Bankacılık Yasa Tasarısı'nın 6 maddesi daha kabul edildi!

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 27 Haziran 2005 16:32, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda "Bankacılık Kanunu Tasarısı"nın, denetim ve alınacak önlemlere ilişkin 6 maddesi daha kabul edildi.

Komisyon bugünkü çalışmasına, tasarının 66. maddesini görüşerek başladı. Denetime ilişkin madde, kanun kapsamındaki kuruluşları ve faaliyetlerini BDDK'nın denetim ve gözetimine tabi kılıyor.

Konsolide denetimin de yolu açılıyor. Buna göre, konsolide bazda sınırlama ve oranlara tabi olan ana ortaklık, bankalar ve bunların yurtiçi ve yurtdışı bağlı ortaklıkları, birlikte kontrol edilen ortaklıkları, şube ve temsilcilikleri konsolide denetime tabi olacak.

Bankalar her türlü kayıt, bilgi, belge, yapı ve sistemlerini konsolide denetime uygun ve nazır hale getirmek zorunda olacaklar.

ÖNLEM ALINMASINI GEREKTİRECEK HALLER

Tasarının kabul edilen maddelerinden birisi de önlem alınmasını gerektiren haller.

Konsolide veya konsolide olmayan bazda yapılan denetimler sonucunda bir banka için tedbir alınmasını gerektirecek durumlar da şöyle sıralandı:

-Aktiflerinin vade itibarıyla yükümlülüklerini karşılayamama tehlikesiyle karşı karşıya gelmesi ya da likiditeye ilişkin düzenlemelere uyulmaması.
-Gelir ve giderleri arasındaki ilgi ve dengelerin bozulması nedeniyle karlılığın, faaliyetleri emin bir şekilde yürütecek yeterlilikte olmaması, öz kaynaklarının sermaye yeterliliğine ilişkin düzenlemelere göre yetersiz olması veya bu durumun gerçekleşmek üzere olması.
-Aktif kalitesinin mali bünyeyi zayıflatabilecek şekilde bozulması.
-Bu kanuna ve ilgili düzenlemelere veya Kurul'ca alınan kararlara aykırı nitelikte karar, işlem ve uygulamaların bulunması.
-İç denetim, iç kontrol ve risk yönetim sistemlerini kurmaması veya bu sistemleri etkin ve yeterli bir şekilde işletmemesi veya denetimi engelleyici herhangi bir hususun bulunması.
-Yönetimin basiretsizliği nedeniyle bu kanun ve ilgili mevzuat ile tanımlanmış risklerin önemli ölçüde artması veya mali bünyeyi zayıflatabilecek şekilde yoğunlaşması.

DÜZELTİCİ ÖNLEMLER

Bankalarla ilgili düzeltici önlemler de getiriliyor. Buna göre, "önlem alınması gerektirecek haller"den birinin veya birkaçının tespiti halinde bir bankanın öz kaynağının artırılması veya kar dağıtımının geçici bir süreyle durdurularak ihtiyatlara aktarılması veya ayrılan karşılıkların artırılması, hissedarlara kredi verilmesinin durdurulması veya aktiflerinin elden çıkarılması suretiyle likidite temin edilmesi, yeni yatırımların sınırlandırılması, durdurulması, ücret ve diğer ödemelerin sınırlandırılması, uzun vadeli yatırımların durdurulması, önlemlere aykırı hallerin giderilmesi, kredi politikasının gözden geçirilerek riskli işlemlerin durdurulması, maruz kalınan vade, kur ve faiz riskinin azaltılması için gerekli tedbirlerin alınması istenecek.

Tedbirlerin bir veya birkaçının ya da tamamının ve BDDK'ca uygun görülecek diğer tedbirlerin, BDDK'nın uygun göreceği bir süre ve onaylayacağı bir plan dahilinde alınmasını ve uygulamasını bankanın yönetiminden istenebilecek.

İYİLEŞTİRİCİ ÖNLEMLER

BDDK, düzeltici önlemlerin sonuç vermemesi durumunda iyileştirici tedbirlere başvurabilecek. İyileştirici tedbirler de şöyle sıralanıyor:

-Karar, işlem ve uygulamalarda yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu bulunması halinde genel kurulun en kısa sürede olağanüstü toplantıya çağrılarak, yönetim kurulu üyelerinden bir veya birkaçının ya da tamamının değiştirilmesi.
-Üye sayısını artırarak üye atanması veya karar ve işlemlerde sorumluluğu bulunan mensupların görevden alınması.
-Maruz kalınan risklerin azaltılması için kısa, orta ve uzun vadeli olmak üzere Kurulca uygun görülecek bir plan oluşturulması ve yönetim kurulu üyeleri ile nitelikli paya sahip ortaklarından, bu planın yazılı olarak taahhüt edilmesi ve belirlediği dönemler itibarıyla uygulama sonuçlarının gönderilmesi.
BDDK, ayrıca uygun göreceği her türlü tedbirin alınmasını ve ivedilikle uygulanmasını bankanın yönetim kurulundan isteyebilecek.

KISITLAYICI ÖNLEMLER

Banka tarafından diğer önlemlerin alınmaması veya alınan önlemlere rağmen sorunların giderilememesi durumunda BDDK bankadan şu tedbirlerin alınmasını isteyebilecek:

-Faaliyetlerini, faaliyet türleri itibarıyla tüm teşkilatını veya gerekli görülecek yurtiçi veya yurtdışı şubelerini veya muhabirlerle ilişkilerini kapsayacak şekilde kısıtlama veya geçici olarak durdurulması.
-Kaynakların toplanması ve kullandırılmasına ilişkin olarak faiz oranı ve vade kısıtlamaları da dahil olmak üzere her türlü sınırlama ve kısıtlama getirmesi.
-Yönetim kurulu da dahil olmak üzere, genel müdür, genel müdür yardımcıları, ilgili birim ve şube yöneticilerinin bir kısmı veya tamamını görevden alması, görevden alınan kişilerin yerine atanacak veya seçilecek kişiler için BDDK'dan onay alması.
-Sigortaya tabi mevduat veya katılım fonu tutarını aşmamak ve yeterli teminatı hakim ortakların hisse senetlerinden veya diğer mal varlıklarından karşılamak üzere uzun vadeli kredi sağlanması.
-Zarar doğduğu tespit edilen faaliyetlerinin sınırlandırılması veya durdurulması, verimi düşük veya verimsiz varlıkların elden çıkarılması.
-İstekli olan bir veya birkaç banka ile birleşmesi.
-Öz kaynakların artırılmasını sağlamak amacıyla uygun görülecek yeni hissedarlar bulunması.
-Doğan zararın özkaynaktan indirilmesi.

TARTIŞMALAR

Tasarının görüşmeleri sırasında CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, 2001 krizine kadar ilgililerin kaç banka hakkında "fona devredilsin veya yönetimine el konulsun" şeklinde rapor hazırladıklarını ve ilgili otoritenin ne tür tedbirler aldığını sordu.

CHP Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek de kanunların, olduğu gibi Batı'dan kopya edilmemesini isteyerek, Egebank örneğini verdi. O bankanın reklamlarını hatırlatan Özyürek, "Isparta'nın neyi meşhurmuş? Bankacıları..." dedi. Hisarbank olayını da hatırlatan Özyürek, o dönemin bazı sorumlularının hiçbir şey olmamış gibi her akşam medyada boy gösterdiklerini söyledi. Hisarbank'ın eski sahiplerinden birinin kendisine "karar vermem için 3 saniye düşünmem yeter" dediğini anlatan Özyürek, "Bendemi öyle yapsam acaba?" diye sordu. AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Halil Aydoğan'ın "siz düşünmezsiniz üstad" cevabını vermesi üzerine Özyürek, "Acaba Merkez Bankası'nın altına tünel mi açsam" diye espri yaptı.

CARİ AÇIK UYARISI

CHP'li Hamzaçebi, cari açığın kapatılması için IMF'nin dövize müdahale edilmesini isteyebileceğini savunarak, "IMF, 2001 krizinde uyguladığı programı yırtıp attı.

Cari açığın fazla olması durumunda da bu programı uygulamaktan vazgeçip dövize müdahale edilmesini isteyebilir" dedi. Hamzaçebi, 2000 krizinde de bin bankaya likidite akışı sağlanamadığı için sorun yaşandığını hatırlatarak, bu durumun devam edip etmediğini sordu.

Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Abdüllatif Şener, tasarının Merkez Bankası'ndan bankalara gerektiğinde likidite akışını sağlayacak düzenlemeler içerdiğini söyledi.

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin de ekonominin durumuna göre bir bankaya düzeltici ve iyileştirici önlemlere başvurmadan doğrudan kısıtlayıcı önlemlere gidebileceklerini kaydetti.

"SERMAYEYİ DEVEYE YÜKLEDİK.."

Bilgin'in, ingilice CAMELS harflerinden oluşan finansal tedbirleri anlatması üzerine Hamzaçebi, "sermayeyi deveye yükledik galiba" diye espri yaptı.
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Erdem Başçı, 2000-2001 krizlerinde IMF programına göre bankalara likidite aktaramadıklarını ancak, mevcut durumda bankalara likidite aktarmalarının önünde bir sorun bulunmadığını bildirdi.

FON'A DEVİR

CHP'li Hamzaçebi, Türkiye'de bankacılık sisteminin sağlıklı bir hale geldiğini belirterek, Fon'a devretme uygulamasına son verilmesini istedi. Hamzaçebi, mevduatların 50 milyar liraya kadar devlet güvencesinde olduğunu hatırlatarak, "bankaların fona devri demek millete yeni bir yük getirmek demektir. Acaba Fon'a devredilecek yeni bankalar mı var da bu madde tekrar konmuş?" diye konuştu.


Bankaların fona devredilmesine ilişkin madde Komisyon'da kabul edildi

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Bankacılık Kanunu Tasarısı'nın, bankaların faaliyet izninin kaldırılması veya fona devredilmesine ilişkin maddesi kabul edildi.
Komisyonda, banka ortaklarının veya yöneticilerinin, emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek biçimde bankanın kaynaklarını kendi lehlerine kullanarak zarara uğratmaları halinde, kurulun en az 500 üyesinin aynı yöndeki oyuyla alınan kararla bankanın faaliyet izninin kaldırmaya ya da fona devretmeye yetkili kılınmasını öngören madde görüşüldü. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Abdüllatif Şener, bir bankanın faaliyet izninin kaldırılmasıyla fona devri konularının birbirinden farklı olduğunu belirtti. Sistemik risk olayı ile fona devir konularının birbiriyle çakışmadığına değinen Şener, şöyle devam etti: "Eğer bir bankanın kötü niyetle yönetildiği ortaya çıkarılmışsa, fona devredilerek, yeni yönetim kurulu oluşturulup, ekonomiye kazandırılabilir. Tasfiye sürecine sokulmadan bu bankanın rasyosu düzeltilebilir. Batık bankaların sadece kamuya yüklenecek maliyeti değil, ekonomiye olan etkisi de iyi değerlendirilmelidir. İmar Bankası hariç fona devredilen 20 bankanın mevduat tutarı 26 milyar dolar. Bu devirde tarihi değerle kamuya yükünün 27.8 milyar dolar olduğu ifade ediliyor."

"MİLLETE ÖDETME HAKKIMIZ YOK"

AK Parti Ağrı Milletvekili Melik Özmen, fona devir işleminin, serbest piyasa koşullarına aykırı olduğunu ifade etti.

Mevduat hesabı sahiplerinin 50 milyar lirasının güvence altında olduğunu bilerek bankalara para yatırdıklarına değinen Özmen, "Banka rizikoları üstlenmiyorsa, millete ödetme hakkımız yok. Bir kişinin mevduat hesabında 27 trilyon lirası varmış. BDDK kararı ile 50 milyar liralık sınır kaldırılarak, bu kişinin parası belli şartlara göre ödenmiş. 'Hep bana, hep bana' şeklinde yontma var mı? Eğer devlet elini çeksin diyorsak, fon bile olmamalı. Bu riski sigorta şirketi karşılamalıdır" dedi.

EGEBANK'TAN KAYNAK AKTARIMI...

TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, fona devredilen bankaların işlemleriyle ilgili "hukuki temelin sağlam tutulması gerektiğini" belirterek, ellerinde çok sayıda belge olduğunu söyledi.

Egebank konusuna değinen Ertürk, Şevket Demirel Holding'in yapısının diğerlerinden farklı olduğunu, 1.5 yıldır sürdürülen çalışmalarda, yeni kaynak aktarımı tespit ettiklerini bildirdi.

"Arşiv arkeolojisi çalışması" yapıyoruz diyen Ertürk, şöyle devam etti:

"21 bankanın fona devri kaos yarattı. Yüzlerce, binlerce belge toplandı. 1.5 yıldır arşiv içine giriliyor. Elde çok sayıda belge var.

Şevket Demirel Holding'in sadece bankayla ilişkisi değil, 6-7 şirketine daha el konuldu. Holdingin, bazı kaynak aktarma ilişkisi yeni tespit edildi. İstanbul Şişli Cumhuriyet Savcılığı'nca yeni davalar açıldı. Yeni hukuki durumun sonuçları, önümüzdeki süreçte belli olacak."

"BAKKAL HESABI..."

CHP Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek, daha önce durumu bilinen Egebank'ın fona devredilmesinde 3-4 yıl beklenilmesine anlam veremediğini söyledi.

Egebank'ın 5 yıl önce fona devredildiğini anımsatan Özyürek, bu banka ile holdingin muhasebelerinde ilişki kurmak için 5 yıl beklenmesinde ihmal olduğunu savundu.

Özyürek, "Müfettiş, veya uzman olmayı bırakın, bakkal hesabıyla da bu ilişki belirlenir. 5 yılda bu ilişkinin saptanamamasının gerekçesi olamaz. Ciddi ihmal olduğundan kuşkum yok. Bankayla ilgili ilk akla gelen, şirketin incelenmesinde 5 yıl beklenmemeliydi" dedi.

Özyürek, Egebank ile ilgili yeni ilişki tespitini inandırıcı bulmadığını bildirdi.

VIP SALONLARI...

CHP'li Özyürek, batık bankaların sahiplerinin VIP salonlarından nasıl geçtiğine anlam veremediğini ifade etti. Özyürek, "VIP'ler, yol geçen hanı gibi. Müflis tüccarlar, VIP salonlarında bir bakandan daha fazla itibar görüyorlar. Türkiye'de banka dolandırmak, devleti tokatlamak, itibar kazanma vesilesi oluyor. Bankayı batırmamış olsalar bile VIP'yi kullanma yetkileri yok. Demek ki üçkağıtçılar ödüllendiriliyor" diye konuştu.

Bunun üzerine Başbakan Yardımcısı Şener, VIP'lerden geçişlerle ilgili Başbakanlık tarafından çalışma başlatıldığını belirterek, "Türkiye'deki VIP uygulaması, dünyadaki başka ülkelerde yok. Kimin girip çıktığını ayırt etmek mümkün olmuyor. İşadamlarının geçişleri CIP salonlarından yapılmalı. Bir düzene sokulması gerekir" dedi.

CHP'NİN ÖNERGESİ KABUL EDİLMEDİ

CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi ve arkadaşlarının, "bankaların fona devredilmeden doğrudan tasfiye edilmesi" yönündeki önergesi kabul edilmedi.

İyileştirme şansı bulunmayan bankaların fona devredilecek olmasını anlayamadığını belirten Hamzaçebi, fona devredilecek bankalar arasında da ayrımcılığa gidildiğini söyledi.

193 maddelik Bankacılık Kanunu Tasarısı'nın, 72'nci maddesi de kabul edildi.


Bankacılık Yasa Tasarısı'nın 6 maddesi daha kabul edildi!

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Bankacılık Kanunu Tasarısı'nın 6 maddesi daha kabul edildi.

Komisyon, yemek arasından sonra "sistemik riske karşı alınacak önlemler" başlıklı 73. maddenin görüşmelerine başladı. Bu konuda yeni bir önerge hazırlandığının bildirilmesi üzerine, bu maddenin görüşmeleri ertelendi.

Yapılan görüşmelerden sonra sırların saklanması, itibarın korunması ve etik ilkeleri düzenleyen maddeler kabul edildi.

Müşteri haklarını yeniden düzenleyen ve bankalara kredi sözleşmelerinin onaylı bir örneğini müşterilerine verme zorunluluğu getiren ve müşterileri banka işlemlerinde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamına alan madde de kabul edildi.

Kalkınma ve yatırım bankaları ile finansal holding şirketlerinin yükümlülükleri de yeniden düzenleniyor. Buna göre, kalkınma ve yatırım bankaları, bankaların tabi olduğu kredi,ortaklık payları, gayrimenkul ve emtia, mevduat ve katılım fonunun çekilmesi, mevduatın ve katılım fonunun sigortalanması gibi sınırlandırmalara tabi olmayacak.

Finansal holding şirketlerinin kapsamını belirlemeye ve kurulmasını zorunlu tutmaya, sermaye yeterliliği, iç sistemler, konsolide denetim ve denetimin koordinasyonuna ilişkin usul ve esasları belirlemeye BDDK yetki olacak.

Finansal holdingler de bankaların tabi olduğu hükümlere göre denetlenecek ve aynı tedbirler uygulanacak.

İTİBARIN KORUNMASI

Tasarının "itibarın korunması başlıklı" 75. maddesi görüşülürken, TCK'nın hazırlanmasında danışmanlık yapan Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. İzzet Özgenç'in, banka sırları kapsamında basın-yayın araçlarının sınırlandırılması isteği kabul edilmedi. Söz konusu maddenin yeniden yazılmasını isteyen Özgenç, TCK ile paralellik sağlanmasını önerdi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Bankacılık Kanunu'nun özel bir kanun olduğunu ifade ederek, "Her şey TCK'ya göre düzenlenseydi bu kanundaki bazı cezaları getirmezdik. Bu, özel bir kanun ve devam eden davalar var. Onların etkilenmemesi için madde aynen korunsun" dedi. Şener'in konuşmasından sonra madde aynen kabul edildi.

-NE GETİRİYOR

Basın kanununda belirtilen araçlarla ya da radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın veya elektronik bilgi iletişim araçları ve benzeri yayın araçlarından biri vasıtasıyla bir bankanın itibarını kırabilecek veya şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir konuya kasten sebep olunamayacak. Bu yolla asılsız haber yayılamayacak.

Tasarının, "Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye katılım Bankaları Birliği" başlıklı 80. maddesi üzerinde görüşmeler devam ediyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber