Bakanlar Kurulu açıklaması

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 05 Mart 2007 21:30, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Cumhurbaşkanlığı seçiminde nitelikli çoğunluk aranmasına ilişkin ifadelerinin militanca ve ideolojik yorumlar olduğunu savundu. Çiçek, terör örgütü ele başının zehirlendiği yönündeki iddianın uluslararası bir yalan olduğunu belirterek, 3 kişilik uzman bir heyetin bugün inceleme yaptığını duyurdu.

Adalet Bakanı Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Yunus Emre Vakfı kurulmasına ilişkin kanun tasarısının ele alındığını ifade eden Çiçek, bu vakfın Türkiye'nin kültürel mirası, Türk dili, kültürü ve sanatının tanıtılması amacıyla devlet eliyle kurulan bir vakıf olduğunu söyledi. Çiçek, vakfın kuruluş amacının Türk halkının felsefesini, Yunus Emre'nin verdiği mesajları başka ülkelere de tanıtmak olduğunu kaydetti.

Toplantıda küresel ısınma konusunda alınması öngörülen tedbirlerin ele alındığını ifade eden Bakan Çiçek; Enerji, Çevre ve Tarım Bakanlıkları'nın bu konuda yürüttükleri ortak bir çalışma olduğunu hatırlattı. Küresel ısınmanın, bütün insanlık için önemli bir tehdit olduğuna işaret eden Çiçek, özellikle tarıma dayalı ekonomiler açısından bunun önemli sorunlar doğurduğunu belirtti. Türkiye'nin bu konuyu kendi yönünden incelemek ve alınması gereken tedbirleri zamanında almak zorunda olduğunu dile getiren Çiçek, küresel ısınmaya karşı ağrı kesici cinsinden hemen bir tedbir alma imkanı olmadığını, bu nedenle bazı tedbirlerin bugünden alınmasında fayda olduğunu vurguladı. Çiçek, Bakanlar Kurulu'nda, alınması öngörülen tedbirleri de sıraladı. Böylesine geleceği etkiyen konularda kamuoyu duyarlılığı önemli olduğu için bu yönde eğitim çalışmalarına hız vermek gerektiğini kaydeden Çiçek, alınacak ikinci önlemin ise sera gazlarını yutan orman, çayır, mera ve yeşil alanların genişletilmesi ve iyileştirilmesi olduğunu ifade etti. Geçmişte orman olan alanların bugün büyük kısmında çalı dahi görme imkanı olmadığını dile getiren Çiçek, yeşil alanların artırılması ve mevcudun korunması noktasında yasal düzenlemelerin yapılması ve toplumsal duyarlılığın gündemde tutulması gerektiğini bildirdi. Özellikle yaz aylarında tatil yörelerindeki ormanların dikkatsizlik, tedbirsizlik veya bazı kasti davranışlar nedeniyle yok olduğuna işaret eden Çiçek; hükümet olarak yeşil alanların sayısının artırılması, genişletilmesi ve iyileştirilmesi çalışmalarına daha fazla önem vereceklerini açıkladı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini söyleyen Çiçek, geçen aylarda bu konuda bazı yasal düzenlemelerin yapıldığını hatırlattı. Küresel ısınma açısından en fazla üzerinde durulması gereken konunun su konusu olduğunu belirten Bakan Çiçek, iyi bir su yönetimine ihtiyaç olduğunu, bunun tek elden yönetilmesi gerektiğini kaydetti. Su yönetiminde koordinasyonun sağlanmasında büyük fayda olduğunu söyleyen Çiçek, bu kapsamda halen yatırım programında olan 75 baraj ve 104 göletin biran önce bitirilmesi noktasında öncelikleri bulunduğunu ifade etti. Çiçek, yeraltı sularının keyfi şekilde kullanımının önlenmesi gerektiğini vurgulayarak yeraltı sularının gelişigüzel kullanılamayacağını söyledi. Çiçek, bununla ilgili alınması gereken tedbirler varsa bunların alınacağını ifade etti. Modern sulama yöntemlerinin kullanılması noktasında çiftçilerin bilinçlendirilmesi gerektiğini dile getiren Çiçek, yapılan çalışmanın ayrıca endüstriyel ve evsel atık suların geri kazanımının teşvik edilmesini de öngördüğünü bildirdi.

Bakanlar Kurulu toplantısında bazı bakanların yurt içi ve yurt dışı temasları hakkında bilgi verdiklerini ifade eden Çiçek, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün Pakistan, Afganistan ve Mısır'da yaptığı görüşmeler hakkında Kurul'u bilgilendirdiğini kaydetti. Arap Birliği'nin 22 Arap ülkesinden oluştuğuna işaret eden Çiçek, ilk defa bir Türk Dışişleri Bakanı'nın bu toplantıya davet edildiğini hatırlattı. Türkiye'nin, Irak konusuyla ilgili kendi düşünce ve çözüm önerilerini Birlik üyesi ülkelere aktardığını anlatan Çiçek, bölgesel istikrar açısından bir ortak çözümün ortaya konulmasının, bu tür toplantılarda görüş birliğine varılmasıyla mümkün olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin Irak konusundaki yaklaşımının Arap Birliği tarafından da desteklendiğini dile getiren Bakan Çiçek, bu tür toplantıların önümüzdeki günlerde devam edeceğini açıkladı.

"TÜRKİYE'Yİ BİR PARTİ TEK BAŞINA ESİR ALAMAZ"

Çiçek, açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. CHP lideri Deniz Baykal'ın, Cumhurbaşkanlığı seçiminde nitelikli çoğunluk aranmaması halinde konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacakları yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine, CHP'nin nasıl bir yol takip edeceklerini söylemenin kendisine düşmediğini ifade etti. Çiçek, "Ama kendi düşen de ağlamaz. Gerilim politikasıyla Türkiye bir yere varamadı. Gerilim politikasını sürdürenler de Türk seçmenden kati suretle destek görmedi. Gerilimle bir yere varılamayacağına göre herkes kendi politikalarını anayasa çerçevesinde ayarlamak zorundadır" diye konuştu. Bugüne kadar Meclis'in hangi yöntemle toplandığı, hangi kararları hangi yöntemle alması gerektiği ve6elerin yapılması ve toplumsa geçmiş uygulamalar göz önüne alındığında meçhul olan bir şeyin olmadığının ortaya çıktığını anlatan Çiçek, yeni bir anayasal düzenleme yapılmadığına göre durup dururken gerilim çıkarmanın Türkiye'ye haksızlık olacağını vurguladı. Çiçek şunları söyledi:

"Türkiye kendisine bir yol çizmiş. Bu yolda yürürken gerginliklerle bir yere varmak mümkün değil. Türkiye'yi bir parti de tek başına esir alamaz. Herkesin davranışlarını, demeçlerini, beyanlarını yasa ve anayasa çerçevesinde söylemesinde fayda vardır. Bunlar Türkiye'ye fayda getirecek tartışmalar değildir. AK Parti olmasaydı da kendileri olsaydı hiç bu yorumları yapmazlardı. Bunlar biraz militanca anayasal yorumlardır. İdeolojik yorumlardır ve siyasi yorumlardır. Ben onlara katılmıyorum."

Çiçek, bir soru üzerine küresel ısınma konusunda alınacak tedbirler kapsamında memurların mesailerinin öne çekilmesi konusunun bugünkü toplantıda ele alınmadığını söyledi.

Terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan'ın zehirlendiğinin iddia edilmesi ve bu konuda bağımsız bir kurulun inceleme yapması talebinin ortaya konulması ile ilgili soru üzerine Çiçek, terörist başının yeniden yargılanması konusunun artık Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi'nin gündeminden düştüğünü, Türkiye'nin bu noktada önemli bir yargıyı elde ettiğini söyledi. Hukuken Öcalan meselesinin gündemden düştüğüne işaret eden Çiçek, "Tabiatıyla gündemden düşünce yeni bir gündem çıkarmak lazım. O zaman da böyle bir yalana başvurmuşlardır. Kesinlikle yalandır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu yollara tenezzül edecek bir devlet değildir. Bunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti düşünmüş olsaydı bugünü beklemezdi, geçmişte bunlar da yapılabilirdi. Bu devlet bir hukuk devletidir. Bu bir yalandır. Uluslararası bir yalandır. Dışardan, bu yalanlardan medet umarak bunları gündemde tutmaya çalışıyorlar. Biz Türkiye aleyhine bu yalanların istismar edilmemesi için bugün öğle saatlerinde bir profesörün başkanlığında 3 kişilik bir uzman heyet gönderdik. Gerekli incelemeleri yapıyorlar. Yarın, öbür gün de vardıkları sonucu kamuoyuyla paylaşacağız. Böylece bu ve benzeri yalanlarla dünya kamuoyunun, iç kamuoyunun meşgul edilmemesi açısından böyle bir hassasiyeti gösterdik" ifadelerini kullandı. Çiçek, heyetin bir toksikoloji profesörü, bir dahiliyeci ve bir psikologdan oluştuğunu, incelemenin bugün yapıldığını belirtti. Alınan sonuçların birkaç gün içinde açıklanacağını ifade eden Çiçek, "Türkiye'nin aleyhine bu yalanların kullanılmaması için bir incelemeyi süratle yaptırdık. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bu hafta sonuna kadar bu yalanı ortaya çıkarmış olacağız" diye konuştu. Çiçek, bir soru üzerine heyetin Türk doktorlardan oluştuğunu, Türk doktorlara her zaman güvendiklerini de ifade etti.

Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Türkiye'nin eyalet sistemine geçmesi gerektiği yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Çiçek, herkesin biraz dikkatli olması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin önünde bunca sıkıntı ve zorluk varken, birilerini çözmeden yeni tartışma konularını buna ilave etmenin zamanlama açısından yanlış olduğunu ifade eden Çiçek, bunun getirdiği zorlukları gördüklerin6elerin yapılması ve toplumsai söyledi. Bu zorlukların en başında yargının karşılaştığı zorlukların bulunduğunu söyleyen Çiçek, "Aynı beyanları birisi söyleyince yargı ne yapacak, öbürü söyleyince ne yapacak. Uygulayıcılarda da bir sürü tereddüt meydana getirmiş oluyor. O yüzden biraz daha dikkatli davransak, biraz daha konuşmalarımıza dikkat etsek daha iyi olur. Böylesine netameli konulara acaba toplum hazır mı? Son 4-5 sene içinde toplumun tüm meselesini bir anda konuşmaya çalıştık. Toplum bu kadar yükü kaldırabilecek mi, bunlara iyi bakmamız lazım" şeklinde konuştu

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber