Tıbbi sahtekarlara ağır yaptırım
Uluslararası düzeyde tıbbi ürün sahteciliği ve halk sağlığını tehdit eden benzeri suçlarla topyekün mücadeleyi amaçlayan, Türkiye’nin Haziran 2012’de imza koyduğu uluslararası sözleşmenin uygun bulunduğuna dair hükümet tasarısı TBMM Başkanlığı’na sunuldu.

ŞEBNEM HOŞGÖR
Söz konusu sözleşme, ilaç ve tıbbi cihazlar ile bunlarla bağlantılı her türlü
ürün, parça, malzeme ambalaj ile ilgili sahteciliği suç kapsamına almanın yanısıra,
bu suça yardım ve yataklık yapmayı da suç haline getirerek, ağır yaptırımlara
bağlıyor.
Tasarının gerekçesinde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sahte ilaçla sahteciliğin
son dönemde internet üzerinden satışlarlar ile yoğunlaştığı ve önemli bir sorun
haline geldiği belirtildi.
Tıbbi ürün sahteciliğinin halk sağlığı açısından küresel boyutta ciddi bir tehdit
olduğu kaydedilirken söz konusu sözleşme ile bu alandaki eksikliklerin ele alındığı
kaydedilen gerekçede, şu değerlendirme yapıldı:
"Sözleşmenin amacı, tıbbi ürün sahteciliği ve benzeri suçlarla ilgili yardım,
yataklık ve teşebbüsün suç sayılması gibi, bu tür suçlarla ilgili cürümlerin
kurbanlarının haklarının korunması ve bu suçlara karşı ulusal ve uluslararası
işbirliğinin sağlanmasıdır."
Teşübbüs hali de suç
Sözleşme ile etkin madde içermeyen, yanlış aktif madde içeren sahte ambalajlamaya
tabi tutulmuş her türlü tıbbi ürün ve cihazı kapsamına alıyor.
Sözleşme uyarınca taraf ülkeler kendi iç hukuklarında sahte tıbbi ürünlerin,
aktif ve yardımcı maddelerin, parçaların, malzemelerin ve aksesuarların kasti
sahte üretimini, sahteciliğe aracılık etmek dahil olmak üzere yardım ve yataklığı
suç olarak düzenleyecek.
Yapılacak yasal düzenlemelerle sözleşme kapsamına giren suçların işlenmesine
yardım ve yataklık edenlerin yanısıra buna teşebbüs hali de suç olarak kabul
edilerek yaptırıma bağlanacak. Sahte ürünlerin üretimi, yardım yataklık ve kaçakçılığına
ilişkin çıkarılacak yasalarda, parasal yaptırımların yanısıra suçluların iadesi
sonucunu doğuracak hapis cezasını da içerecek yaptırımlar da yer alacak.
Yapılacak yasal düzenlemelerde suçun bir tüzel kişilik tarafından işlenmesi
olasılığına karşı uygulanacak yaptırımlar "ticari faaliyet yürütmekten geçici
ya da kalıcı olarak men etme, adli tasfiye, sahte tıbbi ürün ve cihazların müsaderesi,
suçtan elde edilen gelirler ya da değeri sözkonusu gelirlere karşılık gelen
mülklere el konulması" şeklinde düzenlenecek.

Mağdur olanlara 'tazminat' hakkı
Sözleşme uyarınca sahte tıbbi ürün ve cihaz kullanımı nedeniyle mağdur olanların
faillerden tazminat alabilmelerinin sağlanması için de taraf ülkeler gerekli
her türlü düzenlemeyi yapacak. Üye ülkeler sözleşme uyarınca mağdurların açılan
soruşturma ve kovuşturmalar sırasında kendilerinin ve ailelerinin yanı sıra
tanıkların güvenliği için tehdit ve misillemelere karşı etkin tedbirler almakla
yükümlü olacak. Mağdurlara ücretsiz olarak adil yardıma ulaşma imkanı tanınmasını
da hükme bağlayan sözleşme uyarınca, uluslararası işbirliği ve koordinasyon
için sözleşmeye taraf ülkelerin temsilcilerin oluşan bir "Taraflar Komitesi"
oluşturuluyor. Komite Avrupa Konseyi Genel Sekreteri tarafından toplantıya çağrılacak.
Taraf ülkeler arasında sağlık makamları, gümrük, polis ve ilgili diğer yetkili
makamlarca toplanan bilgi ve verilerin işbirliği içinde kullanımına imkan tanınacak.
Türkiye, Kıbrıs çekincesi koydu
Türkiye sözleşmeye Kıbrıs çekincesi koydu. Çekincede Türkiye'nin sözleşmeyi onaylamasının "varlığı sona ermiş bulunan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Güney Kıbrıs Rum yönetimi tarafından temsil edildiği iddiasının herhangi bir biçimde kabulü anlamına gelmeyeceği gibi, Türkiye'ye sözde Kıbrıs Cumhuriyeti ile herhangi bir ilişkiye girme yükümlülüğü getirmeyeceğini beyan eder" denildi.
Şikayet geri çekilse de soruşturma!
Sahte tıbbi ürün ve cihazların ölüme ya da fiziksel veya ruhsal sağlığa zarar
verilmesi, suçun sağlık mensupları, eczacılar gibi meslekleri itibariyle kendilerine
duyulan güveni kötüye kullanan kişiler tarafından işlenmesi, suçun örgüt halinde
işlenmesi ve mükerrer suç işlenmesi hallerinde yaptırımlar ağırlaştıralacak.
Sözleşme uyarınca taraf ülkeler konuya ilişkin yapacakları yasal düzenlemeler
ve alacakları idari tedbirler kapsamında tıbbi ürün sahteciliği suçunun soruşturulması
ya da kovuşturulmasını "şikayet" şartına bağlı kılmayacak. Şikayet geri çekilmiş
dahi olsa savuşturmanın devam etmesi sağlanacak.