davacının 2.5.2007 tarihinde Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'na itiraz ettiği, Kurulun 26.9.2007 günlü, 2007/1076 sayılı kararıyla talebinin kabul edildiği, bu karar üzerine, 16.10.2007 tarihinde davacıya gönderilen yazı ile başmüfettiş kadrosuna yapılan atamalara ilişkin bilgilerin davacıya verildiği, davacı tarafından kendisinin yerine, kendisinden daha kıdemsiz olduğunu ileri sürdüğü ...'in başmüfettiş olarak atanmasına ilişkin 14.7.2006 tarihli işlemin iptali istemiyle 9.11.2007 tarihinde mahkeme kaydına giren dilekçeyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde iptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.

Bu durumda, İdare Hukukunun genel ilkelerine göre iptal davası açılabilmesi için gerçek ya da tüzel kişiler ile dava konusu edilen işlem arasında makul ve ciddi bir ilişkinin diğer bir deyişle menfaat bağının varlığının yeterli bulunduğu açıktır.
1974 yılında Tekel Tütün, Tütün Mamülleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürlüğünde müfettiş yardımcısı olarak göreve başlayan ve zaman içerisinde başmüfettişlik kadrosuna yükselen, 19.10.2005 tarihli Olurla özelleştirme nedeniyle istihdam fazlası personel olarak Devlet Personel Başkanlığının teklifi üzerine Tarım Reformu Genel Müdürlüğüne müfettiş unvanlı kadroya 1. derece, 4. kademe kazanılmış hak aylığı ile atanan davacının, başmüfettişlik şartlarını taşıması nedeniyle, 8.3.2007 tarihinde başmüfettişlik kadrosuna atanma talebinde bulunduğu, ancak anılan kadroların dolu olduğundan bahisle talebinin reddedildiği, bunun üzerine Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında idareye başvurarak başmüfettişlik kadrolarına atananların isimlerini ve atanma tarihlerini, kıdemlerini ve atanmalarına ilişkin personel hareketleri onayı formlarının tarafına verilmesini istediği, idarece bu isteminin de reddedilmesi sonucu Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna başvurduğu, Kurulun kabul kararı üzerine sözkonusu bilgi ve belgelerin davalı idarece davacıya verilmesi ile davacının kendisinden daha kıdemsiz olan Yüksel Temel isimli müfettişin başmüfettişlik kadrosuna atandığını öğrenmesi sonucunda adı geçenin başmüfettişlik kadrosuna atanmasına ilişkin işlemin iptalini istemesinde konusu ve sonuçları itibariyle menfaatinin bulunduğu açık olup, konunun esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, menfaat ilişkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulüyle Ankara 3. İdare Mahkemesi'nce verilen 18.6.2009 günlü, E:2008/304, K:2009/779 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin l/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, kullanılmayan 25.60 TL yürütmeyi durdurma harcının isteği halinde davacıya verilmesine, 15.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber