Danıştay Başkanı: Dosyaların karara bağlanma süresi 413 güne indi

Danıştay'ın 157'nci Kuruluş Yıl Dönümü Töreni'nde konuşan Başkan Zeki Yiğit, "Dosyaların karara bağlanmasındaki ortalama süre 2020 yılında 668 gün iken, beş yıllık süre sonunda 2024 yılı itibarıyla dosyaların ortalama görülme süresi 413 güne inmiştir. Hedefimiz ve gayretimiz bu süreyi daha da aşağılara çekmektir" dedi.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 12 Mayıs 2025 15:38, Son Güncelleme : 12 Mayıs 2025 16:55
Danıştay Başkanı: Dosyaların karara bağlanma süresi 413 güne indi

Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Danıştay'ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü dolayısıyla düzenlenen törende konuştu. Hiç kimsenin yargının üstünde yer almaması gerektiğini, hiç kimsenin de hukukun altında bırakılmaması gerektiğini söyleyen Başkan Yiğit, "Yargı daima hukukun uygulanmasının ve adaletin tesisinin güvencesi olmalıdır. Hukuk devleti anlayışının en önemli unsuru idarenin yargı yoluyla denetlenmesidir. İdarenin yargısal denetimi, yürütme organının bütün iş ve işlemlerinin ve diğer organların idari iş ve işlemlerinin, kararlarının ve eylemlerinin hukuka uygunluğunun bağımsız yargı organları tarafından incelenmesi sürecidir. Bu denetim mekanizması, bireylerin idarenin uygulamalarına karşı korunmasını sağlayarak, bazı keyfi veya hukuka aykırı iş ve işlemler karşısında devletin vatandaşlarıyla olan ilişkisini adil bir zemine oturtur. İdarenin yargısal denetimi, yürütme organının bütün iş ve işlemlerinin ve diğer organların idari iş ve işlemlerinin, kararlarının ve eylemlerinin hukuka uygunluğunun bağımsız yargı organları tarafından incelenmesi sürecidir. Bu denetim mekanizması, bireylerin idarenin uygulamalarına karşı korunmasını sağlayarak, bazı keyfi veya hukuka aykırı iş ve işlemler karşısında devletin vatandaşlarıyla olan ilişkisini adil bir zemine oturtur" ifadelerine yer verdi.

"Yargının bağımsız ve tarafsız bir şekilde işleyebilmesi, hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biridir"

Hukukun üstünlüğü ilkesinin tavizsiz uygulanmasının ve korunmasının teminatının, bağımsız ve tarafsız bir yargı mekanizmasının varlığı olduğuna dikkat çeken Yiğit, "Yargı bağımsızlığı, yargı organlarının herhangi bir baskı, etki veya yönlendirme olmaksızın yalnızca anayasa, yasalar ve hukukun evrensel ilkeleri çerçevesinde karar alabilmesini ifade ederken, yargının tarafsızlığı, hakim ve savcıların hiçbir kişi, kurum veya grubun çıkarlarını gözetmeksizin, tamamen nesnel ve adil bir yaklaşımla hareket etmelerini ifade eder. Yargının bağımsız ve tarafsız bir şekilde işleyebilmesi, hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biri olup, bireylerin hukuki güvenliğini teminat altına alır. Anayasal bir zorunluluk olan yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının, başta yargı mensupları olmak üzere tüm devlet organları ve toplum tarafından titizlikle korunması gereken bir etik değer olarak da benimsenmesi gerekmektedir. Yargının bağımsızlığı devletin; tarafsızlığı ise hakimlerin görev ve sorumluluğu altındadır" dedi.

Adaletin, yalnızca yargı düzeninde işlev gören bir kavram olmadığına, çok boyutlu bir anlam ifade ettiğine değinen Yiğit şunları dile getirdi:

"Günümüzün adalet anlayışı, bireysel hakların korunmasının yanında, gelir dağılımının dengelenmesi gibi ekonomik, sosyal ve siyasal hakların tesisinde de adil olunması gerektiğini vurgulayan bütüncül bir yaklaşımı içermektedir. Aynı yaklaşımı benimseyen Anayasamızda da, adalet ve sosyal hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayacak surette kişilerin doğuştan var olan temel hak ve özgürlüklerini sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmak devletin temel amaç ve görevleri arasında sayılmıştır."

"Dosyaların karara bağlanmasındaki süre 2020 yılında 668 gün iken, 2024 yılı itibarıyla 413 güne inmiştir"

Danıştay'ın yılların birikimi olan iş yükünü eritme ve yargılamayı makul sürede sonuçlandırma konusunda yoğun bir gayret gösterdiğini belirten Yiğit, "Danıştay'ın iş yükünün azaltılmasına dönük yapısal değişiklik ihtiyacı, idari yargıda istinaf kanun yolunun 2016 yılında yürürlüğe girmesiyle büyük ölçüde giderilmiş, iş yükü ilk dört yıl ciddi oranda azalma göstermiştir. Ancak 2021 yılından itibaren tedricen artış eğilimine girmiştir. 2021 yılı içinde Danıştay'a gelen dosya 88 bin 64, 2022 yılında 90 bin 58, 2023 yılında ise 91 bin 555 adet olmuştur. 2024 yılında 89 bin 872 adet yeni dava dosyası intikal etmiş ve önceki yıldan devreden 112 bin 928 dosya ile birlikte toplam 202 bin 796 dosyadan 103 bin 245'i karara bağlanmıştır. Bu suretle yeni yıla aktarılan dosya sayısı ilk defa yüz bin bandının altına indirilerek 2025 yılına 99 bin 551 adet dosya devredilmiştir. Böylece, 2024 yılında gelen dosyaların çıkan dosyalara, yani karara bağlanma oranı yüzde 115 olarak gerçekleşmiş ve gelenden daha fazla dosya çıkartılabilmiştir. Dosyaların karara bağlanmasındaki ortalama süre 2020 yılında 668 gün iken, beş yıllık süre sonunda 2024 yılı itibarıyla dosyaların ortalama görülme süresi 413 güne inmiştir. Hedefimiz ve gayretimiz bu süreyi daha da aşağılara çekmektir" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber