Akdağ: Sağlıkta kamu-özel ortaklığı 2008'de başlıyor
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, kamu-özel sektör ortaklığı yatırımlarının 2008'de başlayacağını belirtti. Akdağ, modelin sadece büyük kampüsler için değil, küçük hastaneler için de uygulanacağını söyledi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Bilkent Otel'de Kamu Özel Ortaklığı toplantısında konuştu. Akdağ, bir taraftan özel sektörün dinamizm ve finansman kabiliyetini kullanmak istediklerini, diğer yandan da kamunun, vatandaşın sağlık hizmetini alması konusunda güvencesini ayakta tutmak istediklerini aktardı.
Kamunun sağlık hizmeti üzerinden elini çekmesinin mümkün olmayacağını vurgulayan Akdağ; düzenleyici, denetleyici, sahiplenici rolünün mutlaka devam etmesi gerektiğini söyledi. Akdağ, "Ben, hizmetin sunumunu tamamen özel sektöre bırakacak yada çoğunlukla özel sektöre bırakacak bir gelecek projeksiyonu görmüyorum. Ne Türkiye'de ne dünya için bunu doğru olarak görmüyorum." diye konuştu. Akdağ, kamunun sağlık hizmeti sunarken özel sektör ile işbirliğini giderek geliştirmeyi hedeflediklerini de aktardı.
Kamu hastanelerinin, görüntüleme cihazları, laboratuvar ile ilgili işlemlerin büyük kısmını özel sektör eliyle yürüttüğüne dikkat çeken Akdağ, şöyle devam etti: "Biz artık önümüzdeki günlerde kamunun özel sektörden rahatça hizmet alabileceğini biliyoruz... Bu hususta politik kararlılığımız var. Bunun kaliteli ve daha ucuz bir şekilde hizmet imkanlarını artırdığını biliyoruz. Bu uygulamaları yaygınlaştırarak önümüzdeki yıllarda sürdüreceğiz." Akdağ, sağlıktaki kamu özel yatırım ortaklığının, hacmi büyük bir yatırım alanı olduğunu belirtti.
Göreve geldiklerinde ayaktan tedavi edilen hastaların alanlarının uygun olduğu, banyo ve tuvalete sahip yatakların bulunduğu hastane sayısının yüzde 10'ları geçmediğini anımsatan Akdağ, "Bu oranı yüzde 20 lere çıkardık. Önümüzdeki 5 yılda yüzde 50 lilere ulaşmayı hedefliyoruz. Klasik ihale yöntemleri ile bunu kısıtlı bir şekilde yapabileceğimiz biliyoruz. Elimizde mevcut yürüyen proje stoku itibariyle, her sene bütçeden aldığımız yatırım payları ile mevcut yatırımları bile 5 ila 7 senede ancak bitirebilecek durumdayız. Bunu devam edenler açısından söylüyorum" dedi.
Akdağ, kamu özel ortaklığı sisteminin de yeni yatırımlar yapılması için geliştirilen projelerden biri olduğunu, rakamsal değerinin ise milyar dolarlara çıktığını söyledi. Bu konuda kesin bir rakam söylenemeyeceğini ifade eden Akdağ, "TOKİ ile çalışmalar sonucunda önümüzdeki bir yıl içinde TOKİ'ye yaptırabileceğimiz işlerin toplamı ortaya çıkabilecek. Kalan miktarın hepsini kamu özel ortaklığı ile yapmak zorundayız zaten" diye konuştu.
"KAMU-ÖZEL ORTAKLIĞI BİR ÖZELLEŞTİRME DEĞİL"
"Kamu özel ortaklığı bir alternatif yol." diyen Akdağ, bir özelleştirme olmadığını vurguladı. Akdağ, "Belki konuyu yeterince bilmeyenler, Türkiye'de sanki AK Parti hükümetleri sağlık ile ilgili tüm konuları özelleştireceklermiş gibi bir iddiada bulunuyorlar. Biz ısrarla böyle düşünmediğimiz söylüyoruz. Ama gelin görünki birileri ezberlerini bozmamakta kararlı. Kamu - özel ortaklığı, kamunun özel sektörün gücünü, finansman kaynaklarını vatandaşının lehine kulanabildiği, her iki tarafında kazandığı bir ortaklık modeli. Vatandaş adına, halk adına kamu yönetiminin kazandığı; özel sektör adına da bu işe finansman koyanların kazandığı bir model. İki taraflı bir kazanma söz konusu. Bu dünyada da yaygın bir şekilde uygulanıyor. İngiltere, İspanya, Kanada gibi ülkelerde de..." şeklinde konuştu.
"KAMU-ÖZEL ORTAKLIĞINDA ANLAŞMALARIN ÇERÇEVELERİNİN ÇOK İYİ BELİRLENMİŞ OLMASI LAZIM"
Kamu -Özel ortaklığı ile ilgili kanunan yapılmasının üzerinden 2 yıl geçtiğini anımsatan Akdağ, şöyle devam etti: "Biraz yavaş yürüdük. Çok hızlı ilerleyemememizin sebebi, bu husustaki kamu kapasitesini artırmak için zamana ihtiyacımız olmasıdır. Sonuçta uzun yıllara varan karşılıklı yüklenmeler olacak. Örneğin, 30 seneliğine bir hastaneyi yaptırmış olacağız. Buranın belli işletmelerini, belki cihazlarının bir kısmını da bu kiralamanın içine sokmuş olacağız. O zaman özel sektör ile kamunun yapacağı anlaşmaların çerçevelerinin çok iyi belirlenmiş olması lazım. Aksi halde bir müddet sonra büyük anlaşmazlıklar çıkmış olabilir. Hayırlı niyetler ile başlayan çalışmalar her iki tarafı da yorar. Bunu geliştirmeye çalıştık. Ciddi ölçüde geliştirdiğimizi de biliyorum. 2008 de ilk uygulamalarımıza başlayabileceğiz. Ankara Bilkent te, İstanbul'da, büyükşehirlerden başlayarak bu hususta yatırımların startını vereceğiz."
Akdağ, sadece büyük ölçekli yatırımların için değil, daha küçük hastaneler için de kamu-özel ortaklığı modelinin kullanılacağını aktardı. Akdağ, Hastane Birlikleri kurulduğunda da yine kamu-özel sektör ortaklığı ile ilgili esasların geçerli olacağını söyledi.