Danıştay hafif disiplin cezası uygulamasına açıklık getirdi

Danıştay 8. Dairesi, .. Rehabilitasyon Merkezinde psikolog olarak görev yapan davacının 657 sayılı Kanun'un 125/D-f maddesi uyarınca bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile ilgili açılan davada bir alt disiplin cezası uygulamasına açıklık getirdi.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 01 Nisan 2022 10:10, Son Güncelleme : 22 Mart 2022 17:28
Danıştay hafif disiplin cezası uygulamasına açıklık getirdi

8. Daire, davacının 125/D-f maddesi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla tecziye edilmesi gerekirken bu cezanın uygulanma imkanı bulunmadığından bahisle 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 9/b maddesi uyarınca 1/2 oranında maaş kesim cezası ile tecziye edilmesine ilişkin dava konusu işlemde 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtildiği üzere davacının geçmiş hizmetleri değerlendirilmeden karar verildiği gerekçesi ile işlemi iptal etti.

Mahkeme bu hususa ilişkin şu açıklamayı yaptı:

Bir alt ceza uygulaması ile ilk defa disiplinsiz davranan personelin aynı ağırlıkta disiplin kurallarını ihlal eden emsallerine göre korunması ve bu yolla hizmetinden azami istifade edilmesi için ıslah yolu seçilmiştir.

Disiplin kurullarının veya disiplin amirlerinin bu madde kapsamındaki takdir yetkisinin kullanımı kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olup, bu yetki keyfi olarak kullanılamaz.

Bu nedenle uygulama, kamu yararı ve hizmet gerekleri, hakkında soruşturma yapılanın geçmiş hizmetleri, taltif-tecziye durumu, disiplin kurulu ile disiplin amirlerinin emsal kararları, eşitlik ilkesi ve hakkaniyet ölçüsü gibi objektif kriterlere dayandırılmalıdır.

Aksi bir uygulama, geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olup iyi derecede sicil notu alan personelin bir kısmı için alt ceza uygulanırken bir kısmının ise alt ceza uygulanmaksızın daha ağır cezalarla karşı karşıya kalması sonucunu doğurur ki bu durum Anayasada ifade edilen eşitlik ilkesine uymaz.

Bununla birlikte, kullanılan yetkinin, mevcut düzenlemenin amacına, kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı konusunda yapılacak yargısal denetimin de idarenin takdir yetkisini kaldıracak mahiyette olmaması gerektiği kuşkusuzdur.

T.C.

DANIŞTAY

SEKİZİNCİ DAİRE

ESAS NO: 2021/3718

KARAR NO: 2021/6534

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : ...

Vekili : Av. ...

Karşı Taraf (Davalı) : ...Valiliği - ...

İstemin Özeti : .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : ...

Düşüncesi : Temyize konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava; Özel ... Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde psikolog olarak görev yapan davacının 657 sayılı Kanun'un 125/D-f maddesi uyarınca bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasına ve bu cezanın uygulanma imkanı bulunmadığından bahisle 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 9/b maddesi uyarınca 1/2 oranında maaş kesim cezası verilmesine ilişkin ...tarih ...sayılı Kocaeli Valiliği işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince; yapılan soruşturma ile alınan ifadelerin incelenmesi neticesinde Özel ... Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinin eğitim binasını 2009 yılının Mayıs ayının son haftası itibariyle boşalttığı, Haziran ayı içerisinde burada eğitim verilmediği, öğrenci ...'nın 2009 yılının Ocak ayından itibaren hastanede tedavi gördüğü, rehabilitasyon merkezine gitmediği, ... isimli öğrencinin ise Haziran ayında vefat etmesine rağmen aylık bireyselleştirilmiş eğitim, çalışma, ve rehabilitasyon planlarını davacının adı soyadı ve imzasının yer alacağı şekilde doldurarak ders verilmiş gibi imzalandığı iddialarının sübuta erdiği görüldüğünden davanın reddine karar verilmiştir.

5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun "Kurumlarda Çalıştırılacak Personel başlıklı 8. maddesi uyarınca; kurumların eğitim-öğretim ve yönetim hizmetlerinin, asıl görevi bu kurumlarda olan yönetici ve eğitim-öğretim elemanları ile yürütülmesi esastır. Kurumların müdürleri, kurucu/kurucu temsilcisi tarafından; diğer yönetici ve öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticileri ise müdürlerince seçilir ve çalışma izinleri valiliğin iznine sunulur. Valiliğin izni alınmadan müdür ile diğer yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler işe başlatılamaz. Gerekli şartları taşıyan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler için valilikçe çalışma izni düzenlenir. Çalışma izninin iptali yine valilikçe yapılır. Yine aynı Kanun'un "Özlük hakları ve sorumluluklar" başlıklı 9. maddesi uyarınca; kurumlarda çalışan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler yetki, sorumluluk, ödül ve cezalar ile bunların uygulanması bakımından; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 1702 sayılı İlk ve Orta Tedrisat Muallimlerinin Terfi ve Tecziyeleri Hakkında Kanun, 4357 sayılı Hususi İdarelerden Maaş Alan İlkokul Öğretmenlerinin Kadrolarına Terfi, Taltif ve Cezalandırılmalarına ve Bu Öğretmenler İçin Teşkil Edilecek Sağlık ve İçtimai Yardım Sandığı ile Yapı Sandığına ve Öğretmenlerin Alacaklarına Dair Kanun ile 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümlerine tabidir. Ancak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiillerin işlenmesi halinde bu kişilere kademe ilerlemesinin durdurulması cezası yerine brüt aylığından 1/4'ü ile 1/2'si arasında maaş kesim cezası, çalışma izni veren makam tarafından verilir. Tekrarı halinde ise göreve son verilir. 1702 sayılı Kanuna göre meslekten çıkarılma veya 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlenmesi halinde, Bakanlığın görüşü alınmak suretiyle personelin görevine, izni veren makam tarafından son verilir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/D-f maddesinde, "gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek" kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış olup; aynı Kanunun 125. maddesinin üçüncü fıkrasında, geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül ve başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanın uygulanabileceği hükmüne yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; davacının Kocaeli İli, Gebze İlçesi'nde bulunan Özel ... Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde psikolog olarak görev yaptığı, çeşitli nedenlerle eğitime devam etmeyen öğrencilere ait aylık bireyselleştirilmiş eğitim, çalışma, ve rehabilitasyon planlarını doldurarak ders vermiş gibi imzaladığı, resmi evrak ile gerçeğe aykırı resmi belgenin düzenlenmesi fiiline karıştığı, bu fiilinin sonucunda fatura kesilmek suretiyle kurum müdürü tarafından İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne müracaat edilerek eğitim ücreti alınması teşebbüsünde bulunulduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin tesis edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Somut olayda; davacının görevi kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçu isnadıyla yargılandığı davada .... Ağır Ceza Mahkemesi'nin E:..., K:...sayılı ve 19/3/2013 tarihli kararıyla yeter derecede, kesin, net inandırıcı ve her türlü şüpheden uzak delil edilemediğinden davacının beraatine karar verildiği, anılan kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay .... Ceza Dairesi'nin E:..., K:...sayılı ve ...tarihli kararıyla bozma kararı verildiği, bozma kararı üzerine ise .... Ağır Ceza Mahkemesi'nin E:..., K:...sayılı ve 08/09/2020 tarihli kararıyla "... sübutu halinde ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacak olan eylemleri nedeniyle TCK madde 257/1, madde 66/1-e ve madde 67/2-a maddeleri dava zamanaşımının.. savunmalarının tespit edildiği tarihe 8 yıl eklenmek suretiyle .. Birant Korkut bakımından 25.05.2019, .. tarihinde dolduğu anlaşıldığından kamu davasının adı geçen sanıklar bakımından zamanaşımı nedeniyle TCK 66/1 delaletiyle CMK 223/8 maddesi uyarınca düşürülmesine," kararı verildiği görülmektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin 3. fıkrası ile disiplin cezalarının uygulanmasında genel olarak ilk defa disiplinsiz davranan personelin aynı ağırlıkta disiplin kurallarını ihlal eden emsallerine göre korunması ve bu yolla hizmetinden azami istifade edilmesi için ıslah yolu seçilmiştir. Bu maddeye göre, geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve personel, disiplin amiri ya da disiplin kurulunun takdiri ile eylemlerine uyan cezanın bir derece hafifi olan disiplin cezasıyla cezalandırılabilir.

Disiplin kurullarının veya disiplin amirlerinin bu madde kapsamındaki takdir yetkisinin kullanımı kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olup, bu yetki keyfi olarak kullanılamaz. Bu nedenle uygulama, kamu yararı ve hizmet gerekleri, hakkında soruşturma yapılanın geçmiş hizmetleri, taltif-tecziye durumu, disiplin kurulu ile disiplin amirlerinin emsal kararları, eşitlik ilkesi ve hakkaniyet ölçüsü gibi objektif kriterlere dayandırılmalıdır. Aksi bir uygulama, geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olup iyi derecede sicil notu alan personelin bir kısmı için alt ceza uygulanırken bir kısmının ise alt ceza uygulanmaksızın daha ağır cezalarla karşı karşıya kalması sonucunu doğurur ki bu durum Anayasada ifade edilen eşitlik ilkesine uymaz.

Bununla birlikte, kullanılan yetkinin, mevcut düzenlemenin amacına, kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı konusunda yapılacak yargısal denetimin de idarenin takdir yetkisini kaldıracak mahiyette olmaması gerektiği kuşkusuzdur.

Bu itibarla; davacının 125/D-f maddesi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla tecziye edilmesi gerekirken bu cezanın uygulanma imkanı bulunmadığından bahisle 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 9/b maddesi uyarınca 1/2 oranında maaş kesim cezası ile tecziye edilmesine ilişkin dava konusu işlemde 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtildiği üzere davacının geçmiş hizmetleri değerlendirilmeden karar verildiği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yönündeki temyize konu Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle; .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 21/12/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

(X)- İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.

İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber