Her 3 hastadan 1'ine bel fıtığı diyorlar/ Video

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 01 Aralık 2012 15:21, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

9 Eylül Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, bel ağrısı yüzünden hastaneye giden hastaların yüzde 7'sinin bel fıtığı nedeniyle ameliyat edildiği ortaya koyarken, uzmanlar is bu tablonun durumun ne kadar vahim olduğunu ortaya koyduğunu söylüyor.

İltihaplı eklem hastalıkları arasında yer alan Ankilozan Spondilit (AS), kişinin yaşam kalitesini düşüren ciddi bir hastalık. 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü İç Hastalıkları Anabilim Dalı İmmunoloji - Romatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurullah Akkoç, AS tanısının geç konulmasıyla ilgili yürüttükleri çalışmanın sonucunda çarpıcı verilere ulaştıklarını açıkladı.

Bu çalışmada, farklı şehirlerdeki 5 romatoloji kliniğinden AS tanısı alan 400 kadar hastayla görüşüldü. Bu hastaların başlangıçta sıklıkla FTR uzmanı, ortopedist ve beyin cerrahlarına gittikleri, romatoloğa başvuran hasta oranının ise sadece yüzde 4 olduğu görüldü.

HER 3 HASTADAN 1'İ BEL FITIĞI TANISI ALIYOR

Her 3 hastadan birinin başlangıçta bel fıtığı tanısı alması ve bu hastalara AS tanısı konmasına kadar geçen sürenin diğer hastalara göre daha uzun olması araştırmanın dikkat çeken bir başka yönü oldu.

Buna göre tüm hastalarda ortalama 9 yıllık bir tanı gecikmesinin söz konusu olması tedaviyi zorlaştıran en önemli unsur olarak görüldü. Hastalıkla ilgili sorunların ortaya çıkmasının ardından ilk olarak bir romatoloğa başvuran hastalarda ise bu gecikmenin 3 yıl olması tedavinin daha erken gerçekleştiğini göstermesi açısından dikkat çekici bulundu. Tüm hastaların yüzde 7'sinin bel fıtığı nedeniyle ameliyat edilmiş olması ise konunun en vahim boyutu olarak dikkat çekti.

3 AYDAN FAZLA SÜREN BEL AĞRISINA DİKKAT

Habertürk'ten Ceyda Erenoğlu'nun haberine göe; Bu çalışmanın en önemli sonucunun, üç aydan uzun süreli bel ağrısı yaşayan hastaların mutlaka bir romatoloğa başvurmaları konusunda bilinçlendirme olduğunu belirten Prof. Dr. Nurullah Akkoç, 2. hedefin, Türkiye'de ki romatolog sayısının artırılması yönünde çaba gösterilmesi olduğunu belirtti.

UZMAN SAYISINDA AVRUPA'NIN EN FAKİRİYİZ

"Türkiye, romatoloji uzmanı sayısı bakımından Avrupa'nın en fakir ülkesi. Ülkemizdeki romatolog sayısı 200'ün altında" diyen Prof. Dr. Nurullah Akkoç, bu oranın her bir milyon kişi başına Fransa'da 43, Estonya'da 28, Lüksemburg'da 27, Yunanistan'da ise 23 olduğuna dikkat çekti ve bu sayının ülkemizde 2 olmasının bu konudaki eksiğimizi gözler önüne serdiğini söyledi. "Bu sonuç Türkiye'nin romatolog sayısının Avrupa ortalamasının onda biri olduğunu gösteriyor" diyen Akkoç, önümüzdeki yıl tüm Türkiye için sadece 4 yeni romatolog yan dal asistanı kadrosu açıldığını ve bu durumun çok yetersiz olduğunu belirtti.

SAYI 5 KAT ARTMALI

Gereksiz tanı gecikmelerini engellemek, romatizmalı hastaların etkin tedavilerden mahrum kalmamasını sağlamak ve yanlış tedavilerden korunmak için ülkemizdeki romatolog sayısının minimum 1000 olması gerekiyor. Bu yapılmadığı takdirde iltihaplı eklem romatizmalı hastalar doktora erişimden mahrum kalıyor. Geciken tanı ve geç kalınan tedavi, romatizma hastalarının çektiği şiddetli ağrının ötesinde, eklem deformitelerine, iş göremezlik ve iş gücü kaybına yol açıyor. Bu durum ise hasta ve aile için büyük bir yıkım ve ülke ekonomisi açısından çok önemli bir iş gücü kaybı anlamına geliyor.

DİNLENMEYLE ÇOĞALAN AĞRIYA DİKKAT!

Ankilozan spondilit (AS), çoğunlukla genç yaşlarda ortaya çıkan ve omurga, kuyruk sokumu kemiği ile leğen kemiğini birleştiren sakroiliyak eklemleri etkileyen inflamatuar (iltihaplı) bir romatizma hastalığı. Hastalığın son aşamasında, halk arasında, "Kamburluk" olarak bilinen sırt ve boyun deformasyonu görülür. AS'nin en önemli özelliği, inflamatuar yani yangılı bel ağrısına neden olmasıdır.

Bel, sırt, boyun ve kalçaların arka kısımlarında hissedilen ağrı, dinlenmeyle ortaya çıkar veya şiddetlenir ve günlük hareketlerle azalır. Bel fıtığındaki ağrıdan en önemli farkı, ağrının istirahat halinde artması ve aktiviteyle azalmasıdır. Bel fıtığı ağrısı tek bir yöne doğru hareket ile artarken AS ağrısı omurganın her yöne hareketinde etkili olur. Bu ağrı gecenin ilerleyen saatlerinde uykudan uyandırabilir. Bir başka belirtisi ise tipik olarak, yarım saatin üzerinde süren sabah tutukluğu ile katılığıdır. AS yalnızca bel ağrısıyla değil, göğüs kafesinde, omuz, kalça, diz, ayak bileği veya el eklemlerinde ağrı ve şişliklerle de ortaya çıkabilir.

ANKİLOZAN SPONDİLİT NEDİR?

Ankilozan Spondilit (AS), çoğunlukla genç yaşlarda ortaya çıkan ve omurga, kuyruksokumu kemiği ile leğen kemiğini birleştiren sakroiliyak eklemleri etkileyen enflamatuvar (iltihaplı) bir romatizma hastalığı. Hastalığın son aşamasında, halk arasında, "Kamburluk" olarak bilinen sırt ve boyun deformasyonu görülür. AS'nin en önemli özelliği, enflamatuvar yani yangılı bel ağrısına neden olmasıdır. Bel, sırt, boyun ve kalçaların arka kısımlarında hissedilen ağrı, dinlenmeyle ortaya çıkar veya şiddetlenir ve günlük hareketlerle azalır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber