Üsküdar Çevik Kuvvet'in işgal girişimi davası yarına ertelendi

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Selimiye'deki 1. Ordu Komutanlığı'nda yaşananlar ve Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nün Üsküdar yerleşkesinin ele geçirilmeye çalışılmasına ilişkin 49'u tutuklu 128 sanığın yargılanmasına devam edildi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 12 Aralık 2017 21:03, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Üsküdar Çevik Kuvvet'in işgal girişimi davası yarına ertelendi

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Selimiye'de bulunan 1. Ordu Komutanlığı'nda yaşananlar ve Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nün Üsküdar yerleşkesinin ele geçirilmeye çalışılmasına ilişkin 49'u tutuklu 128 sanığın yargılandığı davanın dokuzuncu duruşması yapıldı.

İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Bakırköy Adalet Sarayı Konferans Salonu'nda yapılan duruşmaya, 49 tutuklu sanık, 15 tutuksuz sanık ile taraf avukatları ve izleyiciler katıldı.

Olay tarihinde "er" olarak görev yapan bazı tutuksuz sanıklar, Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşma salonuna bağlanarak savunma yaptı.

Tutuksuz sanık er Feyyaz Baki, SEGBİS aracılığıyla yaptığı savunmasında, emir kulu olduğunu ve komutanların Üsküdar'daki Çevik Kuvvet yerleşkesine kendisini zorla götürdüklerini iddia etti.

Kışladan çıkmadan önce kendilerine "tatbikat" yapılacağının söylendiğini ileri süren Baki, Zırhlı Personel Taşıyıcı (ZPT) aracıyla Üsküdar'a vardıklarında ise polis ile göstericiler arasında kavga çıktığını ve bu sebeple "polise yardım" amacıyla gittiklerinin söylendiğini anlattı.

ZPT aracının içerisinde kendisine iki adet şarjör verildiğini ama bu şarjörleri silahına takmadığını öne süren Baki, Uzman Çavuş Yasin Ay'ın "Şarjörü doldurun ama sakın ateş etmeyin, şimdi zaten polise teslim olacağız." dediğini savundu.

SEGBİS aracılığıyla savunma yapan tutuksuz sanık er Halil İbrahim Sarpkaya da 15 Temmuz akşamı kışlada içtima alındığını ve bu sırada ortamda panik havası olduğunu söyledi.

Daha sonra kışlaya araçlarla mühimmat getirildiğini ve söz konusu mühimmatları tanka yüklediklerini ifade eden Sarpkaya, bir saat sonra tanka binerek kışladan çıktıklarını aktardı. Üsküdar'daki Çevik Kuvvet yerleşkesine gittiklerini, burada olaylar olduğunu ve polise teslim olduklarını söyleyen Sarpkaya, daha önceden hiç silahla ateş etmediğini ve nöbetlerde de kendisine boş silah verildiğini ileri sürdü.

SEGBİS'le savunma yapan tutuksuz sanık er Neşet Barış Kalaycı ise eski Tabur Komutanı Yarbay İrfan Arat'ın habercisi olarak görev yaptığını, 15 Temmuz akşamı "tatbikat" bahanesiyle bir otomobille Arat'la beraber kışladan çıktığını söyledi. İrfan Arat'ın ön koltukta oturduğunu, er Mustafa Karakaya ile kendisinin de arka koltukta oturduğunu anlatan Kalaycı, "İrfan Arat, elbise getirmişti. Araçtayken üniformasını değiştiriyordu. WhatsApp'tan yazışıyordu. Bir ara 'Hay aksi WhatsApp durdu mu? diye sordu. Bir de tık tık WhatsApp sesi geliyordu." ifadelerini kullandı.

Duruşma, diğer sanıkların savunmalarının alınması için yarına ertelendi.

- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Bülent Başar ve Hikmet Pak tarafından hazırlanan iddianamede, darbe girişimi sırasında 1. Ordu Komutanı olan Orgeneral Ümit Dündar ve Üsküdar'da art arda geçen 2 tankın önüne yatarak onları durdurmaya çalışan Sabri Ünal'ın da aralarında bulunduğu 28 kişi, "müşteki-mağdur" sıfatıyla yer alıyor.

Albay, yarbay ve yüzbaşı rütbelerindeki 55 subay, astsubaylar ve bir sivil olmak üzere 54'ü tutuklu 128 kişinin "sanık" sıfatıyla yer aldığı iddianamede, tüm sanıklar hakkında "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya TBMM'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl altı aydan on beşer yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

İddianamenin tek sivil şüphelisi olan ve terör örgütünün şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandığı belirtilen öğretmen Feyzullah Şahan hakkında da aynı suçlardan üç kez ağırlaştırılmış müebbet ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

İddianamede, aralarında subayların da bulunduğu sanıklar Ali Demici, Mehmet Kanbur, Tuğrul Kekeç, Gökhan Arıkan, Servet Demir, Emre Ersan, Bekir Karadayı, Semih Özdemir, Gökhan Türe, Gökhan Atavcı, Mithat Aydın, Sergen Güçlü, Bilal Dursun, İsmail Küçükmadan, Gökhan Yıldız, Cüneyt Ölmez, Ömer Faruk Kıcırlı, Kadir Güven, Fatih Cantürk, Arda Can Yarar, Yasin Ay, Ali Güngör, Eyüp Akkaya ve Ertan Gümüştaş hakkında da ''kasten öldürmeye teşebbüs'', ''kasten yaralama'', ''mala zarar verme'' ve ''kamu malına zarar verme'' suçlarından ayrı ayrı 6 yıl ile 141 yıl arasında değişen hapis cezaları öngörülüyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber