Özel sektörde işçilikte geçen süreler memurun yıllık izin hesabında dikkate alınır mı?

Özel sektörde işçilikte geçen süreler; tebliğ, yargı kararı ve görüşler doğrultusunda memurun yıllık izin hesabında dikkate alınmamaktadır.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 09 Ağustos 2023 14:00, Son Güncelleme : 08 Ağustos 2023 11:39
Özel sektörde işçilikte geçen süreler memurun yıllık izin hesabında dikkate alınır mı?



657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "yıllık izin" başlığını taşıyan 102'nci maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

"Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (On yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir."

Dönemin Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan 62, 140 ve 154 seri No'lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğlerinde izin uygulamalarına yer verilmiştir.

62 seri No'lu tebliğde; hizmet müddetleri deyimi, "emeklilik hükümlerine tabi eylemli hizmet sürelerinin (18 yaşın üzerinde sigorta primi ödemeler suretiyle resmi ve özel sektörde geçen süreler dahil) toplamını" ifade etmek olarak belirtilmiştir.

140 seri No'lu tebliğde; hizmet deyimi, "hangi statüde olursa olsun sadece kamu kurumlarında geçmiş hizmet süreleri toplamının anlaşılması gerektiği" belirtilmiş ancak bu tanımlama Danıştay 12. Dairesinin 26.11.1998 tarihli ve E:1995/11088, K:1998/2881 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

154 seri No'lu tebliğde; hizmet deyimi, " yıllık izin sürelerinin hesabında hangi statüde olursa olsun sadece kamu kurumlarında geçmiş hizmet süreleri ile kamu kurum ve kuruluşlarında geçmese dahi Devlet memurlarının kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilen hizmet süreleri" şeklinde tanımını yeniden bulmuştur.

Hali hazırda "hizmet" kavramını tanımlayan ancak birbirinden farklı tanımlamalar getiren yürürlükte bulunan 62 ve 154 no'lu tebliğler uygulamadadır.

62 seri no'lu tebliğ özel sektörde geçen sigortalı hizmetlerin tümünü "hizmet" kavramının içine alırken 154 seri no'lu tebliğ özel sektördeki hizmetlerin sadece ve sadece memurun kazanılmış hak aylığında değerlendirilen kısmı "hizmet" kavramının içine almıştır. Kazanılmış hak aylığında değerlendirilecek sürelerin tespiti 657 sayılı Kanunun 36/C maddesine göre yapılacaktır.

Bu durumda hangi tebliğ düzenlemesi uygulanacak denildiğinde, hukukta yer alan öncelik-sonralık ilişkisi göz önüne alındığında en son yürürlükte bulunan tebliğin geçerli olacağı değerlendirilmektedir.

Kanaatimizce en son yayımlanan 154 seri no'lu tebliğde yer alan "hizmet" tanımına uyulması, özel sektörde işçilikte geçen sürenin memurun yıllık izin hesabında dikkate alınmaması, memurun kazanılmış hak aylığında değerlendirilen hizmet sürelerinin yıllık izin hesabında dikkate alınması gerekir.

Danıştay bir kararında özetle; özel sektörde sigorta primi ödemek suretiyle geçen sürenin memuriyette geçen sürelerden sayılması mümkün olmadığından, memuriyette geçen hizmet süresi 10 yılı aşmayan davacının yıllık izin süresinin 20 gün olarak tespit edilmesi işleminde hukuka aykırılık bulunmadığına karar vermiştir (Danıştay 5.Dairesinin 3.5.1984 tarih ve K: 84/2096 sayılı Kararı). Danıştay bir başka kararında ise; özel şahsa ait bir fabrikada işçi statüsünde geçen hizmet süresi ilgili memurun emekli intibakında değerlendirilmiş olsa bile, yıllık izin süresinin takibinde dikkate alınmayacağına karar vermiştir.

Konu hakkında dönemin Devlet Personel Başkanlığı'nın 18.08.2016 tarihli 4867 sayılı görüş yazısında; sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfının 217 sayılı KHK kapsamında bulunmadığı, burada geçen sürelerin 154 sayılı Tebliğ'de geçen "hangi statüde olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmet süreleri " ifadesinin kapsamında olmadığı, ayrıca bu sürenin kazanılmış hak aylığında değerlendirilememesi sebebiyle "kamu kurum ve kuruluşlarında geçmese dahi Devlet memurlarının kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilen hizmet süreleri" kapsamında da bulunmadığı mütalaa edilmiştir.

Konu hakkında Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğünün aşağıda yer verilen 01 Temmuz 2022 tarihli 4035221 sayılı görüş yazısında, "hizmet" ibaresinin tanımına ilişkin iki Tebliğ hükmü bulunduğu, en son yayımlanan 154 seri No'lu Tebliğ hükmüne göre işlem yapılmasının uygun olacağı, özel sektörde sosyal güvenlik sigorta primi ödenerek geçirilen sürelerin memuriyete atandıktan sonra yıllık izin hesabında dikkate alınamayacağı, kamu kurum ve kuruluşlarında hangi statüde olursa olsun geçirilen hizmet sürelerinin ise yıllık izne esas alınacak sürelerin hesabında dikkate alınacağı değerlendirilmiştir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber