Tüzmen: Yılbaşından sonra zam olmayacak

Haber Giriş : 08 Kasım 2004 11:17, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, yeni yılda zam yağmuru yaşanacağını zannetmediğini ve yeni yılda Hükümet olarak amaçlarının istihdamı artırmak ve işsizliği önlemek olduğunu bildirdi.

Tüzmen, incelemelerde bulunmak ve Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) geleneksel iftar yemeğine katılmak için geldiği Gaziantep'te, basına kapalı olarak sürdürülen belediye başkanları ile yapacağı toplantı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tüzmen, ihracatta yakalanan başarının gelecek yıl artarak devam edeceğini belirterek, "Elimizdeki verilerle iki ayı tamamladığımızda bu yılki ihracat rakamı olarak 61 milyar doları biraz geçer, 62 milyar dolara yaklaşırız. İthalatımızda yine 95 milyar dolar seviyesinde olur. Dolayısıyla 160 milyar dolarlık dış ticaret hacmiyle bu yılı Türkiye kapatır. Böylelikle de Türkiye dünyanın en büyük dış ticaret hacmi olan 20. büyük ülkesi konumuna gelir. İhracat artışımız ciddi şekilde devam edecektir. Önümüzdeki sene de ihracat artışımızı aylık 6 milyar dolarlık ihracat rakamı ile senelik 71-72 milyar dolar seviyesine getirebileceğimizi düşünüyorum. İhracatta sağlıklı bir gidiş var. Ama bir taraftan da dikkatle izlemek gerek. 2005'te ithalatta da bir azalış olacağını tahmin ediyorum. Çünkü bu yıl sermaye ve ara malı alanlar dışında tüketim mallarında eski talebin tekrarlanamayacağını, ara malı ve sermaye malında da defalarca ertelenmiş taleple karşılaşmıştık. Yani 2003 yılında ertelenmiş talep 2004 yılında ortaya çıkmıştı. İhracatın ithalatı karşılama oranına baktığımız zaman da yüzde 64.3 civarında olduğunu görüyoruz ve bu oranla da bu yılı kapatabiliriz" dedi.

Hükümetin yeni yılda zam yapmayacağını ve yeni yatırımlarla istihdamı artırmaya ve işsizliği önlemeye çalışacağını kaydeden Tüzmen, "Yılbaşından sonra zam olacağını zannetmiyorum. Zaten ilgili Bakan arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor. Biz 2005'te istihdam artışına yönelik bir politika izlemek, yatırımların ve yabancı sermayenin girişinin artması ve hepimizin büyük sıkıntı duyduğu işsizliğin aşağı doğru çekilmesini amaçlıyoruz. 2005 yılı esas hedeflerimiz bunlar olacaktır. 2004'te sağlanan yabancı sermaye girişindeki hızlanmanın artarak devam edeceğini tahmin ediyorum. AB ile görüşmelerin yapılacağı 17 Aralık'ta bir tarih aldığımız zamanda yabancı sermaye artışının daha da hızlanacağını düşünüyorum" diye konuştu.

KOMŞULARLA TİCARET

Tüzmen, iktidara geldikleri günden itibaren komşularla ticaretin artırılmasına yönelik çalışmalarda bulunduklarını ifade ederek, şunları söyledi:

"Biz, bütün bu konjonktürel gelişmelere ve bütün sıkıntılara rağmen komşularımızla ticareti geliştirmeye çalışıyoruz. Ciddi bir ihracat artışı sağlamış durumdayız. Şuana kadar gelinen noktada mücavir alan sınırları içerisinde bulunan 21 sınır ilimizin genel ihracat artış oranlarına baktığımızda geçen yıla göre yüzde 56 ihracat artışı olduğunu görüyoruz. Bu güzel bir göstergedir. Çünkü genel ihracat artışı yaklaşık yüzde 33'tür. Ama bizim sınır illerimizde ve mücavir alan sınırları içerisindeki 21 ilin ihracatına baktığımızda yüzde 56 artırmışız. Bu bizim, komşu ülkeler ve çevre ülkeler stratejisinin çok iyi bir şekilde sürdürüldüğünün açık bir göstergesidir. Toplam ihracatımız içerisinde komşu ülkelerin payı, 2004'ün ilk 10 ayında yaklaşık yüzde 29'lar seviyesine gelmiştir. Yani artık ihracatımızın yüzde 30'unu komşu ülkelere yapar hale geldik ve Gaziantep'te daha önce söylediğimiz gibi komşu ülkelerle ticaretin merkezi haline gelmiştir."

ABD'deki Başkanlık seçimlerinin dünya ekonomisinin yarısını etkilediğini vurgulayan Tüzmen, sözlerini şöyle tamamladı:

"ABD'deki başkanlık seçimi dünya ekonomisini tabi ki yakından ilgilendiriyor. Zaten şu anda dünya ekonomisinde iki büyük parametre var. 2003'te dünya ekonomisinde yaşanan yüzde 5'lik büyümenin yaklaşık yarısı Çin'in yaptığı ithalattan ve ABD'nin yaptığı ucuz, gevşek para politikasından kaynaklanmıştır. Özellikle Uzakdoğu'daki ülkelerin Çin ve Japonya gibi Amerikan piyasasında dolar alımını ve oradaki borsaya yatırım yaptığını görüyorsunuz. Artık gelişmekte olan ülkelerle gelişmiş ülkeler arasında çok büyük bir organik bağ oluşmuştur. Dolayısıyla dünya ekonomisinin yarısı ABD'deki başkanlık seçimlerinden etkileniyor. Siyasi açıdan da ABD'de hangi lider başa gelirse gelsin, ABD'nin dış politikasında çok büyük bir değişiklik olacağını tahmin etmiyoruz. Bush'un tekrar seçilmesiyle de eski dış politikanın aynı şekilde devam edeceğini düşünüyoruz."

netgazete

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber