Toplu Sözleşme Yasa Tasarısı kabul edildi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 04 Nisan 2012 22:30, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

Kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı tanıyan Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek, yasalaştı.

Yasa, Anayasa'da yapılan değişiklik uyarınca, memurlar ile diğer kamu görevlilerine tanınan toplu sözleşme hakkının kullanılmasını düzenliyor.

Toplu sözleşme yapılma usulü, tarafları, kapsamı, toplu sözleşmeden yararlanacakları, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılmasını, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun oluşumu ve çalışma esaslarını belirliyor.

Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun adı yasayla, Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu olarak değiştiriliyor.

Kanun, sendika kurucusu olabilmek için en az 2 yıldan beri kamu görevlisi olarak çalışma şartını, sendika kurucularının kuruluş işlemleri için valiliklere nüfus cüzdanı örneği ve ikametgah belgesi verme zorunluluğunu kaldırıyor.

Konfederasyon kurucuları ise ilk genel kurula kadar sevk ve idare edeceklerin kimlikleri yerine sadece isimlerini bildirebilecekler.

-Genel kurulun yapılması için bin üye gerekecek-

Sendika şubelerinin Genel Kurullarının delegelerle yapılabilmesi için 500 değil, bin üyesi olması gerekecek.

3 yılda bir toplanan olağan genel kurullar, 4 yılı aşmamak üzere tüzüklerde belirtilen sürede yapılacak.

Genel Kurula katılacaklara, iki genel kurul toplantısı arasındaki döneme ilişkin faaliyet ve hesap raporu, denetleme kurulu veya denetçi raporu, gelecek döneme ilişkin bütçe önerisi, elektronik ortamda da gönderilebilecek, internet sitesinde ilan edilecek.

Şubelerde, bir denetçi yerine en çok 5 denetçi olabilecek.

Amaçlarına uyan uluslararası kuruluşlara üye olabilen sendika ve konfederasyonlar, bundan sonra tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere uluslararası kuruluş kurabilecek.

Kamu işvereninin; sendika işyeri ile il ve ilçe temsilcisinin işyerini değiştirmesindeki ''haklı bir neden'' şartı kaldırılıyor.

-İl ve ilçe temsilciliği kurulabilecek-

Sendika şubesi bulunmayan il ve ilçelerde, il ve ilçe temsilciliği kurulabilecek.

Kamu görevlileri sendikaları ile konfederasyonlar, toplu sözleşme görüşmelerinde taraf olmaya yetkili olacak.

Devlet Personel Başkanlığı'nın bağlı olduğu Bakanın başkanlığında, en çok üyeye sahip 3 konfederasyon genel başkanı, her bir hizmet kolunda en çok üyeye sahip kamu görevlileri sendikası başkanı ve Devlet Personel Başkanı'ndan oluşan ''Kamu Personeli Danışma Kurulu'' oluşturulacak.

İşyerlerinde yapılan tespite göre, kamu görevlilerinden en çok üye kaydetmiş sendika, işyeri sendika temsilcisi seçmeye yetkili olacak. İşyerindeki kamu görevlisi sayısı 200'e kadarsa 1, 201-600 arasında ise en çok 2, 601-1000 arasında ise en çok 3, 1001-2000 arasında ise en çok 4, 2000'den fazla ise en çok 5 iş yeri sendika temsilcisi seçilebilecek.

-Toplu sözleşme kapsamı ve tarafları-

Toplu sözleşme; kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını düzenleyen mevzuat hükümleri dikkate alınarak, kamu görevlilerine uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam ve tazminatlar, ek ödeme, toplu sözleşme ikramiyesi, fazla çalışma ücreti harcırah, ikramiye, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımları, diğer mali ve sosyal hakları kapsayacak.

Toplu sözleşme hükümleri, sözleşmenin yapıldığı tarihi takip eden 2 mali yıl için geçerli olacak.

Toplu sözleşme görüşmelerine, kamu idaresi adına Kamu İşveren Heyeti, kamu görevlileri adına ise Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti katılacak. Kamu İşveren Heyeti; Devlet Personel Başkanlığı'nın bağlı olduğu Bakanın başkanlığında, İçişleri Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Personel Başkanlığı temsilcilerinden oluşacak.

Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti 15 üyeden oluşacak. En fazla üyeye sahip sendika temsilcisinin görüşmelere katılmaması halinde, en fazla üyeye sahip ikinci sırada bulunan sendika, heyete dahil edilecek.

-Toplu sözleşme görüşmeleri-

Toplu sözleşme görüşmeleri, son rakamı tek olan yıllarda yapılacak. Kamu görevlilerinin geneline yönelik toplu sözleşme teklifleri, Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti'nin konfederasyon temsilcisi üyeleri; her bir hizmet koluna ilişkin toplu sözleşme teklifleri ise heyetin ilgili sendika temsilcisi üyesi tarafından hazırlanacak ve görüşmelerin başlama tarihinden en az 1 hafta önce Kamu İşveren Heyeti'ne sunulmak üzere Devlet Personel Başkanlığı'na verilecek.

Toplu sözleşme görüşmelerine Ağustos ayının ilk işgünü başlanacak. Süreç, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararının alınması da dahil olmak üzere en geç Ağustos ayının son işgünü tamamlanacak.

-Belediyelerde sözleşme imzalanması-

Belediye Meclisi tarafından çalışanlara sosyal denge tazminatının ödenmesine karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere, belediye başkanı ile en çok üyeye sahip sendika arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen 3 ay içerisinde sözleşme yapılabilecek.

Mahalli idarenin vadesi geçmiş vergi, sosyal güvenlik primi ile Hazine'ye olan borç toplamının bütçe gelirlerinin yüzde 10'unu aşması veya aylık ve ücret borcu bulunması ya da personel giderinin bütçe gelirlerinin belediyede yüzde 30'unu, il özel idaresinde ise yüzde 25'ini aşması hallerinde sözleşme yapılamayacak.

-Uyuşmazlık hali-

Toplu sözleşme süreci sonunda toplu sözleşme imzalanamaması halinde, üzerinde uzlaşılan ve uzlaşılmayan konuları içeren toplantı tutanağı, Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti Başkanı, sendika temsilcisi ve Kamu İşveren Heyeti Başkanı tarafından imzalanacak.

Toplu sözleşme görüşmelerinin uzlaşmazlıkla sonuçlanması ve toplantı tutanağı imzalanamaması halinde görüşmelerin uzlaşmazlıkla sonuçlandığına dair tespit tutanağı tutulacak.

Tutanağın imzalanmasından veya görüşmelerin uzlaşmazlıkla sonuçlandığının tespit tutanağı ile belirlenmesinden itibaren, 3 iş günü içerisinde Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na başvurulabilecek.

2012 ve 2013 yıllarına ilişkin toplu sözleşme görüşmelerine, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 ay içinde başlanacak.

-Yetki tespiti yapılacak-

Yetkili sendika ve konfederasyonların belirlenmesinde kurumlarca yapılacak tespit, 2012 yılı için 15 Haziran 2012 tarihi esas alınarak gerçekleştirilecek ve en geç 29 Haziran 2012 tarihine kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na gönderilecek. Tespit, 10 Ağustos 2012 tarihine kadar Resmi Gazete'de yayımlanacak.

İdareler ile sendikalar arasında imzalanan sözleşmelerin uygulanmasına, sözleşmelerde öngörülen sürelerin sonuna kadar devam edilebilecek. Sözleşmelerin uygulanmasına devam edilen dönem için ayrıca sözleşme yapılamayacak. Sözleşmeleri 31 Aralık 2015 tarihinden önce sona eren veya karşılıklı olarak feshedilen idareler, sözleşmelerinin sona erdiği veya feshedildiği tarihi izleyen 1 ay içerisinde sözleşme yapabilecek.

Sözleşmelerle veya başka bir tasarrufta bulunarak, mahalli idarelerde çalışan kamu personeline ilave ödemelerde bulunan kamu görevlileri hakkında, idari veya mali takibat ve yargılama yapılmayacak ve bu konuda başlatılan işlemler kaldırılacak.

Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin çalışanlarına sosyal denge tazminatı ödenebilecek.

-''Sendikal yaşamda yeni bir dönem başladı''-

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, yasanın kabul edilmesiyle, sendikal yaşamda yeni bir dönem başlayacağını söyledi.

''10 yıllık bir yasanın aksaklıklarını gideren bir düzenlemeyi Parlamento'dan geçiriyoruz'' diyen Çelik, bundan sonra katılımcı bir anlayışla sendikal yaşamı geliştirme konusunda üzerlerine düşeni yapacaklarını kaydetti.

TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam, tasarının yasalaşmasının ardından yarın saat 14.00'te toplanmak üzere birleşimi kapattı.


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nunda değişiklik yapan tasarıyı, ''reform'' olarak nitelendirerek, ''Siz 2 milyon 5 bin kamu görevlisi, 1 milyon 800 bin emeklinin maaşını parlamentoda belirlemeyeceksiniz, toplu sözleşme masasında olacak. Bu sıradan bir gelişme mi-'' dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nda değişiklik yapan ve ''temel kanun'' olarak ele alınan tasarının, ikinci bölümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Çelik, tasarı hazırlanırken konfederasyonların görüşünü dikkate almama gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirtti.

KESK'in, ''Hakem heyetine gerek yok'' dediğine işaret eden Çelik, bu heyetin olması gerektiğine inandıklarını kaydetti. Çelik, ''herkesin, kendi üyesi adına sözleşme yapsın'' denildiğini belirterek, ancak tek bir işveren ve tek bir bütçe olduğunu vurguladı. Bakan Çelik, işçilerin, emeklilerin, 75 milyonun, kendileri için çok önemli olduğunu dile getirerek, imkanları rasyonel şekilde kullanmaları gerektiğini dile getirdi. Çelik, hiçbir kesimi enflasyona ezdirmediklerini söyledi.

Çelik, personel giderlerinin, bütçenin yaklaşık üçte birine denk geldiğini anımsatarak, parlamentoların, personel giderlerini belirleme yetkisine işaret etti. Çelik, düzenlemeyle, bu yetkiyi alarak, parlamento dışında bir usule verdiklerini vurgulayarak, sözlerini, ''Çalışanlara, taraflara bu ücreti belirleme yetkisini veriyoruz. Siz 2 milyon 5 bin kamu görevlisi, 1 milyon 800 bin emeklinin maaşını parlamentoda belirlemeyeceksiniz, bakan, hükümet de söylemeyecek, toplu sözleşme masasında olacak. Bu sıradan bir gelişme mi- Bu son derece önemli bir adımdır'' diye sürdürdü.

Çelik, ''(Bu yasa yüzde yüz dosdoğrudur ya da bundan iyisi yoktur) diye bir iddiamız yok ama toplu görüşmeden toplu sözleşmeye geliyoruz'' dedi.

-''Birlikte yönetim anlayışını ortaya koyuyor''-

Tasarının, personel sistemini demokratikleştirmesinin yanı sıra yöneten ve yönetilen ayırımını ortadan kaldırdığını bildiren Faruk Çelik, ''Birlikte yönetim anlayışını ortaya koyması açısından önemlidir. Kamu kaynakları hepimize emanet, özellikle ülkeyi yönetenlere'' dedi.

Çelik, tasarıyla örgütlenme hakkı kapsamının genişletildiğini, süreçteki engellerin kaldırıldığını, prosedürlerin kolaylaştırıldığını, katılımcı, demokratik yönetim anlayışı getirildiğini anlattı. Çelik, köklü bir düzenlemeyi getirdiklerini, kamu çalışanlarının bu tasarıyı dört gözle beklediğini söyledi. Çelik, bunun önemli bir düzenleme, adım, reform olduğunu dile getirdi.

Yapılacak düzenlemeyi, mevcut düzenlemeyle kıyaslamanın mümkün olmadığını belirten Çelik, sözleşmenin, en çok üyeye sahip konfederasyonla yapılacağını kaydetti.

Taşeron işçilerin fazla mesai, izin ve kıdem tazminatı gibi sorunlarını içeren çalışma yaptıklarını ifade eden Çelik, İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili tasarıyı da bu dönem yasalaştırmak istediklerini bildirdi.

Bakan Çelik, 27 bin 122 4-C'li bulunduğunu, bunlardan, yükseköğretim mezunu olanların bin 85, lise mezununun 991, ilköğretim mezununun ise 895 lira maaş aldığını kaydetti.

-''Telafi artışı eklenmeli''-

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Anayasa değişikliğinin yapıldığı 12 Eylül referandumunun üzerinden 18 ay geçtiğini belirterek, tasarının, bugüne kadar çıkarılmamasının sorumlusunun Hükümet olduğunu söyledi. Kalaycı, ''Araya seçim girdi'' gibi bir mazeretin olamayacağını ifade ederek, bu süre zarfında, 308 yasal düzenleme yapıldığını anlattı.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu alt komisyonunun, 1 aydan daha fazla süre toplantıya çağrılmadığını belirten Kalaycı, tasarının, alt komisyonda sadece 2 gün çalışıldığını, 2 gün de üst komisyonda görüşüldüğünü söyledi.

Kalaycı, ''İstediği kanunu bir gün içinde Meclis'ten geçiren Hükümet, aileleriyle birlikte 20 milyonu yok sayıyor, kaderiyle baş başa bırakıyor. Hükümet'in bu tutumu saygısızlık ve insanlık ayıbı. Zamanınız mı yoktu da çıkarmadınız yoksa kapasiteniz mi yetersiz, kaynağınız mı yok- Ucunda rant olan, ucu kendinize dokunan yasaları bir günde geçirip, Köşk'ten anında onaylatabiliyorsunuz. Memura, 1 Ocak 2012'den geçerli olmak üzere, her ay için kamu alacaklarına uygulanan gecikme bedeli oranında telafi artışı eklenmelidir'' diye konuştu.

Kamu görevlileri hakem kuruluna itiraz hakkının, Memur-Sen Genel Başkanına ait olduğuna işaret eden Kalaycı, ''Sendikalı kamu çalışanlarının yarıdan fazlasını temsil eden diğer konfederasyon ve başkanlarının yetkisi nedir, heyette ne görev yapacaklar; tasarıya göre figüranlık'' dedi.

CHP Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, tasarıyla, Türkiye'ye özgü koşullarla oluşturulan bir sistem yaratıldığını, memura grev hakkı tanınmadığını söyledi.

Emekliler, çiftçiler, gençlik, yargı sendikalarının kapatıldığını ifade eden Çelebi, çiçek veren, ''çok iyi zam yaptınız'' diyenlerin ödüllendirildiğini, sokağa çıkanlara, eleştirenlere tokat vurulduğunu savundu. Çelebi, Türkiye'nin demokrasi fotoğrafının bu olduğunu ileri sürdü.

Çelebi, bütün yapısı Memur-Sen'e göre şekillenen bu tasarıyı, bakanın uluslararası alanda anlatamayacağını savundu. Çelebi, tasarının, ILO sözleşmelerine, Avrupa Sosyal Şartı'nın 5 ve 6. maddelerine aykırı olduğunu ifade etti.

Tasarıyı hazırlayanlara, ''Nobel Ödülü verilmesi gerektiğini'' öne süren Çelebi, imza atılan sözleşmelere uygun davranılmasını istedi.

-''İşçi ve kamu sendikaları, demokrasinin başlıca unsuru''-

BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık da ikinci bölüm üzerinde partisinin görüşlerini dile getirirken, bugün başlayan 12 Eylül davasına işaret etti. Sakık, şöyle devam etti:

''12 Eylül'ün izlerini yüzlerinde, bedenlerinde taşıyanların umuda doğru yolculuğa gittiğini gördük. Kimsede şu umut yok, 'Gerçekten 12 Eylül ile hesaplaşıyor muyuz-' Küçük mahkeme salonunda iki generali değil, Danışma Meclisi, bakanları, o dönemin bütün aktörlerini buna dahil edebilirseniz 12 Eylül'den ve Anayasası'ndan hesaplaşabilirsiniz. Böyle bir şey yok. Bir tarafta 'hesap soracağız' diyorsunuz, bir taraftan 12 Eylül'ün size bahşettiği Siyasi Partiler, Seçim Kanunları, yüzde 10 barajını değiştirmemekle direniyorsunuz.

Davada sanıklar yok, davalar açıldığında üniformalıların sığındığı yer var; GATA. Bu sanıklar yine GATA'daydı. GATA'yı uzun süre liman olarak kullandılar. Mübarek, kafeste teşhir ediliyorsa Evren ve arkadaşları da aynı şekilde getirilmelidir.''

AK Parti Adana Milletvekili Mehmet Şükrü Erdinç, dünyada, 1990'lı yıllardan itibaren, kamu görevlileri sendikacılığının, anayasal ve yasal güvenceye kavuşturulmasında yüksek artış görüldüğünü dile getirdi.

Anayasa'da 1995'de yapılan değişiklikle kamu görevlilerine sendika kurma hakkı tanındığını anımsatan Erdinç, AK Parti'nin, işçi ve kamu sendikalarının, demokrasinin başlıca unsurları olarak gördüğünü kaydetti.

Erdinç, tasarısıyla, toplu sözleşme hakkı getirildiğini, kamu görevlisi tanımında yapılan değişiklikle kamu görevlileri sendikasına üye olabileceklerin genişletildiğini kaydetti.

CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 1988'de Refah Partisi İstanbul İl Başkanı olduğu yıl, Bülent Ersoy'un sahne yasağı kaldırılırken, yurt dışında basılan 440 yayının ülkeye girişinin yasaklandığını, Server Tanilli'nin, bir kitabının toplatıldığını, filmler yasaklanırken, Kültür Bakanlığı'nın 36 sanatçıyı devlet sanatçısı ilan ettiğini söyledi.

Sarı, ''Dersinize iyi çalışmış olacaksınız ki bu uygulamalar halen devam ediyor. Haksızlık etmek istemem, sizler baskısı yapılan kitapların ülkeye girişini engellemiyorsunuz; kitapları basılmadan toplatıyorsunuz. Devlet sanatçısı yapmayı bıraktınız sanatçı, yazarları, aydınları içeri tıktınız. Neden 1988'i örnek verdim, çünkü bugün örgütlü toplumu yok etmek, sendikal hareketleri bitirmek isteyen bir zihniyetin aslında mazlum rolü oynadığı yıllardı. Sayın Başbakan'ın, il başkanıyken işçi gömleği giydiği yıllardı. Başbakan önce ve hızlı şekilde işçi gömleğini çıkardı, milli görüş gömleğini terk etti'' diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber