Tohumculuğumuz Geleceğe Ne Kadar Hazır?

Bir türlü güncellenemeyen tohumculuk kanunu ve mevzuatı ile tarımın geleceği şekillendirilebilir mi? Tohumculuk neden Birlikler Kanuna gömüldü ve çıkarılamıyor? Kanun güncellenmeyince; kısır döngüye ve keyfi uygulamalara kapı aralanmış olmuyor mu? Tarımda en büyük emeği olanlar; çiftçiler ve Ar-Ge çalışanlarının çalışma ve üretme tempolarına uygun mevzuata ihtiyaç var!

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 27 Ekim 2023 12:37, Son Güncelleme : 27 Ekim 2023 12:39
Tohumculuğumuz Geleceğe Ne Kadar Hazır?

Mevzuatın başlığında yer alan "Tohumculuk" Birlikler Kanununun İçine gömülmüş ve gözden kaybolmuş durumda!

Tohumculukta, 20 yıl önceye göre kayda değer mesafeler alındı. Üretimde önemli artışlar oldu. Tohumculuğun bu noktaya gelmesinde en büyük emeği olanlar çiftçiler, Ar-Ge çalışanları ile tarım bilimi ve bitki ıslahı yapan araştırmacılardır. Bürokrasi onların hızına yetişememektedir. Çünkü mevzuat el vermemektedir. Tohumculuk kanununun ve bu alandaki ilgili mevzuatların yeterince güncellenememesi en çok bu emekçileri ve doğal olarak da tarımımızın geleceğini etkilemektedir.

Kanun güncellenmeyince kısır döngüye düşülüyor, keyfi uygulamalara kapı aralanıyor!

Birlikler kanunun içine gömülen tohumculuk kanunun mevzuatı, iri kıyım bir insana dar elbise giydirmek gibi dikiş atmaya başladı. Durum böyle olunca da dikiş atan yerlere yama yapmaya ve durumu kurtarmaya çalışma gayretleri öne çıktı. Ancak habire mevzuatta yama yapmak yerine, nedense kimsenin aklına bu kanunu güncellemek gelmiyor! Durum böyle olunca da mevzuatı kanuna uydurmak için uzmanların alnının derisi çatlıyor. Buna karşılık tohumda farklı ve keyfi uygulamalar yapmak isteyenler için zemin hazırlanmış oluyor.

Tohumculuk açısında sakıncalı olan bu farklı uygulamalar ile kanun güncellenmediği için tartışmalara neden olan uygulamalar, tohumculuğu geleceğe taşıyamadığı gibi tartışmaların odağından da kurtulamıyor. Ayrıca tohumluk sektöründe güncel problemlere çözüm bulmak zorlaşıyor. Güncel problemlere kamil manada çözüm bulamayınca bu alanda ilerleme sağlanamıyor. Üretici ve Ar-Ge çalışanı mağduriyet yaşıyor. Performans düşüyor, verim düşüyor ya da istenen verime ulaşılamıyor.

Başlığı ile, içeriği ile Tohumculuğu önemseyen bir kanuna ihtiyaç var!

Tohumculuk kanunu sivil birlikler kanununa dönünce altbirlik, üstbirlik, yanbirlik vs.. gibi kavramların kanunda genişçe yer alması, birlik üyelerinin seçilişi hatta asil yedek üyelerin madde madde yer alması, aidatların nasıl belirleneceği, disiplin kurulları vs. derken kanunda tohumculukla ilgili 14. Maddeden sonra konu değişiyor! Tarımın en temel konusu olan tohumculuk, birden bire şematik bir kurguya dönüyor.

Acaba hazırlanırken konular mı karıştırıldı, hazırlamaya tohumculukla başlanıp sonra farkında olmadan konu mu değişti? Hani bir mevzu konuşulurken, hiç fark edilmeden konu çok değişik bir noktaya gelirde sonra dönüp "ya biz ne konuşuyorduk" denir ya, onun gibi bir şeyi mi oldu acaba! Ayrıca alt-üst birliklerin görevleri sayılırken 14. Maddeden öncekilerine atıf yapılarak adeta "Tarım Bakanlığı yapamazsa (birlikler olarak) biz yaparız"ı andıran cümlelere rastlanmakta, ülke tarım teşkilatını hafife almayı çağrıştırmaktadır. Kanunun bu durumları tohumculuk alanında sorunları çözmekten uzak olduğu gibi, tarımımızı geleceğe hazırlamaktan da oldukça uzak düşmektedir.

5553 sayılı Tohumculuk Kanununun içine yerleştirilen ve kanunun üçte ikisini kapsayan; birliklerin, alt birliklerin, üst birliklerin kuruluşu, yönetimi, tüzüğü disiplin kurulu seçilişi, aidat alma şekli vs. maddeleri tohumculuk kanunundan çıkarılmalıdır. Tohumculuk kanununda, sadece tohumculuk konusu olmalıdır!

Tarımsal birlikler için 2004 yılında kabul edilen 5200 sayılı Tarımsal Birlikler Kanunu yürürlüktedir ve tüm tarım birlikleri için yeterli içeriğe sahiptir. Hatta bununla ilgili olarak, nerdeyse 5200 sayılı Tarımsal Birlikler Kanununun önüne tohumculukla ilgili 14 madde konulmuş ve sağı solu tıraşlanarak 5553 sayılı tohumculuk kanunu diyerek yeniden resmiyete sokulmuş gibi tuhaf bir görüntü vardır ortada!

Neyi, nasıl yapalım?

Öncelikle tohumculuk kanununun güncellenmesi, ilgisiz yüklerinden arındırılması, saflaştırılması, sonra ayrıntılı mevzuatının düzenlenmesi, tohumculuk sektörünün çok katılımcı ve tek sistem üzerinden yürütülmesi, yürütülürken de her aktörün rolünün sınırlarının doğru çizilmesi ve o sınırlar içinde hareket edilmesi, sözde değil, uygulamada yerli ve milli tohumculuğu önceleyen sisteme geçilmesi gerekmektedir ve bu zor değildir! Dünyayla entegre olmada kendi şartlarımızın belirleyicisi olmamız üzerine kurlu yapılanma en doğru yapılanma olacaktır. Tarım sektörümüzün ve tohumculuğumuzun geleceği için bunlar şarttır.

Salih Kırmızıgül

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber