GYTE'de Türkiye'nin ilk nanoteknoloji laboratuarı açıldı

Haber Giriş : 29 Ocak 2005 10:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türkiye'nin ilk Nanoteknoloji Laboratuarı, Kocaeli'nin Gebze İlçesi'nde bulunan Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü (GYTE) Nanoteknoloji Araştırma Merkezi'nde açıldı

Nanoteknoloji sayesinde üretilen manyetik parçalar ile hastalıklarla mücadelede de yeni bir çığır açılacağı belirtilirken, kanser ve kalp hastalıklarında bu teknolojinin kullanılmasıyla, bu sorunların ameliyata bile gerek kalmadan tedavisinin yapılabileceği vurgulandı.

GYTE Rektörü Prof. Dr. Alinur Büyükaksoy'un hazır bulunduğu açılışa, GYTE Mühendislik Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Orhan Şahin, Fizik Bölümü Başkanı Prof.Dr. Bekir Aktaş, Nano Teknolojileri Araştırma Merkezi Müdürü ve Enerji Bölümü Başkanı Doç.Dr. Ali Ata ile öğretim üyeleri katıldı.

Sade bir törenle laboratuarın açılışını yapan GYTE Rektörü Prof. Dr. Alinur Büyükaksoy, bugüne kadar nanoteknoloji araştırmalarına laboratuarla birlikte yaklaşık 2 milyon dolar harcamada bulunduklarını belirterek, "Önemli olan bu laboratuarlarda araştırma yapacak kalitede eleman yetiştirmek. Büyük paralar harcayıp laboratuarlar kurarsınız, ancak aynı parayla bu teknolojiyi kullanacak kişiyi bulamadığınız olur. Aslında önemli olan üniversite kurmak değil, bilim adamı yetiştirmektir" dedi.

GYTE Nanoteknoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü ve Enerji Bölümü Başkanı Doç.Dr. Ali Ata da, laboratuarda nanoteknoloji araştırmak için kurulan "Magnetrom Püskürtme Ünitesi" isimli cihazı tanıtarak, nanoteknolojinin kısaca maddenin milyarda biri mertebesinde yapılan mühendisliği içerdiğini belirtti. Maddenin atomdan önceki son basamağı olan nanoteknolojisinin, biyoloji, enerji, fizik, malzeme, kimya ve tıp gibi, bütün bilim dallarını kapsadığını da ifade eden Doç.Dr. Ali Ata, "Nanoteknolojinin en büyük özelliği, metrenin milyarda birine inildiğinde, malzemenin bir anda değişiklikler göstermesidir. Malzeme artık iç yapısından kurtularak, tamamen bir yüzey haline gelmektedir. Nanometre dediğimiz zamanda ise, artık atom kümelerinden bahsediyoruz. Nanoboyut, her türlü teknolojide büyük devrimlere yol açıyor. Örneğin, nano boyutlu ilaçlar, son derece daha aktif iyileştirme sağlıyorlar. Deri altı operasyonlarında kesmek zorunda kalıyorsunuz, nanometreye indiğimiz zaman, vücudu kesmeden, biçmeden istediğiniz noktaya girebiliyorsunuz.

Çünkü derideki gözenekler, mikron mertebesinde. Bu gözeneklerden rahatça cihazınızı damarını içine sokup, gerekli operasyonları yapıyorsunuz" diye konuştu.

GYTE'de yeni kurulan laboratuarda, iki boyutlu nanometre boyutunda teknoloji geliştirdiklerini de vurgulayan Ata, "Burada özellikle hedef aldığımız malzemenin optik, manyetik ve enerjiyle alakalı özelliklerini değiştirerek, daha süper yeni özellikler ortaya çıkarmak. Nanoteknolojide yaklaşım farkı var. Daha önce yukarıdan aşağıya bir yaklaşım vardı. İmalat sanayisinde bugüne kadar hep büyük cisimleri kesip, biçerek küçük şeyler elde ettik. Elde ettiğimiz 5 gramlık bir üründen, 20 gramlık bir artık çıkardık. Böylece hem çevreyi kirlettik, hem de ürünü pahalıya mal ettik. Nanoteknolojide ise, atomları kontrol edip yerli yerine yerleştirebiliyorsunuz. Dünyada şu anda bu iki boyutlu kontrol edilebiliyor. Üç boyutlu kontrol edilebilir hale geldiği anda, küçük küçük atomlardan, büyük cisimlere ulaşabileceğiz. Tıpkı temel taşından başlayarak, tuğlaları üst üste koyarak bir binayı yapmak gibi. Bu sayede artık kesip biçmeden, atık madde çıkartmadan, her türlü malzemeyi yapabileceğiz" şeklinde konuştu.

Konuşmasının sonunda, nanoteknoloji sayesinde üretilen manyetik parçalar ile hastalıklarla mücadelede de bir çığır açılacağının altını çizen Ali Ata, kanser ve kalp hastalıklarında bu teknolojinin kullanılmasıyla, bu sorunların ameliyata bile gerek kalmadan tedavisinin yapılabileceğini söyledi.

vatan

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber