İlker Başbuğ tahliye edildi/ Video

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ tahliye edildi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 07 Mart 2014 17:33, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ergenekon davasında müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında 26 ay sonra tahliye kararı verildi.

İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, Anayasa Mahkemesi'nin 'hak ihlali' kararının ardından dün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne, bugün Nöbetçi İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'ne tahliye talebini içeren dilekçesini sunmuştu. İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi ise dilekçeyi İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti. Talebi değerlendiren mahkeme, Başbuğ hakkında tahliye kararı verdi.

Başbuğ, Ergenekon soruşturması kapsamında 5 Ocak 2012'de Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız'a ifade vermiş, ardından tutuklanması istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilmişti. Nöbetçi mahkemeye çıkan Başbuğ, saat gece yarısını geçtikten sonra 6 Ocak'ta tutuklanmıştı. Başbuğ, dava kapsamında çıktığı ilk duruşmada kısa bir beyanda bulunarak ifade vermeyeceğini belirtmiş, sonraki duruşmaların birçoğuna ise katılmamıştı.

İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi, tahliyesine oy birliğiyle karar verdiği İlker Başbuğ hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulmasını kararlaştırdı.

İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi, İlker Başbuğ hakkında tahliye gerekçesi olarak, "Sabit ikametgah sahibi olması, sosyal durumu, tutuklu kaldığı süre, delillerin toplanmış olması, tutuklamadan beklenen gayenin elde edilmiş olması" hususlarını gösterdi.

Ergenekon davasında mahkemenin yaptığı suç duyurusu üzerine 6 Ocak 2012'de tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, 2 yıl 2 ayını Silivri Cezaevi'nde geçirdi.

Başbuğ'un, 12 Haziran 2007'de Ümraniye'de ele geçirilen el bombalarının ardından yürütülen soruşturma sonucunda, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davası kapsamında yargılanması süreci Ocak 2012'de başladı.

Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesince işletilen internet siteleri ve "internet andıcı"na ilişkin 22 sanık hakkında düzenlenen iddianameyi 29 Temmuz 2011'de kabul eden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, davayı "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasıyla birleştirdi.

Sanıkları arasında emekli orgeneraller Nusret Taşdeler, Hasan Iğsız, tümgeneraller Hıfzı Çubuklu ve Mustafa Bakıcı, emekli korgeneraller Mehmet Eröz ve İsmail Hakkı Pekin'in de bulunduğu davada, mahkemenin yaptığı suç duyurusu üzerine Başbuğ, hakkında yürütülen soruşturma kapsamında 6 Ocak 2012'de tutuklandı.

Başbuğ hakkındaki Türk Ceza Kanunu'nun 312/1. maddesi gereğince, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle düzenlenen iddianame, 15 Şubat 2012'de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.

Başbuğ hakim karşısına ilk kez 26 Mart 2012'de çıktı. Kısa bir konuşma yaparak savunma yapmayacağını söyleyen Başbuğ, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün tanık olarak dinlenilmesi sırasında ve esas hakkındaki savunma ve karar duruşması olmak yapmak üzere bazı oturumlara katıldı.

"İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasının Egenekon davasıyla birleştirildiği yargılama sürecinde Cumhuriyet savcıları Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın ve Murat Dalkuş tarafından 2 bin 271 sayfadan oluşan esas hakkındaki mütalaa, 18 Mart 2013'te açıklandı.

-Cezaevinde 4 kitap yazdı

Mütalaada, savcılar Başbuğ için TCK'nın 312/1'inci maddesi uyarınca "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.

Başbuğ cezaevinde kaldığı süre içerisinde, "20. Yüzyılın En Büyük Lideri Atatürk", "20. Yüzyılın En Büyük Lideri Mustafa Kemal", "Terör Örgütlerinin Sonu" ve "Suçlamalara Karşı Gerçekler" adıyla 4 kitap yazdı.

6 yıl 2 ay süren soruşturma ve dava sürecinde 321 duruşmanın görüldüğü 5 Ağustos 2013'te tamamlanan Ergenekon davasında Başbuğ, müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

AYM: "BAŞBUĞ'UN YÜCE DİVANDA YARGILANMA TALEBİ DAYANAKTAN YOKSUN DEĞİL"

Anayasa Mahkemesi'nin İlker Başbuğ ile ilgili 'hak ihlali' kararının gerekçeleri ortaya çıktı. Anayasa Mahkemesi, Başbuğ hakkında tutuklama kararı veren mahkemenin görevli olmadığını, Yüce Divan'da yargılanması konusundaki itirazın ise dayanaktan yoksun olmadığını bildirdi.

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer tahliye talebi ile Anayasa Mahkemesine başvurmuştu. Talebi değerlendiren yüksek mahkeme kararını dün açıklamıştı. Başbuğ ile ilgili görevli mahkemenin Anayasa'nın 148. maddesinin 7'nci fıkrası gereğince Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi olması gerektiğini belirten Anayasa Mahkemesi, İlker Başbuğ'un 'Yüce Divan'da yargılanmalıydım' yönündeki talebinin dayanaktan yoksun olmadığını belirtti. Mahkeme gerekçeli kararında, "Başvurucunun, eylemlerin nitelendirilmesine ve bu kapsamda yargılama görevinin Yüce Divan'a ait olduğuna ilişkin itirazının dayanaktan yoksun olmadığı görülmektedir. Bu kapsamdaki itirazın özgürlükten yoksun bırakmanın kanunun öngördüğü usule uygun olması ölçütü yönünden değerlendirilmesi gerekir. Bu kapsamdaki itirazın özgürlükten yoksun bırakmanın kanunun öngördüğü usule uygun olması ölçütü yönünden değerlendirilmesi gerekir. Özgürlükten yoksun bırakmanın hukuka uygunluğu kavramı, buna karar veren merciin kanunen yetkili olmasını da kapsamaktadır. Bu çerçevede, başvurucunun kendisi hakkında karar veren mahkemenin görevli olmadığı, yargılama görevinin Yüce Divan'a ait olduğu yönündeki itirazının özgürlükten yoksun bırakmanın hukukiliğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. İsnat edilen suçlara ilişkin eylemlerin nitelendirilmesinin, davanın Yüce Divan'da görülmesi gerektiği iddiasıyla doğrudan ilgili olduğu, bu çerçevede yargılama merciinin görevli olmadığıyla ve eylemlerin nitelendirilmesiyle ilgili itirazların temyiz merciince resen dikkate alınacağı açıktır" denildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber