Avukatların töreyi bir alkışlamadığı kaldı

Kaynak : Radikal
Haber Giriş : 10 Kasım 2006 07:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Töre cinayetine kurban giden Güldünya Tören'le ilgili davada savunma şoku yaşandı. Evlilik dışı ilişkiden bir çocuk dünyaya getirdiği gerekçesiyle kardeşleri Güldanya'yı silahla öldüren sanıkların avukatları, "Güldanya aile şerefini lekeledi, namusunu iki paralık etti. Namus mukaddestir. Cinselliğin de bir sınırı vardır. Toplum da fuhuşu cezalandırmaktadır" diyerek adeta cinayete destek verdi. Avukatlar, namus gerekçesiyle sanıkların cezalarında 'tahrik indirimi' de istedi.

Evlilik dışı ilişki iddiasına muhatap olan Güldünya, kardeşleri Ferit ve İrfan Tören tarafından önce silahla yaralanmış, ardından da İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede silahla öldürülmüştü. İrfan Tören müebbet, olay tarihinde 18 yaşından küçük olan Ferit Tören 11 yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Davanın dün Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nde yapılan temyiz duruşmasında, sanık avukatlarının savunmaları çok dikkat çekti. Avukat Ünal Yavuz'un savunması özetle şöyle: "Güldünya Tören, öz amcasının kızının eşiyle ilişkiye girmiş, bu kişiyle iki yıl ilişki yaşamış, hamileliğinin yedinci ayında bu durumu saklayamayıp insanların yüzüne bakamaz hale gelmiş, bunun için İstanbul'a amcasının yanına gönderilmiştir.

Müvekkilim İrfan Tören'in silahla yaralama ve hastanede silahla öldürme sırasında olay yerinde olduğuna dair kesin kanıt yoktur. Güldünya'yı, (yaşı küçük olan) kardeşi Ferit yaralamıştır. Ferit, memleketinde 'Senin kardeşin namussuz' sözlerine maruz kalmış ve tahriklere kapılarak eylemi gerçekleştirmiştir. Aslında aile töreye direnmiş, kızlarını öldürmek istememiştir. Çünkü öyle olsaydı, kızlarını amcasına bırakmazlardı. 'Haksız tahrik' hükümlerini uygulamayan mahkeme kararı bozulmalıdır. Güldünya'nın eylemi aile şerefini lekelemiş, namusunu iki paralık etmiştir."

Kardeşlerin diğer avukatı Mehmet Seyhan'ın savunması da şöyle:

"Güldünya'nın yaralanması ve öldürülmesi sırasında İrfan olay yerinde değildir, olayda haksız tahrik vardır. Türkiye'deki yasalara göre namus mevhumu mukaddes bir şeydir. Mahkemelerdeki sanıklara, yasaları çıkaran milletvekillerine bile namuslarıyla ilgili yemin ettirilmektedir. Namus kavramı ne şekilde ele alınırsa alınsın, cinsellik Türkiye şartlarında başı boş bir olay değil, aynı zamanda boşanma sebebidir.

Cinselliğin de bir sınırı vardır. 'İstediğim gibi cinsel hayatımı yaşarım' denilemez. Bu aileyi de toplumu da ilgilendirir. Toplum, fuhuş suçunu cezaya çarptırmaktadır. Namus sanıklar için çok büyük bir kavramdır. Ferit, insanların yüzüne bakamaz hale gelmiş, baskı altında olayı işlemiştir. Kimsenin kararı yoktur."

Yargıtay, davayla ilgili kararını daha sonra açıklayacak.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber