Eşinden izin alamayan kefil olamayacak

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 03 Kasım 2008 09:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

82 yıllık Borçlar Kanunu'nda tümüyle değişiklik öngören Türk Borçlar Kanunu tasarısı, 5 Kasım'da Meclis'te görüşülecek

Borçlar Kanunu'nda değişiklik öngören Türk Borçlar Kanunu tasarısı, 5 Kasım Çarşamba günü Adalet Komisyonu'nda görüşülecek. Geçtiğimiz ocak Meclis'e sunulan ve Adalet Komisyonu'nca alt komisyona havale edilen tasarı ev sahibi-kiracı ilişkilerinden kefillik sistemine, alışveriş hukukundan çalışma hayatına kadar pek çok alanda önemli değişiklikler öngörüyor.

RIZA MECBURİYET OLUYOR

Tasarının kefilleri koruyucu temel hükümlerinden birisini, 'kefillerin, kanunun kendisine tanıdığı haklardan feragat edemeyeceğine' ilişkin tek cümlelik düzenleme oluşturuyor. Alacaklılar karşısında kefilleri koruyan bu hüküm genel nitelik taşıyor ve kefalet sonucunu doğuran tüm sözleşmeleri kapsıyor. Dost ve akrabalarını kıramadığı için kefil olan sonra da ailece mağdur duruma düşenleri koruyan önemli bir hükme yer verilen tasarıya göre, eşlerden biri ancak diğerinin yazılı rızasıyla herhangi bir borca kefil olabilecek. Söz konusu tasarıya göre, evli bir kişi eski kanun uyarınca bir borca kefil olmuşsa, bu kefaletin geçerli olması için eşinin rızası aranmayacak. Ancak, yeni yasa yürürlüğe girdikten sonra imzalanacak tüm kefalet sözleşmelerinde eşin rızası mutlaka aranacak. Tasarı kiracı-ev sahibi ilişkisini de yeniden düzenliyor. Buna göre, kira bedellerinde yapılacak artış, bir önceki yılın üretici fiyat endeksini (ÜFE) geçemeyecek. Kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemeyecek.

Günlük yaşam da değişecek

Tasarının kabul edilmesi halinde günlük yaşam da değişecek. Buna göre, ısmarlanmayan bir malı alan kişi, malı geri göndermek/saklamakla yükümlü olmayacak. Bununla beraber işveren; kadın ve erkek işçilerin cinsel tacize uğramamaları ve cinsel tacize uğramış olanların da daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri alacak.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber