İşte AB'nin Türkiye Kararı

Tarihi 17 Aralık zirvesinin ikinci ve son gününde, yapılan çetin pazarlıklar sonucunda AB Komisyonu ve Türkiye arasında uzlaşma sağlandı. Söz konusu taslak metinde, Türkiye'nin restine neden olan müzakerelerden önce Ankara Anlaşması'nın 10 yeni üyeye genişleten protokolü imzalaması ya da parafe edilmesi şartı değiştirilerek, ?Türkiye'nin 3 Ekim'den önce Ankara anlaşmasının yeni 10 üyeye uyarlama niyetini not etmektedir? ifadesine dönüştürüldü. Avrupa Komisyonu da, Türkiye'nin sözlü güvencesini yeterli buldu.

Haber Giriş : 17 Aralık 2004 18:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ayrıca sınır komşuları ile ilgili muğlak ifadeler de değiştirilerek, aday ülkenin yalnızca üye ülkelerle sınır problemlerini çözmesi gerektiği vurgulandı.

Daimi derogasyonlar konusunda ise, AB Komisyonu'nun müzakereler esnasında yapacağı tespitler doğrultusunda önerilerde bulunacağı belirtildi.

MÜZAKERELER ASKIYA ALINABİLİR

3 Ekim 2005 tarihinde başlaması öngörülen müzakereler, tam üyelik hedefiyle başlayacak ve açık uçlu olacak. Türkiye'nin Kopenhag siyasi kriterlerini yeterli derecede yerine getirdiği vurgulanan taslak metninde, ?Aday ülkenin özgürlük demokrasi, insan hakları temel özgürlükler ve hukuka bağlılık ilkelerinden sapması durumunda AB Komisyonu kendi inisiyatifiyle ya da üye ülkelerinin üçte birinin talebiyle müzakereleri askıya alabilir? deniyor. Ancak müzakerelerin askıya alınması için AB Konseyi'nin bu kararı nitelikli çoğunlukla onaylaması şartı bulunuyor.

Görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanması halinde ise, Türkiye'nin aday ülkelere bağlanması için bir ara çözüm aranması cümlesi de taslakta yer alıyor.

PAZARLIK SÜRECİ

Uzlaşmaya giden pazarlık süreci şöyle işledi: Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, müzakeler başlamadan önce Ankara Protokolü'nün imzalanması talebine tepki olarak zirve bitmeden Türkiye'ye dönebileceğinin duyurulması AB liderlerini harekete geçirdi. İngiltere Başbakanı Tony Blair, Erdoğan'la bir araya gelerek Brüksel'den ayrılmaması konusunda ikna etti.

Erdoğan da Türkiye'nin, Ankara Anlaşması'nın 10 yeni üyeye genişleten protokolü imzalaması ya da parafe edilmesi şartını kabul edemeyeceğini ancak sözlü taahhütte bulunabileceğini bildirdi.

Rumlar yazılı taahhüt istiyor
AB dönem başkanı Hollanda'nın Başbakanı, önce Rum tarafıyla ardından da Tony Blair'le bir araya geldi. Bu görüşmelerden sonra, Balkenende ve Erdoğan ikinci kez bir araya gelerek, sözlü taahhüt konusunda uzlaşmaya vardı.

Türk heyeti, AB çalışma yemeğinin ardından Türkiye'ye verilen, net ve tam üyelik perspektifi içeren müzakere tarihini olumlu bulmakla birlikte, ulaşan son taslağı genel olarak ?hayal kırıklığı' olarak nitelemişti.
Erdoğan'ın Balkenende ile önceki gece yaptığı görüşmenin gergin geçtiği ve Erdoğan'ın Hollanda Başbakanı'na, ?600 bin Rumu 70 milyon Türk'e tercih ettiniz. Demek ki size hiçbir şey anlatamamışız? gibi sert ifadeler kullandığı kaydedilmişti.

NTV


İşte AB'nin Türkiye Kararı (Gayri Resmi Tercüme)

17. AB Konseyi, önceki sonuç bildirgelerinde belirtildiği gibi, Türkiye'nin diğer ülkelerle aynı kriterler altında değerlendirilecek bir aday ülke olduğunu ve Aralık 2004 zirvesinde Komisyonun Türkiye'nın Kopenhag kriterlerini yerine getirdiği kanaatine vardığı tavsiye raporuna dayanarak, müzakerelere gecikmesizin başlayacağını hatırlar. AB Konseyi aynı zamanda Birliğin Avrupa entegrasyonunun hızının sürdürülebilmesi için yeni üyeler kabul edebilme ve hazmedilme gücününde önemli olduğunu not alır.

18. Avrupa Konseyi, Türkiye'nin başlatmış olduğu reform sürecini ve Avrupa ailesinin değerler topluluğuna katılmak için gösterdiğı çabayı memnuniyetle karşılar ve reform sürecinin devam edeceği yolundaki inancını teyid eder. AB Konseyi Türkiye'den ayrıca Komisyon tarafından ortaya konan 6 maddelik yasa paketini hayata geçirmesini beklemektedir. Politik reform sürecinin geri dönülmezliğinden emin olmak, işkenceye ve kötü muameleye 'sıfır tolerans' ilkesi içerisinde, kişilerin temel ve insan haklarına uyumundan emin olmak için reform süreci Komisyon tarafından gözlem altında tutulacak ve AB Konseyine düzenli olarak bilgilendirecektir.

19.Avrupa Konseyi Türkiye'nin, yeni üyelerin katlımını göz önüne alarak, Ankara Antlaşmasıyla ilgili ek protokolü imzalamasını memnuniyetle karşılar. Bu konuda dönem başkanlığının Sonuç Bildirgesini Ek 1 maddesine atıfta bulunur.

20. Avrupa Konseyi Türkiye'nin komşularıyla iyi geçinmesi, AB'ye üye ülkelerle sınır sorunlarının barışçıl yoldan Birleşmiş Milletler Hukuku çerçevesinde çözüme kavuşturma çabalarını memnuniyetle karşılar. Önceki zirve sonuçlarına, özellikle Helsinki Zirvesinin sonuçlarına AB Konseyi devam eden sorunların varlığını gözden geçirmiştir. AB Konseyi, çözüm sürecinde sorun teşkil edebilecek ikili anlaşmazlıkların ve
sorunların Uluslararası Adalet Divanına getirilmesinin gerekli olduğunu belirtir. AB Konseyi bu konu hakkında bilgilendirilecektir.

21.Avrupa Konseyi Avrupa Parlamentosu tarafından Aralık 2005 tarihinde alınan kararı hatırlar.

22. AB Konseyi, Komisyon tavsiye raporunu ışığında, Türkiye'nin Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirdiğini teyid eder ve Komisyon tarafından işaret edilen 6 maddelik yasa paketinin hayata geçirilmesi şartıyla, müzakerelerin açılacağına karar vermiştir. Komisyon, 23. maddeye dayanarak, AB Konseyine Türkiye ile müzakereler için bir taslak metin hazırlaması için davet edilmiştir.

Müzakereler için taslak

23. Avrupa Konseyi aday ülkerin üyelik müzakerelerinin bir taslak çerçevesinde yürütülmesinde görüş birliğindedir. Bu taslak; Komisyonun teklifiyle Konsey tarafından ortaya konulacak olup, her aday ülkenin özellikleri ve 5. Genişleme sürecindeki tecrübeler göz önüne alınarak, aşağıdaki maddelere dikkat edecektir.

*Önceki müzakerelerde olduğu gibi, müzakerelerin içeriğine oybirliği gerektiren Hükümetlerarası Konferans'ta karar verilecek ve her biri ayrı bir AB politikasını kapsayacak olan birkaç bölüme ayrılacaktir. Konsey oybirliğiyle ve Komisyonun tavsiyesine ve konu başlıklarına dayanarak, müzakerelerin her bölümünün açılmasına ve kapanmasına, uygulamanın tatminkar bir şekilde yerine getirildiğine ve anlaşmalardan doğan yükümlülüklere ayrı ayrı karar verecektir.

* Yapısal politikalar ve tarım gibi konularda uzun süreli bir geçiş döneminin olmasının yanında, kişilerin serbest dolaşımı konusunda üye ülkeri koruyucu bazı maddeler sürekli hale getirilebilir. Bunun yanında, kişilerin serbest dolaşımı hakkında karar alımı her üye ülkeye azami bir şekilde rol verecek şekilde düzenlenmelidir. Geçiş dönemindeki düzenlemeler Iç Pazar ve rekabete olan etkisi göz önüne alınacak şekilde yapılmalıdır.

*Aday ülkenin üyeliğe kabulü Birliğin Mali Çerçevesi imkanları dahilinde yapılmalıdır. Buna dayanarak, müzakerelere henüz başlamamış ve üyeliği Birliğe büyük mali yük getirecek aday ülkelerin üyeliğe kabulü ancak yapısal yardımlar ve Birliğe getirecek mali yük hesaplandıktan ve 2014 yılı sonrası Mali Çerçeve hazırlandıktan sonra olabilir.

* Müzakerelerin ortak amacı tam üyeliktir. Müzakerelerin sürecinin ucu açıktır ve sonucu önceden garanti edilemez. Kopenhag siyasi kriterleri göz önüne alınarak, eğer aday ülke AB üyeliğinin getireceği sorumlulukları yerine getirecek durumda değilse, aday ülke AB'ye en sıkı bağlarla bağlanmasından emin olunmalıdır.

*Aday ülkenin kişilerin özgürlük, insan haklarına saygı ve temel hakların korunması ve hüküğun üstünlüğü gibi Birliğin temelini oluşturan ilkelere karşı ciddi ve sürekli bir ihlali olması durumunda Komisyon kendi insiyatifiyle ya üye ülkelerin arzusu üzerine, müzakereleri durdurma ve müzakerelerin yeniden başlatılması içın şartlar koyma tavsiyesinde bulunacaktir. AB Konseyi Komisyonun tavsiyesini ve aday ülkenin savunmasını duyduktan sonra nitelikli çoğunlukla aday ülkeyle müzakerelerin başlayıp başlamaması yönünde karar verecektir. Üye ülkeler AB Konseyinin kararları dahilinde, oy çoğünlüğu genel ilkesinden ayrılmadan, Hükümetlerarası Konferansta hareket edeceklerdir. Avrupa Parlamentosu ise konu dahilinde bilgilendirilecektir

*Müzakere sürecine paralel olarak, Birlik aday ülkelerle, karşılıklı anlayış ve sivil toplum düzeyinde etkileşimi arttırmak amaçıyla, yoğun bir politik ve kültürel diyalog içerisine girecektir.

Dönem Başkanlığının Kıbrıs Açıklaması

Hollanda Dönem Başkanlığı,AB adına Türkiye ve Komisyon arasında 25 üye ülkeye Ankara antlaşmasının uygulanması için hazırlanan protokolün, sonuç bıldırgesinin19. paragrafına atıfta bulunarak, 17 Aralık 2004'te parafe edilmesini memnunlukla karşılamaktadır.

Başkanlık, Türkiye ile bu protokolün AB tarafından müzakereler başlamadan imzalama amacını teyit ediyor.

AB Konseyi bu gelişmelerin Türkiye ve üye ülkelerin arasındaki ilişkileri kuvvetlendireceğini ümit ediyor.

Bu karar AB üyesi ülkeler ile Türkiye arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve iyileştirilmesinde önemli rol oynayacağını umar.

İlker Aslan

abhaber.com

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber