Bakanlar Kurulu, TSE'nin konumu konuştu

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 07 Kasım 2005 20:19, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, İlerleme Raporu'nda uluslararası anlaşmalar ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na aykırı ifadeler kullanılması halinde Türkiye'nin bununla ilgili girişimlerde bulunacağını ve resmi görüşlerini bildireceğini söyledi.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir açıklama yapan Bakan Çiçek, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in ihracat konusundaki gelişmelerle ilgili olarak Kurul'a bilgi sunduğunu ifade ederek, ekonomik faaliyetlerin en önemli unsurlarından birinin, ülkenin yaptığı ihracat olduğuna işaret etti. Devlet çarkının dönmesinin ihracata bağlı olduğunu kaydeden Çiçek, ihracatın sürdürülebilir olmasının önemine değindi. Türkiye'nin ihracata dayalı sürdürülebilir kalkınma modelini benimsediğini ifade eden Bakan Çiçek, ihracatın 3 yıllık AK Parti iktidarı döneminde her geçen gün daha iyiye gittiğini anlattı. Bu sene de ihracatta hem artış yaşandığını, hem de hedeflenen rakamın üzerine çıkılacağının anlaşılacağını söyleyen Çiçek, 2005 yılı için ihracat hedefinin 71 milyar dolar olduğunu, bunun 72 milyar dolar civarında bir rakama ulaşacağının anlaşıldığını ifade etti. Kısa bir süre öncesine kadar Türkiye'nin toplam ihracatının, petrol faturasını karşılamaya yetmediğini hatırlatan Çiçek, bugün, daha önce 1 yılda yapılan ihracatın 15-20 günde yapılabilir hale geldiğini vurguladı.

Türkiye'nin bu sene yaptığı ihracatın, bir başka açıdan da önemle değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Çiçek, "Sattığımız malların önemli girdileri içinde petrol söz konusudur. Petrol fiyatlarının aşırı derecede arttığı bugünlerde bu rakamların artışı takdire değerdir. İhracatın artışı, kapasite kullanımının artışı, yeni yatırım alanlarının devreye girmesiyle istihdam açısından Türkiye daha iyi bir noktaya gelecektir" diye konuştu. Bu noktalardan değerlendirme yapıldığında ihracatın daha fazla desteklenmesi gerektiğinin ortaya çıktığını belirten Çiçek, Bakanlar Kurulu'nun bu konuda bazı kararlar aldığını açıkladı. İhracatın desteklenmesi bakımından destekleme fiyat istikrar fonu kurulduğunu hatırlatan Çiçek, bu fona bütçeden ayrılan payın artırılması gerektiğini, bu konunun süratle karara bağlanacağını duyurdu. İhracat için önemli olan Eximbank'ın imkanlarının artırılmasına da karar verildiğini söyleyen Çiçek, serbest bölgelerle ilgili mevzuatın yeni baştan gözden geçirilmesi gerektiğini de söyledi. Çiçek, bu konularda bazı kararlar alındığını bildirdi.

Toplantıda Türk Standartları Enstitüsü'nün (TSE) konumu üzerinde durduklarını kaydeden Çiçek, TSE Başkanı Bekir Öztürk'ün Kurul'a bilgi sunduğunu söyledi. TSE'nin ihracatla da doğrudan bağlantısı bulunduğuna işaret eden Çiçek, kamu sektörü ve özel sektör tarafından üretilen malların belli bir kalitede olmasının hem tüketici için, hem de ihracat açısından önemli olduğunu bildirdi. Eski bir yapıyla bugünün ihtiyaçlarını karşılamakta sıkıntı olduğu için TSE'nin mevzuat yapısının yeni baştan gözden geçirilmesi gerektiğini kaydeden Çiçek, bu çalışmalar hakkında Kurum başkanının bilgi verdiğini söyledi.

"ÜMİT EDERİZ, HER ÜLKEDE HUZUR VE SÜKUN TESİS EDİLİR"

Çiçek, açıklamalarının sonunda basın mensuplarının sorularını cevapladı. Kur konusunda yeni bir düzenlemenin toplantıda gündeme gelip gelmediği sorusu üzerine Çiçek, kur ayarlamalarını Merkez Bankası'nın yaptığını hatırlatarak hükümetin karar almak suretiyle kurları azaltmasının söz konusu olmadığını bildirdi. Kur ayarlamalarının daha çok piyasa şartlarında olduğunu belirten Çiçek, "Bir müdahale söz konusu olacaksa, kararını Merkez Bankası vermektedir. Türk parasının aşırı değer kazanmasının ihracat açısından sıkıntıları vardır ama bu noktada hükümetin yapabileceği bir şey yok. Merkez Bankası kendi kararlarını kendi vermektedir. Geçmişte Türk parasının devalüe edilmesi sonucu ihracatta önemli artış oldu ama önemli olan, ihracatın sürdürülebilir olmasıdır. Bu bizim görev alanımızın dışındadır. Aksine davranış kamuoyunu beklentiye sokar, bu da ekonomiye zarar verir" şeklinde konuştu.

Fransa'daki olaylarla ilgili bir soru üzerine Çiçek, Bakanlar Kurulu'nda bu konuyu değerlendirmediklerini belirtti. Çiçek, "Ümit ederiz, her ülkede huzur ve sükun tesis edilir. Başkalarının bize söylediği gibi insan haklarına olabildiğince riayet edilerek, ölçüler kaçırılmadan kamu düzeni tesis edilir. Bizim beklentimiz de budur" dedi.

Toplantıda ithalattaki gelişmelerin de değerlendirilip değerlendirilmediği sorusu üzerine ise Çiçek, ihracatın ithalatla beraber olduğunu ifade etti. Mümkün olduğu kadar ihracatın ve ithalatın denk olmasının temenni edilen şey olduğunu kaydeden Çiçek, Türkiye'nin bu konularda dengeyi tutturmasının her zaman mümkün olmadığını belirtti. Çiçek, bugün de ithalat lehinde bir farklılık olduğunu ifade ederek, "Burada önemli olan ithalatın yapısıdır. Bunlar değerlendirildi ve ihracatın özel olarak desteklenmesi yönünde bir karar aldık" ifadelerini kullandı.

AB'nin 9 Kasım'da açıklayacağı ilerleme raporunun Kurul gündemine gelip gelmediği sorusu üzerine Çiçek, AB konusunun Bakanlar Kurulu'nun devamlı gündeminde olduğunu ve 2 senedir Bakanlar Kurulu'nun değişmez gündem maddelerinden bir tanesi olarak müzakere süreci ile ilgili yapılması gerekenleri konuştuklarını söyledi. 9 Kasım'ın ilerleme raporunun yayınlanacağı tarih olduğunu hatırlatan Çiçek, "Resmen rapor açıklandıktan sonra bizim bir değerlendirme yapmamız daha doğru olur. Bu rapora paralel olarak hükümetin de yapacağı çalışmalar var" diye konuştu.

İhracata sağlanacak desteğin mali boyutunun sorulması üzerine Çiçek, rakamın bütçe ile beraber konuşulacağını, ekonomi ile ilgili bakanların bunu değerlendireceğini ifade etti. Çiçek, "Ne kadar çok kaynak aktarırsanız o kadar çok desteklemiş olursunuz ama bu da sınırsız değildir" dedi.

Ankara'daki YÖK eylemi sırasında polisle öğrenciler arasında çatışmalar yaşandığının sorulması ve İçişleri Bakanı'nın Kurul'a bu konuda bilgi verip vermediğinin sorulması üzerine Çiçek şöyle konuştu:

"Her cereyan eden olay Bakanlar Kurulu'nda konuşulmuyor. Her asayiş olayıyla ilgili konuşma yapılsa Bakanlar Kurulu'nun 24 saat yapılması gerekir. Bugün YÖK'ün kuruluşunun protesto edileceği zaten biliniyordu. İçişleri Bakanı konuyu takip ediyor."

Çiçek, 9 Kasım'daki ilerleme raporunda Aleviler ile Kürtler'in azınlık olarak kabul edilmemesi konusunda bir girişimde bulunulup bulunulmadığı şeklindeki bir soru üzerine, "17 Aralık öncesinde de raporda yanlış ifadeler kullanılmaması yönünde girişimler olmuştur. Bazı kavramlar, ülkelerin varlık sebebi olan anlaşmalara dayalı olarak kullanılır. Lozan'da azınlıkların kimlerden oluştuğu bellidir. Uluslararası anlaşmalar ve Türkiye Anayasası'nın kabullerine aykırı ifadeler yer alacaksa bunlar Dışişleri Bakanlığı tarafından takip edilir ve girişimlerde bulunulur. Bu geçmişte de yapılmıştı. Rapora karşılık Türkiye'nin hazırlayacağı bazı metinler olacaktır. Bu metinlerde Türkiye'nin resmi görüşleri bildirilecektir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber