Trakya Üniversitesi YÖK'ten 1500 Yardımcı Doçent kadro talebinde bulundu

Haber Giriş : 29 Kasım 2003 20:19, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
T.C.YÜKSEKÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞI

Sayı :B.30.0.GNS.582/17040 07 AĞUSTOS 2003
Konu :


İLGİ :30 Temmuz 2003 tarih ve 11514 sayılı yazınız.

İlgi yazınız ile, Devlet yükseköğretim kurumlarına profesör ve doçent atamaları dışındaki akademik personel atamalarına genel izin verilmesi talebimizin kabul edilebilmesi için "atanması zorunlu görülen personel ilişkin bilgilerle izin talep edilmesi halinde konunun değerlendirileceği" bildirilmiştir.

Devlet yükseköğretim kurumlarımızın yukarıda belirtilen kısıtlamadan etkilenen atama talepleri esas itibarı ile yardımcı doçent, öğretim görevlisi, okutman ve araştırma görevlisi kadrolarına olan atama talepleridir.

Bu yazımızda, yardımcı doçent kadrolarının kullanıma açılması ile ilgili taleplerimiz ve gerekçeleri arzedilmektedir. Aynı ölçüde zorunluluktan kaynaklanan, araştırma görevlisi, öğretim görevlisi ve okutman kadrolarına ait kullanım taleplerimiz ise, yetkili Bakanlıklarca 2003 yılı içerisinde bu amaçlarla kullanılabilecek kadro tahsisleri hakkında henüz hiçbir işlem yapılmadığı için, bu yazımızın kapsamı dışında tutulmuştur.

Yardımcı doçent atamaları, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 23. maddesi ile, Yükseköğretim Kurulunun 30 Nisan 2002 tarih ve 2002.18.1435 sayılı kararında belirlenen çerçeveye uygun olarak, her üniversitenin/yüksek teknoloji enstitüsünün yönetim kurulunun belirlediği "akademik kadrolara yükseltilmek ve atanmak için aranan asgari koşullar" kapsamında yapılmaktadır.Kullanılmak istenen kadroların ilan yolu ile duyurulması yasa gereğidir. Yapılan başvurular ilgili fakültenin/yüksekokulun yönetim kurulunca belirlenen bilim jürilerince değerlendirilir ve aynı yönetim kurulunun görüşü ve dekanın veya yüksekokul müdürünün önerisi üzerine atama rektör tarafından yapılır. Yapılan işlem yargı denetimine açıktır. Gerek başvuran adaylar gerekse ataması yapılan personel ile ilgili hiçbir bilgi, atamadan önce veya sonra Yükseköğretim Kuruluna dahi intikal etmez. İlgi yazınızda belirtildiği şekilde, atanacak personele ilişkin bilgilerin atama işlemlerinden (jüri ve yönetim kurulunun kararları gibi) önce yükseköğretim sistemi dışındaki başkaca bir makama sunulması, evrensel akademik işleyişe tamamen aykırı, ileri demokratik ülkelerde eşi görülmeyen bir uygulamadır. Kaldı ki, halen yürürlükte olan mevzuat uyarınca, böyle bir işlemi yapmak fiilen de mümkün değildir. Bu türden bir uygulama yapıldığı takdirde yükseköğretim kurumlarının özerkliklerinden sözetmek artık mümkün olmayacaktır.

Yükseköğretim kurumlarımız, ülkemizin içinde bulunduğu mali darboğazın aşılmasında kendilerine düşen yükümlülüklerin her zaman bilincinde olmuşlar, Devletimizden taleplerini her zaman bu anlayışla yapmışlardır. Diğer taraftan, 19.07.2003 tarih ve 2003/42 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile, atamalara getirilen kısıtlamalara, "yürütülen Kamu Yönetimi Reformu çalışmaları çerçevesinde, kamu sektöründeki istihdamın rasyonalizasyonu amacı" da gerekçe olarak gösterilmektedir. Son yedi yıl içerisinde, 53 Devlet üniversitesi ve yüksek teknoloji enstitüsüne yılda ortalama yaklaşık 900 yardımcı doçent ataması gerçekleşmiştir. Son dört yıl ortalaması ise yaklaşık 1100 dür. Görüldüğü üzere, son yedi yıllık ortalamalara göre bir Devlet üniversitesine bir yılda yaklaşık 17, son dört yıllık ortalamalara göre ise yaklaşık 21 yardımcı doçent ataması gerçekleşmiştir. Yedi yıl içerisinde toplam 6266 yardımcı doçent atamasına karşın, aynı zaman dilimi içerisinde toplam örgün önlisans+lisans öğrenci sayısı 701.228'den 1.136.769'a, lisansüstü öğrenci sayısı ise 76.298'den 119.860'a yükselmiştir. Dolayısıyla, bu guruptaki öğrenci sayısı artışı toplam 479.103 olmuştur. Yani, ataması yapılan her yeni yardımcı doçente karşılık 77 öğrencinin daha yükseköğretim görmesi sağlanmıştır. Bu zaman dilimi içerisinde, öğretim görevlilerinin de yoğun olarak görev yaptığı önlisans programları hesap dışı tutulup sadece örgün lisans ve lisansüstü düzeyindeki öğrenci artışları göz önüne alındığında dahi atanan bir yardımcı doçente karşılık 47 yeni öğrenci örgün lisans veya yüksek lisans eğitimi alma şansını yakalamaktadır. Halen ülkemizde öğretim üyesi başına 31 öğrenci düşmektedir. Zaten yüksek olan bu ortalama, bu tablonun devam etmesi halinde daha da yükselecektir. Ayrıca, Devlet üniversitelerinde 2003-2004 eğitim-öğretim yılında 136 yeni lisans programının başlatılması ve bu programlara toplam 8855 kontenjan tanınması kararlaştırılmıştır. Sadece bu son gerekçe dahi, daha fazla öğrencinin yükseköğretim görmesini sağlayabilmek için yardımcı doçent atamalarına kısıtlama değil, bilakis, teşvik getirilmesi gerektiğini göstermektedir.

Yukarıdaki açıklamaların ışığında ve üniversitelerimizden ve yüksek teknoloji enstitülerimizden gelen talepler doğrultusunda, 1500 yardımcı doçent kadrosunun kullanımına izin verilmesini onaylarına arz ederim.


Prof. Dr. Aybar ERTEPINAR
Başkan Vekili

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber