Danıştay, gözleme dayalı rapora istinaden sözleşme feshini hukuka uygun buldu
Danıştay 12. Dairesi, Tıp Fakültesi Hastanesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin (B) fıkrası uyarınca sözleşmeli hemşire olarak görev yapan davacı tarafından sona eren sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü işlemini hukuka uygun buldu.

Olay
Üroloji Anabilim Dalı Hemşirelik Hizmetleri Sorumlusu uzman hemşire İ.K. tarafından muhtelif tarih ve sayılı yazılarla ''davacının genel değerlendirilmesinde ve karşılıklı görüşmelerde dikkat dağınıklığının olduğunun, hastaların tedavi planlarının listelerini hatalı olarak çıkardığının, hastanın tedavisini yaptığı sırada birisi soru sorduğunda dikkatinin dağıldığının, yanlış hastaya yanlış tedavi uyguladığının, tek başına servise bırakılmasında yetersiz olduğunun, ruhsal durumunun değerlendirilmesi için Sağlık Kuruluna yönlendirildiğinin ve sonucunda 21/02/2019 tarihli sağlık kurulu raporunun düzenlendiğinin, davacının kontrolsüz çıkışlar yapıp öfke kontrolü sağlayamadığının'' belirtildiği ileri sürülerek, yapılan inceleme sonucunda davacının sözleşmesinin yenilenmemesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi: Bulgulara ilişkin disiplin soruşturması açılması gerekirdi
Davacının sözleşmesinin yenilenmemesine dayanak alınan söz konusu yazıların aynı sorumlu uzman hemşire tarafından gözleme dayalı olarak düzenlendiği, davacı hakkında üzerine atılı (yanlış tedavi uygulanması, tedavi planları listelerinin hatalı çıkarılması, görevini eksik yapma, nöbet teslimine geç gelme vs.) fiillere ilişkin herhangi bir disiplin cezası uygulanmadığı gibi disiplin soruşturması da açılmadığı, davacının sözleşmesinin yenilenmemesini gerektiren bir husus varsa, bu hususa dayalı olarak işlem tesis edilebilmesi için durumun açıkça ortaya konulması gerektiği, bu kapsamda davacıya atfedilen fiillere ilişkin olarak bağımsız ve tarafsız bir soruşturmacı tayin edilerek, ilgili iddialara ilişkin olarak her türlü şüpheden uzak, somut delillerle ve davacının lehine ve aleyhine olan durumlar ayrı ayrı değerlendirilerek fiilinin ortaya konulması gerekirken, görevinde başarısız veya yetersiz olduğu hususlarının somut bir şekilde ortaya konulmamıştır.
Danıştay: Olay 657 satılı Kanunun 4/B maddesindeki düzenlemeden önce olmuştur
Dava konusu işlemin, söz konusu değişiklikten önce, 13/12/2019 tarihinde tesis edilmiş olmasının yanı sıra, davacı hakkında tesis edilen işlemin de soruşturma yapılarak tespit edilmesi gereken bir disiplin işlemi olmadığı, davalı idarece davacının sözleşmesinin yenilenmemesi işlemi olduğu açıktır.
Bu durumda; Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar ile davacının imzaladığı hizmet sözleşmesi hükümleri uyarınca dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler değerlendirilerek, davalı idarenin dava konusu işlemi tesis ederken, takdir yetkisini hizmet gerekleri ve kamu yararı çerçevesinde kullanıp kullanmadığına ilişkin bir değerlendirme yapılması gerekirdi.
T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2023/3025
Karar No: 2025/1569
İSTEMİN KONUSU:
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin... tarih ve E:..., K:...
sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
... Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun
4. maddesinin (B) fıkrası uyarınca sözleşmeli hemşire olarak görev yapan davacı
tarafından, ... tarihinde sona eren sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin İstanbul
Üniversitesi Rektörlüğü Personel Daire Başkanlığının... tarih ve ... sayılı
işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; her ne kadar
davalı idarece, Üroloji Anabilim Dalı Hemşirelik Hizmetleri Sorumlusu uzman
hemşire İ.K. tarafından muhtelif tarih ve sayılı yazılarla ''davacının genel
değerlendirilmesinde ve karşılıklı görüşmelerde dikkat dağınıklığının olduğunun,
hastaların tedavi planlarının listelerini hatalı olarak çıkardığının, hastanın
tedavisini yaptığı sırada birisi soru sorduğunda dikkatinin dağıldığının, yanlış
hastaya yanlış tedavi uyguladığının, tek başına servise bırakılmasında yetersiz
olduğunun, ruhsal durumunun değerlendirilmesi için Sağlık Kuruluna yönlendirildiğinin
ve sonucunda 21/02/2019 tarihli sağlık kurulu raporunun düzenlendiğinin, davacının
kontrolsüz çıkışlar yapıp öfke kontrolü sağlayamadığının'' belirtildiği
ileri sürülerek, yapılan inceleme sonucunda davacının sözleşmesinin yenilenmemesine
karar verilmiş ise de; davacı hakkında ... Fakültesi Psikiyatri Özel Dal Sağlık
Kurulunca düzenlenen 21/02/2019 tarihli sağlık raporunda ''davacının düzenli
olarak takip edilmesinin uygun olacağının ve yapılan psikiyatrik muayenesinde
hemşire olarak görev yapmasında engel bir durumun olmadığı kanaatine varıldığının''
belirtildiği, ayrıca davacının sözleşmesinin yenilenmemesine dayanak alınan
söz konusu yazıların aynı sorumlu uzman hemşire tarafından gözleme dayalı
olarak düzenlendiği, davacı hakkında üzerine atılı (yanlış tedavi uygulanması,
tedavi planları listelerinin hatalı çıkarılması, görevini eksik yapma, nöbet
teslimine geç gelme vs.) fiillere ilişkin herhangi bir disiplin cezası uygulanmadığı
gibi disiplin soruşturması da açılmadığı, davacının sözleşmesinin yenilenmemesini
gerektiren bir husus varsa, bu hususa dayalı olarak işlem tesis edilebilmesi
için durumun açıkça ortaya konulması gerektiği, bu kapsamda davacıya atfedilen
fiillere ilişkin olarak bağımsız ve tarafsız bir soruşturmacı tayin edilerek,
ilgili iddialara ilişkin olarak her türlü şüpheden uzak, somut delillerle ve
davacının lehine ve aleyhine olan durumlar ayrı ayrı değerlendirilerek fiilinin
ortaya konulması gerekirken, görevinde başarısız veya yetersiz olduğu hususlarının
somut bir şekilde ortaya konulmadığı, kaldı ki uzman hemşire tarafından düzenlenen
yazılarda davacının hasta hakimiyetinin arttığının, servis işlerinde daha organize
olduğunun gözlemlendiğinin, serviste çalışırken hasta kayıtlarını oldukça düzenli
ve özenli tuttuğunun da belirtildiği, buna göre davacının halihazırda çalıştığı
serviste yetersiz kaldığı düşünülüyorsa başarılı olabileceği başka bir birimde
de görevlendirilebileceği anlaşıldığından, tesis edilen işlemde hukuka uygunluk
bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu
İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından
ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte
görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin
üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı hakkında tutulan tutanaklardan da görevini yerine getiremediği ve görevin
gerektirdiği şekilde istifade edilemediğinin açıkça anlaşıldığı, bu nedenle
davacının sözleşmesinin yenilenmemesine karar verildiği belirtilerek, Bölge
İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının
onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten
ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
... Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi... Anabilim Dalında, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi uyarınca sözleşmeli
hemşire olarak görev yapan davacı tarafından, 31/12/2019 tarihinde sona eren
sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü Personel
Daire Başkanlığının... tarih ve ... sayılı işleminin tesis edilmesi üzerine
temyizen incelenen bu dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinde; kamu hizmetlerinin memurlar,
sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceği belirtilmiş
olup, maddenin (B) fıkrasında; sözleşmeli personel; "kalkınma planı, yıllık
program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi,
işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır
olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına İhtiyaç gösteren geçici
işlerde, Cumhurbaşkanınca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde, ihdas edilen
pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar
verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileri" olarak tanımlanmıştır.
06/06/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan
Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'ın 1. maddesinde; bu Esaslar'ın,
14/07/1965 tarih ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin (B)
fıkrası hükmü uyarınca kamu idare, kurum ve kuruluşlarında mali yılla sınırlı
olarak sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileri
hakkında uygulanacağı belirtilmiş; "Sözleşmenin Feshi" başlıklı Ek
6. maddesinde ise; sözleşmeli personelin sözleşmesinin feshedilmesini gerektirecek
nedenler, maddeler halinde belirlenmiş olup, "Personelin;
a) İşe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birini taşımadığının
sonradan anlaşılması,
b) İşe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birini sonradan
kaybetmesi,
c) Sözleşme dönemi içerisinde mazeretsiz ve kesintisiz üç gün veya toplam on
gün süreyle görevine gelmemesi,
ç) (Danıştay Onikinci Dairesinin 10/12/2014 tarihli ve E:2011/6048, K:2014/8538
sayılı kararı ile iptal edilmiştir.)
d) Hizmetinin gerektirdiği pozisyona ihtiyaç kalmaması,
e) Bir proje kapsamında işe alınması durumunda istihdam edildiği projenin tamamının
veya proje bölümlerinin sözleşmede öngörülen süreden önce tamamlanması,
f) (Ek: 20/02/2017-2017/9949) Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olması,
bu örgütlere yardım etmesi, kamu imkan ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye
yönelik kullanması ya da kullandırması, bu örgütlerin propagandasını yapması,
hallerinden herhangi birinin gerçekleşmesi halinde, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca
sözleşmesi tek taraflı feshedilir." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Davacı ile davalı idare arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin 8. maddesinde;
''İlgilinin, bu sözleşmesi 7/15754 sayılı Kararnamenin Ek 6. maddesinde belirtilen
hallerden herhangi birinin gerçekleşmesi halinde sona erer. Bu durum kurumca
ilgiliye yazılı olarak tebliğ edilir. Tebligatta belirtilecek günden geçerli
olmak üzere sözleşme sona erer.'' düzenlemesine, 11. maddesinde ise; ''İşbu
sözleşme 01/01/2019 tarihinden 31/12/2019 tarihine kadar geçerlidir.'' düzenlemesine
yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; davacının, 657 sayılı Kanun'un 4. maddesinin (B) fıkrası
kapsamında sözleşmeli personel olarak 15/10/2018 tarihinde İstanbul Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalında hemşire olarak görev yapmaya
başladığı, en son 01/01/2019-31/12/2019 tarihleri arasında geçerli hizmet sözleşmesi
imzaladığı, sözleşme dönemi içerisinde, davacı hakkında, davacının görev yaptığı
Üroloji Anabilim Dalı Hemşirelik Hizmetleri Hizmet Sorumlusu uzman hemşire İ.K.
tarafından Hemşirelik Hizmetleri Müdürlüğüne 08/02/2019, 15/03/2019, 26/08/2019,
25/10/2019 tarihlerinde; özetle davacının hizmetin gereklerini yerine getiremediğinden,
yetersizliğinden, gerek mesleğin icrası gerekse hasta yakınları ile olan iletişim
sorunlarından bahisle yazılar yazıldığı, anılan yazılarda tek tek olay ve tarih
verilerek somut tespitlere yer verildiği, ayrıca ... tarih ve ... sayılı Sağlık
Kurulu raporu ile davacının durumunun değerlendirildiği, son olarak ... Fakültesi
Dekanlığının ... tarih ve ... sayılı yazısıyla davacının sözleşmesinin yenilenmemesinin
uygun olacağının Personel Daire Başkanlığına bildirildiği, bunun üzerine davalı
idarece davacının 31/12/2019 tarihinde sona eren sözleşmesinin yenilenmemesine
karar verildiği görülmektedir.
İdare Mahkemesince; dava dosyasında mevcut bilgi, belgeye ve bunların içeriğine yer verildikten sonra, davacıya atfedilen fiillere ilişkin olarak bağımsız ve tarafsız bir soruşturmacı tayin edilerek ilgili iddialara ilişkin olarak her türlü şüpheden uzak, somut delillerle ve davacının lehine ve aleyhine olan durumlar ayrı ayrı değerlendirilerek fiilinin ortaya konulması gerekirken, görevinde başarısız veya yetersiz olduğu hususlarının somut bir şekilde ortaya konulmadığından bahisle 657 sayılı Kanun'da düzenlenmiş disiplin hükümlerinin bir parçası olan soruşturma yapılması gereğinin yerine getirilmediği ve davacıya atfedilen fiillerin somut olarak ortaya konulamadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
26/01/2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 7433 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 2. maddesinin son fıkrasıyla 657 sayılı Kanun'un 4. maddesinde yapılan değişiklikte "sözleşmeli personelin görevden uzaklaştırılması ile disipline aykırı fiil ve hallerin gerçekleşmesi durumunda bu personele verilmesi gereken disiplin cezaları, disiplin cezası vermeye yetkili merciler ve disiplin kurulları ile disipline dair diğer hususlar hakkında Devlet memurlarının tabi olduğu hükümler uygulanır. Ancak, kademe ilerlemesinin durdurulması ve üstü ceza verilmesini gerektiren fiil ve hallerde disiplin kurulunun kararı alınarak sözleşmeli personelin görevine atamaya yetkili amirin onayı ile son verilir." düzenlemesine yer verilmiştir. Ancak, dava konusu işlemin, söz konusu değişiklikten önce, 13/12/2019 tarihinde tesis edilmiş olmasının yanı sıra, davacı hakkında tesis edilen işlemin de soruşturma yapılarak tespit edilmesi gereken bir disiplin işlemi olmadığı, davalı idarece davacının sözleşmesinin yenilenmemesi işlemi olduğu açıktır.
Bu durumda; Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar ile davacının imzaladığı hizmet sözleşmesi hükümleri uyarınca dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler değerlendirilerek, davalı idarenin dava konusu işlemi tesis ederken, takdir yetkisini hizmet gerekleri ve kamu yararı çerçevesinde kullanıp kullanmadığına ilişkin bir değerlendirme yapılması gerekirken, İdare Mahkemesince; "soruşturma yapılmadığı için davacının görevinde başarısız veya yetersiz olduğu hususunun ortaya konulamadığı" gerekçesinin yanı sıra "Uzman Hemşire tarafından düzenlenen yazılarda davacının hasta hakimiyetinin arttığının, servis işlerinde daha organize olduğunun gözlemlendiğinin, serviste çalışırken hasta kayıtlarını oldukça düzenli ve özenli tuttuğunun da belirtildiği, buna göre davacının halihazırda çalıştığı serviste yetersiz kaldığı düşünülüyorsa başarılı olabileceği başka bir birimde de görevlendirilebileceği" şeklinde hem usule hem de esasa ilişkin iki gerekçe ile dava konusu işlemin iptaline ilişkin kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin
kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare
Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize
konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:...,
K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari
Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak, 19/03/2025 tarihinde, oybirliğiyle
karar verildi.