Ziraat Fakülteleri Tarıma Yeterince Katkı Sunuyor mu?

Ziraat Fakülteleri tarımın neresinde? Ziraat Fakültelerinde Ar-Ge yapılanması yeterli mi? Tarımın Ar-Ge ayağında geliştirilerek çiftçinin kullanımına sunulan Yüksek Öğretim kaynaklı ürünler var mı?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 15 Aralık 2025 10:39, Son Güncelleme : 15 Aralık 2025 10:40
Ziraat Fakülteleri Tarıma Yeterince Katkı Sunuyor mu?

Ziraat Fakülteleri tarımın neresinde?

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de tarımın, bilimsel veriler ışığında daha modern ve verimlilik odaklı yürütülmesi, her yönüyle planlanması gereken bir gerçektir.

Bilimin tarıma kattığı değer yadsınamayacak boyutlara ulaşmıştır. Daha gerçekçi bir bakışla tarımda bilimi önceleyenler dünya tarımına hükmetme konumuna gelmişlerdir.

Bilimin ve teknolojinin tarımda yer almasında, elbette ki en büyük rol öncelikle yükseköğretim kurumlarına düşmektedir.

Ülkemizde, 40 adet Ziraat Fakültesi ve çok sayıda Ziraat Meslek Yüksek Okulu mevcuttur. Ancak bu zirai yükseköğretim kurumlarının, ülkemizin belki de en faal alanı olan tarımın içinde yeterince yer almadığı görülmektedir.

Bilimsel makalelerin çokluğuna, bilimsel unvanların ağırlığına rağmen tarımdaki etkililikte, Ziraat Fakültelerinin, en bariz kısmıyla tarımın Ar-Ge kuruluşlarının gerisinde seyretmesi, önemli bir konu olarak gündem edilmektedir.

Ülkemizde direk veya dolaylı olarak tarımla uğraşan çiftçi sayısı nüfusun ¼'ünü teşkil etmesine rağmen, tarımın Ar-Ge kuruluşlarını saymazsak, bu alanda yükseköğretim kaynaklı bilimsel çevrelerin, istisnalar dışında yeterince yönlendirici olduğu söylenemez.

Zirai Yükseköğretimin tarım sektöründeki karşılığı; sadece unvan ve öğretim midir?

Tarımda israfı azaltacak, verimi artıracak, tarımsal girdileri en ekonomik şekilde kullandırarak masrafları azaltacak dijital tarım; tarımı gelişmiş ülkelerin birçoğunda yıllardır uygulanırken bizde daha yeni yeni gündem oluşturmaya ve projelendirilmeye başlanmıştır.

Kurağa ve hastalıklara dayanıklı bitki çeşitleri geliştirerek üretimde süreklilik sağlamada önemli bir rol üstenen ıslah çalışmalarında, teknolojik yöntemlerin yaygınlaşması, bu yöntemlerin varlığının ve uygulanabilirliğinin kalıcı olması tarım sektörümüzde henüz yeterince sağlanamamıştır.

Tarımın Ar-Ge ayağında geliştirilerek çiftçinin kullanımına sunulan ürünlerin büyük çoğunluğunda yüksek zirai öğretim kurumlarının izi yok denecek kadar azdır.

Bilimsel araştırma ve uygulama yapan devlete bağlı belli sayıda tarım Ar-Ge merkezleri olmazsa tarımsal üretimin artması ve tarımın teknolojiyle tanışması belki daha da gecikecekti!

Tarımın Ar-Ge merkezleri, yapılanma sorunu henüz yeterince çözülememiş ve güncellenememiş olsa da, uygulama alnında kendinden söz ettirecek nitelikte kuruluşlardır. Son zamanlarda Ar-Ge merkezlerinin bitkisel ve hayvansal araştırma çalışmalarında sonuca gidici çalışmalarında aksaklıklar yaşandığı bir gerçektir. Bunun tek nedeni ödenek yetersizliği değildir, Ar-Ge kuruluşlarının yapılanma sorununun yanında zirai yükseköğretimin yapısal ve işlevsel yetersizliği ile bu alandaki aktörlerin zihinsel ve konforsal konumlanışlarıdır.

Ziraat Fakültelerinde Ar-Ge yapılanması yeterli mi?

Zirai yükseköğretim yapılanmasında ana işleyiş öğretim üyesi merkezli olup öğreniciye belli bilgileri öğreterek mezun etme şeklinde yürümektedir. Yani bir nevi ağırlıklı olarak unvan ve diploma merkezlidir. Böyle olunca da bir öğretim üyesinin profesör olana kadar kendine çalışıp unvan elde etmesi, öğrencinin de verilen bilgileri sınavlarda cevap olarak geri dönüştürerek diplomaya ulaşması şeklindeki bir döngü sürmektedir. Bununla beraber Ziraat Fakültelerinin Mühendis yetiştirmelerinde de ciddi sorunlar ve eksiklikler görülmektedir. "Puan sıralamasında en düşüğe yakın puanlı öğrenciler Ziraat Fakültelerini tercih ediyorlar" savunması Fakülteleri sorumluluktan kurtarmaz.

Öğretim sürecini tamamladıktan sonra yükseköğretimden mezun olan on binlerce Ziraat Mühendisinin devlet kapısının dışında çok az alanda kendi mesleği ile ilgili çalışma imkanı bulabilmesi, zihniyetle beraber zirai yüksek öğretim sisteminin sorgulamasını zorunlu kılmaktadır.

Mezuniyet aşamasında 40 gün uygulamalı staj yapan öğrencinin; stajda öğrendiğinin fakültede okurken öğrendiğinden daha fazla olduğunu dile getirmeleri de yüksek zirai öğretimin felsefesini sorgulatmaktadır.

Son dönemlerde, Ar-Ge yapılanmasına ağırlık veren Ziraat Fakülteleri henüz tabela oluşturma ve ödenek kapma yarışının ötesine geçememektedir. Birçok fakültede Ar-Ge birimleri oluşturulmakta, bunun için çalıştaylar düzenlenmekte, kararlar alınmakta ancak faaliyet sahasında yeterince gözükmemektedir.

Tarımda Yüksek Öğretim Kurumları sorumluluk üstlenme konusunda neredeler?

Zirai Yükseköğretim kurumlarının bilgi ve tecrübe birikimleri, öğrenci potansiyelleri, arazi imkanları tarıma katkı sunacak menzilde yol almamaktadır. Bilgi birikimleri uzun süre benmerkezci şekilde sürmektedir.

Arazisi olan birçok ziraat fakültesinde araziler ve kaynaklar düzensiz kullanılmaktadır. Yaygın olarak arazi ve laboratuvar ortamları, dersliklerde Asistan Doktora öğrencisinin idaresinde sürdürülmektedir. Sürecin bu şekilde işlemesinin zirai öğretime ve dolayısıyla tarıma yeterli katkıyı sunması beklenmemelidir.

Tarımda tüm risklerin sadece Bakanlık ve çiftçi üzerinden ele alınması, sorumluluğun tamamında Bakanlık kuruluşlarının sorumlu kabul edilmesi, zirai yükseköğretim gibi yüz yıllık köklü kuruluşların sorumluluğun gerisinde kalması, sürekli eleştirel bir vaziyette duruş sergilemesi; ancak sorumluluk bilincinden kopuş, sistemsel sorun ve konumsal konfor kavramıyla açıklanabilir.

Ziraat Fakültelerinin yeterli düzeyde eğitim verememesi veya güncel şartlara göre öğretim sunamaması, Tarımın Ar-Ge kuruluşlarına yeterince destek vermemesi; tarımda, ıslah gibi, dijital tarım gibi, yetiştirme teknikleri gibi, biyoteknoloji gibi bazı tarımsal uygulamaların organizesi ve eğitimindeki yetersizlik, bu konuların STK'lara ve diğer kuruluşlara kaptırılmasına sebebiyet vermektedir. Bu durum, güncel ve kullanılabilir öğretim ve uygulama alanından uzaklaşılması anlamına gelmektedir.

Yüksek Öğretim Kurumlarının tarıma daha fazla katkı sunmaları mümkün mü?

Öncelikle tarım alanındaki yükseköğretim sistemi sorgulanarak, zihinsel ve unvansal konfordan arındırılarak, özel ve kamu araştırma kuruluşlarıyla işbirlikleri güçlendirilerek Ar-Ge yapılanmasını daha uygulanabilir ve sürdürülebilir hale getirmek mümkündür. Bu yönüyle kişisel yaklaşımdan kurumsal yaklaşıma adım adım çözümlemeler yaparak ilerlemek işe yarayabilir. Tarımda üretimi ve verimi artırmayı daha ciddiye alacak yaklaşımlarla, sorumluluk üstenme davranışı geliştirerek ve çiftçiyle, sahayla daha çok muhatap olunarak hatta tüketiciyi bilinçlendirme çalışmalarına yönelerek, birinin faydalı dediğine diğerinin faydasız dememesi kaydıyla, ülke tarımına katkı sunulabilir.

Zirai yükseköğretimin tarıma daha etkili dokunuşta bulunması mümkün mü? Mümkün! Bunun için Ziraat Fakültelerinin sayısı yeterli mi? Yeterli! Ziraat Fakültelerinin öğretim üyesi yeterli mi? Yeterli! Hatta Öğretim üyesi olup öğrencisi olmayan fakültelerin varlığı bile bu alanda bir bolluğa işaret etmektedir! Öğretim araç gereçleri yeterli mi? Yeterli! Arazi varlıkları yeterli mi? Çoğunda yeterli, en azından çalışmak için arazi bulmak istenirse bulunabiliyor. Arazide çalışacak personel var mı? Eğer öğretim üyesi zahmet edip öğrencilerle uygulamalı eğitim programı dahilinde sahaya çıkmak isterse büyük ölçüde personel de tamam! Ödenekler yeterli mi? Ödenekler yetersiz gibi görünse de ulusal ve uluslararası çok sayıda kaynak sağlamak mümkün ama bunun için biraz kapasite ve zahmet çekmek lazım! Ziraat Fakülteleri Ar-Ge merkezleri ancak bu zihni anlayışla ve yaklaşımla faydalı bir yapı haline getirmek mümkün olabilir.

M. Mustafa SEVİNÇ

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber