KPSS İle İmam Alımı Yanlış mı?

Bir süredir, Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerinin "KPSS ile yetkin imam alınamadığına" dair açıklamaları medyada yer almaktadır. Son olarak Sayın Bardakoğlu da, "Kamu Personeli Seçme Sınavı ile (KPSS) imam alıyoruz. Böyle şey olur mu? Sistem KPSS kadar bana da güvenmeli..." dedi. Oysaki, Diyanet'in elinde yetkin personel alımına ilişkin araçlar bulunmakta olup, suçu KPSS'de bulan bu açıklamaları yanlış buluyoruz. Devamı için başlığa tıklayınız.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 29 Ocak 2008 11:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

BARDAKOĞLU NE DEMİŞTİ?

Sayın Bardakoğlu'nun 28 Ocak 2008 tarihli Hürriyet gazetesinde yer alan açıklaması şu şekildedir:

"DOKTORALI İMAM: Diyanet kadrolarının yüzde 6'sı ilahiyat mezunu. Ankara'da, İstanbul'da ilahiyat fakültesi mezunu olmayan imam kalmamalıydı. Büyük camilerde yüksek lisans, doktora yapmış imamlar olmalıydı. Kamu Personeli Seçme Sınavı ile (KPSS) imam alıyoruz. Böyle şey olur mu? Sistem KPSS kadar bana da güvenmeli. Test sınavıyla seçilen adamın iki satır yazı yazması mümkün değil."

DİYANET SADECE KPSS İLE PERSONEL ALMIYOR!

Personel alımında, Diyanet İşleri Başkanlığının diğer tüm kurumlardan ayrılan bir farkı bulunmaktadır. Kuruma alınacak personele yeterlik sertifikası verilmektedir. Bu sertifikaya sahip olmayanlar KPSS ile yerleştirilse dahi atanmamaktadır.

NEDEN MÜLAKAT İSTENİYOR?

Gerek Sayın Bardakoğlu gerekse de diğer Diyanet yetkililerince en çok eleştiri yapılan konu "mülakat ile personel" alınmamasıdır. Bardağoğlu ve diğer Diyanet yetkililerine göre, eğer mülakatla personel alınabilse dii iyi bilen, okuması güzel, büyükşehirlere yüksek lisans yapan personel alınabilecektir.

DİYANETİN YANLIŞLARI VE KPSS'NİN ÖNEMİ

Ancak bu yaklaşım yanlıştır. Diyanetin bu hedefine ulaşmamasının sorumlusu KPSS değil, yine Diyanet yönetimidir. Zira,

1- Müftülüklerce yürütülen sertifika sınavlarında yetkin diyanet personeli seçimi mümkündür. Önemli olan bunun mevzuat dayanağının oluşturulması ve müftülüklerin buna göre yönlendirilmesidir.

2- Yüksek lisans ve doktora yapanları büyükşehirlerde istihdam etmek zor değildir. Bunun mevzuat dayanağını oluşturmak ve öğretmenler atamalarındaki gibi nokta bazlı ilana çıkmak yeterlidir. Diyanet şuan hangi müftülükte ne kadar ihtiyaç olduğunu online görememektedir. Bu elektronik altyapıya erişilmesi halinde öğretmen atamalarındaki gibi nokta bazlı atama yapılması mümkün olabilecektir. İşte bu halde KPSS tercih kılavuzunda "Diyanet İşleri Başkanlığı (ankara)" yazmayacak, bunu yerine "Kocatepe Camii (Ankara)" yazacak. İşte bu kadronun yanına da istenen yüksek lisans, doktora veya yabancı dil şartı konulabilecektir.

3- Buradaki bir diğer sorun ise Diyanet personelinin, kurumda tatmin olamamasıdır. Bu nedenden dolayı yüzlerce ilahiyat mezunu öğretmen olmaya çalışmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığının sorunun bu yönünü de es geçmemesi ve sorun tespiti yaptıktan sonra çözüm için gerekli girişimlerde bulunması gerekmektedir.

Özetle sorun KPSS sorunu değildir. KPSS sistemi devam etmelidir. Bu sistemin aksaklığa imkan veren bir yönü bulunmamaktadır. Eğer bir sorun varsa, bu da Diyanetin kolaya kaçarak, tüm suçu KPSS'ye yüklemesidir. Yukarıda yer verdiğimiz açıklamalarda da görüleceği üzere, Diyanetin elindeki diğer araçları kullanarak ve elektronik bir alt yapıya kavuşarak sorunu çözmesi mümkündür.

Personel alım yöntemini sadece sözlü sınav üzerinden karşılamaya yönelik öneriler hem Diyanete hem de Sayın Bardakoğluna yakışmamaktadır. Unutulmamalıdırki milyonlarca gencimizi okutan öğretmenler KPSS ile seçilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığından, bu güne kadar, KPSS'nin kaldırılmasına yönelik bir açıklama gelmez iken Diyanetin bu tür bir açıklama yapması hiç yakışık almamaktadır.

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Bardakoğlunu ve başkan yardımcılarını yanlış yönlendiren bürokratların bu yaklaşımlarını artık terk etmesi gerekmektedir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber