Öğretmenlere tavsiye: 'Şekerim' demeyin adıyla seslenin
Okul öncesi eğitim kurumlarında 'canım, şekerim' sözcüklerinin söylenen öğrenciyi motive ederken diğerlerini olumsuz etkilediği, bu nedenle öğretmenlere söz konusu sözcükleri kullanmamaları tavsiyesinde bulunulacağı bildirildi.
Kocaeli İlköğretim Müfettişleri Başkanı Seyfettin Karamızrak, yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, müfettişler ve bazı üniversitelerden eğitim uzmanlarının katılımıyla İstanbul'da okul öncesi eğitim programının değerlendirildiği son toplantıda, bu kurumlarda öğretmen ve öğrencilerin uyması gereken kuralların gözden geçirilerek yararlı olanların belirlenmeye çalışıldığını ifade etti.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okul öncesi eğitimi programı konusunda değişiklikler yapıldığını ve bazı yeniliklerin getirildiğini de anlatan Karamızrak, eğitim programıyla 3-6 yaş grubu çocukların psikomotor, sosyal davranış ile duygusal ve bilinçsel alanlardaki gelişimlerinin desteklenmesi, çocuklara beceriler kazandırılarak ilköğretime hazırlanmalarının amaçladığını vurguladı.
İstanbul'daki toplantıda okul öncesi eğitimde uygulanan eğitim-öğretim teknikleri ile öğrenciye yaklaşım ve davranışların tartışıldığını dile getiren Karamızrak, 'Toplantıda büyük çoğunluk tarafından kabul gören saptamalar yapıldı. Öğretmenlerin yaklaşım tarzının son derece önemli olduğu vurgulandı.
Örneğin okul öncesi eğitim kurumlarında 'canım, şekerim' sözcüklerinin, söylenen öğrenciyi motive ederken diğerlerini olumsuz etkilediği görüşüne varıldı.
Öğretmenin bir çocuğa bu şekilde hitap etmesinin diğer çocuklarda kıskançlık yaratabileceği, bu nedenle çocuğa adıyla hitap etmesinin daha doğru olacağı ifade edildi' dedi.
ÇOCUĞU ENGELLEMEYİN
Öğretmenlerin 'hadi çiçek olun' diyerek çocukları susturma yöntemini kullanmamaları gerektiği konusunda da görüş birliğine varıldığına işaret eden Karamızrak, 'Çocuk mutlaka hareketli olacaktır, onu engellemek yanlıştır.
Öğretmen, dersin yarısını mutlaka çocuklarla yerde oturarak geçirmelidir' diye konuştu.
Karamızrak, toplantıda onaylanan diğer bazı kuralları şu şekilde sıraladı:
'Anaokulu veya ana sınıfının fiziki şartlarıyla ilgili daha önce de bilinen kuralları yeniden benimsedik. Sınıfın koridora değil de doğrudan bahçeye açılması, sınıfın binanın girişinde olması, çocuk sayısına göre bahçenin geniş olması, binada koyu renkler yerine pastel ve canlı renklerin kullanılması, bahçeden gökyüzünün görülebilmesi gibi şartlara uyulması tavsiye ediliyor. Aynı zamanda, derslikte halı kesinlikle kullanılmamalı, sıra ve masa bulundurulmamalı, sandalyeler kolay kaldırılan türden olmamalıdır. '
YÖRESEL KIYAFETLİ BEBEK TAVSİYESİ
Seyfettin Karamızrak, özellikle kız çocuklarının oyuncak olarak cindy ve barbie bebekleri tercih ettiklerine dikkati çekerek şunları kaydetti:
'Barbie veya cindy bebekleri yerine o ilin yöresel kıyafetlerinin giydirildiği el yapımı bebekler kullanılabilir. Okul yönetimi bu tür bebekleri imal edenlerle irtibat kurup, bunlar yaygınlaştırılabilir. Böylece folklorumuzu çocuklara küçük yaşta anlatabiliriz.
Aynı şekilde, yabancı çizgi film kahramanlarının oyuncakları da erkek çocuklar tarafından yaygın olarak kullanılıyor. Bunun yerine bebekler gibi Keloğlan, Nasrettin Hoca, Hacivat-Karagöz tipleri de üretilip okullarda oyuncak olarak kullanılabilir. Toplantıda varılan bu ortak görüşleri müfettişler olarak öğretmenlere aktaracağız. '