Bahçeli: MHP ve Cumhur İttifakı'nın kaderi milletin kaderidir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı'nın kaderi milletin kaderi, devletin bekası ve istikbalidir" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 11 Kasım 2025 10:57, Son Güncelleme : 11 Kasım 2025 13:09
Bahçeli: MHP ve Cumhur İttifakı'nın kaderi milletin kaderidir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'nin haysiyeti, Türk milletinin hürriyet meşalesi olduğunu vurguladı. Bu meşalenin sönmeyeceğine işaret eden Bahçeli, hür ve müstakil geleceği ışıtan kutlu eser ve emanetlerinin asla ziyan edilmeyeceğinin altını çizdi.

Devlet Bahçeli, karanlık bir samanlıkta olmayan iğnenin arayışına ömür tüketenlerin, müflis çılgınlıkla geçmişin kuytularında husumet ve fitne kazıları yapan şeytanlaşmış odakların islah olmaları, insafa gelmeleri, ellerini ve dillerini Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten uzak tutmaları dileğinde bulundu.

"10 Kasım'da Kocaeli Valiliği ve Müftülüğünün aldığı karar doğrultusunda, il genelindeki camilerde Atatürk'ü anma programı mucibince Mevlid-i Şerif okutulmasını takdir ve şükranla karşılıyor, hem valimizi hem de müftümüzü gönülden tebrik ediyorum." diyen Bahçeli, Mevlid-i Şerif'in kabul ve makbul olması dileğinde bulundu.

Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:

"Vefatının üzerinden 87 yıl geçmesine rağmen haksız ve hayasız saldırılara maruz kalan, yalan yanlış iddiaların boy hedefi yapılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, şayet hiç olmasaydı acaba hangi müstevli bayraklar semalarımızda dalgalanır, ezan yerine kulaklarımız neyi duyardı? Merhum Sezai Karakoç'un şu sözü meseleyi omurgasından yakalayacak kırattadır: 'Seni yok sayacaklar sen daha çok var olacaksın.' Atatürk yok sayıldıkça çoğalacak, saldırıya uğradıkça milli gönüllerde çağlayacaktır. Şu tarihi çağrısı her zaman başımızın gözümüzün üstünedir: 'Bugün ulaştığımız netice asırlardan beri çekilen milli felaketlerin doğurduğu uyanıklığın ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların karşılığıdır. Bu neticeyi Türk gençliğine emanet ediyorum. Ey Türk Gençliği, birinci vazifen Türk istiklalini Türk Cumhuriyeti'ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.' Nitekim Türkiye Cumhuriyeti'nin muhafaza ve müdafaa vazifesinden hiçbir nesil ayrılmayacak, Türk milleti emanete leke düşürmeyecektir. Ebediyete irtihalinin 87. yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, dava ve silah arkadaşlarını, kahraman şehitlerimizi, bir kez daha rahmetle, minnetle ve hürmetle anıyor Allah hepsinden razı olsun diyorum."

"Cumhur İttifakı Türk milletinin güçlü nefesi, gür sesi, parlak geleceğinin müjdesidir"

Sabırla ve sağlam hazırlık olmadan, samimi ve sağduyulu bir mizaç bulunmadan, sağlıkçı ve sahici bir hedef koyulmadan büyük keşiflerin gerçekleşemeyeceğini, gönüllere girilemeyeceğini dile getiren Bahçeli, amaçlarının gönül kazanmak, gönüller yapmak, milletin takdir ve tercihine mazhar olabilmek olduğunu anlattı.

"Milliyetçi Hareket Partisinin siyaseti, en başta CHP ve diğer yedekleri gibi icazetli, icar ve ipotek altında bir siyaset olarak görülemez." diyen Bahçeli, MHP'nin vizyonunun yine aynı "siyaset köhneliğine" benzer şekilde kısıtlı, kırılgan ve kısa menzilli bir çerçevede tanımlanamayacağını söyledi.

Bahçeli, millet ne diyorsa sözlerinin o olduğunu, millet neyi istiyorsa dileklerinin aynısı olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:

"Gerçeği bilip susanlar, gerçeği bilmeden konuşanlar kadar tehlikelidir, utanç kaynağıdır. Bir gerçek vardır ki, o da Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı'nın kaderi milletin kaderi, devletin bekası ve istikbalidir. Bizim onun bunun suçlamalarına kanarak ve sahtekarlıklarına aldanarak siyaset yapmamız aklın ve 56 yıllık mazimizin inkarıdır. Hamd olsun biz inkarcı değiliz, dosta güven, düşmana korku veren Milliyetçi Ülkücü Hareketiz. Bizim hakkımızda tek söz ve karar sahibi büyük Türk milletidir. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı Türk milletinin güçlü nefesi, gür sesi, parlak geleceğinin müjdesidir. Su olmayan yerde balık avına çıkan, kalplerinde tortulaşan kiri husumet saçan eylemleriyle teyit eden çevreler bizimle boy ölçüşemez, bizimle aşık atamaz, bizim yanımızdan bile geçemez."

Bahçeli, Milliyetçi-Ülkücü Hareket'in Anadolu'nun havasını teneffüs etmek, insanların derdini dinleyip derman olmak için el birliği, güç birliği, hedef birliği, gelecek birliği sağlamak üzere vatanın tüm sathında olduğunu, dün itibarıyla "Hayırlı Günler Komşum" ziyaretleriyle "Derdin Derdimizdir" temalı sohbet toplantılarını 81 il 710 ilçede, toplam 4 bin 836 programla gerçekleştirdiklerini bildirdi.

"Bu tempoya ancak maşallah denir, ancak ve ancak Allah nazarlardan korusun diye de dua edilir." diyen Bahçeli, Türkiye'nin ve Türk milletinin her sorununa Türk milliyetçilerinin söyleyecek bir sözü, paylaşacak bir cevabının olduğunu söyledi.

Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfınca (TASAV) düzenlenen "Tarım, Gıda ve Hayvancılık: Durum Analizi, Sorun Alanları ve Çözüm Önerileri" sempozyumu hatırlatan Bahçeli, söz konusu sempozyumla Türkiye'nin ve milletin can damarı tarım ve hayvancılıkla ilgili "göz alıcı" çalışmalara imza atıldığını dile getirdi.

Bahçeli, 8 Kasım'da "Sağlıkta Yeni Bir Bakış, Geleceğe Güçlü Adım" temalı Türk Sağlık Sistemi'nde Yenilikler Çalıştayı'nın yapıldığını, sağlık politikalarının kapsamlı ve vizyoner şekilde ele alındığını ifade etti.

"Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı"nı da 7 Kasım'da yaptıklarını anımsatan Bahçeli, "Yerel yönetimlerde medarı iftiharımız olan şehremini arkadaşlarımızla son gelişmeleri ve yaptıkları tesirli çalışmaları görüşme fırsatı bulduk. Belediye başkanlarımızın duruşları, tutumları, illerine, ilçelerine ve beldelerine şuurla hizmet etmeleri hem memnuniyet verici bir tablo hem de gelecek için umut verici demokratik atılım olarak bir kez daha tescil edilmiştir. Huzurlarınızda fikri ve politik faaliyetlerimizde emeği geçen bütün arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyor, takdir ve tebriklerimi paylaşıyorum." diye konuştu.

"Cumhurun kaderi Cumhuriyet'in kaderidir"

Bahçeli, işleyen demirin paslanmayacağını, akan suyun yosun tutmayacağını, imanla dolu kalplerin, sevdayla yoğrulmuş yüreklerin çağın gerisinde kalmayacağını, hadiselerin ardına takılamayacağını belirterek, "Kuyumcu titizliğiyle planladığımız siyasi çalışmalarımızı sırasıyla hayata geçiriyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı Türkiye'nin istikbal aydınlığı, istiklalinin güvenlik kilididir. Sürekli bir adım önde olmanın gayesi ve gayreti içinde olacağız. Bir günümüzü boş geçirmeyeceğiz." dedi.

Türkiye'nin ve Türk milletinin yeni yüzyılında dilden dile anlatılacak destanlar yazmaya hazır olduklarını, buna da son derece kararlı olduklarını vurgulayan Bahçeli, milletin varlığına, iradesine istikbaline, sahip çıkacaklarını, birliğine ve kardeşliğine sonuna kadar omuz vereceklerini söyledi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şöyle konuştu:

"Cumhurun kaderi Cumhuriyet'in kaderidir. Bu kader Levh-i Mahfuz'da belirlenmiştir. Cumhur İttifakı Türkiye'yi kem gözlerden, kötü sözlerden, ölümcül engellerden, karanlık emellerden, kaos tetikçilerinden fedakarca koruyacak, milletiyle bir ve bütün halinde geleceği inşa edecektir. Bu inşa hamlesinin, bu irade haysiyetinin önüne geçmeye hiç kimsenin nefesi yetişemeyecektir. Çalışacağız, çabalayacağız, çağıracağız, çağlayacağız, sular seller gibi coşacağız. Azmedeceğiz, akledeceğiz, sabredeceğiz, emek vereceğiz, mücadele edeceğiz, mutlaka başaracağız. Yeni yüzyılı Türkiye'nin ve Türk milletinin yüz yılı yapacağız."

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Karabağ'ın 30 yıl boyunca esaret ve zulmün gölgesinde kaldığını, Azerbaycan'ın vatan topraklarının on yıllar boyunca mateme büründüğünü belirtti.

5 yıl önce gerçekleşen 44 günlük 2. Karabağ savaşı sonrası adaletin yerini bulduğunu, Karabağ'ın gerçek ve ebedi sahibiyle ayrılmamak üzere birleştiğini söyleyen Bahçeli, "Bu vesileyle Azerbaycan halkının 8 Kasım Zafer Günü'nü, ayrıca 9 Kasım Devlet Bayrağı Günü'nü yürekten kutluyor, can Azerbaycan'ı ve büyük Türk milletinin onurlu evlatlarını saygıyla selamlıyorum. Karabağ'ın azatlığında kahramanca mücadele verirken bir hilal uğruna toprağın koynuna giren aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum." diye konuştu.

Karabağ'ın yeniden inşa ve ihya çalışmalarının hızla devam ettiğine dikkati çeken Devlet Bahçeli, "Güney Kafkasya'da yeşeren, gittikçe genişleyen barış, huzur ve istikrar atmosferini yakinen takip ediyor, bundan da bahtiyarlık duyuyoruz. Bilhassa Azerbaycan ile Ermenistan arasında tesis edilen ve barışçıl arayışları güçlendiren 8 Ağustos 2025 tarihli Washington Mutabakatı'nın zamanla ön yargıların kilidini açacağını, ihtilafları ayıklayacağını düşünüyor ve bu çerçevede atılan müspet adımların sonuç vereceğine inanıyoruz. Temennimiz iki taraflı görüşme ve diyalogların sağduyuyla sürdürülmesi, barış çabalarının kökleşerek bölgeye hakim olmasıdır." değerlendirmesinde bulundu.

"İsrail'in bölgedeki oyunlarını görmediğimizi kimse zannetmemelidir"

Türkiye ile Azerbaycan arasındaki bağların çok sağlam ve köklü olduğuna vurgu yapan Bahçeli, şöyle konuştu:

"İki devlet tek millet gerçeğinden hareketle Türk tarih ve kültürünün kaynaştırıcı ve kucaklaştırıcı misyonu gücümüze çok daha güç katacaktır. Türk devrinin iki parlayan devleti karanlık senaryolara, kirli lobilerin ve siyonist-emperyalist tetikçilerin kumpaslarına geçit vermeyecek, tasada bir, zaferde bir olmaya kararlılıkla devam edecektir. Elbette Türkiye ile Azerbaycan'ın milli, tarihi, kültürel ve stratejik ortaklığı kimi çevreleri rahatsız etmektedir.

Bunu biliyor, görüyor ve her zaviyeden izliyoruz. Zemzem diye takdimi yapılan zehri kimin ürettiğinin farkındayız. Azerbaycan Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenlik haklarına, tarihi ve siyasi kazanımlarına pusu kuran, yan bakan, tuzak hazırlayan, hançer sallayan hangi mihrak, hangi devlet veya güç merkezi olursa olsun hasımdır ve hezimet yaşamaya mahkumdur. Dostluk ve kardeşliğimizin üzerinde kara bulutlar oluşturmaya çalışanların hevesleri kursaklarında kalacaktır. Bu kapsamda İsrail'in bölgedeki oyunlarını, stratejik ve siyasi manevralarını görmediğimizi, duymadığımızı hiç kimse zannetmemelidir."

Türkiye'nin aktif ve çok boyutlu dış politikasıyla hem bölge ülkeleri sınıfında hem de küresel devletler arasında öne çıktığını, öncü bir rol üstlendiğini belirten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk dünyasının ve İslam toplumlarının barış, huzur ve refah içinde var olabilmesinin, kronik ve konjonktürel sorunlarının geniş bir uzlaşma ortamında çözülebilmesinin ancak samimi ve dürüst dayanışmayla, karşılıklı hak ve çıkarlara saygıyla mümkün olacağını ifade etti. Bahçeli, "Siyasi, ekonomik ve ticari bağların mukavemetiyle, dilde, fikirde ve işte birlik şiarıyla gelecek devrin Türk devri olacağından kuşkumuz yoktur." dedi.

Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İnsanlık gerilim ve kutuplaşmalardan dolayı yorgun düşmüştür. Savaş ve soykırım suçu işleyen siyonist vandallık dünya çapında protesto ve telin edilmektedir. Gazze'ye ulaşması gereken insani yardımlar engellenmektedir. Susuzluk, açlık ve ilaç yokluğu Filistin halkını en az hunhar operasyonlar kadar müessif ve mütemadi şekilde etkilemektedir. Türkiye'nin çıtası yüksek, çok yönlü, dinamik, dengeli, gerçekçi, aynı zamanda ahlaki ve insan temelli diplomatik temasları ve dış politik vizyonu barış ve huzur kuşağının çevremizde vasat bulmasına doğrudan doğruya hizmet etmektedir. Azerbaycan-Ermenistan'dan sonra, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın ateşkes ve barışla sonuçlanması, Gazze'de kalıcı ateşkes ve barışın sağlanması, hakeza Afrika ve diğer coğrafyalarda barışçıl arzuların sivrilip serpilmesi, Irak ve Suriye'de siyasi ve toprak bütünlüğüyle iç barış, kardeşlik ve birliğin kurumsallaşması yaşanabilir bir dünyanın yegane anahtarıdır."

"Terörsüz Türkiye'nin şafağı sökecek"

"Terörsüz Türkiye, Terörsüz Bölge" hedefinin yeni yüzyılın en büyük kozu, en müteyakkız kudreti olacağını söyleyen Bahçeli, "Türkiye kamburlarından kurtuldukça birileri zırvada sürekli yeni bir faza, yalan ve iftirada bir üst aşamaya geçmektedir." dedi.

Bahçeli, şöyle konuştu:

"Bize yönelik, 'Sen olmuşsun İmralı, etrafındaki alkış ekibi olmuş Kandil. Siz varken PKK'ya gerek yok' diyen devşirilmiş aslan yavrusuna diyeceğim çok şey olsa da, bir lafına bakıyorum laf mı diye, bir de söyleyene bakıyorum adam mı diye. İki durumda da karşımda ciddiye alınacak bir insan sureti, dikkatle inceleyeceğim bir cümle düzeneği kesinlikle göremiyorum. Ne güzel de ifade etmiş Hz. Mevlana, 'İnsanı gördüklerinden ibaret sayma, göremediklerinde ara. İçidir hakikatin resmi, dışı sadece manzara.' Yoksa insanın içinde hakikat baksak ne çıkar, bakmasak ne yazar. Bilen bilir bu tiplerin içinde kaynayan fitne kazanlarını, bilmeyen ne bilsin dışından taşan arızalı ve hasarlı yanlarını. İyi kılıflı kötü ve kötürüm emel sahipleri ne yaparsa yapsın, ne derse desin Terörsüz Türkiye'nin şafağı sökecek, yüreklerimizde dikilen fideler meyvesini yakında verecektir.

Bir düşünürün dediği gibi, 'Herkesin her şeyden haberdar olduğu, üstelik hiçbir şey yapmadığı, her şeyle dayanışma içinde görünüp yerinden bile kımıldamağı bir dünyada' maskeli yüzlerin, art niyetli siyaset bezirganlarının, atı arabanın ardına koşmaya çalışan ahmakların paçamızdan tutmasına, önümüzü kesmesine billahi müsaade etmeyeceğiz. Terörsüz Türkiye'ye karşı gelenler, hele bir itiraf etsinler, terör bitsin mi, bitmesin mi? Milli birlik ve kardeşlik Cumhuriyet'in yeni yüzyılına mühür vursun mu, vurmasın mı? Küresel ve bölgesel siyaset masasında kartlar yeniden dağıtılırken, menü mü olalım, yepyeni bir millet menkıbesine imza mı atalım? Hıyanet derecesinde gaflete kapılanlar, bir açıklasınlar da öğrenelim. Zekanın sınırları vardır, ama geri zekalılıkta hiçbir eşik ve sınır yoktur. Sınır ve eşik tanımayan güruha neyi anlatsak nafile, neyi göstersek boşunadır. Çünkü onların zeka seviyesiyle bizim rekabet etmemiz, onların dip seviyesine inip de yapacağımız ikna çabasından sonuç almamız yalnızca muhal bir hayaldir."

Hayalin değil kutlu hedeflerin peşinden koştuklarını belirten Bahçeli, "Işığı perdeleyecek bir ucube ve uyduruk siyasi zihniyete tahammülümüz asla yoktur. Geleceğin yol haritasını geçmişin tecrübeleriyle çizmekten başka seçeneğimiz de yoktur." dedi.

Türk milletinin yaklaşık iki yüzyıldır ekonomik baskılar, diplomatik tehditler ve siyasi dayatmalarla maruz kaldığını ifade eden Bahçeli, buna rağmen milletin daha huzurlu bir hayat, daha güvenli bir toplum, daha istikrarlı bir ekonomi ve daha güçlü bir devlet özleminin milli yüreklerde kor gibi durarak alev alacağı zamanı beklediğini ifade etti.

"Meclis'te kurulan komisyon çalışmalarını kısa süre içinde ikmal edecektir"

Milletin yoksul, yorgun, yılgın, bitkin, durgun ve düşkün olduğu dönemlerde bile umudunu hiç kaybetmediğini kutlu hedeflerinden en ufak sapma göstermediğini söyleyen MHP Lideri Bahçeli, şöyle devam etti:

"Zalim sömürgecilerin stratejik hesapları devleşmiş iman karşısında tıpkı çorap gibi sökülmüş, tıpkı kumdan kaleler gibi devrilmiştir. Nezih mizaçlı insanımız ekmeğini büyütmek, aşını kaynatmak, işini bulmak, ekonomik güvenliğini tesis ve temin etmek için her zorluğa katlanmış, her çileye dayanmıştır. Fakat siyasi, tarihi, kültürel varlığımız emperyalist ambargo ve yaptırımlarla taciz edilmiş, sürekli tahribata uğramıştır.

Bu nedenle yaşadığımız ekonomik ve siyasi sorunların iç yüzünü, can alıcı noktalarını doğru tahlil, doğru yorumlamak zorundayız. Eklektik ve mütereddit yorumların, peşin yargıyla beslenmiş, siyasi hırsla perçinlenmiş, husumetle derinleşmiş değerlendirmelerin bizi bir yere götürmesi, sağlıklı sonuçlara kapı aralaması imkansızdır. Bu ülke hepimizindir. Bu vatan üzerinde yaşayan her insanımızın yeryüzü cennetidir. Temiz bir dil kullanmak, empati kurmak, erdemli olmak, meseleleri geniş bir açıyla ele almak öncelikle siyasi partilerin, sonra da herkesin müşterek sorumluluğudur. Birbirimizi suçlayarak, birbirimize düşman muamelesi yaparak kin ve öfkelerimizi yarıştırmak Türkiye'ye yapılabilecek en büyük kötülüktür."

Aklıselim çizgisinden uzaklaşmanın ağır sonuçlar doğuracağını vurgulayan Bahçeli, "Terörsüz Türkiye hedefinde adım adım sona yaklaşılmaktadır. Meclis'te kurulan komisyon çalışmalarını kısa süre içinde ikmal edecektir." dedi.

Meselelerinin Türkiye'nin yeni bir kurtuluş mucizesiyle zirveye tutunması olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Bizim meselemiz vatandır, millettir, devlettir, al bayrağın altında 86 milyonun tek yürek olmasıdır. Bu arada bizimle milliyetçilik konusunda, vatan ve millet sevgisi hususunda boy ölçüşmeye çalışan siyasi tufeylilere diyorum ki, İdrak-i meali bu küçük akla gerekmez, Zira bu terazi o kadar sıkleti çekemez." ifadelerini kullandı.

Bahçeli, Kocaeli Dilovası'nda bir parfüm deposunda meydana gelen yangında hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifa diledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber