MEB, zorunlu hizmet ek puanı sorununu çözecek mi?

Milli Eğitim Bakanlığının 17 Nisan 2015 ila 19 Haziran 2020 tarihleri arasında şartları taşıyanlara da ek hizmet puanı vermesi açılacak davaların önüne geçecektir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 09 Aralık 2021 12:39, Son Güncelleme : 09 Aralık 2021 12:40
MEB, zorunlu hizmet ek puanı sorununu çözecek mi?

Daha önce 06 Aralık 2021 tarihli Zorunlu hizmetten dolayı ek puan alamayan öğretmenler dava açmalı mı? başlıklı haberimizde 2015 yılında başlayan öğretmenlerin zorunlu hizmete tabi okullardaki görevlerine verilen ek hizmet puanında yaşanan haksızlıklara yönelik iki mahkeme kararı örneği vermiştik.

Balıkesir'de bir öğretmenin açtığı davada ilk derece mahkemesi olan idare mahkemesi öğretmeni haklı bulmuş fakat bu kararı bölge idare mahkemesi istinaf aşamasında bozmuştu. Yani öğretmen davayı kaybetmişti.

Benzer bir dava İstanbul'da açılmış ve İstanbul'da açılan davada ilk derece mahkemesi öğretmeni haklı bulmuştu. Bize ulaşan yine İstanbul ilinde açılan başka bir davada ilk derece mahkemesinin yanı sıra istinaf aşamasında, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Yedinci İdari Dava Dairesi de öğretmen lehine karar vermiştir.

Bu aşamada Balıkesir'de ya da diğer mahkemelerde dava kaybedenler bu kararı emsal göstererek uyuşmazlığı Danıştay'a taşıyabilirler.

MEB bu aşamada ileride ortaya çıkabilecek kaosu da önlemek adına idarenin aleyhine kararları göz önüne alarak bir düzenleme yapması en mantıklı durum olacaktır. Aksi halde öğretmenlerce kazanılacak davalarda kamu zararı da oluşacaktır.

Kaldı ki MEB 19.06.2020 tarihinde yaptığı düzenleme ile bu konudaki tepki ve taleplere mağdurlar lehne çözüm odaklı yaklaşmıştır.

MEB'in yapması gereken 19.06.2020 düzenlemesiyle ek hizmet puanı almaya hak kazananların şartlarını 17.04.2015-19.06.2020 taşımakta olanlara da ek puan vermesidir. Bu noktada yönetmelikte yapılacak bir geçici madde düzenlemesi hem haksızlıkları giderecek hem de yargısal sürecin önüne geçilmiş olacaktır. Yargı sürecinde geçecek zaman kaybı, olası farklı kararların ortaya çıkaracağı kaos ile dava açan ile açmayan arasında oluşacak haksızlıkların da önüne geçmenin tek yoludur.

MEB'in yargısal süreçteki mücadeleye devam etmesi süreci daha ileriye taşıma çabasının sonuçlarının uzun zaman alacağı açıktır. Buradan lehte bir karar alsalar bile sonuç alınıncaya kadar geçen süreçte dava kazanarak ek puan alanların ve bu puanlara göre yer değiştireceklerin hukuki durumu da ayrı tartışma konusu olacaktır. Yani MEB kaos oluşturmuş olacaktır.

Bu noktalarda yani hukuk kurallarının ve yargı kararlarının uygulanması noktasında hassas olduğunu düşündüğümüz Bakan Mahmut ÖZER'in bu yönde yaklaşımı sorunu kökten çözecektir.

Yargıya Çağrı
2016 yılından sonra başlayan idari davalardaki bazı dosyaların yerelde (istinaf mahkemesi yoluyla) çözülmesi, Danıştay'a gitmemesinin yarattığı kaosun bir örneği de burada görülmektedir. Bazı bölge idare (istinaf) mahkemeleri aynı konuda davacı lehine karar verebilirken bazıları aleyhte karar verebilmektedirler. Hatta bazen aynı ildeki istinaf mahkemesinin kararlarında dosyadan dosyaya farklılık gösterebilmektedir. Bu durumda gerçek anlamda mağduriyet oluşturmaktadır.

Kaldı ki böylesi bir durumda davacılar başka dosyalarda farklı karar çıktığını da takip edememektedirler. Bu nedenle ilk aşamada bir çözüm önerisi olarak istinaf mahkemesi kararlarının erişime açılmasını söyleyebiliriz. Böylece avukatlar ya da vatandaşlar kendileri ile ilgili konularda benzer kararlara ulaşabilecekleri gibi çelişkili durumlarda (aynı konuda verilen farklı istinaf kararlarında) Danıştay'a gidebilmek için de bir örneğe sahip olacaklardır.

Maksut BALMUK

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber