İdari personele yapılan 'sürgün görevlendirmeler' hakkında ders niteliğinde karar!

Bilindiği üzere, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 13 üncü maddesinin (b) fıkrasının 4 üncü maddesinde yer alan; "Gerekli gördüğü hallerde üniversiteyi oluşturan kuruluş ve birimlerde görevli öğretim elemanlarının ve diğer personelin görev yerlerini değiştirmek veya bunlara yeni görevler vermek" görevi Rektörlerin üniversitelerde zaman zaman "sürgün" amacıyla kullandığı önemli yetkilerinden birisidir.

Sıklıkla ilk derece mahkemeleri başta olmak üzere Danıştay kararlarında farklı yönlerden ele alınan bu yetki hakkında ikincil bir düzenleme yapılmaması sebebiyle, Rektörlerin idari personel üzerindeki keyfi kararlarının en büyük dayanağı olmaya devam etmektedir.

Özetlediğimiz bu konu hakkında, Kırklareli Üniversitesinde yaşanan bir olayla ilgili olarak Kamu Denetçiliği Kurumu tüm yükseköğretim kurumlarına ders niteliğinde karar vermiştir.

Başvuruya konu olayda, ilgili yükseköğretim kurumunda Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığında görev yapan kişi merkeze 40-45 km uzaklıktaki Pınarhisar Meslek Yüksekokuluna aslen sahip olduğu unvanın altında karşılığı bile bulunmayan bir görevi yürütmek üzere görevlendirilmiştir.

Başvurucu, yapılan görevlendirme sonrası işlemin geçici bir görev olması bakımından Rektörlükten yolluk-yevmiye ödenmesini talep etmiştir. Ancak, idare yapılan bu işlemin geçici bir görev olmadığını, süreklilik arz eden bir görevlendirme olduğunu iddia ederek ödemeyi gerçekleştirmemiştir.

Kamu Denetçiliği Kurumu, başta üniversiteler olmak üzere yargı mercilerine de ders olacak şekilde kapsamlı bir karar vermiştir.

Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından kuruma verilen tavsiye kararında özetle şu gerekçeler yer almaktadır:

1- 2547 sayılı Kanunda görevlendirmenin sebebi ve süresi konusunda herhangi bir sınırlamaya yer verilmemiş olsa da, gerekli hallerde durumu uygun olan personelin görevlendirmesi işlemi esnasında, yapılan işin personelin bulunduğu kadro görevine uygun ve asli görevi ile ilgili olması, görevin personelin bulunduğu hizmet sınıfının dışında olmaması ve derecesinin altında bir görev verilmemesi, personeli görevinden fiilen uzaklaştırmak veya onu cezalandırmak gibi hizmet gereklerine ters düşen bir sonucun amaçlanmaması, personelin hizmetine duyulan ihtiyacın net bir şekilde ortaya konulması gerektiği,

2- 2547 sayılı Kanunun 13/b-4 kapsamında yapılan ve süre belirtilmeyen görevlendirmelerde, ara verme durumu söz konusu olmadığı, ayrıca ilgilinin ne kadar süre bu görevi yerine getireceğinin belli olmadığı, diğer bir ifadeyle bu görevlendirmenin bir yılı aşıp aşmayacağı belli olmadığından, ilgilinin ikametgahını görevlendirildiği yere taşıması söz konusu olmadığı, bu kişilerin genellikle asıl memuriyet mahallinden günlük gidiş-geliş yapmak suretiyle vazifelerini yerine getirdiği,

3- 2547 sayılı Kanun'un 13/b-4 maddesi kapsamında yapılan görevlendirmelerde süre şartı aranmasa bile Danıştay 2 nci Dairesinin kararlarında, süre belirtilmeksizin yapılan görevlendirmelerin sürekli görevlendirme veya naklen atama sayılması gerektiği ve bu nedenle ilgililerin sürekli görev yolluğu almaya hak kazandıkları yönünde bir hükme de rastlanılmadığı,

Hususları dikkate alınarak başvuranın görevlendirme işleminin sonlandırılarak kadrosunun bulunduğu yerdeki görevine iade edilmesi ve görevlendirme nedeniyle başvurana geçici görev yolluğu ödenmesi yönünde idareye tavsiyede bulunulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

İŞTE KDK KARARI