Kamuya araştırmacı atanan YAŞ mağdurlarına Danıştay'dan ret

YAŞ mağdurlarının zorunlu emekliliğinde Danıştay son noktayı koydu

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 03 Şubat 2022 00:04, Son Güncelleme : 03 Şubat 2022 14:14
Kamuya araştırmacı atanan YAŞ mağdurlarına Danıştay'dan ret

Danıştay İdari Dava Daireleri kamuoyunda YAŞ Mağduru olarak adlandırılan Araştırmacı (6191) kadrosunda görev yapanların açtığı iki davayı sonuçlandırıldı.

1- Kamuya atanan YAŞ mağdurlarının zorunlu emekliliğine Danıştay son noktayı koydu

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Yüksek Askeri Şura kararı ile TSK'dan ilişiği kesilen ve bilahare kamuya araştırmacı atanan binbaşının emsali subayların emekli olması gereken tarih itibarıyla emekliye sevkine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığına hükmetti.

Olayda, Kara Kuvvetleri Komutanlığında binbaşı olarak görev yapmakta iken disiplinsizlik nedeniyle Yüksek Askeri Şura kararı ile 30/08/1995 tarihi itibarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiği kesilmiştir.

926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na 6191 sayılı Kanun'la eklenen geçici 32. madde uyarınca araştırmacı kadrosuna atanmıştır.

Devlet Personel Başkanlığı yazısı ve Genel Kurmay Başkanlığınca düzenlenen sicil özetinde 30/08/2012 tarihinde emekli olacağının belirtilmiştir.

İlgili bunu dava etmiştir.

İlk derece mahkemesi işlemi iptal etmiştir.

Danıştay 11. Dairesi bu kararı bozmuştur.

11. Daireye göre; "5434 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olanlar" ibaresinden aynı neşetli emsali subayların 926 sayılı Kanuna göre kadrosuzluk nedeniyle emekli olması gereken tarihin anlaşılması gerekir.

İlk derece mahkemesi kararında ısrar etmiştir.

İDDK ise ısrar kararını hukuka aykırı bularak 11. Daire lehinde onama yapmıştır.

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

ESAS NO: 2019/2436

KARAR NO: 2021/718

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : . Genel Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. .

KARŞI TARAF (DAVACI) : .

İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem:

Kara Kuvvetleri Komutanlığında binbaşı olarak görev yapmakta iken disiplinsizlik nedeniyle Yüksek Askeri Şura kararı ile 30/08/1995 tarihi itibarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiği kesilen ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı emrinde memur olarak göreve başlayarak en son İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü emrinde Daire Başkanı olarak görev yapmakta iken, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na 6191 sayılı Kanun'la eklenen geçici 32. madde uyarınca aynı İdarede araştırmacı kadrosuna atanan davacı tarafından, atama işlemine dayanak alınan Devlet Personel Başkanlığı yazısı ve Genel Kurmay Başkanlığınca düzenlenen sicil özetinde 30/08/2012 tarihinde emekli olacağının belirtildiği gerekçesi ile anılan tarih itibarıyla emekliye sevkine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

... İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararıyla;

Davacının, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun geçici 32. maddesinin 3. fıkrasının "d" bendi kapsamında, bu madde uyarınca ihdas edilen araştırmacı kadrosuna Kurumunca atandığının açık olduğu, maddenin devamında ifade edilen "bunlara statüsüne göre bu Kanun hükümleri uyarınca karargahta görevli emsali sınıf, rütbe ve kıdemdeki subay veya astsubaya ödenmekte olan aylık ve diğer mali haklar (tayın bedeli ve fiilen çalışma karşılığı yapılan ödemeler hariç) ödenir." şeklindeki düzenlemenin bu kişilerin parasal hakları bakımından hüküm ifade ettiğini ve aynı bendin devamında "Bunlar bu fıkranın (b) bendi veya (c) bendinin (1) numaralı alt bendi hükümleri çerçevesinde emekliye ayrılabilirler." hükmü getirilerek emekliye ayrılmada ilgililere seçme hakkı tanındığını,

Diğer yandan, bu maddenin askerlikte geçen sürelerin parasal haklar dışında emeklilik işlemleri bakımından da aynı statüye sahip olma gibi bir ifade içermemesi ve "Bu madde uyarınca yapılacak atamalarda kullanılmak üzere, genel idare hizmetleri sınıfından 5 inci dereceli ikibin adet araştırmacı kadrosu ihdas edilmiştir." şeklindeki düzenlemeyle yasa koyucunun bu kişilerin artık "Genel İdare Hizmetleri Sınıfında" olduklarının kabul edildiği sonucunu doğurduğu,

Bu nedenle, Kara Kuvvetleri Komutanlığınca düzenlenen sicil özet formunda yer alan "30/08/2012 tarihinde kadrosuzluktan emekli olacaktır." şeklindeki ibareye göre işlem tesis edilmesinde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay Onbirinci Dairesinin 13/05/2014 tarih ve E:2013/5928, K:2014/3005 sayılı kararıyla;

926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun geçici 32. maddesinin 3. fıkrasının "d" bendi kapsamında araştırmacı kadrosuna atanan davacının, aynı bentte atıfta bulunulan bentlerde yer alan "5434 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olanlar" ibaresinden aynı neşetli emsali subayların 926 sayılı Kanuna göre kadrosuzluk nedeniyle emekli olması gereken tarihin anlaşılması gerektiğinden, davacının, emekliye sevkine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak... İdare Mahkemesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti:

... İdare Mahkemesinin. tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararıyla; dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davalı idare tarafından, Devlet Personel Başkanlığının yazısı ile davacının emsali neşet subaylar gibi emekliye sevk edilmesinin kanun gereği zorunlu olduğunun belirtilmesi üzerine dava konusu işlemin tesis edildiği, davacının 6191 sayılı Kanun ile 926 sayılı Kanun'a eklenen geçici 32. madde hükümlerinden faydalanarak araştırmacı kadrosuna atandığı, anılan Kanun hükmüyle ihdas edilen araştırmacı kadrolarının bu kişileri Türk Silahlı Kuvvetlerindeki emsalleri ile eşitlemek amacıyla getirildiği, bu kapsamda, araştırmacı kadrosuna atanan bu kişilere emsali görevli TSK mensuplarının haklarını aşan mahiyette bir hak tanınamayacağı, bu durumda diğer personel aleyhine eşitsizlik yaşanacağı, nitekim bu durumun dava konusu işlem tarihinden sonra 18/01/2013 tarih ve 28532 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 3 Seri Nolu Kamu Personeli Genel Tebliğin 1. maddesinin (d) bendinde de açıkça düzenlendiği belirtilerek, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi ısrar kararının Danıştay Dairesi kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Davacı, Kara Kuvvetleri Komutanlığında binbaşı olarak görev yapmakta iken disiplinsizlik nedeniyle Yüksek Askeri Şura kararı ile 30/08/1995 tarihi itibarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiğinin kesilmesi üzerine 02/02/1996 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı emrinde memur olarak göreve başlamıştır.

En son İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü emrinde Daire Başkanı olarak görev yapmakta iken, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na 6191 sayılı Kanun'la eklenen geçici 32. madde uyarınca 07/12/2011 tarihinde aynı İdarede araştırmacı kadrosuna atanmıştır.

Daha sonra, atama işlemine dayanak Devlet Personel Başkanlığı yazısı ve Genel Kurmay Başkanlığınca düzenlenen sicil özetinde 30/08/2012 tarihinde emekli olacağının belirtildiği gerekçesi ile anılan tarih itibarıyla emekliye sevk edilmiştir.

Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na 22/03/2011 tarih ve 27882 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu'nun 10. maddesi ile eklenen geçici 32. maddesinde; . hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İlgili mevzuat hükmünün değerlendirilmesinden; bu madde hükmünden yararlanacakların emeklilik tarihleri konusunda açık bir düzenlemeye yer verilmemekle birlikte, Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiği kesilenler veya vefatları halinde hak sahiplerinin mağduriyetlerin giderilmesinde emsali askeri personelin esas alındığı, emsallerinin tamamı emekliye ayrılmış olanlara araştırmacı kadrolarına atanma hakkının tanınmadığı, yalnızca emsalleri emekli olmayanlara bu haktan yararlanma olanağının verildiği, bu kişilere de statüsüne göre anılan Kanun hükümleri uyarınca karargahta görevli emsali sınıf, rütbe ve kıdemdeki subay veya astsubaya ödenmekte olan aylık ve diğer mali hakların ödenmesi öngörülmüş olduğu anlaşılmaktadır.

Anılan Kanun hükmünün 3. fıkrasının (d) bendinde de, Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişikleri kesilerek kamu görevlisi statüsü sona eren kişilerden bu fıkranın (c) ve (ç) bentleri kapsamında olanlardan halen herhangi bir kamu kurum ve kuruluşunda çalışanlardan isteyenlerin, bu madde uyarınca ihdas edilen araştırmacı kadrosuna kurumlarınca atanacakları kuralına yer verildiği ve davacının da bu bent hükümleri uyarınca araştırmacı kadrosuna atandığı görülmektedir.

Bu açıklamalar ışığında; Daire kararında belirtildiği gibi, olayda, yukarıda yer verilen Kanun maddesinin 3. fıkrasının (d) bendine göre araştırmacı kadrosuna atanan davacının emsali subayların 30/08/2012 tarihinde emekli olmaları gerektiği noktasında uyuşmazlık bulunmadığı ve aynı bentte atıfta bulunulan bentlerde yer alan "5434 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olanlar" ibaresinden, aynı neşetli emsali subayların 926 sayılı Kanun'a göre kadrosuzluk nedeniyle emekli olması gereken tarihin anlaşılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.

Aksi durumda, araştırmacı kadrosuna atanmış olan hak sahiplerinin, emsal alınan görevdeki askeri personel emekli oldukları tarihlerden sonra da bu kadroda çalışma hakkının tanınmasının, zorunlu olarak emekliye ayrılan emsalleri olan askeri personel aleyhine eşitsizlik doğuracağı açıktır.

Bu itibarla, davacının, emsali subayların emekli olması gereken tarih itibarıyla emekliye sevkine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;

2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin ... İdare Mahkemesinin temyize konu . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine,

4. Kullanılmayan .-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi halinde davalı idareye iadesine,

5.Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/04/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

2- 3 Seri Nolu Kamu Personeli Genel Tebliği"nin bazı maddelerinin iptali istemi reddedildi.

Söz konusu düzenlemede geriye dönük aylık, izin ve harcıraha ilişkim hükümler yer almaktaydı. Danıştay 11. Dairesi istemi reddetmişti. İDDK'da bu kararı onamıştır.

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No: 2019/56

Karar No: 2021/717

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .

KARŞI TARAF (DAVALI) : . Bakanlığı

(. Başkanlığı)

VEKİLİ : Av. .

DAVACI YANINDA MÜDAHİL: . Derneği adına .

İSTEMİN_KONUSU:

Danıştay Onbirinci Dairesinin 22/05/2018 tarih ve E:2014/889, K:2018/2505 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Türk Silahlı Kuvvetleri personeli iken 2000 yılında Yüksek Askeri Şura kararı ile ilişiği kesilen ve daha sonra 6191 sayılı Kanun uyarınca 31/10/2011 tarihinde İstanbul Valiliğine "." unvanıyla atanan davacı tarafından, 12/03/1971 tarihinden sonra Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilenlere birtakım haklar tanıyan ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na 10/03/2011 tarih ve 6191 sayılı Kanun'un 10. maddesi ile eklenen geçici 32. maddenin uygulanma şeklini açıklamak üzere Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanarak 18/01/2013 tarih ve 28532 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "3 Seri Nolu Kamu Personeli Genel Tebliği"nin 1. maddesinin (b), (c), (d), (e) ve (g) bentlerinin iptali istenilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay Onbirinci Dairesinin 22/05/2018 tarih ve E:2014/889, K:2018/2505 sayılı kararıyla;

Dava konusu Tebliğin 1. maddesinin (b) bendi yönünden;

Tebliğin 1. maddesinin (b) bendinde, "Atama teklifinin yapılmasını müteakip göreve başlaması ile birlikte 926 sayılı Kanunun Geçici 32 nci maddesinde belirtildiği üzere aylık ve diğer mali haklar haricinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olacağı"nın belirtildiği,

926 sayılı Kanun'un geçici 32. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendinde, bu Kanun'a tabi askeri personel olarak görev yapmakta iken Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişikleri kesilerek kamu görevlisi statüsü sona eren kişilerden talepte bulunanların, 657 sayılı Kanun'un 48. maddesindeki genel şartları taşımaları kaydıyla, kamu kurum ve kuruluşlarının araştırmacı unvanlı kadrolarına atanacaklarının, bu kişilere statüsüne göre karargahta görevli emsali sınıf, rütbe ve kıdemdeki subay veya astsubaya ödenmekte olan aylık ve diğer mali hakların (tayın bedeli ve fiilen çalışma karşılığı yapılan ödemeler hariç) ödeneceğinin; aylıkları yönünden ise, emsallerine ilişkin işleme tabi tutulacağının kurala bağlandığının anlaşıldığı,

Bu durumda, Tebliğin anılan bendinde yapılan düzenlemede, dayanağı Kanun kuralına aykırı bir yön görülmediği,

Dava konusu Tebliğin 1. maddesinin (c) bendi yönünden;

Tebliğin 1. maddesinin (c) bendinde, "İlk aylığa göreve başladığı günden itibaren hak kazanacağı, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten göreve başladığı tarihe kadar geçen süre için aylık ödenmeyeceği"nin belirtildiği,

Dayanak, 926 sayılı Kanun'un geçici 32. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan kural uyarınca, isteği üzerine araştırmacı unvanlı kadroya açıktan atanan davacının, ilk aylığa göreve başladığı günden itibaren hak kazanacağının açık olduğu, ayrıca, anılan Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten göreve başladığı tarihe kadar geçen süre için ayrıca aylık ödeneceğine yönelik bir düzenlemeye de yer verilmediğinin anlaşıldığı,

Bu durumda, Tebliğin anılan bendindeki düzenlemede, dayanağı Kanun'a aykırılık görülmediği,

Dava konusu Tebliğin 1. maddesinin (d) bendi yönünden;

Dava konusu Tebliğin 1. maddesinin (d) bendinde, "Zorunlu emeklilik tarihinin Milli Savunma Bakanlığından (ilgili Kuvvet Komutanlıklarından) daha önce temin edilen formlarda belirtilen tarih olacağı"nın belirtildiği,

Anılan düzenlemenin dayanağı olan 926 sayılı Kanun'un geçici 32. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişikleri kesilerek kamu görevlisi statüsü sona eren kişilerden talepte bulunanların araştırmacı unvanlı kadroya atanacakları ve bunların aynı fıkranın (b) bendi veya (c) bendinin (1) numaralı alt bendi hükümleri çerçevesinde emekliye ayrılabilecekleri kuralının yer aldığı; aynı Kanun maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde yer alan "5434 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık bağlanması şartını haiz olanlar" ibaresinden ise, aynı neşetli emsali subayların 926 sayılı Kanun'a göre kadrosuzluk nedeniyle emekli olması gereken tarihin anlaşılması gerektiği sonucuna varıldığı, aksi durumda ise, araştırmacı kadrosundaki askeri personele çalışma hakkının tanınmasının, zorunlu olarak emekliye ayrılan emsalleri olan askeri personel aleyhine eşitsizlik yaratacağının açık olduğu,

Bu durumda, Tebliğin bu bendinde yer alan zorunlu emeklilik tarihinin Milli Savunma Bakanlığından (ilgili Kuvvet Komutanlıklarından) daha önce temin edilen formlarda belirtilen tarih olacağı şeklindeki düzenlemede, dayanağı Kanun'a ve hukuka aykırılık görülmediği,

Dava konusu Tebliğin 1. maddesinin (e) ve (g) bentleri yönünden;

Dava konusu Tebliğin 1. maddesinin (e) ve (g) bentlerinde sırasıyla, "e) Göreve başladığı yıl için yıllık izin kullanma hakkı bulunmakta olduğu, göreve başlamadan önceki yıl için yıllık izin hakkı bulunmadığı" ve "g) Devlet memurluğuna ilk defa atanması sebebiyle ilk atamada harcırah ödenmesinin mümkün olmadığı"nın belirtildiği,

Uyuşmazlıkta, söz konusu düzenlemelerin dayanağı üst norma aykırı olup olmadığı hususunda bir sonuca varılabilmesi için, araştırmacı unvanlı kadroya yapılan atamanın ilk defa (açıktan) atama mı, naklen atama mı olduğu hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiği,

Tebliğ'in dava konusu edilen bu kısımları ile ilgili olarak, 926 sayılı Kanun'un geçici 32. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca, bu Kanun'a tabi askeri personel olarak görev yapmakta iken Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişikleri kesilerek kamu görevlisi statüsü sona eren kişilerden talepte bulunanların, 657 sayılı Kanun'un 48. maddesindeki genel şartları taşımaları kaydıyla, kamu kurum ve kuruluşlarının araştırmacı unvanlı kadrolarına atanacaklarının öngörülmekte olduğu ve aynı maddenin 5. fıkrasına göre yapılacak atamalarda kullanılmak üzere genel idare hizmetleri sınıfından ikibin adet 5. dereceli araştırmacı kadrosunun ihdas edildiğinin anlaşıldığı,

Bu durumda, anılan Kanun uyarınca, daha önce Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilen ve dolayısıyla kamu görevlisi statüsü sona ermesi nedeniyle açıkta olan bu kişilerin talepte bulunmaları halinde, 657 sayılı Kanun'un 48. maddesindeki genel şartları taşımaları kaydıyla ihdas edilen araştırmacı unvanlı kadroya idare tarafından yapılacak atamanın açıktan atama olduğu ve naklen atama olarak nitelendirilemeyeceği anlaşıldığından, Tebliğin dava konusu edilen bu kısımlarında dayanağı olan üst hukuk normuna bir aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından, aylık ve diğer mali haklar yönünden de 657 sayılı Kanun'a tabi olduğu, idarece bu Kanun ile karargahtaki emsallerine ödenen aylık ve mali hakların hesaplanarak hangisi lehine ise o mali haktan yararlanması gerektiği, bu kapsamda, dava konusu Tebliğin 1. maddesinin (b) bendindeki düzenlemenin üst norma aykırı olduğu; dayanak Kanun hükmünde maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren kişilerin başvurusu üzerine göreve başlatılmaları konusunda zorunlu sürelerin öngörüldüğü, bu haliyle göreve başlayacağı tarihe kadar geçen süre için de aylık ödenmesi gerektiği belirtilerek, Tebliğin 1. maddesinin (c) bendinin iptali gerektiği; davalı idarece aylık ve diğer mali haklar dışında 657 sayılı Kanun'a tabi olduğunun belirtildiği, bu durumda 657 sayılı Kanun uyarınca da 65 yaşından önce emekli edilememesinin gerektiği belirtilerek, Tebliğin 1. maddesinin (d) bendinin hukuka aykırı olduğu; dava konusu Tebliğin (e) bendindeki düzenlemenin Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanan diğer Tebliğlere aykırılık taşıdığı; 6191 sayılı Kanun'un Geçici 32. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendi uyarınca, "Bu kişilerin ilişiklerinin kesildiği tarihten bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süreleri Türk Silahlı Kuvvetlerinde geçmiş kabul edilir." kuralına yer verildiği, bu kapsamda Tebliğin (g) bendindeki harcırah ödenmeyeceğine ilişkin düzenlemenin üst norma aykırılık teşkil ettiği belirtilerek, davanın reddi yolundaki Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davalı idare tarafından, Danıştay Onbirinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;

"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,

b) Hukuka aykırı karar verilmesi,

c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onbirinci Dairesinin temyize konu 22/05/2018 tarih ve E:2014/889, K:2018/2505 sayılı kararının ONANMASINA,

3. Kesin olarak, 07/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber