Sarımsak ve zencefil probiyotik ve vitamin takviyelerine çare değil
Zencefil ve sarımsağın Kovid-19'dan koruyan ürünlermiş gibi lanse edilmesinin yanlış algıya neden olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aslan, probiyotik ve vitamin takviyelerinin de çare gibi lanse edilmesinin doğru olmadığı uyarısında bulundu

Milliyet'ten MERT
İNAN'ın haberine göre: Salgınla birlikte ortaya atılan 'mucizevi bitki'
veya 'mucizevi diyetlere' dair bilim dünyasının tepkileri sürüyor. Özellikle
aşı karşıtları tarafından sosyal medya üzerinden servis edilen bir takım beslenme
modeli ve bitki türlerinin Kovid-19 hastalığına iyi geldiği yönündeki mesajların
bilimsel dayanağı olmadığını belirten Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk
Sağlığı Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Dilek Aslan, "Zencefil tüketmenin Kovid-19'dan
koruduğuna ilişkin bilimsel bir kanıt bulunmadığı gibi aynı durum sarımsak için
de geçerli. Zencefil ve sarımsağın mucizevi, Kovid-19'dan koruyan ürünlermiş
gibi lanse edilmesi yanlış algıya neden oluyor. Yemeklere acı biber eklemenin
de Kovid-19'dan koruyacağı halk efsanesinden başka bir şey değil. Yemeklere
acı biber, baharat eklemenin hastalıktan koruduğuna dair hiçbir bilimsel kanıt
yok" dedi.
Probiyotik konusunun bir takım çevreler tarafından yanlış algıya neden olacak şekilde abartıldığını dile getiren Prof. Dr. Aslan, "Probiyotiklerin şimdiye kadar Kovid-19'u önlediği ve iyileştirmeye yardımcı olduğuna yönelik kanıt bulunmuyor. Aynı şekilde bitki çayı ve takviyelere ilişkin söylenenler de doğru değil" diye konuştu.
Prof. Dr. Aslan, mikrobesin takviyeleri, vitamin ve mineraller konusunda da
yanlış algı yaratıldığına dikkat çekerek şöyle konuştu: "Bağışıklık sisteminin
güçlü olması için birçok besinin yeterli ve dengeli biçimde tüketilmesi gerekir.
Sağlıklı yeterli ve dengeli bir beslenme için tam tahıllar, baklagiller, sebzeler,
meyveler, hayvansal kaynaklı gıdalar dahil olmak üzere çeşitliliği olan yiyeceklerin
tüketilmesini öneriyoruz. Mikrobesin takviyeleri, vitamin ve mineraller sihirli
ürünler olmadığı gibi, Kovid-19'u başı başına tedavi edici özelliği de sahip
değiller. Vatandaşlarımızın yanlış bilgilerle mücadele sorumluluğu olduğunu
belirtmek isterim. Kanıtı olmayan haberlerin okunmaması, bu haberlerin başkalarına
aktarılmaması bir yurttaş sorumluluğudur. Kovid-19 süreci yanlış bilgi ile mücadelenin
de çok önemli olduğunu ortaya koydu" dedi.