Yargıtay'dan "mal paylaşımı" haberlerine yanıt: Yasaya göre karar veriliyor

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 12 Temmuz 2007 19:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Necdet Gürbüztürk, boşanma davalarındaki mal paylaşımlarına ilişkin son günlerde yapılan haberler üzerine bir basın açıklaması yaparak, "dairenin mevcut yasaları dikkate alarak karar verdiğini ve gözden kaçan bir yön bulunmadığını" kaydetti.

Gürbüztürk, yaptığı yazılı açıklamada, basında yer alan haberlerin, "yasal düzenlemeleri göz ardı eden ve davanın hukuki niteliğiyle ilgili yeterli bilgiden yoksun" olduğunu belirterek, bu yüzden açıklama yapma gereği duyduğunu bildirdi.

4721 sayılı yeni Türk Medeni Kanunu'nun eşler arasında yasal mal rejimi

olarak "edinilmiş mallara katılma rejimini" benimsediğini ifade eden Gürbüztürk, 4722 sayılı Medeni Kanunun Yürürlüğü Hakkında Kanunu'nun 10. maddesinin de "Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında, bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejiminin devam edeceğini; eşlerin, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimini seçmedikleri taktirde bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini (edinilmiş mallara katılma rejimi) seçmiş sayılacakları" hükmünü içerdiğini dile getirdi. Gürbüztürk, yürürlükten kaldırılan ve "mal ayrılığı" esasını benimseyen 743 sayılı eski Türk Medeni Kanununda, "kadının evde temizlik yapması, çocuklarına bakması ve hayatını evine, eşine adamasının karşılığının bulunmadığına" işaret ederek, yeni Türk Medeni Kanununda kadının bu emeklerinin değerlendirildiğini bildirdi. Evlilik birliği sırasında edinilen malların yeni Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2002 tarihinden sonra edinilmiş olması halinde sorun bulunmadığını belirten Gürbüztürk, şunları kaydetti: "Kadının evde geçirdiği, eş ve çocuklarına adadığı hayatı ve çalışması, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 230. ve devam eden maddeleri çerçevesinde değerlendirilecek, rejimin tasfiyesi sonucu artık değer belirlenecek, belirlenen bu değerin yarısı kadına verilecektir. Sorun, 1 Ocak 2002 tarihinden önce edinilen mallarda toplanmaktadır. Kadın, bu tarihten önce edinilen mala, kendilerine daha iyi bir gelecek hazırlamak için, kişisel malları yahut parası ile katılmışsa, Medeni Kanunda ve Borçlar Kanununda açıkça düzenlenmediği halde, aile hukukunun özelliği de dikkate alınarak, kadının bu katkısı, güncelleştirilip kendisine verilmektedir. Yıllardan beri, dairemizce yapılan bu uygulamayı hukukla ve konuyla ilgilenenler bilmektedirler. Haber ve yoruma konu edilen kararlarda olduğu gibi 1 Ocak 2002 tarihinden önce kocası adına alınan mala, kadının kişisel malları veya parasıyla herhangi bir katkısı söz konusu değilse, yalnızca ev işlerindeki emeğini karşılayacak bir tazminata eski yasada yer verilmemiştir. Yeni Medeni Kanunun hazırlanması sırasında bu eksiklik yasama organında da tartışılmış, ancak herhangi bir düzenleme getirilmemiştir. Dairemiz mevcut yasaları dikkate alarak karar vermektedir. Gözden kaçan bir yön bulunmamaktadır." Gürbüztürk, boşanmalarda mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen kadına, isteği halinde "kusuru daha ağır olmamak koşuluyla" Türk Medeni Kanunun 174. maddesi uyarınca da hakkaniyete uygun bir maddi tazminat da verildiğini kaydetti

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber