Kapımızdaki tehlike: Çocuklar dilsel olarak fakirleşiyor!
Enstitü Sosyal, dijitalleşmenin çocukların dil yeteneklerini fakirleştirdiği gerçeğinden yola çıkarak, 6-10 yaş arası çocukların sözcük dünyasını ortaya koyan "İlkokul Çocuklarının Söz Varlığı Projesi"ni tamamladı. 10 milyondan fazla sözcüğün analiz edildiği projenin sonucunda, çocukların aktif söz varlığının 11 bin 150 sözcük olduğu belirlendi.

Hızla gelişen teknoloji, sosyal medya, her alanda artan dijitalleşme, yapay zeka uygulamalarının gün geçtikte hayatımıza daha çok girmesi konuşma yetilerimizi de etkiliyor, dil dağarcığımızı fakirleştiriyor. Özellikle çocuklar dijitalleşmenin etkisiyle dilsel olarak fakirleşiyor, kendilerini ifade etmekte zorlanıyor.
Bu noktadan yola çıkan Enstitü Sosyal, Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek 6-10 yaş arası çocukların sözcük dünyasını bilimsel olarak ortaya koyan İlkokul Çocuklarının Söz Varlığı Projesi'ni tamamladı. Kasım 2024-Ekim 2025 tarihleri arasında yürütülen proje, 10 milyondan fazla sözcüğün analiz edilmesiyle ülkenin ilk kapsamlı çocuk dili derlemesini ortaya çıkardı.
11 BİN 150 SÖZCÜK
Proje kapsamında çocukların günlük yaşamda, okulda ve dijital dünyada karşılaştıkları kelimeler sistematik biçimde incelendi. Sonuçta 11 bin 150 sözcük, 130 kavram alanına ayrılarak çocukların dil ve düşünce dünyasına dair kapsamlı bir tablo oluşturuldu.
Proje dün Boğaziçi Üniversitesi'nde yapılan programla tanıtıldı. Programın
açılış konuşması Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü Dr. İpek Coşkun Armağan tarafından
gerçekleştirildi. Armağan, "Bir çocuğun sınırlı bir söz varlığı ile
büyümesi onu akademik, sosyal, duygusal pek çok alanda akranlarından geride
bırakıyor. Her çocuğumuzun bilişsel gelişimine uygun zenginlikte söz varlığı
ile büyümesi en temel hakkı" dedi.
Dil bilimci Dr. Ümit Atlamaz "Yapılan bir araştırmaya göre, günde beş kitap okuyan bir çocuk, diğerlerine kıyasla yaklaşık üç milyon daha fazla sözcükle karşılaşıyor. Günde yalnızca bir kitap okuyan çocuk bile en az 290 sözcükle temas ediyor. Bu durum, erken yaşta okuma alışkanlığının dil gelişimi üzerindeki etkisini açıkça ortaya koyuyor'' diye konuştu.
CEYDA KARAASLAN