İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Mecburi hizmetli araştırma görevlisi başka üniversitede üst kadroya geçebilir mi?

Danıştay Sekizinci Dairesi, mecburi hizmeti bulunan araştırma görevlisinin eş ve sağlık mazereti hariç başka bir üniversitede üst kadroya geçişinin mümkün olmadığına karar verdi.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 15 Kasım 2020 16:27, Son Güncelleme : 15 Kasım 2020 12:11
Mecburi hizmetli araştırma görevlisi başka üniversitede üst kadroya geçebilir mi?

Dava konusu işlemde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak 35 inci maddeden dolayı mecburi hizmetle yükümlü bir öğretim elemanı başka bir yükseköğretim kurumuna doktor öğretim üyeliği için atanmaya hak kazanmıştır.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ilgilinin mecburi hizmetinin bulunması ve hizmetine ihtiyaç duyulması sebebiyle talebini reddetmiştir.

Yargıya yansıyan olay sonrası konu hakkında İdare Mahkemesi, davacının atanmak istediği doktor öğretim üyesi kadrosunun, bulunduğu kurumda ifa ettiği araştırma görevlisi kadrosundan daha üst bir görev olduğu, atanmak istediği yerde kendi özel koşullarına, maddi ve manevi olarak kendini geliştireceğine inandığı bir görevde daha verimli olabileceği hususlarını göz önüne alarak işlemi iptal etmiştir.

Danıştay ise, mecburi hizmetle yükümlü olan kişinin devredilme yollarının (eş ve sağlık mazereti) kanunda açık olduğu, bunun dışında bir takdir hakkının yargı kararıyla zorlanmasının hukuka uygun olmadığı, bu şekilde muvafakat taleplerine olumlu yanıt verilmesinin gelişmekte olan üniversitelerde nitelikli akademik personel açığına sebep olacağından dolayı dava konusu işlemde hukuka aykırılık olduğuna hükmederek İdare Mahkemesinin kararını bozmuştur.

T.C.

DANIŞTAY

8. DAİRE

Esas: 2014/11523

Karar: 2019/3727

İstemin Özeti : Çanakkale İdare Mahkemesi'nin 15/10/2014 gün ve E:2014/621, K:2014/896 Sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi : Davacının öğretim görevlisi olarak görev yaptığı bölüm dava açıldığı sırada kapalı olup, öğrenci alımı olmadığından işlemin iptali yönünde verilen karar bu yönüyle hakkaniyete uygun olduğundan, İstemin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Çan Meslek Yüksekokulu Malzeme ve Malzeme İşleme Teknolojileri Bölümünde araştırma görevlisi iken, davacının Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Malzeme Mühendisliği Bölümünde mevcut olan yardımcı doçent kadrosuna atanması için muvafakat verilmemesine dair 07.03.2014 tarih ve 2837 Sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince, davalı idarece davacının hizmetine ihtiyaç duyulduğu gerekçe gösterilerek muvafakat verilmemiş ve davacının her ne kadar yükseköğrenimine uygun bir meslekte görevini ifa etmekte olduğu görülmekte ise de, atanmak istediği yardımcı doçent kadrosunun, bulunduğu kurumda ifa ettiği araştırma görevlisi kadrosundan daha üst bir görev olduğu, atanmak istediği yerde kendi özel koşullarına, maddi ve manevi olarak kendini geliştireceğine inandığı bir görevde daha verimli olabileceği hususları gözönüne alındığında, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, işlemin iptaline karar verilmiştir.

2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Yükseköğretim Kurulunun Görevleri" başlıklı 7. maddesinin (a) bendinde "Yükseköğretim kurumlarının bu Kanunda belirlenen amaç, hedef ve ilkeler doğrultusunda kurulması, geliştirilmesi, eğitim-öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ve yükseköğretim alanlarının ihtiyaç duyduğu öğretim elemanlarının yurt içinde ve yurt dışında yetiştirilmesi için kısa ve uzun vadeli planlar hazırlamak, üniversitelere tahsis edilen kaynakların, bu plan ve programlar çerçevesinde etkili bir biçimde kullanılmasını gözetim ve denetim altında bulundurmak" Yükseköğretim Kurulunun görevleri arasında sayılmış, "Öğretim Elemanı Yetiştirme" başlıklı 35. maddesinde "Yükseköğretim kurumları; kendilerinin ve yeni kurulmuş ve kurulacak diğer yükseköğretim kurumlarının ihtiyacı için yurt içinde ve dışında, kalkınma planı ilke ve hedeflerine ve Yükseköğretim Kurulunun belirteceği ihtiyaca ve esaslara göre öğretim elemanı yetiştirirler.

Öğretim elemanı yetiştirilmesi amacıyla üniversitelerin araştırma görevlisi kadroları, araştırma veya doktora çalışmaları yaptırmak üzere başka bir üniversiteye, Yükseköğretim Kurulunca geçici olarak tahsis edilebilir. Bu şekilde doktora veya tıpta uzmanlık veya sanatta yeterlik payesi alanlar, bu eğitimin sonunda kadrolarıyla birlikte kendi üniversitelerine dönerler.

Yurt içi veya yurt dışında yetiştirilen öğretim elemanları, genel hükümlere göre bağlı oldukları yükseköğretim kurumlarında mecburi hizmetlerini yerine getirmek zorundadırlar. Bu mecburi hizmet, eş durumu ve sağlık mazeretleri hariç olmak üzere başka yükseköğretim kurumlarında ve kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirilemez. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlere, yükseköğretim kurumlarında görev verilmez. Özel kanunlarla getirilen mecburi hizmet çalışmaları bu hüküm dışındadır. " hükmüne yer verilmiştir. "Bir Üniversite Adına Bir Diğer Üniversitede Lisansüstü Eğitim Gören Araştırma Görevlileri Hakkında Yönetmelik"in 4. maddesinin 4. fıkrasında da, 2547 Sayılı Kanun'un 35. maddesine paralel olarak, görevlendirilme veya atama işleminden önce adaylardan, kendilerine kadrosu tahsis edilen üniversite veya teknoloji enstitüsünde 2547 Sayılı Kanun'un 35. maddesi şartları içinde lisansüstü eğitim-öğretim süresi kadar mecburi hizmeti yerine getirmek zorunda olduklarına dair bir taahhüt ve kefalet senedi alınacağı belirtilmiştir.

Dolayısıyla, 2547 Sayılı Kanun'un 35. maddesi uyarınca öğretim elemanı yetiştirilmek üzere başka bir üniversitede lisansüstü eğitim-öğretim yapmak üzere görevlendirilen araştırma görevlileri için anılan Kanunda ve Yönetmelikte mecburi hizmet yükümlülüğünün öngörüldüğü tartışmasızdır.

Dosyanın incelenmesinden, davacının Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Çan Meslek Yüksekokulu Malzeme ve Malzeme İşleme Teknolojileri Bölümü'nde araştırma görevlisi olarak görev yaptığı, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Malzeme Mühendisliği Bölümü'nde mevcut olan yardımcı doçent kadrosuna atamasının yapılması için başvuruda bulunduğu, başvurusunun kabul edilmesi üzerine Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğü'nden 11/12/2013 tarihli yazı ile muvafakat istediği, muvafakat verilmesi isteminin hizmetine ihtiyaç bulunduğundan bahisle, 07/03/2014 tarih ve 2837 Sayılı davalı idare işlemi ile reddedilmesi üzerine anılan işlemin iptali istemiyle de iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

2547 Sayılı Kanun'un yukarıda anılan 35. maddesinin son fıkrası uyarınca öğretim elemanlarının mecburi hizmetlerini kadrolarının bulunduğu yükseköğretim kurumunda yerine getirmeleri yasal bir zorunluluk olup, bunların bu yükümlülüklerini yerine getirmeden, kadrolarının bulunduğu yükseköğretim kurumunu onay vermesi konusunda yargı yoluyla zorlama olanağı bulunmadığı açıktır. Kaldı ki bu şekilde muvafakat taleplerine olumlu yanıt verilmesinin gelişmekte olan üniversitelerde nitelikli akademik personel açığına sebep olacağından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, davacının talebinin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerekmekte iken, dava konusu işlemi iptal eden Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle; Çanakkale İdare Mahkemesi'nin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 ( onbeş ) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber