Tohumcu Birlikleri, 'Sarı Öküz'ün peşinde!

Yüzbinlerce tohumluk partileri ve yüzbinlerce fide-fidan için ayrı ayrı ambalajlama ve etiketleme işlemlerinin yapıldığı ve tüm bunların üzerindeki bilgilerle kayıttaki bilgilerin birbirlerini tutması gerektiği düşünülürse, "ambalajlama ve etiketleme" işlemlerinin, güvenilirlik ve getirisinin büyüklüğü açısından nasıl bir "Sarı Öküz" olduğu tahmin edilebilir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 25 Ocak 2019 15:20, Son Güncelleme : 25 Ocak 2019 15:22
Tohumcu Birlikleri, 'Sarı Öküz'ün peşinde!

Yüzbinlerce tohumluk partileri ve yüzbinlerce fide-fidan için ayrı ayrı ambalajlama ve etiketleme işlemlerinin yapıldığı ve tüm bunların üzerindeki bilgilerle kayıttaki bilgilerin birbirlerini tutması gerektiği düşünülürse, "ambalajlama ve etiketleme" işlemlerinin, güvenilirlik ve getirisinin büyüklüğü açısından nasıl bir "Sarı Öküz" olduğu tahmin edilebilir.

Tohumcu Birlikleri Sarı Öküzün Peşinde!

Hikaye'yi bilirsiniz, kısaca; Öküzleri yakalamayı bir türlü başaramayan Aslanlar bir istekte bulunurlar; "şu Sarı Öküz sizlerden farklı, zaten bizim de size saldırmamızın nedeni Sarı Öküzün bizi cezbetmesi, onu verin anlaşalım " derler. Sürünün kalanını kurtarma adına verilir Sarı Öküz. Ama sonraki gelişmeler ve Aslanların bitmeyen istekleri pişman eder Sarı Öküzü verdiklerine. Zira sonraları güçlenen Aslanlar karşısında sayıları azalan ve direnemeyen sürü hepten Aslanlara yem olmakla karşı karşıyadır.

Tohumculuk Sektörü kendini hiç sorguluyor mu?

Tohumculuk sektörü her geçen gün çiftçi için çiftçiye rağmen yapılanan bir görüntü çizmekte, bu da tohumculuk kanununda geçen birlikler tarafından, yine aynı kanundan güç alınarak yapılmaktadır. Kanundaki yetkileri bugüne kadar sorgulanmayan, güncellenmeyen ve yabancı tohumun ülke içine girişinde büyük sorumlulukları olan bu birlikler, güvenilirlik ve çiftçilerin menfaati gereği devlet eliyle yapılması gereken tohum sertifikasyon iş ve işlemlerine de göz dikmiş bulunuyorlar.

Tohumculuğun "Sarı Öküzü" Sertifikasyon'un güvenlik sigortası olan "ambalajlama ve etiketleme" işlemidir

Tohumculuk, fidecilik ve fidancılık yapan çiftçi ve üreticiler, ürünlerini devlete ait olan kuruluşlarda sertifikalandırmakta ve sertifikalı ürün olarak satabilmekte veya kullanabilmektedirler. Bu süreçteki işlemler için işlemi yapan devlet kuruluşuna cüzi bir miktar ücret ödemektedirler. Bir sertifikalandırma işleminde; başvuru, tarla kontrolü, ambalajlama ve etiketleme ile başlayan süreç genel olarak toplamda 20 ayrı işlemden oluşmaktadır. Bu işlemlerden sonra sertifikasyon süreci tamamlanmaktadır. Bu 20 işlem içerisinde en basiti, en masrafsızı ve en çok para kazandıranı "ambalajlama ve etiketleme" işlemidir. Yüzbinlerce tonluk tohumluk partileri ve yüzbinlerce fide-fidan için ayrı ayrı ambalajlama ve etiketleme işlemleri yapılmakta ve tüm bunların üzerindeki bilgilerle kayıttaki bilgilerin birbirlerini tutması gerekmektedir. Yani parasal olarak cazip gelen bu işlemlerin ürün güvenirliği açısından da önemi oldukça büyüktür. Bu işlemler için tüm kayıtları devlet kuruluşları tuttuğu halde ve bundan sonrada bu kayıtların devlet kuruluşlarınca tutacağı bilindiği halde, sadece devletten bilgileri alıp matbaada basıp üreticilere göndererek masrafsız bir şekilde üreticilerin sırtından para kazanma arzusu nasıl açıklanabilir? Kaldı ki bu işlemleri yaparak para kazanmayı talep edenler, çiftçi ve üretici adına kurulmuş olduklarını her fırsatta dile getirmektedirler.

Uluslararası akreditasyonu olan devlet kuruluşları tarafından yapılan, ülke çapında düzenli ve oturmuş bir yapısı olan tohumculuk işlemlerinde şu ana kadar telefi edilemeyen bir hata yaşanmadığı halde bu kadar hassas ve ehemmiyetli iş ve işlemleri talep edenler, nelerine güvenmektedirler? İşte bu nedenlerle Sertifikasyon işleminin "Sarı Öküzü"konumunda olan "ambalajlama ve etiketleme" işlemleri de diğer işlemler gibi devlet eliyle yapılmaya devam etmelidir.

Yarın "biz Sarı Öküzü vermeyecektik" diyenlerden olmayalım

Sertfikasyonun en önemli ayağı olan "ambalajlama ve etiketleme" işlemi verildiği takdirde, bunun devamı gelecek, diğer tohumculuk iş ve işlemleri talep edilecek, eğer diğer işlemlerde verilmeye başlanırsa; devletin tohumculuktaki gücü zayıflayacak, bu alandaki işlemlerde güvenilirlik azalacak, şeffaflık kaybolacak, bunun yanında bir nevi devlet kuruluşları bu işlemleri devralanların taşeronu durumuna düşürülecek, tohumculuktaki eller karışacak, hangisi yerli el, hangisi yabancı el ayırt edilemeyecek ve çiftçinin tohumculuk işlemleri daha fahiş fiyata yapılacak. Tohumculuk'ta Millilik daha tartışılır bir hale gelecek, en sonunda bunu verenler "biz nerede hata yaptık" sorusunu kendilerine soracaklardır.

Tohumculukta işlem bütünlüğü bozulmamalıdır

Tüm İl Müdürlüklerinde görev yapan "Tohum Kontrolörleri"ninde dahil olduğu Tohumculuk için önemli olan bu kapsamlı sertifikalandırma sisteminin işlemlerinin bütünlük halinde devlette kalmasının gerekliliği şu 5 maddede özetlenebilir;

1- Tohumculuk işlemlerinde devredilmeyi gerketirecek aksayan veya zayıf kalan bir durum yoktur.

2- Devlet tüm çiftçilere ve üreticilere daha objektif yaklaşmakta tüm üreticilere eşit ve adil davranmaktadır. Şeffaflık ve sorgulanabilirlilik esastır.

3- Güvenilirlik sertifikalandırma işlemlerini en önemli şartıdır, her branş kendi görevini yapmakta ve sonuç öyle belirlenmektedir.

4- Sertifikasyon işlemleri tohumculuk alanında güç ve nüfuz demektir, tohumculuğun yardımcı unsurları olan sivil toplum kuruluşları ve dernekler hep yardımcı konumunda kalmalıdırlar.

5- Çiftçi ve üretici için bu alanda en makul ve ucuz fiyatı ancak devlet verebilir.

Bu ana nedenler, tohumculuk konusunda sertifikasyon ve tescil işlemlerinin devletin elinde kalmasının ve alt işlemlerinin dahi bu bütünlükten koparılmaması gerektiğinin açık kanıtıdır. Kendi asli görevlerini gereği gibi yapmayıp ülkemiz tarımını yabancı çeşitlerin tasallutuna bırakan zihniyet ve oluşumlar Milli Tohumunda, Milli Tarımında önünde engeldirler.

M. Murat GÜN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber