Erdoğan: O sistem 10 Ağustos'ta çöktü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Rejimin muhafızı olarak tasarlanan ve milletin temsilcisi durumundaki hükümeti yola getirmekle vazifeli olarak konumlandırılan cumhurbaşkanlığı sistemi 10 Ağustos 2014 tarihi itibariyle çöktü'' dedi.

Kaynak : NTV
Haber Giriş : 30 Nisan 2015 12:23, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Erdoğan: O sistem 10 Ağustos'ta çöktü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye'de Hükümet Sistemi Tartışmaları ve Başkanlık Modeli Sempozyumu''nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili ''Kendini şartlara göre güncellemeyen sistemler kriz yaşamaya mahkumdur. Korkmaya, çekinmeye gerek yok'' dedi.

Ankara'da konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle:

''Başkanlık sistemi talebinin temelinde istikrar arayışı geliyor. Amerikan başkanlık sistemi de İngiliz parlamenter hükümet sistemi de esasıdna bu ülkelerin kendi şartlarının ürünüdür. Birebir diğer ülkelere uyması oturması beklenemez. Her ülkenin kendi durumuna uygun özgün sistemler oluşturmasıdır.

''KORKMAYA GEREK YOK''

Son yıllarda sıkça yaşanan mali ve temsil krizleri sorunu daha da derinleşmiştir. Güncellemeyen sistemler bu krizi yaşamaya mahkumdur. Her kriz reformun da kapısını açıyor. Bu arayışların mevcut sistemlerden hareketle yürütülmesini mahsuru yok. Korkmaya, çekinmeye gerek yok.

Atanmış bürokratların seçilmiş siyasetçilerden daha güçlü olduğu kanaati sıkça dile getirildi. Cumhurbaşkanı ile başbakanının farklı görüşte olması durumunda bürokrasideki atamalarda sıkıntı yaşandı.

Türkiye'de cumhuriyet, demokrasi, laiklik, çağdaşlık gibi kavramlar belli zümrelerin kullandığı birer zırh haline dönüştü. Bu kavramların çarpık kullanımı ister istemez karşıt kavramların da türetilmesine yol açtı. Türkiye'de bürokratik oligarşiye dayalı bir anlayışla sistem tahkim edilmeye çalışırken halkın demokrasiyle etkin katılımına yeterli önem verilmemiştir.

Şu tespiti yapmamız gerekiyor, buna mecburuz. Türkiye'nin şekil olarak Anglosakson, ruh olarak Fransız kökenli bir demokrasisi bulunuyor. Bu da demokrasi ile cumhuriyetin birbirine karışmasına yol açıyor. Daha açık bir ifadeyle Türkiye'de bürokratik oligarşiye dayalı bir anlayışla sistem tahkim edilmeye çalışılırken, halkın demokrasi yoluyla bu sürece etkin katılımına yeterli önem verilmemiştir.

Türkiye'nin önünde, kendini tartmasını eksiklerini görmesini ve yeni hedefe yürümesini sağlayacak zengin bir siyasal tarihi bulunuyor. Buna rağmen başkanlık sistemi konusundaki tartışmaların, büyük ölçüde 150 yıllık yanlışların tekrarı olarak ifade edilebilecek sathi, ideolojik değerlendirmeler üzerinden yürütülmeye çalışıldığını görüyoruz. İlkeler ve veriler değil, kişiler üzerinden yürüyen bir başkanlık sistemi tartışmasından gerçekçi ve işlevsel sonuçların çıkması elbette mümkün olamaz.

''SİSTEM DEĞİŞİKLİKLİKLERİ ELBETTE SANCILI OLUR''

Değişim siyasal sistemden başlamalı. Başkanlık sistemini, Türkiye'de siyasal sistemin değişiminde köklü bir reform, radikal bir adım olarak görüyoruz. Sistem değişiklikleri elbette sancılı olur. Ancak arkalarında büyük toplum desteği olan güçlü liderler eliyle gerçekleştirilebilir. Bu liderler toplumda sağladıkları büyük güven ile bunu en aza indirirler.

Ülkemizde, yapısal değişimleri gerçekleştirmesi beklenen siyasal sistemin bizatihi kendisi, değişimi engelleyen bir yerde durmaktadır. İşte bu bakımdan da başkanlık sistemini, Türkiye'de siyasal sistemin değişiminde, köklü bir reform, radikal bir adım olarak görüyoruz.

''O CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ 10 AĞUSTOS'TA ÇÖKTÜ''

Rejimin muhafızı olarak tasarlanan ve milletin temsilcisi durumudnaki hükümeti yola getirmekle vazifeli olarak konumlandırılan cumhurbaşkanlığı sistemi 10 Ağustos 2014 tarihi itibariyle çöktü. Eski sistemde ısrar edenler kendi mevcut pozisyonlarını koruma çabası içinde olanlardır. Biliyorlar ki başkanlık sistemi gelirse artık biz bu pozisyonları koruyamayacağız.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber