2008 sonrası memur olanlar için ek gösterge önemli midir?

Ekim 2008 tarihinden sonra memuriyete girenler bakımından ek gösterge artışlarının emekli aylığına etkisi çok sınırlı kalmaktadır. Emekli ikramiyesinin hesaplanmasında memuriyete girme tarihinin bir önemi bulunmamakta olup tazminat yansıtma oranlarını değiştirecek şekilde gerçekleşen ek gösterge artışları gerek 5434 gerekse de 5510 sayılı Kanuna tabi olanların emekli ikramiyesini önemli ölçüde artırmaktadır.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 20 Mart 2024 21:31, Son Güncelleme : 20 Mart 2024 18:32
2008 sonrası memur olanlar için ek gösterge önemli midir?

Ekim 2008 tarihinden sonra memuriyete girenlere 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri, bu tarihten önce memur olanlara ise anılan Kanunun geçici 4 üncü maddesi gereğince 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uygulanmaktadır.

Emekli maaşının hesaplanması, söz konusu Kanunlarda birbirinden farklı olarak düzenlenmiştir. 5434 sayılı Kanun kapsamında ödenecek emekli maaşının unsurlarını gösterge aylığı, ek gösterge aylığı, taban aylığı, kıdem aylığı, özel hizmet aylığı (ek md.70), varsa makam/görev/temsil/ tazminatları oluşturmaktadır. Ayrıca emeklilere 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesi kapsamında %4 oranında ek ödeme, 5434 sayılı Kanuna 7456 sayılı Kanunla eklenen ek 86 ncı madde kapsamında %6,34 oranında ilave ödeme verilmektedir.

Ek gösterge artışı ek gösterge aylığını artırsa da bu artış esasen özel hizmet aylığını önemli ölçüde etkilenmektedir. Çünkü söz konusu Kanunun ek 70 inci maddesi kapsamında yapılan bu ödeme ek göstergelere göre belirlenmektedir. Söz konusu maddede; "Zam, tazminat ve ödenekler ile benzeri ödemeler toplamına karşılık gelmek üzere en yüksek Devlet memuru aylığı (ek gösterge dahil) brüt tutarının;

- Ek göstergesi 8400 ve daha yüksek olanlarda % 255'ine,

- Ek göstergesi 7800 (dahil) - 8400 (hariç) arasında olanlarda % 215'ine,

- Ek göstergesi 7000 (dahil) - 7800 (hariç) arasında olanlarda % 195'ine,

- Ek göstergesi 5400 (dahil) - 7000 (hariç) arasında olanlarda % 165'ine,

- Ek göstergesi 3600 (dahil) - 5400 (hariç) arasında olanlarda % 145'ine,

- Ek göstergesi 2800 (dahil) - 3600 (hariç) arasında olanlarda % 85'ine,

- Diğerlerinde % 55'ine,

tekabül eden miktarı, emeklilik keseneğine ve kurum karşılığına tabi tutulur." denilmektedir. Bu nedenle memurun ek göstergesi ne kadar yüksekse bu madde kapsamında ödenecek tutar da o kadar yükselecektir. Örneğin ek göstergesi 2800 olan bir memurun ek göstergesi 3600'e çıktığında tazminat yansıtma oranı %85'ten %145'e çıkacak, bu madde kapsamında belirlenen tazminat tutarı da 4.117 TL'den 7.022 TL'ye çıkacaktır.

Ayrıca anılan Kanunun (mülga) ek 73 üncü maddesinde; "Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı iştirakçilerinden ek göstergeli veya daha yüksek ek göstergeli bir göreve atananlara; atandıkları görevin ek göstergesi üzerinden emekli aylığı, malulluk aylığı bağlanması ve emekli ikramiyesi ödenebilmesi veya toptan ödeme yapılabilmesi için, atandıkları görevin ek göstergesi üzerinden, bu göreve başladıkları tarihten itibaren en az altı ay süreyle Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına kesenek ve karşılık ödemiş olması şarttır." hükmü yer almaktadır. Bu çerçevede, yüksek ek göstergeli bir görevde en az 6 ay görev yapanların emekli maaşları bu ek gösterge esas alınarak hesaplanmaktadır.

5510 sayılı Kanuna bakıldığında ise prime esas kazancın matrahını gösterge aylığı, ek gösterge aylığı, taban aylığı, kıdem aylığı, özel hizmet tazminatları ile varsa makam/görev/temsil tazminatları oluşturmaktadır. Bu unsurlardan sadece ek gösterge aylığı ek gösterge artışından etkilenecek olup maaşın ek göstergeden etkilenen başka bir unsuru olmadığı için bu artış sınırlı kalacaktır. Ayrıca 5510 sayılı Kanuna tabi olanların emekli aylıkları "ortalama aylık kazanç" üzerinden belirlenmektedir. Dolayısıyla 5434 sayılı Kanunun ek 73 üncü maddesindeki düzenleme 5510 sayılı Kanunda yer almadığından yüksek ek göstergeli bir görevde en az 6 ay görev yapmak kazanılmış hak teşkil etmeyecektir.

Öte yandan 5434 sayılı Kanuna tabi olanların emekli ikramiyesi anılan Kanunun 89 uncu maddesinde düzenlenmiş olup söz konusu madde uyarınca her tam fiili hizmet yılı için, aylık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilmektedir. Aylık bağlamaya esas tutarlar gösterge aylığı, ek gösterge aylığı, taban aylığı, kıdem aylığı ve özel hizmet aylığından oluşmaktadır. Bu itibarla ek gösterge artışları emekli ikramiyesini de önemli ölçüde etkilenmektedir.

5510 sayılı Kanuna tabi olanların emekli ikramiyesi ise 5434 sayılı Kanunun ek 82 nci maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu madde uyarınca 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanlara; ".emekli ikramiyesi; anılan Kanunun geçici 4 üncü maddesine göre aylığa veya toptan ödemeye hak kazanan sigortalıların emeklilik ikramiyesine ilişkin azami süre, hesap yöntemi, emekli ikramiyesinin hesabında kullanılan ödeme unsurları ile bu ödeme unsurlarına hak kazanma şartlarına ilişkin esas ve usüller, ödeme unsurlarının ikramiye hesabına esas alınan oran ve/veya miktarları dikkate alınarak ödenir." denilmek suretiyle özetle emekli ikramiyesinin 5434 sayılı Kanun kapsamında olanlarla aynı şekilde ödeneceği belirtilmektedir.

Bu çerçevede Ekim 2008 tarihinden sonra memuriyete girenler bakımından ek gösterge artışlarının emekli aylığına etkisi çok sınırlı kalmaktadır. Ancak emekli ikramiyesinin hesaplanmasında memuriyete girme tarihinin bir önemi bulunmamakta olup tazminat yansıtma oranlarını değiştirecek şekilde gerçekleşen ek gösterge artışları gerek 5434 gerekse de 5510 sayılı Kanuna tabi olanların emekli ikramiyesini önemli ölçüde artırmaktadır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber