Yargıtay'dan Belediye Başkanı'nın makam aracı haczedilebilir kararı

Yargıtay 12. hukuk dairesi Belediye Başkanı'nın makam aracının haczedilebileceğine hükmetti.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 26 Ocak 2021 13:34, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
Yargıtay'dan Belediye Başkanı'nın makam aracı haczedilebilir kararı

Yargıtay 12. hukuk dairesi Belediye Başkanı'nın makam aracının haczedilebileceğine hükmetti.

Yargıtay, borçlu belediyeye ait taşınır ya da taşınmaz bir malın haczedilmezliği için o malın fiilen kamu hizmetinde kullanılmasının gerektiğine değindi.

Belediye Başkanı'nın makam aracına gelecek bir hacizde kamu hizmetinin aksamayacağını vurguladı. Belediye Başkanı'nın görevi yerine getirmesinde makam aracının elzem olmadığını dile getirdi.

Belediye Başkanı'nın makam aracına haciz getirilebileceğine karar verdi.

12. Hukuk Dairesi 2019/7271 E. , 2019/9780 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; üzerine haciz konulan Belediyeye ait 01 KB 476 plakalı aracın, belediye meclis kararı ile kamuya tahsis edilmiş olduğunu, bu sebeple araç üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, davanın kabulüne karar verildiği, alacaklının kararı temyiz ettiği anlaşılmıştır.

5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinde; "Belediyenin kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim, harç gelirleri haczedilemez" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu maddeye göre belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur.

İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir.

Buna göre borçlu belediyeye ait taşınır ya da taşınmaz bir malın haczedilmezliği için o malın fiilen kamu hizmetinde kullanılmasının gerektiği tartışmasızdır. Ancak bir malın fiilen kamu hizmetinde kullanıldığının kabulü için o malın kamu hizmetinin yürütülebilmesi amacına uygun bulunması gerekir.

Somut olayda haczedilmezlik şikayetine konu edilen borçlu belediyeye ait aracın belediye başkanının makam aracı olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında belediyenin kamu hizmetini yürütebilmesi için belediye başkanının makam aracının bulunmasının gerekip gerekmediği ve makam aracı olarak tahsis edilen bir aracın fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığı olgusu üzerinde durulmalıdır.

237 Sayılı Taşıt Kanunu'nun 4. maddesinde kimlere makam aracı verileceği düzenlenmiş olup, belediye başkanı anılan yasa uyarınca kendisine makam aracı tahsis edileceklerden değildir.

Öte yandan aracın, makam aracı olarak kullanılması, onun fiilen kamu hizmetinde kullanıldığı anlamına gelmeyeceği gibi, kamu hizmetinin yürütülebilmesi için belediye başkanının makam aracının bulunması da gerekmez. Zira belediyelerin görevleri 5393 Sayılı Yasa'nın 14. maddesinde açıklanmış olup, bu görevlerin yerine getirilebilmesi için belediye başkanının makam aracının bulunması zorunlu değildir.

O halde mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK'nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA karar verilmiştir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber